İZMİR - İzmir Karşıyaka’da yaşayan, Karşıyaka Engelliler Spor Kulübü Derneği Üyesi olan Eryiğit, 12 Haziran 2011’de yapılan milletvekilliği genel seçimi öncesi İl Seçim Kurulu’na başvurarak, 'engelli' olarak kaydını yaptırdı. Seçim günü oy kullanmak için gittiği Hasan Pınarçalı İlköğretim Okulu’nda sandığın 3’üncü katta olduğunu öğrendi. Yetkililere başvuran Eryiğit, sandık kurulunun aşağıya inerek oy kullanmasının sağlanmasını istedi. Ancak isteği reddedildi. Bunun üzerine Eryiğit oy kullanamadığını tutanakla belgeledi. Eryiğit bir engelli derneği olan Spida Bifida Derneği 2'nci Başkanı olan avukat Nurdan Anlı aracılığıyla yargıya başvurdu. Manevi tazminat davası İzmir 1’inci İdare Mahkemesi’nde, Sandık Kurulu Başkanı Ali Çapık'ın 'görevi ihmalle suçlandığı' dava da Karşıyaka 3'üncü Sulh Ceza Mahkemesi’nde açıldı. Bu davalardan manevi tazminatla ilgili olan sonuçlandı. Mahkeme, Yüksek Seçim Kurulu’nun 5 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmetti.
Seçmen olduğu günden beri her seçimde oy kullanma çabasına girdiğini, her defasında binbir güçlükle de olsa oyunu kullandığını belirten Eryiğit şunları anlattı:
"Her seçimde aynı tartışmalar yaşanıyor, sandık bize gelmiyor, paldır küldür yakınlarımız bizi taşıyor. Bu defa seçim öncesi özürlü kaydımı yaptırdım. Ama sandığa gidince yine aynı sorunlar karşıma çıktı. 3’üncü kata çıkmak zor, ya düşsek, bir yerimiz kırılsa. Özürlü kaydına karşın önlemler alınmadığı için yargıya başvurdum. Davayı kazandım. Bu benim adıma iyi, güzel. Gelecek seçimde bir yaptırım olacak mı, bilmiyorum. Yaşayıp göreceğiz. Engelliler her seçimde aynı şeyi yaşıyor. Birimiz oy kullanabilir, diğeri kullanamıyor. Benim oy kullanacağım okulda rampası olan bir başka bina vardı ama orası seçimde kapalıydı, kullanılmadı."
DERNEK BAŞKANI: BEN DE 1 SAAT MÜCADE SONUCU OY KULLANDIM
Dernek Başkanı Osman Ertöz de, seçimden üç ay önce dernek üyesi 20 kadar arkadaşının kimlikleriyle İlçe Seçim Kurulu’na başvurduğunu belirterek şunları söyledi:
"Kurulun bulunduğu yer de Ziya Gökalp Kültür Merkezi’nin zemin katındaydı. Aşağıya inme şansımız yoktu. Yetkili yanımıza geldi, kimlikleri alıp aşağıya indi. Engelli olduğumuzun kayıt altına alındığını söyledi. Ama üç ay sonra seçimlerde aynı sorunlar başımıza geldi. Seçim günü ben de sıkıntı yaşadım. Çok direndiğim için sandık görevlisine karşı verdiğim bir saatlik mücadele sonucunda oyumu kullanabildim. Millet uzaydan paraşütle dünyaya atlıyor. Biz bu basit sorunlarla uğraşıyoruz. Türkiye’de 10 milyon engelli seçmen var. Artık bu sorunlarla uğraşmamalıyız. Bu dava örnek teşkil edecektir. Böyle bir dava ilk. Bundan sonra düzenlemelerin yapılması, ciddiye alması konusunda ümitlerim var. Bu sadece İzmir’de değil Türkiye’nin her yerinde yaşanıyor. Yetkililer tekerlekli sandalyeye otursun ve sokağa çıksın, 100 metre gitse her şeyi anlayacaktır."
'SEÇME HAKKI ANAYASAL GÜVENCE ALTINDADIR'
Spina Bifida Derneği’nin ikinci başkanlığını yürüten avukat Nurdan Anlı ise dava sonucuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
"Ülkemizde yasal düzenlemeler hayata geçirilemediği için engelliler eğitim hakkı başta olmak üzere istihdam, sosyal yaşama katılım gibi her alanda hak ihlali yaşamaktadırlar. Siyasal yaşama katılım hakkı da bu alanlardan biridir. 18 yaşını dolduran her Türk vatandaşının seçme hakkı Anayasal güvence altındadır. Seçim Kanunu da engellilerin oylarını rahatlıkla kullanabilmeleri için gerekli tedbirlerin alınacağını düzenlemiştir. Türkiye, Birleşmiş Milletler Engelli Kişilerin Haklarına Dair Sözleşmeyi 2008 yılında onaylamış bir devlettir ve seçimlerde sandıkların ve oy pusulası gibi materyallerin engelliler için erişilebilir ve anlaşılabilir olmasını sağlamak zorundadır. Yüksek Seçim Kurulu seçim öncesi engellilerin oylarını rahatlıkla kullanabilmeleri için genelge yayınladığı halde, her zamanki gibi yasal düzenleme yapılmış, ancak uygulamaya geçirilememiştir. Davamızda müvekkil baştan seçmen kütüğüne engelli olarak kaydedildiği halde sandık 3’üncü katta olduğu için oyunu kullanamamıştır. Yüksek Seçim Kurulu’na karşı açtığımız manevi tazminat davasında 5 bin lira manevi tazminata hükmedildi. Bu çağdaş karar engelli hakları açısından oldukça umut verici. Sandık kurulu başkanı hakkında görevi kötüye kullanmaktan açılan ceza davası da devam ediyor. Engelli kişiler Türkiye’de yasal süreçlerin çok uzaması ve dava açmanın mali boyutları sebebiyle yargıya başvurmaktan çekinmekteler. Bu yargı kararı, hak arandığında sonuç alınabildiğini göstermesi bakımından da çok önemli." (DHA)