Dünyanın en etkin deprem kuşakları üzerinde yer alan Türkiye'de, son yaşanan Manisa, Elazığ ve Malatya depreminin ardından konutlarda depreme dayanıklılık, aranılır özelliklerden biri haline geldi. Çelik yapıların depreme karşı savunma mekanizmasına sahip olduğunu ve hafif yapılar olması nedeniyle depreme daha dayanıklı olduğunu ifade eden mimar Vahap Yılmaz, İzmir'de alüvyon zeminin yaygın olduğunu belirterek deprem, rüzgar ve tüm doğal afetlere karşı kendini savunabilecek uzun ömürlü binalar tasarlanması gerektiğini söyledi.
Son depremlerin ardından konut sahibi olmak isteyenlerde konuyla ilgili duyarlılığın arttığını kaydeden Yılmaz, "İnsanlar daire ararken önce binanın yaşını sormaya başladı. 1999 Gölcük depreminden sonra deprem yönetmeliği değişmişti. Artık insanların ilk sorusu, 'bu bina deprem yönetmeliğine göre mi yapılıyor'' oldu. Bu durum bizi sevindiriyor. Tüketicinin bilinçli olması ve yapıları araştırması sevindirici" dedi.
Çelik yapıların Türkiye'de fazla uygulanmadığını dile getiren Yılmaz, komşu ülke İran ile Amerika'nın Manhattan bölgesinde 1950'li yıllardan itibaren çelik yapıların kullanıldığını ifade etti. Adaların oluşması ve zeminin kötü olması nedeniyle yüksek yapıların çelik malzemeden yapıldığını kaydeden Vahap Yılmaz, şöyle konuştu:
"İran'da taşıma gücü ve zeminin kötü olması ile deprem fay hatları üzerinde yer alıyor olmaları bu zorunluluğu getirmiş. Ülkemizde de nüfus yoğunluğu olan yerlerin neredeyse tamamı deprem kuşağında. O yüzden bu çelik yapılar alternatif olmalı. Yüksek yapılarda çeliğin tercih edilmesi başka ülkelere de örnek olabilir. Betonarmeye göre 1.5 katı kadar maliyet yüksekliği söz konusu. Ama tüketiciye geldiğinde cüzi farklar kalıyor. Ayrıca çapraz çelik sistemler deprem enerjisini geriye gönderebilme özelliğine sahip."
'SAĞLIKLI BİNA HAFİFTİR'
İnşaat mühendisi Mehmet Ali Akçakaya da binaların deprem yükünü ağırlıkları oranında çektiklerine dikkat çekerek şunları söyledi:
"Binayı insan vücudu gibi değerlendirdiğinizde; sağlıklı binalar daha hafiftir. Bayraklı bölgesi yüksek yapıların olduğu bir bölge. Belli bir yükseklikten sonra performansa dayalı hesap yapılmalı. 2018'de deprem yönetmeliği revize edildi. Bu yönetmelik çerçevesinde bazı yapıların mevcut depremlere karşı davranışları test ediliyor. Bu testi geçen yapılar yaşanmış depremlere göre can güvenliğini sağlamış olacaktı. Hasar alabilirler ama can güvenliğini sağlamaları açısından bu testlerin önemi büyük." (DHA)