Ercan: “İzmir'de deprem bekliyorum“

Bilimadamı, deprem uzmanı Prof. Dr. Ahmet Övgün Ercan, Dokuz Eylül Gazetesi'nden Mehmet Emin Al'a yaptığı açıklamada İzmir'de Körfez Fayı olarak adlandırılan kırığın deprem üreteceğini ve yaklaşık 7.2 şiddetinde bir deprem beklediklerini belirtti.

Haberler / İzmir

23 Ekim 2013 Çarşamba 10:00

PAYLAŞ

İZMİR- Binlerce yıldır doğada hayatını sürdürmek için mücadele veren insan, yaşadığı her çağda doğal felaketlere maruz kalmış, birçok medeniyet, deprem gibi yıkıcı bir felaket sonucu tarihin derinliklerinde kaybolmuştur. İnsanoğlu, birçok felakete çare bulmuş ancak depreme karşı çoğu zaman yenik düşmüştür. Deprem konusunda dünyada akla ilk gelen millet Japonlar oluyor. Depremle yaşamayı öğrenen teknoloji devi Japonya, binalarını sağlam tutarak depremde can ve mal kaybını en aza indirmeyi başaran nadir ülkelerden. Özellikle gelişmemiş ve az gelişmiş ülkelerde ise ortalama 6 şiddetindeki depremlerde bile çok sayıda insan ölüyor. Peki fay hatlarının yoğun olduğu İzmir'de durum ne'
Gazetemizin hazırladığı Deprem Dosyası'nın ilk bölümünde bilimadamı Deprem Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Övgün Ercan, İzmir ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Türkiye'de deprem konusunda tanınan İTÜ (İstanbul Teknik Üniversitesi) Maden Fakültesi Jeofizik Bölümü Öğretim Üyesi ve Jeofizik Kurumu Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Övgün Ercan başta olmak üzere konunun uzmanları ile konuştuk.

İzmir Körfezi'nde bir deprem bekledikleri, nerelerin olası bir depremde ciddi hasar göreceği, deprem öncesi İzmir'de neler yapılması gerektiği gibi bir çok konuya değinen Prof. Dr. Ercan İzmir'de harekete geçmesi durumunda ciddi felaketlere neden olabilecek üç fay hattının etkisinden söz etti.
Körfez'den geçen İzmir Fayı ile Karaburun-Foça ve Menemen hattında uzanan Karaburun Fayı'nın geçmişte büyük yıkımlara neden olduğunu, son dönemlerde gözlemleri sonucu bir deprem beklediklerine dikkat çekti. Prof. Dr. Ahmet Övgün Ercan "İzmir ve çevresinde çok sayıda fay hattı var. Özellikle İzmir Fayı ve Karaburun fayı tehlikeli bulduğumuz faylardır. Bunlar geçmişte büyük depremler ürettiği gibi körfezde her an depremlere neden olacak yer hareketlerini doğuruyor. Körfez'den gelen fay Bornova, Konak, Göztepe, Güzelyalı ve Çeşme'ye doğru uzanıyor. Bir diğer fay ise Sisam üzerinden gelen Seferihisar, Urla, Tuzla, Menemen üzerinden geçen kırıktır" dedi.

"KÖRFEZ'DE DEPREM BEKLİYORUM"
İzmir'i tehdit eden bu faylar içinde özellikle Urla-Seferihisar kırığı ve Körfez fayının deprem üreteceğini beklediklerini ifade etti. Prof. Dr. Ercan "Türkiye'de depremlerin yüzde 32'si Ege Bölgesi'nde oluyor. Hareketli bir bölge olduğunu unutmamak lazım. Urla kırığının ortalama 6.4, İzmir Körfez Fayı'nın ise ortalama 7.2 oranında bir deprem üreteceğini bekliyoruz. Midilli, Karaburun ve Foça üçgenindeki kırık İzmir'i etkileyecek. Yani Körfez Fayı'nın yanı sıra Midilli-Karaburun-Foça üçgenindeki deprem de yaklaşık 7.3 şiddetinde etkileyeceğini bekliyoruz" şeklinde konuştu.

