Ege Postası
Geri

Ercan Tatı’dan sert çıkış: Tükürük modası başladıysa, Kulak Burun Boğaz’a gidin!

Cumhuriyet Halk Partisi'nde son dönemde artan iç tartışmalara Buca Belediyesi eski Başkanı Ercan Tatı’dan dikkat çeken bir çıkış geldi. Partide “lama grubu” olarak adlandırdığı bazı çevrelerin Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik sözlerini sert bir dille eleştirdi. “Gelirse yüzüne tükürürler, giderse tükürüğümüzde boğulur” gibi ifadeleri hatırlatan Tatı, “Bu ne biçim üslup? Eğer bu kadar balgam sorununuz varsa gidin bir Kulak Burun Boğazcıya görünün!” diyerek adeta partililere ders verdi. Öte yandan Tatı, yaklaşan il kongresi öncesi Genel Merkezin Aslanoğlu ile devam kararı almasını riskli bulurken, "Genel Merkez bu kararı yeniden gözden geçirmeli." dedi.
Ercan Tatı’dan sert çıkış: Tükürük modası başladıysa, Kulak Burun Boğaz’a gidin!
Haberler / Yerel Politika
6 Ekim 2025 Pazartesi 14:52
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

EGE POSTASI - Buca Belediyesi eski Başkanı Ercan Tatı Neo Haber ekranlarında canlı yayın konuğu oldu.

Tatı, Cumhuriyet Halk Partisi’nin köklü geleneğine vurgu yaparak, “Biz çocukluğumuzdan beri Mustafa Kemal Atatürk’ün askeriyiz diyen insanlarız.CHP terbiyesi diye bir şey vardır. Bugün bazıları bunu unutmuş durumda” dedi. Partideki yeni bir gruplaşmayı hedef alarak, “Partimizin içinde bir ‘lama grubu’ türedi. Tükürenler diyorum onlara. Kime, neye tükürüyorsunuz siz?” ifadelerini kullandı.

KILIÇDAROĞLU BU PARTİNİN GENEL BAŞKANIDIR

İsmini vermeden bazı CHP yöneticilerinin ve delegelerin Kılıçdaroğlu’na yönelik saygısız söylemlerine tepki göstererek şu sözlerle devam etti:“Bugün nasıl ki bizim neslimizde Bülent Ecevit, Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel gibi isimler yer ettiyse; bunlar bu partinin genel başkanlarıdır.Bir CHP Genel Başkanı için ‘yüzüne tükürürler’ diyemezsin. İster sıradan üye ol, ister en üst makamda… Disiplinin devreye girmesi gerekir.”

Parti içi polemiklere de gönderme yaparak, “24’ünde Kılıçdaroğlu gelse ne yapacaklar, gerçekten yüzüne mi tükürecekler? Bu kadar çirkin bir tavır olmaz.Kılıçdaroğlu bizim genel başkanımızdır.Başımızla beraber buyursun gelsin” ifadelerini kullandı.

TÜKÜRÜĞÜNÜZÜ EKONOMİYE HARCAYIN!

CHP içindeki enerjinin yanlış yönlendirildiğini savunarak, parti üyelerine şu çağrıyı yaptı:

“Cumhuriyet Halk Partisi’nin başında kim olursa olsun,artık herkes şunu sormalı: ‘Genel Başkanım, ekonomi için ne söylüyor?’ Gazze için, Kıbrıs için, Yunanistan için ne düşünüyor? Bunları konuşmamız gerekirken, hâlâ kimin yüzüne tükürülür onu tartışıyoruz. Tükürüğünüzü ekonominin gidişatı için tüketin. Lafınızı, enerjinizi Türkiye’nin geleceğine harcayın.”

CHP’DE KİŞİ SORUNU YOK, MUHALEFET SORUNU VAR

Sözlerinin sonunda CHP’nin iç krizlerine değinen Tatı, eleştirilerini şu cümlelerle tamamladı:

“Cumhuriyet Halk Partisi’nde kişi sorunu yoktur.Ülkede iktidar sorunu da yoktur.Asıl sorun muhalefet sorunudur.Kim genel başkan olursa olsun, bu ülkenin geleceğine dair güçlü programlarla çıkmak zorunda.Halk artık laf değil, çözüm bekliyor.”

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen ve kamuoyunda “kooperatif davası” olarak bilinen soruşturmanın duruşması geçtiğimiz haftalarda Şakran Cezaevi Kampüsü’nde görülmüştü. Davayı başından sonuna kadar takip eden Buca Belediyesi eski Başkanı Ercan Tatı, Neo Haber canlı yayınında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.Tatı, mahkemenin seyrini, Tunç Soyer’in ve Şenol Aslanoğlu’nun savunmalarını, Bülent Arınç’ın tartışılan açıklamalarını ve CHP içindeki dengeleri anlattı.

BU DAVA AĞIR CEZALIK DEĞİL, HUKUK DAVASI OLMALIYDI

Duruşma beş gün için planlanmıştı ama üç günde tamamlandı. Avukatların baskısı sonucu savcılığın mütalaası öne çekildi. Savcı, üç kişinin tahliyesine hükmetti, ama beklenenin aksine çok daha fazla kişinin serbest kalacağı düşünülüyordu.

Bana göre bu dava ağır cezalık değil. Ben avukatlara da danıştım. Bu bir hukuk davası olmalıydı çünkü ortada cezai anlamda bir suç oluşmamış. Mağdur yok. Şikayet yalnızca “gecikme” üzerinden yapılmış. O da Türkiye’nin genel ekonomik durumuyla alakalı bir gecikme.Tutuklamalar gereksizdi. Otuz, otuz beş yıllık devlet memurları ters kelepçeyle gözaltına alındı. Bu insanlık dışıydı. Bürokratlar sadece Sayıştay’ın talimatını yerine getirdiler. Kararlar, üst makamların onayıyla alınmıştı.

TUNÇ SOYER BÜROKRATLARINI KORUDU, HEVAL SAVAŞ KAYA İSE KIRICI KONUŞTU

Tunç Bey’in savunması yaklaşık 50 dakika sürdü ve oldukça etkileyiciydi. “Üst düzey bürokratlarımın suçu yoktur, talimatı ben verdim” dedi.

Bu cümle çok önemliydi. Çünkü iyi bir yöneticinin yapması gerekeni yaptı: ekibini korudu. Buna karşın Heval Savaş Kaya’nın savunmasında “Bizi görmüyorlar ama maaş almasını biliyorlar” demesi çok yanlıştı. O söz oradaki herkesi kırdı. Zaten 150-200 bin lira maaş alan bürokratlara 1.500 liralık huzur hakkını diline dolamak hiç yakışmadı. Eğer Heval Bey savunmasında “Benim hatam da var” deseydi, bugün içeride tutulan en az üç bürokrat daha serbest olurdu.

MAHKEME SİYASİ BASKI ALTINDA BAŞLADI

Bu dava bana göre bir operasyon havasında başladı.Mahkeme heyeti üç kez değişti. Savcılar değişti. Genç bir ağır ceza hakimi görevlendirildi.İddianame aceleyle, “CHP’li bir belediye bulduk, hadi hemen yazalım” anlayışıyla hazırlanmış. Ama sonunda bu dava ağır cezada kalmayacak. Hukuk mahkemesine sevk edilir. Çünkü ortada “cezayı gerektirecek bir suç unsuru” yok.

CHP’Lİ VEKİLLER ÖZGÜR ÖZEL GİTTİKTEN SONRA MAHKEME SALONUNU TERK ETTİ

Mahkeme salonunda üç gün boyunca bulundum. İlk gün çok kalabalıktı; Genel Başkan Özgür Özel, milletvekilleri, partililer oradaydı.Ama Özgür Bey çıktıktan sonra o kalabalık dağıldı. Salon bomboş kaldı.Sadece bir milletvekili, Rıfat Nalbantoğlu duruşmayı sonuna kadar takip etti. Diğerleri sadece Genel Başkan oradayken göründü.Bu çok üzücüydü. Çünkü bu dava sadece tutukluların değil, İzmir’in davasıydı.

ŞENOL ASLANOĞLU’NUN SAVUNMASI GÜÇLÜYDÜ

Şenol Aslanoğlu’nun savunması da son derece detaylıydı. Kendisi sadece Karşıyaka’daki bir kooperatifte görevliydi, diğerlerinde yetkisi yoktu.Buna rağmen tutuklu olması, daha çok “siyasi pozisyonundan” kaynaklanıyor. İl başkanı olduğu için davaya dahil edilmesi doğru değil. Bence bir sonraki duruşmada tutuksuz yargılanması gerekir.

