Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale Lapseki’deki 1915 Çanakkale Köprüsü Son Tabliye Montaj Töreni’nin ardından Biga’ya helikopterle geldi. Erdoğan, Biga Belediye Meydanı’ndaki toplu açılış törenine katıldı. Erdoğan’a, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan eşlik etti.
Erdoğan törende yaptığı konuşmasında, şunları söyledi:
* Osmanlı döneminde Rumeli ve Batı Anadolu’ya giden tüm kuvvetler Biga’da toplanıp buradan yola çıkardı. Donanmanın seferlerine katılan birliklerin toplanma yeri de Biga idi. Bunun için Biga eskiden beri önemli ve stratejik bir yerleşim yeri olarak bölgesine ve milletine hizmet etmiştir. Biz de Çanakkale Köprüsü’nün son tabliyesini yerleştirme vesilesini Biga’da taçlandırmak istedik.
* Biga’da gerçekleştirdiğimiz eserlerin resmi açılışını yaparak Çanakkale’mizin aydınlık geleceğine yeni kapılar açıyoruz. Biz eserlerle konuşuyoruz. 72 milyon lira yatırım bedeli olan Çanakkale Karasal Sayısal Yayın Kulesi’nin açılışını yapıyoruz. Ayvacık ve Ezine ilçelerimizde 151 milyon liralık yatırımla 239 afet konutu ile alt yapı tesislerinin açılışlarını buradan gerçekleştiriyoruz.
“BİZİM MÜCADELE AZMİMİZ DİPDİRİDİR”
Erdoğan, “Üzerimize gelen hayasız akınlar hala durmadı. 1 asır öncesinde Çanakkale’nin iki yakasından bizi silme hevesleri hala bitmemiştir. Bizim mücadele azmimiz dipdiridir. Bu millete pranga vuracaklarını sananları kendilerini en güçlü hissettikleri zaman zelil eden kahramanların soyunun tükenmeyeceğini göstermeyi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
KANAL İSTANBUL VE ERKEN SEÇİM
Erdoğan, Kanal İstanbul ile ilgili “Ana muhalefet, yavru muhalefet bize Kanal İstanbul’u yaptırmayacakmışlar, ‘sakın ha Kanal İstanbul’la gelmeyin’ diyorlar. Bunu büyükelçilere de söylüyorlar. Siz ne kadar zavallısınız. Bunlar devlet yönetmekten bir haber” dedi.
Erdoğan, “Erken seçim erken seçim, sizden bir şey olmaz. Siz ne zamandan beri erken seçim diyorsunuz, yetişemediğiniz üzüme koruk üzüm diyorsunuz. Biz olgunlaşmış üzümü yiyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çanakkale 1915 Köprüsü yükselirken içleri kan ağlayanlar var. Çanakkale’deki bu köprünün inşasını engelleyemeyince, içlerindeki bütün öfkeyi Kanal İstanbul projesine yönlendirdiler. Yerlisiyle, yabancısıyla bütün yatırımcıları tehdit ederek canhıraş bir mücadele içindeler. Türkiye’nin herhangi bir yerinde hangi yatırım gündeme gelmişse bunların hepsine karşı çıktılar. Bu CHP, İP, HDP hep birlikte terör örgütü PKK’nın yandaşlarıdır. Bunlar onlarla yol yürüyorlar. Biz Cumhur İttifakı olarak MHP ile yolumuzu yürüyoruz” dedi.
“MANKURTLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Akdeniz ve Ege’deki sınırlarımızı koruyacağız, Kanal İstanbul’u da inşa edeceğiz varsın Türkiye düşmanları hasetlerinden çatlasın. Sözde Atatürkçü, mankurtlar düştükleri çirkeflik çukurunda debelenip dursun. Biz ülkemizi hedeflerine ulaştırmak, milletimizi ve devletimiz güçlendirmek için her alanda çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“O YUMRUKLARI MİLLETE DEĞİL, GELİN GÜCÜNÜZ YETİYORSA BİZE SALLAYIN”
Erdoğan, İYİ Parti Milletvekili Lütfü Türkkan hakkında ise şöyle konuştu:
* Şehitlerine, şehit yakınlarına küfretmeyi olgunlukla karşılayanlardan milletimiz hesabını sandıkta sormakla kalmayıp, onları sokağa da çıkamaz hale getirecektir. Şu anda bu şehitlerimize bu saygısızlığı yapanı dokunulmazlığını kaldırmak üzere meclise gönderdik.
* Muhalefet adı altında ülkesine ve değerlerine saldıranlara diyorum ki; eğer taktiğiniz kavgada yumruk silah sayılmaz hesabıyla önünüze gelene sataşmaksa, o yumrukları millete değil, gelin gücünüz yetiyorsa bize sallayın.
* Siyaset ülkenin ve milletin çıkarlarının önünü tehditle, küfürle, yabancılara şikayetle kesmek değildir. Siyaset ülkenin ve milletin hayrına proje üretmektir. Eser ve hizmet etmektir.
“MECLİSTE O NASIL BİR KÜFÜR?”
Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
* Şehit yakınına ağza alınmayacak küfürlerle hakaret edenlerin terör örgütünün takdirine ve davetine mazhar olanlar karşısında sesi çıkmıyorsa ortada ya kirli bir pazarlık ya da gaflet sınırını aşan daha vahim bir sorun var demektir. Kaldı ki bu bir bayan olursa, bir bacı olursa.
* Düşünün sen bir partinin lideri olarak bayansın bayan, mecliste o nasıl bir küfür? Ahlak yoksunu, nasıl sen böyle bir küfrü yaparsın ya?
* Bir kadın olarak, bayan olarak sen bunu nasıl söylersin? Tek dertleri var Türkiye’deki muhalefeti destekleyerek Tayyip Erdoğan’dan kurtulacağını diyenlerin gazına geliyor.