Diyarbakır Valisi Toprak: Süreç, vatandaşı gerçek davranış kalıbına götürdü
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Çözüm Süreci'ne bölge halkından büyük bir sahiplenme büyük bir beklenti bunun hallolacağına ilişkin bir inanç ve güven olduğunu söyledi. Sürecin vatandaşı gerçek davranış kalıbına götürdüğünü...
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Çözüm Süreci'ne bölge halkından büyük bir sahiplenme büyük bir beklenti bunun hallolacağına ilişkin bir inanç ve güven olduğunu söyledi. Sürecin vatandaşı gerçek davranış kalıbına götürdüğünü vurguladı
Cihan Tv Network’te yayınlanan Anadolu’da Sabah programına katılan Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, bölge halkının çözüm sürecine yaklaşımını, devam eden sürecin günlük hayata yansımalarını anlattı. ‘Vatandaşlarımızın gözlerinde bir parıltı var.’ diyen Toprak, "Ümit ışığı var umut ışığı var. Şeklen baktığınızda önceki dönemlere göre hiç olmadığı kadar bir beklenti olduğu anlaşılıyor. Yıllardan beri ortaya çıkan tahribatlar travmalar, sıkıntılar, yanlışlıklar, insanların beklentileri, terör örgütünün ortaya koyduğu zulüm zalimane davranışlar tüm bunları ortaya koyarak baktığımızda vatandaşımız artık sıkıntı yaşamak istemiyor. Vatandaşımız acı yaşamak istemiyor. Gözyaşı aksın istemiyor. Dolayısıyla bu güzelliklerle birlikte çözüm sürecine yönelik olarak başlatılan bu sürecin olumlu sonuçlanmasını bekliyor. Buna da güveniyor. Güveniyor, güveni var. Buna inandığı için sahipleniyor. Tüm toplum katmanlarında büyük bir sahiplenme büyük bir beklenti bunun hallolacağına ilişkin bir inanç ve güven var." diye konuştu.
Vatandaşların önceden selam alırken – verirken daha dikkatli davrandığını belirten Vali Toprak, "Ama şimdi bakıyorsunuz içten rahat bir şekilde koşarak geliyor. Bunun önemli bir belirtisidir. Daha düne kadar ihtiyacı olasına rağmen ‘acaba ben resmi olan noktalarda gözükürsem bir baskı şiddet tehdit altında kalabilir mıyım’ endişesi olan bugün rahat bir şekilde koşarak geliyor." dedi.
Vatandaştan sürecin beklentisiyle birlikte tekrar ‘gideyim ev yapayım orda yine işime bakayım’ gibi taleplerin yoğunlaştığını vurgulayan Vali Toprak, şöyle devam etti: "Biz de bunun alt yapısını kurmaya çalışıyoruz. 2005’ten sonra köye dönüş rehabilitasyon projesi uygulamıştık. Bugünde devam ediyor ama gelen talepler çerçevesinde daha da hızlandırılabilir. Önemli olan insanların karnını doyurabileceği, huzurlu olabileceği bir ortamda yaşamasıdır. Bu beklenti sadece köye dönüş noktasında değil, daha iyi yaşaya bileceğinin, çocukları ile birlikte gelecekte daha mutlu olabileceklerini anlayışı ile bir şeyler yapmak çalışıyor. Daha önce belki bir takım baskılar şiddetler ya da bir yerlerde gözükmesinin kendine farklı yerlerde olumsuz olarak döneceğini düşünerek geldiği gittiği uğradığı yerlerde daha dikkatli oluyorlar. Köy muhtarı da böyle vatandaşta böyle selam alırken ve verirken daha dikkatli oluyordu. Ama şimdi bakıyorsunuz içten rahat bir şekilde koşarak geliyor. Bunun önemli bir belirtisidir. Daha düne kadar ihtiyacı olasına rağmen ‘acaba ben resmi olan noktalarda gözükürsem bir baskı şiddet tehdit altında kalabilir mıyım’ endişesi olan bugün rahat bir şekilde koşarak geliyor. Demek ki bu çözüm süreci bunların konuşulması gelecekten olan beklenti hakikaten vatandaşı rahatlatıyor, vatandaş kendi gerçek iradesini ortaya koymaya çalışıyor. Çünkü bizim vatandaşımız güzel saf temiz ama desteklenmeye muhtaçtır. Dolayısıyla bu manada hakikaten vatandaşların davranış kalıplarında da değişiklik olduğunu görüyoruz. Gerçek davranış kalıbına döndüğünü görüyoruz. Dolayısıyla bu ziyaretlerde bunun anlam ve önemini ortaya koyuyor. Düne kadar gelmekte tereddüt eden ya da çok sıklıkta gelip gözükmek istemeyen bugün hizmet noktalarında daha fazla gözükebiliyor. Bunlar üzerindeki baskı ve şiddetin azaldığını gösteriyor. Bu güveni gösteriyor. Bu geleceğe olan güveni de gösteriyor. Devlete olan güveni de gösteriyor. İhtiyaçlarını karşılama noktasında kendisine olan o güzel yaklaşımlarında olduğunu gösteriyor."
"KAYSERİ VE BATIDAN İKİ FABRİKA DİYARBAKIR’A TAŞINIYOR"
İşadamlarını Diyarbakır’a yatırıma çağıran Vali Toprak, şehrin genç nüfusunun büyük avantaj sağladığını, İskenderun, Mersin limanı Orta Doğu, Orta Asya, Afrika coğrafyası 3 - 4 ve 5 saat içerisinde üretilen mamulü yurt dışına dahil gönderebilecek alt yapıya haiz olduğunu vurguladı. Diyarbakır’ın kendi haline kalsa, kendi irade itibarını kendi yürütebilse, herhangi bir baskı şiddete maruz kalmasa hakikaten uçabilecek bir noktada olduğunu ifade eden Vali Mustafa Toprak, "Bunu görüyoruz. Bunu oradaki yatırımcılarımızdan da görüyoruz, dinliyoruz ve ekonomik göstergelerden de anlayabiliyoruz. Şu anda baktığınızda ekonomik göstergeler çok olumlu göstermemesine rağmen beklentinin çok daha iyi bir noktaya gidebileceği noktasında çok istisnayı alanlar var üretim noktasında. Onlara baktığımızda bire yüz kazan durumunu orada görebiliyoruz. Mümbit toprakları var.” Diye konuştu. Kayseri’den önemli bir üretim tesisi ile batıdan iplik fabrikasının Diyarbakır’a geldiğine dikkat çeken Vali Toprak, “Neden ihracatı hedefliyor yatırımı hedefliyor, dışarıyı hedefliyor, dış satımı hedefliyor ve nakliye masrafından kurtulayım. Ülkemizin ihracatının sadece Irak’a 15 milyar dolara yaklaştığı ifade ediliyor. Bu çok önemli bir pazar. Diyarbakır’ın diş ticaret hacminin, 2012’nın ihracat rakamı yaklaşık 200 milyon dolar, yaklaşık 70 milyonda ithalatı var. 270 milyon dolarlık diş ticaret rakamı dengesi olan bir ilin şüphesiz ki sadece 15 milyar dolarlık Irak pazarı için girdiğini düşününüz. Ve avantajlı orda bir pazar vardır hedefleye bilirsiniz ama yakınlık söz konusu. Yeni bir otobanın yapılması ile ilgili proje bitmek üzere. Orta Anadolu’dan gelip Mersin, Adana, Gaziantep ve Şanlıurfa’ya kadar gelen otobanın en kısa zamanda Diyarbakır’dan Habur’a gitmesi kadar kararlar verildi proje çalışması yapılıyor. İpek yolu tekrar canlanıyor ihya ediliyor. Demek ki bir koyan yüzde alabilecek." şeklinde konuştu.