İZMİR'DE BİLİME AYKIRI YAPILAŞMA VAR
Prof. Dr. Ahmet Ercan İzmir'in geneline bakıldığında bilime ters bir yapılaşmanın olduğunun altını çizerek Yamanlar'ın güney kısmına yani deniz kıyısına inilmiş olmanın büyük bir hata olduğunu ve bu yapılaşmanın yaşanacak olan depremin hasarını ciddi şekilde artıracağına değindi. Ercan "İzmir'de köylü türü yapılaşma var ve bilime ters bir şekilde devam etmiş. Yamanlar'dan güneye inilmemeliydi. Karşıyaka, Bostanlı özellikle Mavişehir, Çiğli, Menemen Deltası gibi yerlerde 6 büyüklüğündeki bir deprem bile daha şiddetli hissedilir" dedi.

İZMİR'İN YEŞİL ORMANLARI OLMALI
Deniz kıyısına inilmesinin ciddi bir risk olduğunu bu nedenle İzmir'in denize yakın yerlerinin tamamen ormanlık alan olması gerektiği vurgulayarak "İzmir'in ormanlarının yeri burası olmalı. Deniz kıyısına yakın bütün yerler yıkılmalı, buralardaki yapıların yerine yeşil yaşam alanları yapılmalıdır. Deprem insanları öldürmeden veya deprem yıkmadan önce yöneticler bu önlemleri almalı ve halk bu konuda eğitilmelidir. Yeni yapılaşmalar sağlam zemin ve yüksek yerlere yapılmalı. İzmir'de sağlam zeminlere yapılar yapılmaya başlandı ancak buralara yaşam donatı alanları götürülemediği için sadece garibanlar veya orta sınıf yaşayabiliyor. İnsanlar aşağı inmeden yüksek yerlerde sosyal yaşamlarını sürdürebilmeli ki nüfusu oraya çekebilesiniz. Aksi takdirde başarılı olunamayacağını düşünüyorum. İzmir bir an önce deniz kıyısıdan çekilmelidir" ifadelerini kullandı.

"İZMİR'DE KORKUTAN DEPREMDE KORKUTAN BİLANÇO"

DEPREMDE EN ÇOK ZARAR GÖRECEK YERLER
Kırıkların özellikle bazı bölgeleri daha fazla etkilemesi bekleniyor. Prof. Dr. Ercan "İzmir'in yerleşim haritasına bakıldığında bazı yerlerin çok daha fazla hasar göreceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. En çok zarar görecek yerlerden biri olan Bayraklı dolgu alanları, Bornova Ovası, Mersinli, Kahramanlar, Yeşildere, Kadifekale gibi yerler oalcak. Yamanlar'ın bir kısmı, Ege Koop bunun dışında. Karşıyaka'nın sahil kesimi ve de özellikle Mavişehir kısmı. Buralar depremde zarar görecek yerlerin başında geliyor" biçiminde konuştu.

"ANNEM BANA KIZIYOR"
Prof. Dr. Ercan annesinin İzmir'in deprem riskinin en yüksek olduğu yerlerden biri olan Bostanlı'da yaşadığını söyledi. Annesinin bile kendisine kızdığını ifade eden Ercan "Ben ne zaman televizyona çıkıp İzmir depremi ile ilgili bir açıklamada bulunsam annem bana kızıyor ve 'Sen ne zaman konuşsan evlerimizin değeri düşüyor' şeklinde veryansız ediyor. Belki de terzinin kendi söküğünü dikememesi hikayesidir. Ama ne yapabilirim bilimadamı olarak yapı-deprem ilişkisini konuşmak, bunları önceden söylemek ve uyarmak zorundayız" dedi. (Dokuz Eylül Gazetesi- Mehmet Emin Al)