BÜLENT ARINÇ DOĞRUYU SÖYLEDİ AMA SİYASETEN YANIMIZA YANAŞMAZ

Arınç’ın “Bu insanlar tutuksuz yargılansın, kaçmazlar; ayakkabı numaraları bile belli” sözleri çok ses getirdi.Evet, bazen Arınç doğru söylüyor ama siyaseten bizim yanımıza gelmez. Yine de bu çıkışı değerliydi çünkü bir vicdan çağrısıydı. Türkiye’de kimse kimseyi ters kelepçeyle götürmesin artık. Bu hem ayıp, hem günahtır.

ARINÇ’IN ASIL MESAJI KENDİ PARTİSİNEYDİ

Arınç konuşmasının sonunda çok önemli bir şey söyledi:“Ülkede ekonomi kötü, siyaset kötü, her şey kötü. Biz 2002’de böyle bir ortamdan doğduk, şimdi aynı ortam var.”Bu aslında AK Parti’ye bir uyarıydı.

CHP İZMİR’DE İL BAŞKANLIĞI KRİZİNE DOĞRU GİDİYOR

Şenol Aslanoğlu içeride, ama Genel Başkan Özgür Özel “Onunla devam” dedi. Bu bir vefa örneği olabilir, ama siyasi olarak riskli. Eğer Aslanoğlu 13 Ekim’deki duruşmada ceza alırsa, İzmir’de il başkanlığı koltuğu yeniden boşalır. O zaman CHP İzmir örgütü için yeni bir kriz kaçınılmaz olur.Genel Merkez bu kararı yeniden gözden geçirmeli.

CHP’DE ASIL SORUN KİŞİ DEĞİL, MUHALEFET KRİZİDİR

Şunu herkes bilmeli: CHP bir kişi partisi değildir. Bu partinin bir genel başkanı vardır ama tek lideri Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bugün parti içi çekişmeler, “butlan” tartışmaları, “Kılıçdaroğlu mu Özel mi” kavgaları boş. Asıl sorun iktidar değil, muhalefet krizidir. CHP’nin ekonomi, dış politika, Gazze, Kıbrıs gibi konularda halkla yeniden bağ kurması gerekiyor.

CHP’Lİ VEKİLLER SAHAYA İNMİYOR

AK Partili vekiller zaten pazara çıkamaz.Ama bizim vekillerimiz de çıkmıyor. Halkla temas yok. Ben pazara gidiyorum, herkes “Başkanım, ne olacak bu halimiz?” diyor. CHP’nin milletvekilleri de halkın arasına inmek zorunda. Halk, meclisten daha iyi biliyor, daha iyi analiz ediyor. Bu gerçeği görmek lazım.

İZMİR’İN ÇÖP SORUNU GEÇMİŞİN MİRASI

Çöp krizi sadece Cemil Tugay’ın sorunu değil. Bu mesele 10-20 yıl önceden planlanmalıydı. Harmandalı dolduysa yeni depolama alanları bulunmalıydı. Bugün Karşıyaka’da, Buca’da bile çöp sorunu konuşuluyorsa, bu geçmiş dönemlerin ihmaliyle ilgilidir. Avrupa’da çöpler enerjiye dönüştürülüyor. Biz hâlâ nereye gömeceğimizi konuşuyoruz.

BORNOVA’DA BAŞARILI BİR DÖNEM YAŞANIYOR

Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki’yi tebrik ediyorum. Bornova’yı 20 yıldır bu kadar düzenli görmemiştik.İlçenin ekonomik disiplini iyi, halkla teması güçlü. Başarısının devamını dilerim.

YENİ BAŞKANLAR HALKA AÇILMALI

Tüm belediye başkanlarına tavsiyem: Seçimi kazandığınız ekiple değil, sizi seçen halkla yürüyün.Sadece partililerinizle değil, tüm vatandaşlarla temas kurun. Rozetinizde Atatürk, İzmir ve Türk bayrağı olmalı.İzmir’de belediye başkanlarının birbirine destek vermesi şart. Birlik olursak krizler aşılır.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Ege Postası