Deprem profesörü uyardı

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Zafer Akçığ, son zamanlarda Ege Bölgesi’nde artan deprem hareketliliğinin mevsimsel olduğunu, bu tür küçük depremlerin ilkbahar ve sonbahar aylarında arttığını söyledi. Akçığ, Ege Denizinde meydana gelen küçük depremlerin İzmir fayını etkilemeyeceğini sözlerini ekledi.

Haberler / İzmir

21 Nisan 2014 Pazartesi 12:28

PAYLAŞ

ONUR ÇAKIR (HABER MERKEZİ) – Ege Bölgesi’nde deprem hareketliliği yaşanıyor. Nisan ayında Ege Denizi’nde 5.4, Bodrum’da 3.8, Muğla’da 4.1 şiddetinde depremler meydana geldi. Bu depremler, 1. derece deprem kuşağında yer alan İzmir’de endişe yarattı. Kafalarda, “Depremler kentteki fayları harekete geçirir mi” sorusunu akla getirdi.

RAHATLATAN AÇIKLAMA
DEÜ Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Zafer Akçığ, son yaşanan depremlerin İzmir’deki faylara bir etkisinin olmayacağını söyledi. Akçığ, “Küçük depremler özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında artar. Bunda korkulacak bir şey yok. Bu tür küçük depremler İzmir fayını tetiklemez” dedi.

RÖNTGEN ÇEKTİK
Geçtiğimiz yıllarda aralarında jeofizik, jeolog, inşaat mühendisleri, şehir plancılarının olduğu 35 kişiden oluşan ekibiyle İzmir’in röntgenini çektiklerini hatırlatan Akçığ, “Depremde zemin ve binanın titreşimi birlikte olursa yıkılma olur. Toplamda 4 bin metre sondaj yaptık. Bir anlamda röntgen çektik. Temel kaya dediğimiz alttaki sağlam zemine kadar indik. Bütün bulguları bir araya getirdik ve İzmir’in haritasını ortaya koyduk” dedi.

İZMİR’İN ZEMİNİ İYİ DEĞİL!
Akçığ, İzmir’in zeminin genel anlamada iyi olmadığını belirterek, “Öyle yerleri var ki zemini iyi çıkıyor. Kayalık zeminler diğerlerine göre çok avantajlı. Düzlük zeminler Bostanlı, Bayraklı, Manavkuyu, Alsancak ve Güzelyalı’nın zemini iyi değil. Araştırmalarda ilginç bir bulgularla da karşılaştık. Güzelyalı’da sağlam kaya dediğimiz andezit deniz seviyesinden beş metreden de geliyor. Bunu inşaat mühendisi bilirse, plancılar bilirse olaylar farklı olur. Karabağlar’da zemin kaya. Kaya zemin üzerine kurulu bir yer depremden az etkilenir. Ancak üzerindeki yapı inşaat teknolojisine uygun yapılmışsa bu kural geçerli olur” dedi.

KONAK RİSKLİ BÖLGE!
Konak’ın genel anlamda risk bir bölge olduğunu dile getiren Akçığ, “Konak alüvyon üzerine kurulu bir ilçe. Birçok yer doldurma, düzlük dendiği zaman risk artıyor. Bayraklı’nın sırtlarında sorun yok. Ama aşağı doğru indiğinizde risk faktörü devreye giriyor, dağdan uzaklaştığın zaman risk artıyor. İzmir’in en tehlikeli yerleri ise Ballıkuyu ve Vezirağa” dedi.

KURALLARA UYGUN BİNA YAPILIRSA SORUN OLMAZ!
Akçığ, Karşıyaka’nın da riskli bir zeminin olduğunu vurgulayarak, İzmir’in yeni kent merkezi olarak tasarlanan Turan-Alsancak arası bölgenin zemin olarak kötü olduğunu ifade etti. Akçığ, “Yeni kent merkezinin zemini iyi değil ama elimizde bilgi var. ‘Zeminin depremdeki davranışı şu olacak. Şöyle titreşecek. Yatay kuvvet şu kadar olacak’ diyeceğiz. Eğer kurallara uygun binalar yapılırsa hiçbir sorun olmaz. Başına geleceği bilerek bu bölgeye bina yapmak risk olmaktan çıkar” dedi

İZMİR’DEKİ DEPREMİN ŞİDDETİ 6.5 OLACAK
İzmir’de olası depremin şiddetinin 6.5 düzeyinde olacağını tahmin ettiklerini belitrten Akçığ, “İzmir fayı Güzelbahçe’den başlıyor. Tuzla fayı ile Alsancak’ta kesişiyor. İzmir fayı Manavkuyu üzerinden Manisa’ya gidiyor. Tarihi boyunca ne kadar deprem var derseniz, 1688’e gidiyoruz. Deprem İzmir fayında olmuştur. Diğer faylarda yıkıcı deprem olmamış. İzmir’de ortalama meydana gelecek deprem 6.5 şiddetinde olacaktır” dedi

OVALAR YERLEŞİME AÇILMAMALI
Menemen ve Aliağa’da boş arazilerin yapılaşmaya kesinlikle açılmaması gerektiğini vurgulayan Akçığ, “Bu iki ilçenin sanayisinin yüzde 90’ı kayaların üzerinde. Ovaları yerleşime açmamak gerekir. Sıfır’dan yukarı doğru çıktığı zaman risk azalıyor” dedi.

EN GÜVENİLİR YER ATATÜRK MAHALLESİ!
Akçığı ve ekibinin yaptığı araştırma göre, İzmir’in deprem açısından en riskli yerleri Bostanlı, Alaybey, Mavişehir, Ballıkuyu ve Vezirağa, en güvenirli yerler ise; Atatürk Mahallesi ve Evka yerleşim yerleri olduğu ortaya çıktı.