TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Türkiye yaklaşık bir yıldır koronavirüs salgınıyla mücadele ediyor. Salgının ülkemizde görüldüğü ilk aylarda yaşanan 1. pikin ardından uygulanan karantina ve tedbirlerle vaka sayılarında düşüş başlamış ve 1 Haziran’da kontrollü sosyal hayat sürecine geçilmişti.
Ancak kontrollü sosyal hayatla birlikte Ağustos ayında başlayan vaka artışı Eylül ayında artarak devam etmiş ve ekim ayında kritik boyutlara ulaşmıştı.
Kasım ayında ise ikinci karantina dönemine geçilmiş ve birtakım kısıtlamalar yeniden hayat geçirilmişti.
Türkiye, yaklaşık iki aydır salgına yönelik tedbirler kapsamında kısmi karantinada.
İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Lütfi Çamlı, tedbirlerin ışığında İzmir’deki son durumu değerlendirdi. Vaka sayılarında ciddi bir düşüş olduğunu belirten Dr. Çamlı, bu düşüşün rehavete neden olmaması konusunda da vatandaşları uyardı.
15 Şubat’ta tedbirlerin esnetilmesi ihtimalini de değerlendiren Dr. Çamlı, bu tarz kararların siyasi ve ticari kaygılar değil, toplum sağlığı gözetilerek verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
“GÜNLÜK TEST POZİTİFLİĞİ 250-300’LERE İNDİ”
Vaka sayılarında hastane doluluk oranlarında ciddi bir düşüşün olduğunu belirten Başkan Çamlı, “İzmir’de 1,5 ay öncesine göre vaka sayılarında çok ciddi bir düşüş oldu. 1,5 ay önce günde yaklaşık 5 bin civarından test pozitifliği görmekteyken bugün bu sayılar günde 250-300’e indi. 1,5 ay önce covid testi yaptıran 100 kişiden yaklaşık 35-37’sinde test pozitifliği varken bulunduğumuz günlerde bu test pozitifliği 8-10 test pozitifliğine indi. Bunlar çok sevindirici gelişmeler. Bunun pratikte yansımasını da görüyoruz. Gerek aile sağlık merkezlerinde gerekse hastanelerin Cobvid polikliniklerine Covid nedeniyle yapılan başvurularda ciddi bir azalma oldu. Hastanelerin doluluk oranı da ciddi oranda düştü. Mesela Covid polikliniğinde yatan hasta sayısı 1,5 ay öncesine göre yüzde 50’den fazla azaldı. Hatta bazı pandemi kliniklerini kapatıp normal fonksiyonuna çevirdiler. Yoğun bakımlar doluydu, ambulanslarda yoğun bakım yatağı bekleyen hastalarımız vardı. Artık böyle görüntüleri pek görmüyoruz. Yoğun bakımlarda boş yerler var. Ama şunu unutmamak gerekiyor. Pandemi henüz geçmiş değil. İzmir’de her gün 200-300 kişi olsa pozitif vakalar çıkıyor. Resmi kanalların haberlerine göre Türkiye’de her gün 5 bin civarı pozitif vaka tespit ediliyor ve 150 civarında vefat var. Dolayısıyla ‘artık Covid pandemisi geçti’ diye düşünmek ve rehavete kapılmak kesinlikle çok yanlış olur. O yüzden tedbirleri belki biraz daha sıkılaştırarak uygulamak gerekiyor” dedi.
“EKONOMİK KAYGILAR, TOPLUM SAĞLIĞININ ÖNÜNE GEÇMEMELİ”
Vaka sayılarında düşüş yaşanırken 15 Şubat’ta yapılacak kabine toplantısında tedbirlerde birtakım esnetmelerin olacağı gündeme geldi. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başkan Çamlı, “Benzer durumu Haziran ayında yaşadık. Nisan ayında yaşanan pik alınan tedbirler çerçevesinde Mayıs ayında kontrol altına alınmaya çalışılmış ve vaka sayılarında ciddi düşüşler olmuştu. Bu bağlamda Haziran ayında kontrollü sosyal yaşam süreci başlatılmıştı. O süreçte gerek Türk Tabipler Birliği gerekse Tabipler Odası bu açılımın bilimsel verilere göre değil , ticari kaygılara göre yapıldığını bunun çok ciddi sonuçlar doğuracağını defalarca kez ifade etmelerine rağmen bu açılım süreci devam etmiş ve eylül ayından itibaren yeniden bir vaka artışı görmüş ve ekim aylarında ciddi bir pik ve vefat sayısıyla karşılaşmıştık. Hatta dünyada yeni olgu açısından 2. ya da 3. sıralara oturmuştuk. Dolayısıyla vaka sayılarındaki düşüş bizleri rehavete kaptırmamalı. Bir takım ekonomik kaygılar, toplum sağlığının önüne geçmemeli. Haziranda yaşadığımı kötü deneyimden dersler çıkarmalıyız. 15 Şubat’ta vaka sayılarının ne kadar düşeceğini bilmiyorum. Ama tedbirlerde bir gevşeme olacaksa bile bu bir siyasi karar olmamalı. Burada karar verici ana etken ticari kaygı olmamalı. Toplum sağlığı göz önünde bulundurulmalı. Eğer böyle bir gevşeme yapılacaksa bilimsel verilerin bilimsel analizin sonrasında olmalı. Ama şu anda o tarihte vaka sayılarının ne düzeyde olduğu bilinmeden tarih koymak uygun olmaz” diye konuştu.
“EKONOMİK KAYGILARA GÖRE HAREKET EDERSEK BAŞLADIĞIMIZ NOKTAYA GERİ DÖNERİZ”
Başkan Çamlı, restoran ve kafelerin açılmasına ilişkin ise şunları söyledi; “Restoran ve kafe işletmecilerinin tabiki de sıkıntılı bir durumu var. Çünkü şöyle bir gerçeklik var: Restoran ve kafelerde gerek sosyal mesafe gerekse maske kullanımı gibi bir şey söz konusu olmuyor. O yüzden de bu tür yerler gerçekten pandeminin yayılmasında ciddi rol oynuyorlar. Bu tür yerlerin kapalı olması, iş hayatı devam etse bile kişilerin iş çıkışlarında direkt evlerine gitmeleri ne yol açıyor. Çünkü böyle yerlerin kapalı olması bu tarz yerlerdeki kontrolsüz kalabalıklara izin vermiyor. Kaldı ki özellikle restoranlar paket servis şeklinde de olsa hizmetleri sürdürebiliyorlar. Yeni bir takım düzenlemeler çerçevesinde kontrollü işleyiş hayata geçirilebilir. Ama bütün bunlar için pandemi verileri ve bilimsel araştırmaların ışığında yapılmalı. Yoksa ticari kaygılarla atılan bu tür adımların nelere sebep olabileceğini hep birlikte gördük. Burada önemli olan bu tür kararlarının verilerin ışığında karar verilmesi.Bilimsel sonuçlara göre değil de ekonomik kaygılara göre hareket edersek bir şekilde başladığımız noktaya geri döneriz.”
POLİTİKA
Sayfa başına git
