Cumhur İttifakı’nın adayı Recep Tayyip Erdoğan, bugün İstanbul’un Ümraniye ilçesinde miting düzenledi. Erdoğan, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal’ın da katıldığı mitingde özetle şöyle konuştu:
“MİLLİ İRADEYE GÖLGE DÜŞÜRMEK İÇİN 40 TAKLA ATANLARA KARŞI SANDIĞIN GÜCÜNÜ GÖSTERMEYE HAZIR MISINIZ”
“Ümraniye’yi çok seviyoruz. Hele hele pazar akşamı bir başka seveceğiz. Pazar akşamına hazır mıyız?
Sordum; ‘Katılım ne kadar?’ Dediler ki ‘35 bin’.
Kalpten kalbe görünmeyen köprüler kurduk. Her türlü farklılığın ötesine geçerek her bir insanımızı bağrına basan sevgi köprüleri kurduk. Ülkemiz sınırlarını aşıp tüm dünyayı kucaklayan vicdan köprüleri kurduk. Şimdi de Türkiye Yüzyılı’nın eşiğinde engellerin aşıldığı, tohumların yeşerdiği, hayallerin gerçekliğe dönüştüğü, gerçeklerden geleceğe doğru adım attığımız o tarihi günün arifesindeyiz. Türkiye Yüzyılı; çocuklarımızın, gençlerimizin, kadınlarımızın, yani yazdığımız aşk mektubunun muhatabı tüm milletimizin yüzyılı olacaktır.
Daha şimdiden sandıkta tezahür edecek milli iradeye gölge düşürmek için 40 takla atanlara karşı sandığın gücünü göstermeye hazır mısınız? Mertçe yarışmak yerine, genel başkanlığa geldikleri gibi rakiplerini de kasetle elemeye çalışanlara karşı sandığın namusuna sahip çıkacak mısınız?
“BU İŞİN İLK TURDA BİTMESİNİ SAĞLAYACAĞIZ”
Dostlarımıza, arkadaşlarımıza, akrabalarımızla, komşularımıza selamımı söyleyecek, yarının niçin önemli olduğunu anlatacaksınız. Telefonla ulaşabildiğiniz herkese ulaşıp, yarın sandıkta oyunu doğrudan yana, Cumhur İttifakı’ndan yana kullanmasını isteyeceğiz. Yanlışları göstereceğiz, doğruyu işaret edeceğiz, ikna edeceğiz. Ne gerekiyorsa yapacağız ve bu işin ilk turda bitmesini sağlayacağız.
Ümraniye tulum çıkarmalı, tulum. Anladınız değil mi? Ümraniye buna hazır mı?
Milletimiz hizmet istiyordu. Ona vesayetle, darbeyle, zulümle hak ve özgürlükleri çiğnenerek cevap veriyorlardı. Milletimiz yatırım istiyordu. Ona elindekini, avucundakini de alarak cevap veriyorlardı. AK Parti’nin en büyük başarısı, şu veya bu partinin değil, işte bu zihniyetin iktidarını yıkmış olmasıdır. Bu ülkenin kaynakları kendi ihtiyaçları için kullanıldığından kısa sürede neler yapılabileceğinin ispatı, bizim 21 yıllık iktidarımızdır.
“BUGÜNE KADAR GİRDİĞİMİZ 15 SEÇİMİ, KAŞIMIZIN GÖZÜMÜZÜN HATIRINA DEĞİL, MİLLETİMİZE YAPTIĞIMIZ HİZMETLER SAYESİNDE KAZANDIK”
Milletimiz, bu gayretimizi gördüğü için, yaşadığımız her saldırıda, önümüze çıkartılan her engeli aşmada, kurulan her tuzağı bozmada bizim yanımızda yer aldı. Bugüne kadar girdiğimiz 15 seçimi, kaşımızın gözümüzün hatırına değil, milletimize yaptığımız hizmetler sayesinde kazandık. Bugün de karşımıza çıkan koalisyon masası yalan ve istismar peşinde koşarken biz ne diyoruz? Türkiye Yüzyılı diyoruz. Eser diyoruz, hizmet diyoruz. Yarım kalan işleri tamamlamak diyoruz. Daha büyük projeleri hayata geçirmek diyoruz.
