POLİTİKA
Başkan Delican; yaptığı açıklamada şunları kaydetti; “Bu ülkenin krizlerini, darbelerini, muhtıralarını hiç yaşamamış gibi. Kurulamayan hükümetler dönemlerini hiç yaşamamış, bu ülkenin siyaset adamlarının, liderlerinin ve halkın ne bedeller ödediğine şahit olmamış gibi. Hatta, 12 Eylül Askeri darbesinin Anayasasına ‘hayır’ dememiş gibiler! İyi işte; ordu artık yargıdan elini ayağını çeksin diyoruz. Sıkı yönetimler olmasın diyoruz. Vekille Bakan çekişmesin, iş yapılsın, kimse milli egemenliğin kuvvetlerini teslim alamasın diyoruz.” diyerek; ‘Evet’ çıkarsa asıl kendi içlerinde çıkacak kaos ihtimalinden korkuyor olabileceklerini ifade etti.
Bugün halkın oylamasına sunulan yeni hükümet sistemi ile; Cumhuriyet tarihinin kaoslarını, krizlerini yaratan unsurların köküne kibrit suyu döküleceğini belirten Başkan Delican; “Bugün hedefimiz bu. Yeni hükümet sistemi ile, halkın iradesini bürokrasi üzerinden teslim almaya çalışan, halkın seçtiklerini kuklaya çeviren güç odaklarını ortadan kaldırmak. Bir daha üremelerinin önüne geçecek bir sistemi hayata geçirmeye çalışıyoruz. Kuvvetlerin ayrılığı ile bürokrasi oligarşisini yok etmek. Dolayısı ile olası kaosların önüne geçmek istiyoruz. Hatırlatmak isterim ki; meclisin seçtiği Cumhurbaşkanlarının görevine başlayamadığı, kurulamayan hükümetlerle ekonomik krizin tavan yaptığı, çığırından çıkmış dönemlerin asılan, yargılanan, esir edilen devlet adamlarımızın olduğu yakın bir tarihimiz var. 15 Temmuz’da yan yana iken; şimdi ayrı düşmenin manası n? O zaman aynı tehlikelere karşı birlikteyken ve hedef aynıyken şimdi ne değişt? Milletin gözünü korkutmakla olmaz bu işler, kendi gözleri korkmuş belli ki” diye konuştu.
O zaman ayıkla pirincin taşını…
“Sandıktan ‘evet’ çıkmasını kaosa bağlayanların asıl korkusu, o zaman kendi önlerindeki pirinci ayıklamakta zorlanacak olmalarıdır.” diyen AK Parti İl Başkanı Bülent Delican; sözlerini şöyle sürdürdü; “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi; milletle seçtiği meclisin ve cumhurbaşkanının arasındaki arka planları ortadan kaldırıyor. Bugün yüzde 25 ile iktidar olabilen bir parti, yeni sistemle icranın başına geçebilmek için halkın bu desteğinin iki katının üstüne çıkmak zorunda. Paçalarından tutan mı oldu iktidar olmasınlar diy? Olsalardı. Yeni sistemde de engelleri yok. İcranın başı olmak için de mecliste çoğunluk elde etmeleri için de önleri tamamen açık. Çalışırlar, sandığa giderler; halkın oyunu alırlar, Cumhurbaşkanı da olurlar, Milletvekili de. Millete hizmet üreten icranın başı olarak, onlar da takımını seçebilir. Onay alırsınız, yaparsınız. Onaylanmazsınız, sandığa gömülürsünüz. Biz göze alıyoruz, onlar da alsın. Yani her zaman söylediğim gibi; davul da milletin elinde tokmak da. Sanırım o zaman pirincin taşını ayıklamak kendi açılarından daha da zorlaşacak. Dertleri bu.”
Rüya tabiri değil, yazılı çizili bir anayasa değişikliği…
“Diyorlar ki; bir sabah kalkmışız, milletin parası pulu varlık fonuna devredilmiş. İnsanlar, parasını yurt dışına çıkarmak zorunda kalmış. Yok Cumhurbaşkanı meclisi feshetmiş! Bir kişiyi ikna eden Türkiye’yi ele geçirirmiş. Rüya görüyor olmalılar! Rüyalarının tabirine takılacak değiliz. Milletimiz de kapılmayacak bu mistik çıkışlara. Gelişmekte olan bir ülke olarak; elbette küresel ekonominin gidişatından etkileniyoruz. Tüm dünya ülkelerini etkisini alan gelişmeleri yaşıyoruz. Önlemlerimizi alıyoruz. Ama, kendi kaynaklarını değerlendiren, üretim yapan, dinamiklerini harekete geçiren bir yönetimi ortaya koymaktan aciz değiliz. Bugüne kadar olduğu gibi. Kendi içinde güçlenmenin yolunu açmak için atacağımız bu adımı, millete ekonomik kriz, kaos diyerek engellemeye çalışmak başka türlü açıklanamaz. Hem; hangi lider misyonunu hiçe sayabilir, halkına ve tarihine hesap vermeyi tek adres olarak göze alabilir de vatanını satar. Böyle bir iddia, yine rüyaların iddiasıdır. Fesih yetkisi ise açık açık yazılıp çizilmiş. Böyle bir şey yok.” diye konuşan AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican; açıklamasına şu sözlerle devam etti; “Asıl tek taraflı fesih yetkisi şimdiki anayasada var. 7 Haziran seçimlerinden sonra nasıl yeniden seçime gidild? Atatürk ve İnönü’ye verilmeyen yetki, Erdoğan’a veriliyor diyorlar. Neymi? Bir bakacakmışız ki meclis lağvedilmiş. Tam tersine; karşılıklı fesih var. Gidilecekse Cumhurbaşkanı ve meclisle seçime gidilecek. Bir çıkmaza düşülmesi halinde; halkın iradesinin sonucu oluşmuş hükümet de yasama organı da birlikte halkın huzuruna çıkmak zorunda. Değişikliği içeren maddeleri hatmedip yatsınlar bakalım yine aynı rüyayı mı görecekler!
Ne sopa ne sihirli değnek…
Delican; “Yeni sistem; Cumhurbaşkanı’nın eline ne sopa ne sihirli değnek veriyor. Halka hizmet için kurulmuş bir atölyeyi kurup yönetme; Rejimi koruyup, vatanın bölünmez bütünlüğünü kollayacak bir mevkiiyi veriyor. 5 yıl süreyle yetkilisin ama sorumlusun diyor. Meclis’e de aynı süreyi veriyor. İstikrarı dayatıyor. Uzlaşmayı ve birlikte çalışma becerisini dayatıyor. Pusulanızı doğru kullanın, zamanı ve kaynağı doğru yönetin, birlikte üretin; yoksa halk size hesabını sorar diyor. Halkımız bu kez algılarıyla bu türlü oynanmasına müsaade etmeyecek. Alandayım. Vatandaşlarımızla sık sık bir araya geliyorum. Öyle çok yalan dolan saçılıyor ki önlerine, bu kez temkinli ve ilgililer. Değişiklik içeren maddeleri inceleyerek karar verecekler inanıyorum.” Diye konuştu.
Sayfa başına git
