İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi kapsamında “Sadakate Davet” temasıyla düzenlenen buluşmaya katılan ekonomist-gazeteci Dr. Emin Çapa, “Yeni Bir Dünya, Yeni Bir Türkiye” başlığıyla sunum yaptı. Emin Çapa, “İzmir'deki Birinci İktisat Kongresi, Türkiye'nin bir yıkımdan çıktıktan sonra yeni bir ülke nasıl inşa edilebilir çalışmasıydı. Ama yıkımı bitirmiş ve ülkemizi kurmuştuk. Bu ikincisi de tam olarak aynı şey. İkinci bir yıkımdan ülkemizi kurtarıp, yeni bir ülke inşa edebilir miyiz noktasında oluyor. Tuhaf olan şey şu. Birincisinde İzmir'i işgal ettikten sonra kurtarmıştık. İkincisi için ise benim için şöyle bir şeyi var. İstanbul ve Ankara yerel seçimlerinden sonra, herkes birçok insana teşekkür etti. Ben İzmir'e teşekkür ettim. İzmir bize hizmet almasa da para almasa da ilkelerine sahip çıkmanın, direnmenin önemini gösterdi. Aynı nedenle bu kongrenin İzmir'de olmasının özel bir nedeni var. Tam o noktada biz ülkemizi yeniden nasıl inşa edeceğiz? İkinci yüzyılı onun için burada konuşuyoruz” dedi.
“İçine akıl ve bilim sokmadığınız hiçbir şeyin değeri yok”
Hala termik santrallerle kalkınmanın olacağını düşünenlerin bulunduğunu ifade eden Emin Çapa, şunları söyledi: “Yeni bir dünyanın inşa edildiğinin ön kabulünü zihninize yerleştirmeden, yeni bir dünyayı inşa edemezsiniz. Ekonomide ana şey enerji tüketiminizdir. Bir noktaya kadar. Dünyanın en büyük ekonomisi ABD'nin milli geliri ile enerji tüketimi arasındaki bağı görüyorsunuz. 1950 yılında bir birim milli geliriniz, bir birim enerji tüketiminiz varsa 70'lerin ortasına kadar bunlar ne kadar enerji, o kadar milli gelirdi. 1970'lerin ortasında enerji tüketimi yavaşladı. Milli gelir yükseldi. 80'lerin ortasına gelince milli gelir patlıyor. Enerji tüketimi neredeyse durma noktasına geliyor. 2000'den itibaren enerji düşerken, milli gelir artışı devam ediyor. Bu bize bir şey gösteriyor. Enerji artışı ile milli gelir arasındaki bağ kopuyor. Neden? Çünkü artık içine akıl ve bilim sokmadığınız hiçbir şeyin değeri yok. Bu tarım olabilir, sanayi olabilir. Fark etmez. İçine bilim sokmadığınız her şeyi çöpe atın.”
“DNA'lar ile oynandı”
Büyük bir kırılma yaşadığını anlatan Emin Çapa, “Eski ile yeni arasında sizin bildiğiniz gibi bir şey yok. Bu salondakiler, benim yaşıma yakın olanlar muhtemelen insan olarak ölen son kuşak olacak. Daha genç olanlar, insan olarak ölmeyecek. İnsan olarak doğdular ama insan olarak ölmeyecekler. Bu kuşakların torunları da büyük olasılıkla insan olarak doğmayacak. Dünyada şu anda insan olarak doğmayan ikizler Çin'de beş yaşına geldiler. DNA'ları ile oynandı. Dünya yeni bir çağa giriyor” dedi.
“Geleceğin en önemli konusu yaşam bilimleri”
Geleceğin en önemli konusunun yaşam bilimleri olacağını da anlatan Emin Çapa, “Olayı sadece farmakolojiye indirgemek haksızlık olur. Başka bir şeyden bahsediyoruz. İnsan olarak ölmeyeceksiniz. Daha önce böyle bir şey yaşamadınız. Tarım devrimi değil bu. İnsanı yeni baştan yaratma noktasındayız. Bu çok iyi bir şey mi? Çok korkuyorum. Ödüm kopuyor, çünkü bu olayın etik tarafı eksik. Akıl ve bilim tarafı tamam ama akıl ve bilimin yanına vicdanı koymazsak, o tarafı beni çok korkutuyor. Türk halkı geleceğe doğru nasıl koşar? Geriye bakarak geleceğe koşulur mu? Uygarlığın, gücün, teknolojinin sırrı, bilimdir. Bilim yoksa refah, uygarlık, zenginlik, teknoloji yok” dedi.
Bilimin önemini anlattı
“Bilim nedir” sorusunu soran ve salonun ışıklarının kapatılmasını isteyen Çapa, bir kibrit yakarak, “Ben size bu karanlıkta bilimin ne olduğunu göstereceğim. Bilim bu. Çünkü bilim maceramız daha çok yeni. Bilim macerasında daha o kadar küçük, yeni bir yerdeyiz ki ancak bu kadar bizim yolumuzu aydınlatıyor. Ama siz buna sahip çıkmazsanız o zaman karanlıkta kalırsınız. Rotanızı, yolunuzu kaybedersiniz. Karanlık, hurafe, batıl sizi yer yutar. Kendinizin, çocuklarınızın hayatını, ülkenizin geleceğini yok edersiniz. Karanlığın içinde yolunuzu kaybedersiniz. Ülkenizin, kendinizin, çocuklarınızın, halkınızın geleceğini kaybedersiniz. Türkiye'ye çok inanıyorum. Yeni dünya yeni biz talep ediyor. Ya ülkenize sahip çıkacaksınız. Ya da sahip çıkacağınız bir ülkeniz, halkınız olmayacak” dedi.