CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Bakan Murat Kurum’a, “Özel ve kamu bankalarınca 2019-2022 yılları arasında rehin tesis edilen taşınmazların illere göre dağılımı nedir? Kişiye ait arazilerin, icra yolu ile satışı yapılan ve el değiştiren arazi sayısı kaçtır? 2019-2022 Ağustos ayına kadar olan sürede yabancı uyruklukların edindiği arazi ve konut sayısı kaçtır? Ülkemizde toplam yabancı uyruklu kişi ve şirketlere ait arazi ve konut sayısı kaçtır?” sorularını yöneltti.
EN ÇOK İPOTEK KONYA, MANİSA, İZMİR VE DENİZLİ’DE
Önergeyi yanıtlayan Bakan Kurum, özel ve kamu bankalarınca son üç buçuk yıl içerisinde 796 bin 968 taşınmazın rehin tesis edildiğini belirten Kurum, il il verileri paylaştı. İpotek tesis edilen taşınmazların sayısı en fazla 39 bin 141 ile Konya’da. Konya’yı 36 bin 944 ipotekli taşınmaz ile Manisa, 28 bin 151 ipotek ile İzmir, 26 bin 97 ipotekle Denizli takip etti.
İpotekli taşınmaz sayısı en az 501 ile Bingöl. Bingöl’ü, 618 ile Bayburt, 807 ile Bartın, 953 ile Gümüşhane takip etti.
İCRADA SATILAN TAŞINMAZ SAYISI 36 BİNE ULAŞTI
Yine Bakan Kurum’un verdiği bilgilere göre, borcu ödenemediği için mallarının icra dairesince satılması sonucu el değiştiren taşınmaz sayısı 35 bin 828. Verileri yine il il paylaşırken Kurum; buna göre cebri satış ile el değiştiren taşınmaz sayısı en fazla bin 964 ile Konya’da oldu. Konya’yı; Ankara 1405, Antalya bin 216 Manisa bin 255, İzmir bin 164 İstanbul bin 153 adet taşınmaz ile takip etti. En az ise, 23 taşınmaz ile Bingöl oldu. Bingöl’ü 25 taşınmaz ile Tunceli, 27 taşınmaz ile Şırnak takip etti.
YABANCILAR, 3,5 YILDA 8 BİN 985 ADET ARSA, BAHÇE; 171 BİN 914 KONUT VE İŞ YERİ SATIN ALDI
Kurum ayrıca 1 Ocak 2019 ve 1 Ağustos 2022 tarihleri arasında satış ve benzeri yollarla 8 bin 985 adet arsa, tarla, bağ ve bahçe gibi taşınmazların yabancılar tarafından alındığını açıkladı. Bakan Kurum, konut ve işyeri gibi toplam 171 bin 914 bağımsız bölümün de yine ayrı tarihler arasında yabancı gerçek kişiler tarafından edinildiğini bildirdi.
“İPOTEK VERİLEN ALANLARIN SAYISAL VERİLERİN 1 MİLYONU AŞMASI DA OLASI”
Gürer, Kurum’un verdiği verileri şöyle değerlendirdi:
“47 il, ipotek tesis edilen 10 bin sayısı altında kalırken diğer illerde 10 bin ipotek tesis edilen taşınmaz sayısı üzerinde bulunuyor. Bakan yanıtında TAKBİS sorgulamasının tarla bağ bahçe olarak kayıtlarda yer alan ve incir, zeytin, fidan, kavak, meyve, sebze, çay, narenciye, elma, sera, fındık, fıstık, pamuk, tütün, pirinç, çeltik gibi alanları kapsayan veriler içerdiğini ifade ediyor. Bu durumda pancar, ayçiçeği, buğday, mısır, lahana, fasulye, arpa, domates gibi ürünleri de kapsayacak taşınmazlar ile ilgili tespit araştırması da görülen o ki yapılmamış ya da tarla olarak geçmiş ancak pirinç, fıstık gibi ürünler isimlendirildiğine göre böyle bir araştırma da diğer geniş ekim alanı olan ürünlerde araştırılmalı idi. Bu durumda ipotek verilen alanların sayısal verilerin 1 milyonu aşması da olası.
“DEVLET BANKASINDAN 826 BİN 916 ÇİFTÇİ VE ÖZEL BANKALARDAN 681 BİN 896 ÇİFTÇİ KREDİ KULLANDI”
Bakan, tarımda devlet (kamu) bankası 826 Bin 916 çiftçi ve özel bankalardan 681 bin 896 çiftçi kredi kullandığı yanıtı vermişti. Bu durumda Bakan Kurum’un verdiği verilerden daha çok kredi için farklı ipotek ile kredi alan çiftçi olduğu görülüyor.”
“Ürün değer bulmazsa borç katlayarak çiftçi taşınmazı elden gitmektedir. Çok banka da taşınmaz varlığı da borç alacak ilişkisi ile arttığı da bilinmektedir. Bu kapsamda Bakan verdiği bilgiye göre cebri satış ile el değiştiren taşınmaz sayısında 35 828 erişmiş durumda. Bu bağlamda Konya bin 964, Ankara bin 405, Antalya bin 216, Manisa bin 255, İzmir bin 164, İstanbul bin 153 adet cebri satış ile el değiştiren taşınmazlarda ilk sıralarda yer almaktadır. Saptanan verilerde arsa, tarla, incir, zeytin, fidan, kavak, meyve, sebze, çay, narenciye, elma, sera, fındık, fıstık, pamuk, tütün, pirinç, çeltik gibi alanları kapsadığı dikkate alındığında bazı ürünlerin arazileri araştırmaya dahil edilmese dahi rakamlar sorunun varlığının anlaşılmasında önemli verilerdir. Bunun yansıması dar ve sabit gelirliler ile gelir- gider dengesi bozulan kesimlerin elde avuçta olanı tüketmesi sonrası taşınmazlarının da borç ya da icra yoluyla elden çıkmasına yol açmaktadır.”