ANKARA – Recep Tayyip Erdoğan, salona, yanında Ahmet Davutoğlu ile girdi. Erdoğan’ın “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganlarıyla başladığı açıklamalarında yeni başbakan adayının Ahmet Davutoğlu olduğunu belirtirken, önemli mesajlar da verdi, "Paralel yapı" mücadelesinin de kararlılıkla süreceğini söyledi. Erdoğan'ın konuşması şöyle:
“Merkez Yürütme Kurulu kararlarımızın milletimiz, ülkemiz ve insanlık için hayırlı olmasını diliyorum. AK Parti’nin ilgili kurullarında yapılan değerlendirmeler, sadece bir partiyi ilgilendirmiyor. Türk siyaseti ve ülke geleceğini de ilgilendiriyor. AK Parti’de yaşanan gelişmeler, dünya kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor. Bu yüzden sadece partimizin değil, ülkemizin de geleceğini ilgilendiren kararları için kuyumcu titizliğiyle hassas çalışma yürüttük. Partimizi kurduğumuzda bir açıklamamız vardı. AK Parti, bütün işlerini, istişareyle yapar. İstişareler neticesinde kararını alır ve onu uygulamaya koyar. Biz bugüne kadar, bundan hiçbir zaman kaçınmadık, taviz vermedik. AK Parti grubunda, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’nda, milletvekilleriyle istişaremizde, arkadaşlarımızın görüş ve önerilerini aldık.Belediye, il başkanları, kadın ve gençlik kolları yöneticilerimiz düşüncelerini ortaya koydu. En son partimizin MYK’sında da bugün meseleyi ayrıntılarıyla ele aldık ve bir sonuca vardık. Şu parti ne dedi, diğeri ne dedi, onlar adaylarını nasıl belirliyor, bunlar bizi ilgilendirmiyor. Bizi sadece kendimiz ilgilendiriyor. Biz kendi içinde müracat etmediği yollara tam aksine müracaat ederek karar alırız, olgunlaştırırız, adımımızı ona göre atarız. Tüm birimlerimizle, bu görüşmelerimizi yaptık, bu birimlerimizdeki kardeşlerimizin görüşlerini aldık ve Merkez Yürütme Kurulu’nda değerlendirdik.
Adayımızın belirlenmesinde, gerçekten büyük bir zaman ayırdık. Aldığımız her önemli kararda olduğu gibi, bu kararda da sokaktaki vatandaştan, partimizin en üst kurullarına göre her kademede istişareler yaptık. Görüşleri çok dikkatlice not ettik. Bu süreçte, çok sayıda isim öne çıktı. Şunun altını çizerek ifade ediyorum. Bütün istişare kurullarında öne çıkan isimlerin her biri bizim için son derece değerli isimlerdir. Bu değerli görevi taşıyabilecek arkadaşlarımızdır. Partinin içinden genel başkanlık ve başbakanlık yapacak ehliyete sahip çok sayıda aday çıkmıştır. Bu da gurur vericidir. Kim var denildiğinde, sağına, soluna bakmadan, ben varım diyebilecek nice arkadaşımız olduğunu biliyorum. Kim var denildiğinde, işaret edilebilecek, bu dava yükünü omuzlama gücüne, liyakatına sahip çok sayıda arkadaşımız olduğunu da biliyorum. Tam da tahmin ettiğimiz gibi, çok sayıda arkadaşımız, bu kutlu görev için önerildi. Bir başka konu, süreci barış içinde, dostluk ve kardeşlik hukuku içinde belli bir noktaya getirdik. Çok şeyler yazıldı, söylendi, çizildi. Mümkün olduğunca duymadan bu süreci götürmeye gayret ettik. Bu hareketin birliği, beraberliği, her şeyin üstündedir. Meydanlarda da hep şunu söyledik. Bir olacağız, diri, kardeş, beraber olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız dedik.
Partimiz içinde nifak, fitne çıkması için ellerini ovuşturanlar oldu. Medyada AK Parti içinde çatışma çıkması için çok kirli operasonlar yapıldığına tanık olduk. Partide çatlak çıkarmak için gayret gösterenler oldu. Bunları biliyoruz. Ama herkesle paylaşamayız. Partimiz bu operasyonlara eyvallah demedi. Bu tuzaklara düşmedi. Süreci başarıyla bugünlere getirdik. İnanıyorum ki önümüzdeki hafta olağanüstü genel kurula kadar bu süreç aynen böyle devam edecek. Asıl imtihan genel kurulun ardından başlayacak. Hem genel başkan seçilen arkadaşımız, hem de arkadaşlarımız, önemli bir süreçten geçecek. Dava şuuruyla en güzel şekilde geçireceklerine inanıyorum. Bu teşkilat genel başkanına sahip çıkacak, her aşamada yanında olacak. Yeni Türkiye’nin inşasında rol alacak yeni genel başkan, ekip ruhuyla, ortak akılla yol yürüyecek. AK Parti’nin bütünlüğünü her şeyin üstünde tutacak. Partimiz içinde nifak, ayrışma, fitne çıkmasını bekleyenler, genel kurul ve ardından başlayacak süreçte hayal kırıklığına uğrayacak. İstişare sürecinde ortaya çıkan çok sayıda isim arasından birini seçmemiz gerekiyordu. Futbol oynarken, hocamız takım 18 kişi, 11 kişi sahaya çıkacak derdi. 11’imizi sahaya sürerdi, diğer 7 kişi orada kalırdı. Siyasetin de böyle bir yapısı var. Belli kriterler devreye girer ve bu kriterler üzerinden takımınızı oluşturursunuz. Hepsiyle yürümek mümkün değil. Bu kriterlerden ilki, üzerinde hassasiyetle durduğumuz, ki Türkiye’de ilktir, üç dönem kuralı. 14 Ağustos 2001’de partimizi kurarken koyduğumuz bu kural bozulmadı, bozulmayacaktır. Halkımızın içinde alıcısını buldu. Bu siyaseti bırak anlamına gelmiyor, tam aksine diyor ki, üç dönem sadece parlamentoda görev yap, bir dönem ara ver, sonra istersen yine devam et. CHP bunu yapamıyor. Bizim daha önce söylediklerimizi bakın CHP’de muhalefet söylüyor. Biz ne dedik, birinci olmazsak, genel başkanlığı bırakırız. Bunu onlar söylüyor mu, söylemiyor. Neden, çünkü iktidara gelmek için değil, muhalefette kalmak istiyorlar.
