NTV canlı yayınında gelişmeleri değerlendiren Selvi şunları söyledi:
Burada bir haksızlığa uğradığını hissettirmek istedi. Bu da gayet insani bir vurguydu. Zaten konuşmasının birkaç yerinde bir muhasebe yapmak için halkın huzurunda olan bir başbakanım dedi.
Bu tür dönemler partiler için çok önemli kırılma dönemleri. Bu süreçleri geçemeyen partiler siyaset arşivine kaldırılıyor. Ancak AK parti bu süreçleri başarılı bir şekilde geçiyor.
Burada hem Sayın Davutoğlu’nun bir fedakarlığı söz konusu hem sayın Erdoğan’ın güçlü liderliği çok çok önemli bu kritik süreç de bütünlüğünü muhafaza ederek geçiyor.
Ama neden bu noktaya gelindi bunun izah edilmesi gerekiyordu. Çok zarif bir şekilde bunu yaptı diye düşünüyorum.
Orada iki tane önemli cümle vardı. Öncelikle sayın cumhurbaşkanı ile ilgili bölüm. İleriye yönelik bir kapıyı kapatmaya çalıştı. Bundan sonra kendisi adına kulislerde bir takım şeylerin dolaşmasına imkan vermek istemedi.
Neden bıraktığı noktasında, bir MKYK toplantısı oldu. Orada il ve ilçe başkanları yetkisinin tekrar MKYK’ya alınması için bir imza toplanmıştı. Sayın Davutoğlu refiklerimiz yeni tabirle yardımcılarımın bana sormadan yapması sonucu bir güvensizlik oluştu ve ben aday olmama kararı aldım dedi.
Sayın Cumhurbaşkanı AK Parti’nin her tarafında, hücrelerinde, kılcallarında duruyor. Bu partiyi Recep Tayyip Erdoğan kurdu ve güçlendirerek bu noktaya getirdi.
Sayın Başbakan burada sayın cumhurbaşkanına yönelik bir sitem ya da fatura kesme niyetine girmedi.
Bir sürpriz isim olmayacak. Burada önemli olan sayın cumhurbaşkanının eşitler arasında kimi işaret edeceğidir.
Ben de ‘3B’ diyorum bir matematik formülüyle. Binali Yıldırım, Bekir Bozdağ ve Berat Albayrak. Bunları 24 saat içinde belki 2B ya da 1B’ye indirebiliriz ama ‘B’li bir şey olacağı belli…
Şu ana kadar uyum önemliydi ancak şu andan sonra uyum, uyum, uyum çok daha önemli olacak.