“YARIN SANDIKLAR, DEMEK Kİ BİDEN’A DA BİR CEVAP VERECEK”
Eğer bunlar ülkenin yönetimini devralırlarsa ne yapacaklar biliyor musunuz? İlk işleri, sınırlarımız ötesinde bölücü örgütün tepesine binmek için yürüttüğümüz operasyonları durdurmak olacak. Ama size biz, bugüne kadar nasıl bu fırsatı vermediysek bundan sonra vermeyeceğiz. Bunu biz söylemiyoruz. Bizzat onları destekleyen partinin yöneticileri söylüyor. Hemen ardından Avrupa Birliği’nin özerklik şartını kabul ederek Türkiye’yi, çevremizde örnekleri olan diğer ülkeler gibi bölmenin yolunu açacaklar. Kayyum atadığımız belediyeleri yeniden terör örgütüne teslim ederek, kamudan attığımız örgüt mensuplarını yeniden devlete doldurarak bu adımı daha da ileriye taşıyacaklar. Ardından, Batı’nın yıllarca bize diz çöktürmek için dayattığı ne kadar konu varsa hepsini de içeriye boca edecekler. Hani bizim ülkemizin güvenlik çıkarları için Akdeniz’de, Ege’de NATO’da dik duruş sergilediğimiz meseleler var ya hepsinde de teslim bayrağını çekecekler. Ne diyor bay bay Kemal? ‘Rusya’ya yaptırım uygularız’ diyor. Ya bay bay Kemal, bu ne akıldır? Bu nasıl anlayıştır? Tarım ürünlerinde Rusya, bizim en önemli müttefiklerimizden bir tanesi. Savunma sanayiinde öyle. Aynı şekilde, şu anda turist akınında 5,5 milyona yakın turist bize nereden geliyor? Rusya’dan geliyor. Bunu ne yapacaksın? Amerika’dan aldığın talimatla mı yapacaksın? Biden’dan aldığın talimatla mı yapacaksın?
Biden, ‘Erdoğan’ı düşürmemiz lazım’ diye talimatı verdi. Bunu ben biliyorum. Bunu benim bütün halkım biliyor. E şimdi, yarın sandıklar, demek ki Biden’a da bir cevap verecek.
Rusya’nın hükümet sözcüsü Peskov, ne diyor? Peskov diyor ki ‘Yalan söylüyor’ diyor, ‘Açıklasın’ diyor, ‘İspat etsin’ diyor. Var mı ispatı, yok. Ondan sonra başlıyor kıvırmaya. ‘Böyle duyduk’ diyor. ‘Delil yok ama olabilir’ diyor. Ya bu nasıl siyaset? Benim milletim, sana bu ülkeyi teslim etmez.
Ne yapıyor? Şöyle, kendilerine göre bir şey hazırlamışlar; ‘Haydi, haydi, haydi.’ Arkasında kim var? Teröristler var. Ya bu millet, terörizmden çok çekti. Benim milletim, sana ‘Yürü’ demeyecek. Benim milletim ne diyor? ‘Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan’ diyor. Yürüyecek miyiz beraber?
İnşallah yarın sandıkta bunları gördükleri rüyadan uyandıracak, ülkenin kazanımlarını öyle diledikleri gibi harcayamayacaklarını göstereceğiz.”
ERDOĞAN: "PROVOKASYONA, KIŞKIRTMAYA ASLA GELMEYECEĞİZ. DEMOKRATİK ZEMİNDEN ASLA AYRILMAYACAĞIZ"
Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, bugün İstanbul’un Sancaktepe ilçesinde miting düzenledi. Erdoğan, mitingde özetle şöyle konuştu:
“ANNELER, YARIN SİZ DE KALEYİ İÇERİDEN FETHEDECEKSİNİZ”
“Biz, Sancaktepe’yi çok seviyoruz. Bu muhteşem katılım sevilmez mi? Şimdi rakamı istedim, sordum. Gelen rakam şu; 50 bin. Demek ki Sancaktepe, gümbür gümbür yarına yürüyor. Yarın akşam Sancaktepe’den tulum çıkarıyor muyuz? Tüm alem bunu duymalı. Bay bay Kemal buralara geldi mi? Gelmedi mi? Niye ya gelmedi? Herhalde bu saatten sonra da gelecek hâli yok. Fakat Sancaktepe, hakikaten bu duruşuyla yarına farklı bir selam veriyor.
Yarın Anneler Günü. Tabii burayı seçişimiz de yarın Anneler Günü oluşundan, belediye başkanımızın bir hanımefendi oluşundan, dedik ki burayı seçelim. Biz, hadisleri öyle evirip çevirip söyleyenlerden değiliz. Anahtarı annelerin ayakları altına koyuyor. ‘Cennet, annelerin ayakları altındadır.’ Bak, babaların değil, annelerin ayakları altında. Onun için annelerin kıymetini çok iyi bileceğiz. Annelere sadakatimizi çok farklı göstereceğiz. Öyleyse anneler, yarın siz de kaleyi içeriden fethedeceksiniz. Buna hazır mısınız? Şurada birkaç saat kaldı. Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Beyler, gençler, kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Ahde vefanız için; aşkınız, sevdanız için her birinize teşekkür ediyorum.
Sözlerimin hemen başında, ebediyete irtihal eden tüm annelerimize rahmet diliyorum. Ama hepsinden öte, Diyarbakır Anneleri’ni gözü yaşlı bırakan bu teröristlere karşı, bay bay Kemal, Diyarbakır Anneleri’ni kaç kere ziyaret ettin? Diyarbakır Anneleri’nin yavrularını Kandil’e kaçıran teröristlerle el ele, omuz omuza utanmadan, sıkılmadan bir seçime giriyoruz. Bay bay Kemal’in yanında kimler var? Kandil var. Kimler var? Kandil’in parlamentodaki uzantıları var. Kılıçdaroğlu, ya sen bunların hesabını Allah’a nasıl vereceksin?
“GENÇLER, SİZ DE ANNELERİNİZİN AYAKLARININ ALTINI ÖPÜN. ORADA CENNETİN KOKUSU VAR. ÖPERSENİZ DAHA GÜÇLENİRSİNİZ”
Gençler, bak size bir nasihatim var. Bay bay Kemal de vasiyette bulunuyor da benim vasiyetim başka. Benim vasiyetim şu; annelerin ayaklarının altını öpmeyi ihmal etmeyin. Cennet, annelerin ayakları altında, babaların değil. Benim anam da bana ayağının altını öptürmezdi. Kendisine derdim ki ‘Anacığım, kokusunu alayım’. E cennet orada. O çekerdi, gülerdi. ‘Anam kokusunu alayım.’ Zar zor öperdim. Gençler, siz de annelerinizin ayaklarının altını öpün. Orada başka koku var. Orada cennetin kokusu var. Öperseniz daha güçlenirsiniz. Daha güçlü olursunuz. Bak, şimdi biz ne diyoruz? Aile diyoruz, değil mi? CHP ne diyor? LGBT. İYİ Parti ne diyor? LGBT. Aynı şekilde, öbür HADEP ne diyor? LGBT. Peki LGBT, AK Parti’nin semtine yaklaşır mı? MHP’nin semtine yaklaşır mı? Cumhur İttifakı’nın semtine yaklaşır mı? İşte bu Millet İttifakı denilen zillet, bunlar LGBT’ci.
Bu vatanı bize yar etmemek için her şeyi yaptılar. Bizi bu topraklardan söküp atmak istediler. Bizi vatansız, yurtsuz, havasız bırakmak istediler. Bunu bizzat kendileri gelerek, kimi zaman da maşalarını kullanarak yapmaya çalıştılar. Çanakkale’de kınalı kuzuları toprağa verme pahasına buna ‘dur’ dedik. İstiklal Harbi’mizde, vatanımızı özgürleştirerek millet olarak esareti kabul etmeyeceğimizi tüm dünyaya bir kez daha haykırdık. Son olarak, 15 Temmuz gecesi içimizdeki hainleri üzerimize salarak vatanımızı işgal etmeye yeltendiler. Milletimizle sırt sırta vererek buna da müsaade etmedik.
