Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenen Dünya Müslüman Azınlıklar Zirvesi'nde önemli mesajlar verdi. Erdoğan konuşmasında özetle şunları söyledi:
Kendi aramızdaki çatışmaları Müslüman olarak kendimiz çözmüyoruz. İslam'ın dışındakiler bunu çözüyor. Onlara kalınca işte varil bombaları yağmaya başlıyor. Bunun adı zaman zaman kimyasal silah, zaman zaman konvonsiyonel silah oluyor. Geçmişte anlaşma yapılmış, kimyasal silahlara karşı uluslararası kuruluşlar tavır koymalıymış. Neticesi ölüm olduktan sonra hangi silah olursa olsun suçtur. Kimyasal silahlarla bin kişi ölmüşse konvansiyonel silahlarla yüz binler öldü. Hiç bunu konuşmuyorlar.
Batı dünyası İslam karşıtlığı üzerinden kendi ideolojisini güçlendirmek istiyor. Müslümanların işyerleri, evler, ibadethaneleri her gün ırkçıların hedefi oluyor, bunun en önemli zemini de Almanya, Hollanda, Belçika ve Fransa. Geçen telefonda birine söyledim. Cezayir'de 5 milyon insanı katlettiniz şimdi kalkıyorsun, Suriye ile ilgili bana akıl veriyorsun.
KÖPEK BALIKLARI GİBİ
Sizler dünyanın farklı köşelerinde yaşayan Müslüman azınlıklar olarak bu sorunları bizzat tecrübe ediyorsunuz. Müslümanlar olarak bize düşen görev bellidir. Biz asla saldırılar karşısında sinemez, kendi kabuğumuza çekilemeyiz. Artık dünya İkinci Cihan Savaşı'nın şartlarını yaşamıyor. Yeni bir dünya kurmamız lazım.
11 Eylül terör saldırılarından bu yana Müslümanlar olarak çok taraflı, çok katmanlı bir saldırı dalgasıyla yüzleşiyoruz. DEAŞ, Boko Haram, Eş-Şebab, FETÖ gibi katil sürülerinin terör eylemleri bize zarar vermesinin yanında İslam karşıtı çevrelere dört gözle bekledikleri fırsatı da veriyor. Birçok batı ülkesi de kendi iç sorunlarını perdelemek için adeta bu ateşe benzin döküyorlar, çok temizler ya... Mesele petrol, altın elmas, pazar payı olunca, Batı dünyasının kan kokusu almış köpek balıkları gibi binlerce kilometre öteden koşup geldiğini çok iyi biliyoruz. Ahlaksızlığın daniskası onlarda, katliamın daniskasını onlar yaptı, utanmadan sıkılmadan buradan kalkıp fatura kesiyorlar.
SUSACAK MIYIZ'
Pek çok konuda dost ve müttefik bildiğimiz ülkelerin riyakarlığıyla karşılaşmaya devam ediyoruz. FETÖ'ye yönelik aldığımız tedbirler batı ülkeleri tarafından eleştiri konusu oluyor. 20 İsrail polisi 14 yaşında bir yavrumuzu alıyorlar aralarına sürükleye sürükleye getiriyorlar. Dünya bunu görüyor ama bir tavrı var mı yok. Ne yapacağız, susacak mıyı? Ya elimizle ya dilimizle ya da kalbimizle buğz edeceğiz. İslam ülkelerini azınlık hakları konusunda sıkıştıranlar Müslümanlara yönelik etnik temizlik faaliyetlerini görmüyorlar.
YILDIRIM: TERÖRÜN DİNİ MEZHEBİ OLMAZ
Dünya Müslüman Azınlıklar Zirvesi'nin açılışında konuşan Başbakan Binali Yıldırım ise şöyle dedi:
Avrupa'da yükselen aşırıcılık ve İslam karşıtlığının boyutları eğer gerekli müdahaleler olmazsa daha vahim bir boyuta ulaşacaktır. Bu yılın sadece ilk 3 ayında Avrupa'daki kardeşlerimize 33 saldırı gerçekleşmiştir. Sorun sadece Müslümanları değil bütün din ve inançlara mensup kişileri ilgilendiren bir sorundur ve endişe vericidir. Ülkeler İslamofobi konusunda yasal idari ve eğitim alanında tedbirleri, vazgeçmeden almalıdır. Terörist Müslüman ise eylemin türü hemen İslami terör oluyor. Myanmar'da yaşananlar karşısında Budist terör diye tanım yapmıyoruz. Gazze'de insanlık dramını Yahudi terörü olarak nitelendirmiyoruz. Avrupa'daki saldırılara Hıristiyan terörü demiyoruz. Terör terördür dini yoktur, mezhebi yoktur, insanlığı yoktur.