BİZ BU GÜÇLÜKLERİ YAŞADIK
Bir başka husus, genel başkan ile başbakanlık makamının aynı arkadaş üzerinde toplanması kriteriydi. Güçlü bir genel başkan, güçlü bir başbakan başarılı olabilir. Bunu ayırmaya kalkarsak, başarıyı peşinen yok etmiş oluruz. Partimiz iktidara geldiğinde genel başkan ve başbakan ayrıydı. Bunun güçlüklerini yaşadık. Bu tecrübeden yola çıkarak, yeni süreçte genel başkan ve başbakanın aynı kişi olmasını önemli bir kriter olmasını belirledik. İsimleri zikredilen bazı arkadaşlarımız bu kriterlere takıldı. Partimizde kırgınlık oluşmamıştır, oluşacağını da sanmıyorum. Her arkadaşımız, sürecin bizzat içinde olmuştur. İstişarelerin ne kadar sağlıklı işlediğini de onlar da gördü, ben de. Şu anda ülkede 9 milyonu aşkın üyeye sahip bir numaralı parti, AK Patidir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde, cumhurbaşkanlığına destek noktasında, mensubiyet duygusunu da ortaya koymada, yaklaşık 1 milyon 600 bini aşkın kişi, buraya bağışta bulunmak suretiyle, aidiyet duygusunu ortaya koymuştur. Diğerlerinde böyle bir şey oldu mu, olmadı. İnanıyorum ki bundan sonraki seçimlerde, üyelerimiz bu rakamı daha da artıracaktır. 5 lira versin, 10 lira versin, ama bu seçime katkıda bulunuyorum demek, bambaşka bir duygudur. Bu duyguyu mensuplarımıza yaşatmak ayrı bir duygudur. Kabinede görev yapan arkadaşlarımız, engin tecrübeye ulaşmıştır. Bu kadar değerli insanlarla yol arkadaşlığı yapmaktan, ne kadar şükretsem azdır. Bu büyük teşkilat, kendi içinden sadece bir kişinin seçilmesi gereken böyle bir anda, o bir kişiyi de en sağlıklı şekilde belirlemiştir. 27 Ağustos’ta olağanüstü genel kurula, genel başkan adayı olarak girecek arkadaşımız, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu kardeşimizdir.
PARALEL YAPI UYARISI
Türkiye Cumhuriyeti’nin 62. Hükümetinin başbakan adayı da, belki biraz acele ediyorum ama, Ahmet Davutoğlu’dur. Yolu, yolumuz açık olsun diyor, inşallah ülkemize, milletimize hayırlı hizmetler yapması için dua ediyorum. Yeni genel başkanımızdan, başbakanımızdan, milletimizin en büyük beklentisi, yeni Türkiye idealini gerçekleştirmek, 2023 hedeflerine ulaştırmaktır. Ahmet Davutoğlu arkadaşımızın aday olmasında, paralel yapı mücadelesi de önemli olacak. Bu mücadeleyi hep birlikte sürdüreceğiz. Cumhurbaşkanı olmak, paralel yapıyla mücadelemi engellemeyecek. Bu mücadeleyi Davutoğlu kardeşimin sarsılmadan vereceğine inanıyorum. Mit tırlarının önünün kesilmesinden, Dışişleri Bakanlığı’nda çok gizli toplantının gizlice dinlenmesine, paralel medyada çıkan iftiralara kadar, bir çok konuda Davutoğlu kardeşim de bunun acısını yaşadı, bedelini ödedi. Davutoğlu, paralel yapının gayesini çok net gördü. Dolayısıyla, bu mücadeleyi kararlı bir şekilde yürütmenin üzerimizdeki önemli bir görev olduğuna inanıyorum. Kabinenin, Davutoğlu idaresinde aynı kararlılıkla devam edeceğine inanıyorum. Gerek kabine, gerek şahsım, Davutoğlu’nun yanında olacak, bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Bütün teşkilatımız Davutoğlu’nu destekleyecektir. Bu tercihle, komşularımız, dünya genelindeki tüm mazlumlar da dualarını bizlere bir kez daha göndereceklerdir. Bu tercihimizle, bölgede, dünyada barış, adalet, dayanışma, ne denli tarafımızdan istendiğini de somut şekilde ortaya koymuş olacağız.
Çok önemli, hassas bir süreçten geçiyoruz. Hasımlarımızı sevindirmeyeceğiz. Ellerini oluşturanlara fırsat vermeyeceğiz. Bir olarak, kardeş olarak, kongreye gidecek, ardından başlayacak süreçte de dava üzerinden ilerleyen bir parti olduğunu herkese göstereceğiz.