Ege Postası
Geri

Ekonomi Bakanı Zeybekci'den İzmir'de '16 Nisan' mesajı

İzmir'de bir fabrikada çalışan işçilerle bir araya geldi Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, yaptığı konuşmada 16 Nisan'da yapılacak referandumun memleket meselesi olduğunu söyledi. Ekonomi Bakanı Zeybekci'den İzmir'de '16 Nisan' mesajı
Ekonomi Bakanı Zeybekci'den İzmir'de '16 Nisan' mesajı
Haberler / Politika
29 Mart 2017 Çarşamba 14:38
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, siyasetin itibarlı, TBMM'nin ise Türkiye'nin en saygın yeri olması gerektiğini söyleyerek, "TBMM denildiği zaman herkes düğmelerini iliklemeli, çünkü milletin iradesi orada" dedi.

Referandum çalışmaları kapsamında İzmir'e gelen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Ege Serbest Bölgesi'nde (ESBAŞ) bulunan CMS fabrikasını ziyaret etti. İşçilerle fabrikanın yemekhanesinde öğlen yemeğinde buluşan Zeybekci Türkiye'nin 2000- 2002 yılları arasında IMF tarafından yönetildiğini söyledi. O dönemde ödenen vergilerin yüzde 87'sinin faize gittiğini söyleyen Zeybekci, artık bu oranın yüzde 10'a gerilediğini belirterek, "Bugüne kadar Türkiye'nin kanını emen, önünü engelleyen, bulaşıcı olan, her dönemden bir sonraki sisteme bulaşan bulaşıcı hastalık Türkiye'yi hiçbir zaman güçlü iktidarlarla buluşturmadı. Kurgulanan bu sistem sayesinde de Türkiye her zaman, burnu suyun üzerinde istendiği zaman aşağıya bastırılan istendiği zaman kaldırılan bir ülke halinde tutulmak istendi. Hep edilgen olsun, yönetilsin, biri tarafından kontrol edilen bir ülke olsun istendi. Türkiye müthiş mücadeleler verdi. Bugüne kadar verdiği ekonomik mücadeleler Türkiye'nin istikrarlı siyaset ve öngörülebilen bir ekonomik istikrar faydasına oldu" dedi.

Tartışılan sistemin AK Parti, CHP, MHP meselesi olmadığını söyleyen Zeybekci, "Bu bir milli meseledir. Yeni bir sistem değişikliği geliyor ve bu sistem herkese eşit. 18 maddenin hiçbir yerinde şunu söylemiyor; '2019 seçimlerinde, AK Partililer ya da MHP'liler yüzde 10 önden başlar' diye bir şey yok" dedi.

İktidarın yüzde 50 artı 1 oy ile geleceğini söyleyen Zeybekci, şöyle devam etti:

"Sistem artık eski belayı, hastalığı üretmeyecek. Türkiye'de siyaset normalleşecek, makulleşecek. Adaylar bu millete aşkını, sevdasını, projelerini, hedeflerini samimiyetle inandırmak zorunda. Yüzde 50'yi isteyen bir CHP'nin hedefi yüzde 70'lik bir alana komple hitap etmek, onları inandırmak ve kucaklamak zorunda. Yüzde 25 benim için gayet iyidir, bir koalisyon kurarsak diyemeyecek. Mevzubahis, memleket, millet, vatan deyip uzlaşmak zorunda. Diyelim ki sağdan AK Parti geldi. Yüzde 70'i kucaklamak milli meselelerde uzlaşmak zorunda. Türkiye makulleşecek, uzlaşmacı siyaset anlayışı gelişecek. 1950'den sonra Almanya, 60'lardan sonra Japonya, 80'den sonra da Kore seferberlik başlattı ve siyaseten istikrarsızlıkla ilgili tüm hastalıklardan kurtulmak için başlattı. Kore 1987'de geçti bu sisteme, parçalı yönetim koalisyon bitsin diye. Kore 5 bin dolar seviyesinin altındaydı milli gelirde, şu anda 30 bin dolar seviyesinde. Onun için arkadaşlar 16 Nisan meselesi AK Parti, CHP, MHP meselesi değildir. 16 Nisan'da bir partiye oy vermeyeceksiniz, bir cumhurbaşkanı seçmeyeceksiniz. Herkese eşit davranan ve herkese eşit fırsat getiren bir hükümet sistemi için değişikliğe oy vereceksiniz."

'TÜRKİYE ARKASINA BAKMADAN BÜYÜMEK ZORUNDA'

Türkiye'de siyasetin itibarlı, TBMM'nin ise Türkiye'nin en saygın yeri olması gerektiğini enlatan Zeybekci, şöyle konuştu: 

"O kadar saygın bir yer olmalı ki Türkiye'de 80 milyonun tamamı oraya saygı duymalı, sağcısı, solcusu, komünisti, sosyalisti, liberali, Türk'ü, Kürt'ü, Alevi'si, Sünni'si aklınıza gelen herkes. TBMM dendiği zaman düğmelerini iliklemeli çünkü milletin iradesi orada. Türkiye her gün bir önceki günden daha çok üreten, ihracat yapan bir ülke olmak zorundadır. 35 milyar dolardan 150 milyar dolara geldik. 2017 yılı ihracat seferberliği yılı inşallah bu sene yüzde 10'un üzerinde artışımız olacak. Türkiye yüzde 5.5'in altında bir büyümeyi kabul edemez. Büyümede yüzde 5'in altına düştüğümüzde işsizliğimiz yüzde 12'ye çıkıyor. Her yıl 1 milyon kardeşimize iş bulmak zorundayız. Böyle şeylerle vakit kaybedemeyiz. Arkamıza bile bakmadan büyümek ve koşmak zorunda olan bir ülkeyiz."

