CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, Arslan, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda görüşülen “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” üzerine yaptığı konuşmada, EPDK’yı eleştirdi
Elektrik faturalarında vatandaş lehine olabilecek indirimlerin şirketlere aktarıldığını kaydeden Arslan, şunları söyledi:
“EPDK'nin yetkilerini biraz azaltmak lazım. Çünkü EPDK'ye ucu açık bir yetki verdiğinizde ne yapacağınızı kestiremiyorsunuz. Bu konuda iki örnek vereceğim. Nükleer santraldeki hisselerin bir üçüncü şahsa satılması EPDK'nin onayına bağlıyken, yapılan değişiklikle EPDK onayı şartı kaldırıldı, Ticaret Sicil Gazetesinde ‘de yayımlandı. Peki, ne oldu, altı ay içinde lütfederlerse bilgi verecekler, ‘Biz sattık, verdik, el değiştirdi, sahibi bu’ diyecekler. Ayrıca teklifle bir de işletenin atıkla ilgili taşıma yükümlülüğünden de vazgeçiyoruz, onu da üçüncü şahıslara devrediyoruz; her geçen gün bu santral üzerindeki denetimimizi ve hâkimiyetimizi kaybediyoruz.
“125 TL’LİK İNDİRİM VATANDAŞIN DEĞİL ŞİRKETLERİN CEBİNE GİTTİ
İkinci örnek, EPDK geçen yıl 3 kere dağıtım ve enerji bedellerinde değişiklik yaptı, vatandaşın faturasında bir değişiklik yok. Niye? Enerji piyasa takas bedelleri megavat başına 4 bin liralardan 2.200 liralara kadar geldi, enerji bedelini düşürdüler ama görevli tedarik şirketlerinin bizden tahsil ettikleri dağıtım bedellerini artırdılar. Ya, niye artırıyorsunuz bu dağıtım bedellerini? Eğer 240 kilovatsaat kullanan bir vatandaşa yansıtmış olsak düşmüş olan piyasa takas fiyatlarından kaynaklı enerji bedellerini faturalara yansıtmış olsak 240 kilovatsaat kullanan vatandaşın faturasında 125 liralık iyileşme sağlayacaktık. Peki, bu paralar kimin cebine gitti? Görevli tedarik şirketlerinin cebine gitti. Çünkü bu EPDK vatandaşı korumuyor, vatandaşın yanında değil, tamamen ve tamamen şirketleri koruyor.
AKKUYU’DA 350 MİLYAR DOLARLIK FATURA
Türkiye’nin Akkuyu Nükleer Santrali’nde sadece “müşteri” olduğunu ve faturanın her geçen gün büyüdüğüne dikkat çeken Arslan, şöyle devam etti:
“Akkuyu Nükleer Santraline, eğer 12,35'ten alırsak, on beş yılda 71,1 milyar dolar, eğer 15,33'ten alırsak 88,3 milyar dolar para ödeyeceğiz. Peki, yatırım maliyeti ne bunun? 20 milyar dolar.
Peki, bu süre uzatımı ömrü altmış yıl olursa ne olacak? Altmış yıl olursa ve 12,35'ten alırsak 284,5 milyar dolar, üst sınırdan alırsak 353,2 milyar dolar Türkiye Cumhuriyeti kasasından yani vatandaşlarımızın ödediği elektrik faturalarından bu şirketlerin cebine para girecek.
Hani nerede yerlilik, hani nerede millîlik, soruyorum size? Bu parayı kazanacak olan Rusya'dır. ‘Yap-işlet-sahip ol’ modelidir bu modelin adı; yapan ve işleten Rusya'dır, paraları tahsil edip kasasına koyacak olan Rusya'dır, Türkiye Cumhuriyeti değildir.” (SÖZCÜ)