Diyarbakır’daki öğrenci olayları PKK – Hizbullah kavgasına dönüştürülmek istendi
Akil İnsanlar İç Anadolu Bölgesi Heyeti üyesi ve Diyarbakır Dicle Üniversitesi Öğretim Elemanı Vahap Coşkun görev yaptığı üniversitedeki öğrenci olayları için uyardı. "Bu olaylar, 'PKK – Hizbullah kavgası mı'' sorusunu akıllara...
Akil İnsanlar İç Anadolu Bölgesi Heyeti üyesi ve Diyarbakır Dicle Üniversitesi Öğretim Elemanı Vahap Coşkun görev yaptığı üniversitedeki öğrenci olayları için uyardı. "Bu olaylar, 'PKK – Hizbullah kavgası mı'' sorusunu akıllara getirdi.” diyen Coşkun, klasik bir öğrenci kavgası olarak başlayan olayların toplumsal grupların çatışmasına çevrilmeye çalışıldığını söyledi.
Terörün sona erdirilmesi ve barış süreci çerçevesinde oluşturulan Akil İnsanlar İç Anadolu Bölgesi Heyeti, bugün Kayseri’de toplandı. Melikşah Üniversitesi öğrenci ve öğretim elemanlarıyla bir araya gelen heyet, sürece dair soruları cevapladı. Bir öğrencinin Dicle Üniversitesi’nde yaşanan öğrenci olaylarına ilişkin sorusuna aynı üniversitede öğretim elemanı olarak görev yapan ve Akil İnsanlar İç Anadolu Bölgesi Heyeti üyesi Vahap Coşkun cevap verdi. Burada çıkan olayların aslında diğer bütün üniversitelerde olabilecek hadiseler olarak başladığını belirten Coşkun, “Karşıt görüşlü iki gurup karşı karşıya geldi, aralarında tartışma ve sonrasında kavga çıktı. Ancak gerek tarafların kavgayı büyütmek istemesi gerekse üniversite yönetiminin insiyatifsizliği ve gerekse de polisin yeterli önlemi zamanında almaması olayın büyümesine neden oldu. Klasik bir öğrenci kavgası olarak başlayan bu hadise benim tarif edemediğim farklı bir boyuta çekildi. Yani toplumsal grupların çatışması haline getirilmeye çalışıldı. Daha açık bir ifadesiyle PKK – Hizbullah kavgası m? sorusunu akıllara getirdi.” dedi.
Üniversitede 3 sıkıntılı gün geçirdiklerini anlatan Coşkun, “Ancak ben 1990’lı yıllara dönüleceği kanısında değilim. Diyarbakır sivil toplum örgütleri ilk günden devreye girdiler ve şu anda olaylar yatışmış durumda. Eğitim devam ediyor.” diye konuştu. Bu olayların barış sürecini provoke etmek için kullanılabileceği uyarısında da bulunan Coşkun, “Bu nedenle taraflar azami özen göstermeli.” ifadelerini kullandı.