Bakan Zeybekci konuşmasının ardından işçilerle yemek yedi. Yemeğin ardından bir işçi ile masa tenisi oynayan Zeybekci, "Ah sen daha önce benim karşıma çıksaydın" diye espri yaptı. 

'ABD'NİN YAPTIĞI KABALIK VE SAYGISIZLIK'

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İzmir'de medya kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi. Mövenpick Otel'de gerçekleştirilen toplantıda, Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın ABD'de tutuklanması ile ilgili görüşü sorulan Bakan Zeybekci, "ABD'nin yaptığı kabalık ve saygısızlık. Halkbank Genel Müdür Yardımcısı'nın ABD'ye gidişi illegal değil. Yasal olarak oraya gitmiş. Madem müttefiktik, dosttuk, böyle bir durum varsa niye bana bunu söylemedi? Niye saklıyorsu? Niye köşenin ardında duruyorsu? Kabalık ve saygısızlık. Benim de onun herhangi bir görevlisine soracağım soru olabilir, yazılı sözlü bilgisine başvurma ihtiyacım olabilir, onların da olabilir. Yapılan muamele kötü, ama sonuçlarını görmeden bir ülke meselesi olarak görmek zor. Kaba, saygısız, nezaketsiz bir uygulama" diye konuştu.

'İHRACAT DESTEĞİ VE YATIRIM TEŞVİKLERİMİZİN TAMAMINI YAPTIK'

Ekonominin olumlu bir ortama girdiğini söyleyen Bakan Zeybekci, "65'inci hükümet olarak 2016'nın Mayıs sonunda kuruluşumuzdan ve programımızın TBMM'de onaylanmasından itibaren dikkat çeken yanı, laf üstüne laf değil taş üstüne taş koyan, üretimde özel sektör eliyle büyüyen, ihracatta büyümeyi öne alan bir anlayışla çalışacağız dedik. Bu söylemlerimize uygun olarak ihracat politikaları, yatırım teşvik planımız ile ilgili yeni bir süreci başlatacaktık ki 15 Temmuz ihaneti gerçekleşti. Biz hiçbir zaman geri durmadık, 15 Temmuz'un ardından nasıl özel sektör ve kamu pazartesi tıkır tıkır çalıştıysa hükümet olarak biz de aynı şekilde yolumuza devam ettik. Hedeflediğimiz ihracat desteği ve yatırım teşviklerimizin tamamını yaptık. Vaat ettiklerimizin tamamını yatık bizden istenen her şeyi verdik" dedi.

'İHRACAT İTHALAT ORANI TARİHİ SEVİYEYE GİDİYOR'

2017 yılının ihracat seferberliği yılı olacağını, Türkiye'nin ihracatta büyüme hedefini geçeceği yönünde öngörüleri olduğunu belirten Zeybekci, "Türkiye'nin o yönde ilerleyişi var. Olumlu gelişmelerin olduğu bir yıl olsun. İhracat rakamlarımızda mart ayında rekor denemesi yapacağız derken, ihracat denizden toplanan bir ürün değil. Kapasite ve yatırımı arttırarak yapılan ekonomik bir eylemdir. İhracata dayalı net büyüme anlamında da son derece önemsediğimiz büyümeyi 2017 yılında yakalayacağız. Bütün bunları yaparken Türkiye terörle mücadele ederken, 15 temmuzdaki ihanet ile mücadele ederken, bölücü terör örgütü, FETÖ terör örgütü, negatif algı operasyonları ile mücadele ederken, Türkiye bunu inanılmaz başarılı yapıyor. Türkiye'nin kamu borcu milli gelirine oranı düştü, cari açığı düştü, ihracatın ithalatı karşılama oranı arttı. Tarihi bir seviyeye doğru gidiyor, yüzde 88-89 oranındayız. Yüzde 90'ı görmeden gidersek gözümüz açık gider diyorum. İnşallah göreceğiz" diye konuştu. 

Türkiye'de cumhuriyetin en önemli sistem değişikliğinin tartışıldığı ama sağlıklı tartışılamadığı bir 16 Nisan süreci yaşandığını ifade eden Zeybekci, "Ekonomik ve siyasi istikrar ve öngörülebilirliğine olumsuz etkisini olmadığını görüyoruz. Piyasanın pozitif algılamayla 16 nisanı pozitif olarak satın almaya başladığını önümüzdeki haftalarda göreceğiz" dedi.

