Ege Postası
Geri

Depremzede yetkililere isyan etti: Ben bir haftadır yaşamıyorum

Geçtiğimiz cuma günü meydana gelen İzmir depreminde arama kurtarma çalışmalarının sona ermesinin ardından hasar gören binaların boşaltılma ve yıkım sürecine başlandı. Arama kurtarma çalışmalarının bitmesiyle depremzedelerin mağduriyetleri de yavaş yavaş gün yüzüne çıkmaya başladı. Boşaltılan binalardan Deniz Apartmanı’nda yaşayan Mevlüt Dikili, eşyalarının alınmasına izin verilmemesine isyan ederek yetkililere seslendi. Mağduriyetini haykıran Dikili, “Ben insanlıktan çıktım. Ben bir haftadır yaşamıyorum” dedi.
Depremzede yetkililere isyan etti: Ben bir haftadır yaşamıyorum
Haberler / Güncel
6 Kasım 2020 Cuma 14:28
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir geçtiğimiz Cuma günü AFAD verilerine göre 6.6, Kandilli Rasathanesi verilerine göre 6.9 şiddetinde depremle sallandı. Depremde 114 kişi hayatını kaybederken bin 35 kişi yaralandı.

Deprem nedeniyle evleri yıkılan, hasar gören ya da riskli olan 15 bin vatandaş günlerdir çadırlarda kalıyorlar. Depremde 5 bina yıkılırken birçok bina ağır hasar gördü. Ağır hasar gören binaların boşaltıması ve yıkım işlemleri başlatıldı.

Depremin hemen ardından başlatılan arama kurtarma çalışmalarının sona ermesiyle depremzedelerin esas mağduriyeti kendini göstermeye başladı.

Depremde ağır hasar gördüğü için boşaltılmaya başlanan apartmanlarda depremzedelere önemli eşyalarını almaları için 10 dakika binaya girme izi veriliyor ancak deprem nedeniyle evlerinden olan vatandaşlar, 10 dakikanın gerekli olan şeyleri almak için çok kısa bir süre olmasından şikayet ederken yıllardır binbir emekle kurdukları evlerindeki eşyaları bırakmanın da üzüntüsünü yaşıyorlar.

Deprem nedeniyle ağır hasar gören ve boşaltma işlemleri başlatılan Deniz Apartmanı’nda ev sahibi olan Mevlüt Dikili, eşyalarını almasına izin verilmediği ve zararları tazmin edilmediği için yetkililere isyan etti.

“ÖLMEK İSTİYORUM”

Çadır alanında sinir krizi geçiren Dikili, eşyalarını almasına izin verilmemesine isyan ederek şunları söyledi; “Ölmek istiyorum, yaşamak istemiyorum. Eşyamı kurtaramadım bir haftadır. Televizyonlara telefon ediyorum kimse gelmiyor. Kaymakam bir haftadır burada yok. Vali yok, emniyet müdürü yok, muhtar yok hiç kimse yok! İzmir’de en fazla 50 tane bina yıkıldı. Bunların eşyasını kurtaramıyorsa... Beyaz eşya fabrikaları nerede! Bize birer tane buzdolabı veremiyorlarsa batsın bu fabrikalar! Biz vergi verdik. Ben 65 senedir vergi verdim. Ben yemedim içmedim. Devlet dairesinde çalışırken bir kuruş para kaçırmadım, vergimi kuruşuna kadar ödedim. Ben insanlıktan çıktım. Ben bir haftadır yaşamıyorum. Ben depremde bir dakikayla ölkdüm ama ben hala ölüyüm. Gerekirse çıkarsınlar balkona. Ben balkondan kendimi atmak istiyorum. Ben yaşamaktan nefret ettim. Ben nasıl vatandaşım! Biz nasıl vatandaşız! İzmir’de büyükşehir belediyesi, ilçe belediyeler, gönüllü vatandaşlar var. Hani kardeşim! Hani kaymakamlık hani Kızılay! Ölmek istiyorum. Geliyorlar 15 dakika sonra gidiyorlar. Ben 15 dakika mı yaşayacağım! Benim eşyamı çıkarmam için bana yarım saat 1 saat neden vermiyorla? Ölürsem ben ölücem. İmzalı kağıt vereyim. Nerede devlet kuruluşlar? Neredeler'”

“HER ŞEY ALT ÜST OLDU”

Mevlüt Dikili’nin kızı Çisem Dikili ise, konut sahibi olduklarını, günümüz koşullarında ev almanın çok zor olduğunu ifade ederek yetkililere seslendi. Doktora öğrencisi olan Çisem Dikili, yıllardır verilen emeklerin ziyan olduğunu ifade ederek “Binamız ağır hasarlı ama biz binaya girip çıkabilyorduk. Bize eşyalarımızı almak için sadece 10 dakika verildi ve herhangi bir şekilde beyaz eşya alamayacağız söylendi. Zaten evimiz gitti. Bize hiçbir şey verilmedi de. Taşınmak için bize herhangi bir yer de göstermediler. Her şey belirsiz. Bir düzenimiz kalmadı. Her şey alt üst oldu. Biz kendi hayatımızı riske atmayı kabul edip içeriden eşya çıkarmak istiyoruz, ona da izin vermiyorlar. Verilecek 30 bin lira ile hiçbir şey alamayız. Hiçbir şeyi toparlayamayız. Kaç yıllık çalışma kaç yıllık emek hepsi ziyan oldu. Biz eşyalarımızı almak istiyoruz. Buna izin vermiyorlarsa bize eşya yardımı yapsınlar. Bir de bu binada kooperatif vardı. Daha önceki sahipler tam olarak borçları ödememişler. Hep borç hep borç! 25 yıldır hala kooperatif borcu var. Bina yıkılacak neredeyse hala kooperatif borcu var. Daire bizim dairemizdi. Ben devletten evimizin olduğu yerde bir daire yapıp vermesini talep ediyorum. Biz sonuçta hem deprem vergimizi hem normal vergilerimizi verdik. DASK hiçbir şeyi karşılamıyor. Burada bir ev en azından 500 bin. Biz nasıl alalım tekrar ev” dedi.

 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası