EGİAD yenilebilir enerjiyi savundu
Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD) yenilenebilir enerji konusunda farkındalık yaratmak için düzenlediği toplantıda güneş enerjisine dayalı yeni teknolojik çözümler, projeler ve devletin verdiği teşvikler anlatıldı.
Birçok ülkede bulunmayan jeotermal enerjinin dünya potansiyelinin yüzde 8'lik bölümünün Türkiye'de bulunduğuna dikkat çekilen toplantının açılış konuşmasını yapan EGİAD Başkanı Seda Kaya, geleceğin piyasasının enerjiden geçmekte olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:
“Türkiye, ayrıca coğrafi konumu nedeniyle büyük oranda güneş enerjisi de almakta. Türkiye, hidrolik enerji potansiyeli açısından da dünyanın sayılı ülkelerinden olup, rüzgar enerjisi potansiyeli yaklaşık 160 TWh- terawatt hour olarak tahmin edilmekte. Bu enerji kaynaklarının maliyetleri oldukça az. Yenilenebilir olduklarından dolayı tükenmezler ve konvansiyonel yakıtların aksine çevre ve insan sağlığı için önemli bir tehdit oluşturmazlar. Biz de bu çalışmada, Türkiye'nin sahip olduğu yenilenebilir enerji kaynaklarını inceleyerek, mevcut durum ve sahip olunan potansiyeli daha verimli olarak kullanabilme imkanlarını araştırmak istedik. Türkiye'nin bu alandaki rekabet gücünü yükselteceğine ve bu yöndeki projeleri destekleyerek kendi önünü daha da açacağına inanıyoruz. Örneğin, TÜBİTAK beklentileri karşılayan projelerden küçük ölçeklilere 500 bin, orta ölçeklilere 1 milyon, büyük ölçeklilere de 2.5 milyon liraya kadar destek verebilmekte. Türkiye'deki enerji profili gözden geçirildiğinde Yenilenebilir Enerji kaynaklarının yeri ve önemi açıkça görülmektedir. Özellikle, güneş ve rüzgar enerjisinin kullanımı, Türkiye'nin enerji bütçesine ciddi katkılar sağlayacaktır. Yenilenebilir enerji kaynaklarından doğru ve sağlıklı bir biçimde yararlanılması için gereken strateji, plan ve politikaların önemi giderek artmakta ve önemli boyutlara ulaşmaktadır."
AÇIĞI KAPATIR
Enerji ve Tabii Kaynaklar Uzman Yardımcısı Hakan Şener Akata ise Türkiye'nin enerji politakalarında dışa çok büyük bir enerji bağımlılığının olduğunu vurguladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın enerji güvenliği bakımından bağımlılığının ve sera gazı salımının azaltılmasının hedeflenmekte olduğunu söyleyen Akata, “Bunun için de sürdürülebilir enerji çok önemli bir noktada. Bu enerji tedariğinin elimizde olması ile İran veya Irak'tan gaz tedariğinde yaşanan herhangi bir dalgalanmada yaşanabilecek gaz açığını Türkiye bu sayede kapatır ve daha az hasarla bu tür sorunlar atlatılabilir" dedi.
SATMAYACAKSAN LİSANS GEREKMİYOR
Türkiye'nin 2023 hedeflerine de değinen Akata, güneş enerji sistemlerinin lisanslı olarak çalıştırıldığı ama sadece kullanım amacıyla yapılan ve kullanılan sistemlerin ise lisanssız olarak kullanılabileceğine değinerek, “Güneş enerjisinde lisanssızlar dahil olmak üzere 5 Gigawatt bir hedef görünmekte. Ama şu anda ulaşılacak en kolay hedef jeotermal hedeftir. Çünkü MTA'daki lisanslara bakıldığı takdirde 747 megawattlık başvurular alınmış durumda. Buna göre 2-3 sene içersinde 600 Megawatı çok rahat geçeri" dedi. Alman Deutche Eco Group'un yöneticileri Tobias Leschinsky ve Paul Freunscht' de Almanya'da güneş enerjisi kullanımına yönelik teknik ve finansal konulara değinerek projelerin uygulanmasında dikkat edilmesi gereken konuları katılımcılara anlattı. (DHA)