ALMAN GAZETESİNE TEPKİSİ

Konuşmasında, bazı Avrupa ülkeleri ile yaşanan sorunlara da değinen Bakan Zeybekci, "Türkiye'nin en hasımı olduğu ülke için mesele Ermenistan desek, Ermenistan'ın en ahlaksız, en aklınıza gelebilen olumsuzluğu üzerine yükleyebileceğiniz bir gazetesi bile Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin bir bakanına 'tasmalı köpek' demez. Bir Alman gazetesi benimle ilgili 'Erdoğan Köln'e en sadık tasmalı köpeğini gönderdi' dedi. O günden beri bağırıyorum. Ülkemin yeri getirdiğinde mangalı deviren gazeteci cemiyeti nered? Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanı Nihat Zeybekci'ye 'tasmalı köpek' demek burada da mı normal hale geld? Bunu Türkiye Cumhuriyeti bakanı için söylüyor. Bir bakan AK Partili olunca söylenebilir m? Bu 80 milyonu temsil eden bir bakan. Bu söyleniyor ve sessiz kalınıyor. Biz hukuki süreci başlattık. Eğer Almanya'da mahkeme varsa, hakimler varsa, bir insana bu şekilde hitap edildiğinde bir karşılığı olmalı. Bu eleştiri değil." 

Yaşanan sorunların ticari ve ekonomik ilişkiler açısından asla masada olmayacağını belirten Zeybekci, "Bunu asla yapmayacağız. Avrupa Birliği ile 54-55 yıldan beri süren sürecin en önemli günlerini yaşıyoruz. Pozitif anlamda. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi Türkiye ekonomisi için tarihi bir öneme sahip" dedi.

'2025'TE İZMİR EGE EXPO OLARAK BAŞVURULACAK'

EXPO 2025'e, İzmir Ege EXPO olarak başvurmaya karar verdiklerini açıklayan Zeybekci şunları söyledi:

"İzmir'in bütün takılarını takmadan, bütün güzelliklerini giydirmeden ortaya salarsanız liman kenti İzmir. Ama bütün takılarını taktığınız zaman, Hierapolis, Pamukkale, Efes, Denizli, Aydın. Basmane'den Denizliye 1 saatte varan ulaşım ağını, termal turizmini üst üste koyduğunuz zaman, rakipleri Japonya ve Paris'e baktığınızda bizden daha zengini avantajlısı olmaz. Türkiye'ye sağlık turizmi için gelen her hastayı destekliyoruz, turist getiren her uçağı destekilyoruz, hizmet ihracatına da destek veriyoruz. Türkiye olarak turizmde zenginleşmeye doğru gidiyoruz. Kruvaziyer turizmi, turist geldi buraları gezdi, İzmir'in arkasındaki zenginlikler ne olaca? Efes'e, Bergama'ya gitmeyecek m? Denizli, Manisa, İzmir'in 1 saat ilerisindeki zenginlikleri gösteremiyoruz, neden Körfezi mastır plan ile planlayamıyoruz. Kazanana kadar deneyeceğiz. Mayıs'a kadar başvurumuzu yapacağız. Süreci Bakanlık olarak biz yürüteceğiz" diye konuştu.

'GÜMRÜK BİRLİĞİNDEN EGE KAZANÇLI ÇIKACAK'

Avrupa Birliği ve Türkiye arasında imzalanacak gümrük birliği anlaşmasından Ege'nin kazançlı çıkacağını belirten Bakan Zeybekci, "Zeytin zeytinyağı ve üzüm konusunda üstünlüğümüz var. Avrupa'nın tamamında serbest hale geleceğiz. Bizim ürünlerimiz bütün Avrupa Birliği'ne girebilecek. İspanya ve İtalya'dan zeytin, zeytinyağı da Türkiye'ye gelebilecek. Bugüne kadar tarımı gümrük duvarıyla koruduk. Türkiye'de et 40-50 lira iken Yunanistan'da 10-20 lira. Gümrük duvarıyla koruyorum, et üretimini fiyatını tüketiciye yükleyerek sağlıyorum. Ama Avrupa eti ucuz yedirip kilo başına üreticiye yardım yapıyor. Bizde de aynı olacak. Süt, et buğday üretimi, pamuk üretiminde üreticiye bütçe kaynaklarıyla nakit destek vereceğiz. Et Türkiye'de ucuzlayacak. Almanya, Yunanistan İtalya'da et aynı fiyat olacak giriş çıkış serbest hale geleceği için. Tarımda kazanan olacağız. Önceki gümrük birliği ile ilgili her türlü eleştiri yapabilirsiniz. Ama Türkiye bu kötü anlaşmadan bile kazançlı çıktı. Kalite ve rekabet şartlarımızı yükselttik. Her sektörümüz AB ile rekabet edebilir hale geldi sanayide. Türkiye'de üretilen otomobilin yüzde 80'ini AB'ye satıyoruz. Bunu kötü gümrük birliği anlaşması sayesinde geldik. Artık gümrük birliği bizim için ekonomik entegrasyon anlamını taşıyor" dedi. (DHA)

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası