Demokratik Sağlık-Sen Genel Başkanı Togan Demircan, yaklaşık 4 milyon memur ve 2,5 milyon memur emeklisinin 2024-2025 yıllarındaki mali ve sosyal haklarının belirleneceği 7’nci Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi görüşmelerinde 11 hizmet kolunda imzaların atılması ve son kararı Hakem Kurulu’nun vereceğinin açıklanmasının ardından gelişmeleri değerlendirdi. Demircan, “Görüşmelerin başladığı ilk günlerde gerek kamu işveren heyeti gerekse yetkili konfederasyon tarafından kurulan cümleler, memur ve emeklinin beklentilerine karşılık vermeyeceğini göstermişti. Ancak sürecin devam etmesi nedeniyle o günlerde sessiz kalmış, kamu işveren heyeti tarafından revize edilerek teklif edilen 2024 ve 2025 yılları için zam oranlarının açıklanması sonrası Demokratik Sağlık Sen olarak bu sürecin tarafımızca bittiğini beyan etmiştik. Yetkili konfederasyona göre iki yılı kapsayacak yüzde 110’luk zam talebi çok büyük bir oran olabilir, kameralar karşısında her cümlesini deprem, afet, global kriz ile başlatan Memur-Sen Genel Başkanı Sayın Ali Yalçın memurun gelecek iki yılını yeniden heba ederek, temsil yetkisini yitirdiğini milyonlarca memur ve emekliye tekrar göstermiştir. Bu durumun da özellikle memur arkadaşlarımız tarafından anlaşılmasını umuyorum. Bir sendika başkanı öncelikle kabine üyesi olmadığını bilecek. Müzakere, müzakere, müzakere demeyecek, yeri geldiğinde Fransızca kelimeler değil, örgütlü gücünü kullanacak” dedi.
“Attığınız imzanın kıymeti harbiyesi yok”
“900'ün üzerinde taleple masaya oturup, 290 revize ve 50 tüm iş kollarını kapsayan ve halen hakem heyeti tarafından da değerlendirilmesi beklenen talepleri siz milyonlara kazanım elde ettik şeklinde duyuramazsınız” diyen Demircan, “Seher vaktinde kameralar karşısına geçerek emek, alın teri, diyalog, çözüm gibi cümlelere mali haklara ilişkin taleplerimiz karşılık bulmadı, diyemezsiniz. O toplu sözleşme masasında 'grevli toplu sözleşme hakkını konuşmadığınız sürece' attığınız imzaların kıymeti harbiyesi yok, bunu böylece bilin. Siyaseti, politikayı veya üzerine vazife olmayan konuları dert edinen sendika başkanları temsil makamlarındaki görevlerini bıraksınlar, mensubu oldukları partilere üye olsunlar, siyasetlerini orada yapsınlar. Memurun üzerine basarak, masa terk ederek, gırtlaktan konuşarak hiç kimse kendisine verilen temsil yetkisini iç edemez.” ifadelerini kullandı.
“Memuru gelecek iki yıl daha borç batağına sapladınız”
Açıklamalarını sürdüren Demircan, “Toplu sözleşme öncesi kırmızıçizgi, olmazsa olmaz gibi iri cümlelerin sahibi başta yetkili konfederasyon ve beraberinde dağ fare doğuracak kaçalım anlayışı ile kendilerine temsil yetkisi verilmesine rağmen toplu sözleşme görüşmelerinden çekildiklerini açıklayarak sorumluluktan kaçan konfederasyona soruyorum söyleyin ne kazandınız? Refah payı, yoksulluk sınırının üzerinde aylık, kira yardımı, aile yardımı, çocuk yardımı, giyim yardımı! Koca bir hiç ile memuru gelecek iki yıl daha borç batağına sapladınız şimdi de sonucun değişmeyeceğini bildiğiniz hakem heyeti diyorsunuz.” diye konuştu.