Basın açıklamasına Ege Barış ve İletişim Derneği Başkanı Bülent Tanık, Derneğin kurucusu ve yönetim kurulu üyesi Dikili eski Belediye Başkanı Osman Özgüven, Ege’de Birlikte Varolma ve İletişim Derneği (Siniparksy) II. Başkanı Stratis Pallis, dernek üyesi Siniparksy eski Başkanı Christiana Chatzidaki, Midilli Aya Paraskevi eski Belediye Başkanı Apostolos Komninakas, Yannis Pavlis, Stratoula Vaiti, Olga Sachpaloglou, Christos Stathellis ve Giorgos Milios katıldı.
TEHDİT EDİCİ AÇIKLAMALARDAN UZAK DURULMALI
Ayvalık Ticaret Odası’nda yapılan ortak basın açıklaması Ege Barış ve İletişim Derneği Başkanı Bülent Tanık ile Ege’de Birlikte Varolma ve İletişim Derneği (Siniparksy) II. Başkanı Stratis Pallis tarafından okundu. Basın açıklamasında; “Ege’de karşılıklı saygı, dostluk ve yardımlaşma anlayışı üzerine kurulu, kalıcı barış istiyoruz. Türkiye ve Yunanistan halkları arasında son yıllarda güçlenerek gelişen sevgi ve istikrar ortamını tehdit edici açıklama ve tavırlardan uzak durulması talebimizi- Ege Barış ve İletişim Derneği ve Yunanistan’da kurulu Egede Birlikte Varolma ve İletişim Derneği (Siniparksy) birlikte duyuruyoruz” denildi.
BARIŞIN TEMELLERİ ATATÜRK VE VENİZELOS TARAFINDA ATILDI
Açıklamada ayrıca; “Türkiye ve Yunanistan arasında, barış içinde bir arada olmayı hedefleyen yeni bir dönemin temelleri, yüz yıla yakın süre önce iki ülke liderleri Mustafa Kemal Atatürk ve Elefterios Venizelos tarafından atılmıştır. Halklarımızın kardeşliğini ve barış içinde kalkınmasını hedefleyen bu mutabakat, zaman zaman dalgalanmalara uğramış olsa da iki ülke devletleri bir açık çatışma ve savaş durumundan uzak kalmayı başarmışlardır. 1945-1985 arasında etkili olan ‘mesafeli’ duruş 1985 sonrasında Dikili ve Mytilline (Midilli) Belediyeleri arasında başlatılan barış ve dostluk etkinlikleri ile yumuşamaya başlamış; iki Ülke belediyelerinin ve yerel sivil girişimlerinin çabaları sonucu bu dönüşüm yaygınlaşmıştır” ifadelerine yer verildi.
MÜLTECİ SORUNU VE LOZAN
Yapılan açıklamada mülteci sorununa ve son günlerde tartışmalara yol açan Lozan konusuna da yer verildi. Açıklamada; “Ortadoğu’da sürmekte olan savaş durumunun yol açtığı göç hareketine ve sığınmacı-mülteci sorununa karşı takınılan tutumlar, bu barış ikliminin ve istikrarın üzerinde var olabilmiştir. Toplumlarımız arasında, güven, dayanışma, işbirliği ve barışın korunması ‘Egenin Bir Barış Denizi’ olmaya devam etmesi, iki Ülkenin olduğu kadar Akdeniz Coğrafyasının ve Avrupa’nın da yararına olacaktır. Başta mülteci-sığınmacı konuları olmak üzere, ırkçı, şoven, ötekileştirici ve düşmanlık üreten söylemlerin yaygınlaşmasına izin verilmemesi, Lozan gibi yüz yıllık geçmişe sahip kurucu uzlaşmaların, yeni çelişki ve çatışma konularına dönüştürülmesinden uzak durulması, kışkırtıcı tutum ve askeri tatbikatların tehdit algısı yaratmasından sakınılması dileğimizdir. Üst düzey yöneticiler katında, halklar nezdinde endişe yaratmayacak dostça üslupların ve itidalin esas alınmasına dönülmesi talebimizdir. İki Toplum mensuplarını kışkırtıcı seslere kulaklarını kapamaya ve yönetimleri de ikili antlaşmalara ve uluslararası hukuk normlarına uymaya çağırmayı, halklarımıza ve gelecek kuşaklara sorumluluğumuzun gereği kabul ediyoruz. Çünkü Ege Barışı halklarımızın ortak kazanımı ve yaşam teminatıdır” denildi.