Haftaya 2,2329 seviyesinden başlayan dolar/TL, dün gün içinde 2,23'ün altını görse de günü 2,2313'ten tamamlamıştı. Bugün bankalararası piyasada güne dünkü kapanış seviyesinden başlayan dolar/TL, küresel piyasalarda dolar endeksindeki düşüşten bulduğu destekle son iki haftanın en düşük seviyesi olan 2,2197'ye geriledi. Dolar/TL şu dakikalarda 2,2206 seviyesinden alıcı bulurken, güne 2,7787'den başlayan avro/TL ise avro/dolar paritesindeki yükselişin etkisiyle 2,78 seviyelerinden işlem görüyor.
Analistler, yurt içinde perşembe günkü Türkiye Cumhuriyet merkez bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı kararı ile cuma günkü kredi derecelendirme kuruluşu S&P'nin Türkiye not görünümüne ilişkin açıklamalarının takip edileceğini belirtiyor.
Son dönemde petrol fiyatlarındaki aşağı yönlü seyrin TL'nin dolar karşısında değer kazanmasına pozitif katkı sağladığını ifade eden analistler, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) çıkış stratejisinde bir değişiklik olmadığı sürece dolardaki değer kayıplarının sınırlı olabileceğini tahmin ediyor.
ALTIN İKİ HAFTANIN ZİRVESİNDE
Analistler, bu nedenle dolar/TL'de son dönemde görülen düşüşlerin kısa vadeli olabileceğini, 2.22'nin üzerinde kaldığı sürece yeniden yukarı yönlü hareketlerin görülebileceğini belirtiyor. Analistler, dolar/TL'nin 2,22'nin altına gerilemesi durumunda ise 2,20 seviyesinin gündeme gelebileceğini ifade ediyor.
FAİZ YÜZDE 8'İN ALTINDA
Öte yandan gösterge tahvilin bileşik faizi 30 Eylül'den beri devam eden düşüş trendini bugün de sürdürüyor. 30 Eylül'de yüzde 10,01 ile çift haneli seviyeleri gören gösterge bileşik faizi, bu tarihten itibaren yaklaşık 200 baz puan gerileyerek 1 Kasım 2013 tarihinden bu yana ilk kez yüzde 8'in altını gördü.
Güne yüzde 8,05'den başlayan gösterge tahvilin bileşik faizi en düşük yüzde 7,95'e kadar geriledikten sonra, Hazine'nin yeni 2 yıl vadeli gösterge tahvilin ilk ihracı ve 10 yıl vadeli gösterge tahvilin yeniden ihracı öncesinde yüzde 8,01'de dengelendi
TÜRKİYE BİR ANDA TAHVİL YATIRIMCISININ GÖZDESİ OLDU
Garanti Yatırım Stratejisti Tufan Cömert konuya ilişkin değerlendirmesinde, petrol fiyatında yılbaşından bu yana görülen yüzde 30'a yakın düşüşün ardından Türkiye'ye bakışın iyileştiğini ve ekonomistlerin tahminlerini iyimser yönde güncellemeye başladıklarını belirterek, bu algılama değişiminin en güzel görüldüğü yerin de tahvil piyasası olduğunu söyledi.
Son günlerde tahvil faizlerindeki düşüşün hızlandığını ve yaz aylarından bu yana en düşük seviyelere gerilediğini belirten Cömert, küresel ekonominin düşünülenden daha yavaş büyüyeceği beklentisinin faizlerin her yerde düşük kalmasına yol açarken, nominal faizi yüksek olan ülke tahvillerine de talep yarattığını kaydetti.
Bunun üzerine petrol fiyatında temelde arz kaynaklı baskı ile görülen düşüş de eklenince Türkiye'nin bir anda tahvil yatırımcısının gözdesi olduğunu dile getiren Cömert, buna bir de enflasyonda beklenen düşüşü eklendiğinde tahvil faizlerinde görülen düşüşün anlamlı olduğunu belirtti.
BANKALAR İÇİN GETİRİSİ YOK
TCMB verilerine göre mayıs ayında Türk tahvil piyasasından 4,5 milyar dolar civarında bir yabancı çıkışı yaşanmışken, geçen 6 ayda bir bu kadar rakam girdiğini ve kasım ayı başı itibarı ile çıkışların sıfırlandığını kaydeden Cömert, son veriler sonrasında, büyük olasılıkla bu rakamın artık artıya geçtiğini ve yılın geri kalanında da artıda kaldığının görüleceğini aktardı.
Cömert, asıl meselenin 'Faizler daha düşecek mi'' 'Yoksa bir düzeltme mi gelecek'' sorularının yanıtı olduğunu belirterek, öncelikle mevcut fonlama şartlarında yüzde 8 bileşik ile tahvil alıp taşımanın bankalar açısından bir getirisi olmadığını tersine götürüsü olduğunu ifade etti. (HÜRRİYET)