Ege Postası
Geri

Eğitim boykotu öncesi gözaltına alınan o isim için flaş karar

İzmir'de, Valiliğin genelgeyle yasakladığı 13 Şubat eğitim boykotundan bir gün önce polis tarafından gözaltına alınan, eylemi düzenleyen Birleşik Haziran Hareketi İzmir İl Koordinasyon Kurulu'ndan Onur Kılıç, işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Kılıç, polis otosuna binerken, "Cumhurbaşkanı'na hakaret ettiğim gerekçesiyle gözaltına alındığım söylendi. Hakaret etmedim, yalnızca gerçekleri söyledim" dedi. Kılıç tutuklandı. ERDOĞAN'A HAKARETTEN TUTUKLANDI
Eğitim boykotu öncesi gözaltına alınan o isim için flaş karar
Haberler / Güncel
13 Şubat 2015 Cuma 13:20
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İZMİR - İzmir Vali Yardımcısı Mustafa Harputlu'nun İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne gönderdiği yazıda; Birleşik Haziran Hareketi'nin (BHH) 13 Şubat'ta ülke geneli için yaptığı 'laik ve bilimsel eğitim için okul boykotu' çağrısına uyup eyleme katılacak milli eğitim personeli ve öğrenciler hakkında disiplin işlemi yapılması istendi. Harputlu'nun gönderdiği yazıda, Birleşik Haziran Hareketi isimli yapılanmanın izleyeceği yol ile mücadele yönteminin Cumhurbaşkanı, Başbakan ile AK Parti politikalarının karşıtı olduğu dile getirilerek, "Boykotlarda Gezi Parkı eylemlerini yeniden canlandırmak ve genel seçimler öncesi karmaşa yaşanmasına sebebiyet verilmek istendiği" öne sürüldü.
 
'GERÇEKLERİ SÖYLEDİM'
 
'Laik ve Bilimsel Eğitim için Boykot' eyleminden bir gün önce Birleşik Haziran Hareketi'nin İzmir'deki önemli isimlerinden Onur Kılıç, dün Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Okan Bato'nun talimatıyla İzmir Terörle Mücadele Şubesi polislerince gözaltına alındı. İfade için Terörle Mücadele Şubesi'ne götürülen Kılıç, bugün işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Kılıç, polis otosuna binerken, "Cumhurbaşkanı'na hakaret ettiğim gerekçesiyle gözaltına alındığım söylendi. Hakaret etmedim, yalnızca gerçekleri söyledim" diye konuştu.
 

TUTUKLANDI

Onur Kılıç'ın İzmir 5'inci Sulh Ceza Hakimliği'nde verdiği ifadede, "Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Alsancak ÖSYM binası önünde zorunlu din derslerine ve okulların imam hatipleştirilmesini protestoya yönelik olarak yürüyüş yapılacağını duydum. Özgürlük ve Dayanışma Partisi yöneticisi olduğumdan, katkı sunmak amacıyla yürüyüşe katıldım. Ancak suç unsuru olduğu söylenen herhangi bir slogan atmış değilim. Bu tip sloganların orada buluna diğer şahıslarca atılıp atılmadığını bilmiyorum, hatırlamıyorum. Ancak ben katılmadım. Özetle atılan sloganlar birine yönelik değildir. 17-25 Aralık operasyonunda adı geçen Erdoğanlara yöneliktir" dediği öğrenildi.

AVUKATLARI BİR AYLIK SÜREYE DİKKAT ÇEKTİ
Avukatları, Onur Kılıç'ın 11 Ocak 2015 tarihindeki açıklamanın üzerinden bir ay geçtikten sonra gözaltına alındığına dikkat çekti. Müvekkillerine karşı hukukla siyasetin içiçe geçtiği bir ortamda operasyon yapıldığını öne süren avukatlar, suç unsuru olduğu belirtilen sloganların 17-25 Aralık soruşturmaları sonrasında binlerce kez birçok eylemde dile getirildiğini, sosyal medya üzerinden paylaşıldığını söyledi. 

Bu süreçte Recep Tayyip Erdoğan'ın iki ayrı görevde bulunduğuna dikkat çeken avukatlar, cumhurbaşkanına yönelik olduğu çıkarımının yapılamayacağı savunuldu. Siyasi kimliği olanlara demokratik sistemlerde ağır eleştiriler yöneltilebileceğini belirten avukatlar, Onur Kılıç'ın tutuksuz yargılanmasını talep etti.

KATALOG SUÇLARDAN TUTUKLANDI
Hakim, suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, delillerin henüz toplanmamış olması, atılı suçun katalog suçlardan olması, suç için belirlenen cezanın miktarını dikkate alıp, kaçma şüphesinin bulunduğunu da vurgulayarak Onur Kılıç'ın tutuklanmasına karar verdi. 

Onur Kılıç, Cumhurbaşkanı'na hakareti düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun 299'uncu maddesi kapsamında tutuklandı.

TUTUKLAMA KARARINA PROTESTO

Cumhurbaşkanına hakaretle suçlanan Onur Kılıç'ın tutuklanmasının ardından, adliye koridorunda bekleyen bir grup, kararı protesto etti. Kılıç, polis tarafından cezaevine götürülürken, gruptakiler, 'Haziran güneşi AKP'yi yakacak', 'Kahrolsun AKP diktatörlüğü', 'Hepimiz Onur'uz' sloganları attı. Avukat Cemal Doğan, kararın hukuksuz olduğunu öne sürerek itiraz edeceklerini belirtti.

ANNE VE BABADAN DA TEPKİ

Onur Kılıç'ın babası Kemal Kılıç karar sonrası gözyaşlarını tutamazken, oğlunu onurlu bir insan olarak yetiştirdiğini, onurlu insanların cezaevlerine konulduğunu, onursuz olanların ise saraylarda yaşadığını söyledi. Anne Ayşegül Kılıç ise, "Oğlumu değil, bizi, anne- babasını koysunlar cezaevine. Çünkü oğlumuzu böyle onurlu bir insan olsun diye biz yetiştirdik" dedi.

BHH DE AÇIKLAMA YAPTI

Onur Kılıç, adliyeye getirildiğinde ise Birleşik Haziran Hareketi (BHH) üyesi Gizem Keçeci, bir basın açıklaması okudu. Yaklaşık 100 kişinin bulunduğu grup da, 'Bizi kavgaya davet ediyorlar, davetleri kabülümüzdür, Onur Kılıç yalnız değildir' yazılı pankart taşıdı. 

Gizem Keçeci, "İzmir'de birkaç gün önce vali yardımcısının 'boykotu önleme' girişiminin ardından, 'İzmir'de AKP'yi Haziran korkusu sardı' demiştik. AKP'nin Haziran korkusu tüm ülkeye yayılarak büyüyor. İzmir Valiliği'ni uyarıyoruz. Tehditlerinize, baskılarınıza, boykotu yasaklama ve törörize etme girişimlerinize izin vermeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz" dedi. Keçeci'nin açıklaması sık sık sloganlar atılarak kesildi.



 
VALİ TOPRAK AÇIKLAMA YAPTI
Birleşik Haziran Hareketi'nin, bilimsel laik eğitim için okullara yönelik boykot çağrısına karşı, İzmir Vali Yardımcısı Mustafa Harputlu'nun İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne gönderdiği yazıyla, 'bu eyleme milli eğitim personeli ve öğrencilerin katılması durumunda, haklarında gerekli disiplin işlemlerinin yapılmasını istediği' yazının ortaya çıkması tartışmaları da beraberinde getirdi. İzmir Valisi Mustafa Toprak, konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Kendilerine gelen bazı duyumlar üzerine böyle bir yazının yazıldığını ve böylelikle, gençlerin, marjinal gruplardan, suçlardan uzak tutulmalarının istendiğini belirten Vali Toprak şöyle dedi:
 
"Devletin görevi, vatandaşlarını suç ve ve suç ortamlarından korumaktır. Okula girişi engelleyici toplumsal olayı gerçekleştireceği duyumları alınmış. Bunlar da zaten planlarını, internet sitelerinden aleni olarak yayınladılar. Bizler de kanunun bize verdiği sorumluluk çerçevesinde, çocuklarımızın, o yavruların her türlü olumsuz fikirlerden, ortamdan, olumsuzluklardan, uzak tutulması için yazışma gerçekleştirdik. Öğretmenlerin görevi, vicdanen ve kanunen bağlı oldukları okul içersinde eğitim vermektir. Öğrencilerin okulda olmalarını sağlamaktır. Bizler burada, önleyici konularda gelen bilgileri değerlendirdik. Çocukları etki alanlarından uzak tutmak için, bu konuda da tedbirler alınmıştır. Problem geliştiği takdirde de önlemler alınmıştır."

 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası