Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Malta Cumhurbaşkanı Marie-Louise Coleiro Preca ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkanlar:
Siyasi ilişkilerimizle orantılı olarak iş çevrelerindeki temaslarımız da gün geçtikçe artıyor. Dün İstanbul'da düzenlenen iş konseyinde iş adamlarımız tekrar bir araya geldi. Her iki ülkede müteşebbisler için farklı avantajlar sunuyor.
Türk ve Maltalı iş adamlarının bu imkanlarını değerlendirmelerini, daha fazla yatırıma, daha güçlü işbirliklerine dönüştürmelerinde büyük faydalar olduğuna inanıyorum. Özellikle üçüncü ülkelere müşterek yatırımlar olarak ifade edebilirim. İkili ticaret hacmimizi önce eski hedeflerimiz olan 2 milyar dolara çıkarma noktasında bu irade mevcuttur.
"Türk şirketleri Malta'ya da önemli katkıda bulunabileceklerdir"
Firmalarımız pek çok projeyi başarıyla hayata geçirdiler. Fırsat verildiği halde Türk şirketleri Malta'ya da önemli katkıda bulunabileceklerdir. Sayın Cumhurbaşkanının firmalarımıza gereken desteği vermesini özellikle rica ediyorum. THY'nin her gün iki defa düzenlediği İstanbul-Malta seferlerinin daha da artmasını gündeme getirmek istiyorum. Bugün sayın Cumhurbaşkanıyla ikili ilişkilerimizi tüm yönleriyle ele alma imkanlarını bulduk.
Önümüzdeki dönemde bölgedeki siyasi, ekonomik ve insani sonuçların menfi etkileri karşısında gerek ikili düzeyde gerekse ortak platformlarda birlikte hareket etme arzusunu ifade ettik. Malta Türkiye'nin AB'de güçlü savunucularından biridir. Bu vesileyle özellikle bundan sonraki süreçte de AB ilişkilerimizde bu desteklerinin devam edeceğine inanıyorum.
"AB göç sözünü tutmuyor"
Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye göç sorunu noktasında vermiş olduğu söz yerine gelmiyor. Daha önce bizlere 6 milyar Avro olarak verilmiş olan sözün şu anda adeta bir çeyreği verilmiş durumda. O da 1,750 milyar Avro gibi. Bizim yaptığımız harcama 35 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu konuda AB'de bunun gündeme getirilmesi ve bununla birlikte de desteğin verilmesi suretiyle bizim gerek Suriye'den gerek Irak'tan ülkemize göç edenler konusunda bizler onların daha insani şartlarda yaşaması konusunda çabalarımızı arttıralım istiyoruz.
(Venezuela sorusu) Tabii bizim malum 15 Temmuz darbe girişimi bize yapılmıştı. Bu darbe girişiminde sayın Maduro bizi hiç gecikmeden aramış, ardından çıkıp gelmişti. Biz o ana kadar Maduro'yla tanışmıyorduk. O darbe girişimiyle biz Maduro ile tanışmış olduk. Güzel bir başlangıç oldu. Bazı sektörlerde de müşterek adım attık. Ben demokrasiyi bugüne kadar şöyle tanıdım. 40 yıllık siyasi geçmişimde sandıktan çıkana saygı duyacaksınız. Eğer saygı duymuyorsanız bunun adı demokrasi değildir. Totaliter bir zihniyet ve anlayıştır. Dolayısıyla Maduro sandıktan çıkmıştır.
Maduro'ya dik dur dedim
Doğrusu sayın Trump'ın bu tür açıklaması demokrasiye inanmış bir insan açısından beni de şoke etmiştir. Ben de Rusya'dan dönerken Maduro'yu aradım. Kendisine bu noktada çok açık ve net, demokrasi noktasında anti demokratik girişimlere asla prim verme, dik dur dedim. Demokratsak biz de demokratların yanında yer almamız gerekir. Demokrasinin mücadelesini verenler dünyada sandıkta çıkanların, demokrasi mücadelesi verenlerin yanında yer alması gerekir diye düşünüyorum. Milli iradeye aykırı yollarla bazı yöntemlerin denenmesini doğru bulmuyorum. Şu anda yapılan budur, bunu doğru bulmamız mümkün değil. Ben Mudaro'nun kendisiyle yürüyenlerle bu sıkıntıyı aşacağına inanıyorum. Bize 15 Temmuz darbe girişimi yapıldığı zaman Avrupa bizi aramadı.
Müzakere masasında olan Türkiye'yi Avrupa aramamıştır. Aradan günler, haftalar geçmiştir. Sadece İngiltere bizi aradı.Bunun dışında arayan olmadı. Bunu da biz biliyoruz,bunlar da kayıtlara giriyor. Kim demokrat, kim demokrat değil, bunları biliyoruz. Fakat Maduro inandığı yolda dik durur devam ederse ben Venezuela halkının desteklediği sandıktan çıkardığı liderin arkasında duracağına inanıyorum.
Malta Cumhurbaşkanı Preca'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
Güzel ülkenizde olmak sayın Cumhurbaşkanı gerçekten çok güzel. Sizin de fark ettiğiniz gibi devlet başkanları nezdinde ilk kez bir araya gelmiş olduk. Ben bundan onur duydum. Teşekkürlerimi iletiyorum. Bana ve heyetime gösterdiğiniz sıcak konukseverlik gösterdiğiniz için. Hükümetinizin gayretleriyle milyonlarca mültecinin sığındığı bir yer oldu ülkeniz. Bunun için takdirlerimizi ifade etmek istiyoruz. Malta olarak bu göç krizini onurlu bir şekilde yönetmeye çalışıyoruz.
Ülkemiz arasındaki diplomatik ilişkiler yüzyıllardır öncesine giden halklarımızın ortak bir tarihi var. Bu ilişkiler bizi birbirimize özel bir şekilde bağlıyor. Bence bu fırsat. Karşılıklı ilişkiler karşılıklı fayda getiren ortaklıkları ortaya koydu. Özel sektörlerimizde paydaşların gayretleri daha da devam etmektedir. Zaman içinde bu ortaklıkları daha da güçlendirdik. Bu görüşmelerimizde gördük ki, aslında çok daha fazla şey yapabiliriz.
"Büyük Akdeniz ailesinin fertleri olarak geldik"
Malta olarak biz zaten mükemmel olan ilişkilerimizi daha da geliştirmek konusunda çaba sarf ediyoruz. Dostlarınız olarak, büyük Akdeniz ailesinin fertleri olarak geldik.
Mükemmel siyasi ve diplomatik ilişkilerimizi daha da somut sosyoekonomik ilişkilerimize dönüştürebiliriz. Türkiye'de iş alemini temsil eden kuruluşları, Türk Hükümeti'nin dün gerçekleştirdikleri İstanbul İş Forumu'nun katkılarının altını çizmek isterim.
Türkiye ve Malta olarak rakip değil işbirlikçiler olduğumuzu gördük. Önemli bölgesel merkezlerden bir konumumuz var. Türkiye'nin de önemli bir konumu var Avrasya bölgesinde. Ortak bir isteğimiz var, halkımızın refahı ve barışı.
"Türkiye'yi desteklemeye devam edeceğiz"
Türkiye ile AB arasında devam eden konuda destekçiniziz. Türkiye'yi desteklemeye devam edeceğiz. Malta olarak inanıyoruz ki, barışçı, kapsayıcı, müreffeh bir Avrupa için bu gerekli.
İki gün boyunca çok çeşitli alanlardan konuştuk. Havacılık hizmetleri, doğa bilimleri, ilaç, terör, enerji gibi. Ama sadece bu saydıklarımla sınırlı değil potansiyel alanlar. Bizim isteklerimiz ve arzularımızla düşünecek olursak daha fazla isim sayıyor olmamız lazım. Dolayısıyla daha fazla işbirliği ve potansiyelimiz var. Hedefimiz bayağı yüksek. Bu kararlılık sadece siyasi irade kaynaklı değil aynı zamanda iki tarafta da dün bunu hissettim. İsteklerimiz geleceğe yönelik olarak çok büyük, kararlılığımız kesin.