"KARA BULUTLAR İKİ PEYGAMBER, 6 NEBİ, 531 SAHABE KABRİNİN BİLİNMESİNİ ENGELLİYOR"
Diyarbakır’ın üzerinde dolaşan kara bulutların gerçek manadaki değerlerin görülmesini engellediğine vurgu yapan Vali Toprak, sözlerini şöyle sürdürdü: Diyarbakır 33 medeniyet gelmiş geçmiş 12 bin yılın tarihindeki değerleri bugüne canlı olarak taşıyor. İnanç merkezi olmanın tam ortasında. Peygamberlerin genelde bu havzaya geldiği açık çünkü medeniyetlerde buradan doğmuş. Bugün ki dünya medeniyetinin inkişaf ettiği nokta Mezapotomya ovası ve Nil’den Dicle Nehri’ne kadar olan alan. Burası tam bir inanç merkezidir. Acaba Diyarbakır’ın inanç merkezi olduğu biliniyor m? Hazreti İlyas ve Zülfikar (A.S) kabirlerinin Diyarbakır’ın Eğil ilçesinde bulunduğunu biliyorlar m? Onların orada makamlarının olduklarını biliyorlar m? Hiç birimiz bilmiyorduk. Bilemiyorduk. Çünkü Diyarbakır’ın üstünde kara bulutlar var. Onlar gerçek manadaki değerin görülmesini engelliyor. Bugün çok daha iyi bir noktadayız ki artık Diyarbakır’ın inanç merkezi olmasını o önemli değerlerini daha iyi anlatabiliyoruz, daha iyi ulaşabiliyoruz. Geldiğimizde hemen yanı başında iki tane peygamber var ama altı tane de Nebi var. Bunların hepsi bir değerdir. 639’da Diyarbakır fetih olunuyor orada Halid Bin Velid’in oğlu Hazreti Süleyman şehit düşüyor 27 sahabe. Orda da metfun bulunuyor. O adla birlikte Nisanoğulları zamanında yaptırılan bir cami var. Orası daha tek başına bir inanç merkezi olabilecek. Çevredeki illerle baktığımızda çevredeki ülkelere baktığımızda önemli çıkış inanç merkezleri vardır. İddia ediyorum Diyarbakır hem Eğil’i ile hem merkezi ile birlikte inanç merkezi olamaya aday değil zaten inanç merkezidir. Yeter ki biz o değeri iyi anlatabilelim. 531 tane rivayeten bilinen sahabeler var sahabe mezarları var. Neşet olan yerleri var ve kabirleri var. Bu çok önemli bir değer. Bunanla birlikte tabi ki camileri ile inanç ibadet değişik dinlerin ibadet yerleri ile hanları hamamları ve çeşmeleri ile çok önemli değerleri tüm bu değerleri özellikle Diyarbakır merkezde barındıran beş buçuk kilometre surlar var. 5 bin yıl öncesinden bu güne kadar yaşayarak yıkılmadan gelen ve ben ayaktayım diyor. Tüm medeniyetlerin o değerlerini surlar üzerinde kitabelerinde yazıyor. Surlar üzerinde 63 tane kitabe var. 82 tane burç var. Bunların bir kimsi henüz ortada yok bunların yeniden ihya edilmesi için ciddi bir turizm atağındayız. Bir yere baktığınızda onu yaşayabilmek anlayabilmek için canlı eskiden bu güne gelen bir değeri var m? 63 tane geçmişte orda medeniyeti kurmuş olan medeniyetlerin yöneticilerin sahiplerin vatandaşların adına mal olmuş kitabeler var. Bunlar bilinmesi gerekiyor anlatılması gerekiyor.”
"AKIN AKIN TURİST KAFİLESİ GELMEYE BAŞLADI"
Çözüm süreciyle birlikte oluşan havanın etkilerinin görülmeye başlandığını, turist kafilelerinin daha rahat gelmeye başladığını ifade eden Vali Toprak, “İbadet yerlerinde inanç merkezlerinde tarihi medeniyet değerlerinin olduğu yerlerde insanları görüyoruz. Bakıyoruz akın akın gelmeye başladılar. Neden bir sürecin silahın olmamasının dahi getirdiği bir güzellik var. Demek ki çok daha iyi olacak. İnsanların algıları nasıl oluşuyor. Genelde medyada anlatılan şekli ile ürperilen şekli ile oluşuyor. Ama gerçek manada değer ortaya koyamıyor. O zaman gerçek bir algı için insanların gerçek değerin olduğu yere gelip aktarması lazım. Onun için bunları önemsiyoruz. Heyetlerin gelip gitmesi değişik dinamikleri ticaret dinamiklerinin inanıyorum ki bu çalışmalarla birlikte Diyarbakır’ın algısı da gerçek bir medeniyet kültür şehri olduğunu 33 medeniyetin burada filizlendiğini, medeniyetlerin koyun koyuna yattığı ve tarihin taşlara yazıldığı bir kent olduğunu daha iyi anlayacaklar. Anladıktan sonra da farklı yerlerde ki olumsuz algılar gerçek algısına da dönüşmüş olacaktır.” Şeklinde konuştu.