TBMM Genel Kurulu’nda, bugün İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile bağlı kuruluşların bütçeleri görüşüldü.
Yürütme adına sözler tamamlanmasının ardından gruplar adına ilk sözü İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu aldı. Dervişoğlu, şunları söyledi:
“MUHALEFET PARTİLERİ OLARAK İKTİDAR PARTİSİNİN YAPAMADIKLARINI VE YANLIŞ YAPTIKLARINI ANLATACAĞIZ: Bütçe görüşmelerinin en lezzetli yanı kürsüde yapılan konuşmalar, maksadı aşmayan tartışmalar. Biz muhalefet partileri olarak iktidar partisinin yapamadıklarını ve yanlış yaptıklarını anlatacağız. İktidar da yaptıklarını kamuoyuyla ve TBMM ile paylaşacak. Bundan daha doğal bir şey yoktur.
BİZE DEĞİL ASLINDA KENDİSİNE KIZMASININ GEREKTİĞİNİ BURADAN İFADE ETMEK İSTİYORUM: Sayın Bakanı son konuşması için merakla bekledik. Kendisinden sorduğumuz soruların cevabını alamadık ama veciz bir miting konuşması dinledik. Kendilerini tebrik ediyorum. Aslında bu konuşma esnasında kendisinin ne kadar sakin bir kişilik olduğunu, gerilimin sadece stratejiden kaynaklığını bizim söylediğimiz, sinirlendiği sözlerin de aslında kendi sözleri olduğunu; bize değil aslında kendisine kızmasının gerektiğini buradan ifade etmek istiyorum.
DEVLETİN HER CEPHEDE TERÖRLE YAPTIĞI MÜCADELEYİ; AMASIZ, FAKATSIZ DESTEKLİYORUZ: İYİ Parti’ye yönelttiği bir tek istinat var. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin her cephede terörle yaptığı mücadeleyi amasız, fakatsız destekliyoruz. Bunun için hem şanlı ordumuza hem güvenlik mensuplarımıza huzurunuzda şükranlarımızı sunuyoruz. Ayrıca verilen bu mücadeleye katkımızın anlaşılması bakımından da yararlı görüyorum ki bütçe görüşmeleri esnasında ilan ettiğimiz gibi biz Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın, Jandarma Genel Komutanlığı’nın, Savunma Sanayi Başkanlığı’nın bütçelerine de evet oyu veriyoruz. Doğruda müttefik olduğumuzun da bir anlamıyla delilidir.
BİZ BENJAMİN FRANKLİN’DEN DAHA FAZLA AMERİKALI TÜRKLER GÖRDÜK MÜCADELE YILLARINDA: Bizi incitici bir beyanı olmuştur kendisinin. O da bizi Amerikancılıkla suçlamıştır. Ben bütün bir ömrünü emperyalizme karşı mücadele ile geçirmiş bir adamım. Benim gibi çok sayıda dava arkadaşım da var bu Meclis’te. Biz Benjamin Franklin’den daha fazla Amerikalı Türkler gördük mücadele yıllarında. Biz Lenin’den daha fazla Rus olan Türkler gördük. Mao’dan fazla Çinli olan Türkler gördük. Allah’a şükürler olsun ki bir kere bile emperyalizmin kelepçesine kendimizi kaptırmadık. Bu ithamı aynı ile iade ediyorum.”
POLİTİKA
Sayfa başına git