“HEDEFİMİZ, 2023 BİTMEDEN TÜRKİYE İÇİNDE TEK BİR ELİ KANLI TERÖRİST BIRAKMAMAKTIR”
Yıllarca bizi terörle oyaladılar. Yıllarca bizim enerjimizi, kaynaklarımızı heba ettiler. Evlatlarımızın geleceğini, gözlerindeki ışığı, yüreklerindeki umudu çaldılar. İnsanlarımızın önüne kandan ve gözyaşından duvarlar örmeye kalktılar. Türk’ü ve Kürt’ü birbirine düşürerek ebedi kardeşliğimizi bozmak istediler. Buna fırsat vermedik. Devlet olarak, terör bataklığını kurutmak için çok mücadele verdik. Çok ciddi çabalar harcadık. Bizim için Türk’ü ile Kürt’ü ile Laz’ı ile Çerkez’i ile Gürcü’sü ile Boşnak’ı ile biz, yaratılanı yaratandan ötürü severiz. Bizim için Kürt neyse Türk de odur. Türk neyse Kürt de odur. Çünkü Rabbimizin emri neyi gerektiriyorsa biz ona itaat ederiz. Üstünlük ne iledir? Allah'a kim daha yakınsa o üstündür. Sınırlarımız içindeki terörist varlığını tükenme noktasına getirdik mi? Cudi’de bunları gömdük mü? Gabar’da gömdük mü? Kandil’de gömdük mü? Şimdi bay bay Kemal, dirsek direğe tutuştuğu bu malum yapıyla hâlâ yürümekten bahsediyor mu? Bunları yarın sandıklara gömüyor muyuz? Ha gayret. Hedefimiz, Cumhuriyet’imizin yüzüncü yılı olan 2023 bitmeden Türkiye içinde tek bir eli kanlı terörist bırakmamaktır. Aynı şekilde hudutlarımız dışında da bu alçaklara nefes aldırmayacağız.
Sırf cumhurbaşkanı adayı oldu diye Muharrem İnce'ye atılan iftiraların, baskıların, zorbalıkların, hasiyet cellatlığının failleri de ortaya çıkacaktır.
Milletin sandıkta namusumuza emanet ettiği muazzez iradesini asla yere düşürmedik. Ona asla leke sürdürmedik. Böylece Türkiye’yi her alanda başarıdan başarıya koşturduk. Kardeşlerim, savunma sanayiinde, eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette bütün bu adımları attık.
“KADINA ŞİDDETİ KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Seçim sonrası inşallah yeniden aile ile ilgili kurumu güçlendirmenin adımını atacağız. Fakat burada bir şeyi özellikle size söyleyeceğim. O da şu; kadına şiddet konusunda da kesinlikle tavrımız nettir. Kadına şiddeti kabul etmemiz mümkün değildir. Kadına şiddetle ilgili mücadeleyi de gerek yargı yoluyla gerekse tüm İçişleri Bakanları yoluyla bunlarla mücadelemizi de sürdüreceğiz. Biz, bu konuda birilerinden izin almaya mecbur değiliz. Küresel kültürün ve güçlerin dayatmasıyla giderek adeta veba gibi yayınlan bu salgınlarla, bu akımlarla ilgili şimdiden gereken tedbirleri almamız gerekiyor. Zira bu konuda adım atmakta geç kaldığımız her gün tehdit ve tehlike daha da büyüyecektir. Finansmanını doğal gaz ve petrol gelirlerinden sağlayacağımız Aile ve Gençlik Bankası ile işte bunu amaçlıyoruz. Bu kaynakla çalışana, emekliye, kadına, gence, engelliye, üreticiye, velhasıl ülkemizdeki her kesime destek olabileceğiz.
Her hanede çalışan en az bir kişi olmasını sağlayacağız. Her bir hanemizin asgari bir gelir seviyesinin altında kalmamasını temin edeceğiz. Daha pek çok kalemdeki desteklerle hem aile yapımızı koruyacak hem gençlerimizin geleceğine ışık tutacağız. Aynı zamanda bu adımlarımızla küresel odaklar adına LGBT’nin önünü açanların da planlarını boşuna çıkaracağız.
Bugün birçok ilçede böyle bir hastane yok. Ama Sancaktepe’de bu var. Niye bunu buraya yaptık? Gerektiğinde buraya uçak da insin, uçak indiği zaman uluslararası hastalar da buraya gelebilsin diye buraya yaptık. Bu, bir düşünce pratiğidir. Biz yaparız, ama onların böyle bu adımı atmaya cesaretleri bile yoktur. Onlara o fırsatı bile vermeyiz. İşte biz, bundan sonra da birçok adımları yine böyle atacağız. Bunun için hepimize büyük sorumluluklar düşüyor. Yarın sandıklara sahip çıkmanızı istiyoruz.
“BİZİM ADIMIZA HELALLİK İSTEYECEK, OYUNA TALİP OLDUĞUMUZU SÖYLEYECEKSİNİZ”
Artık önümüzde günler değil, saatler kaldı. Henüz vakit varken hâlen kararsız kalan bir eşiniz, dostunuz, akrabanız, nazınızı çekecek bir arkadaşınız varsa ona mutlaka ulaşacaksınız. Bizim selamımızı söyledikten sonra 14 Mayıs'ın önemini anlatacaksınız. Kırgınlık, küskünlük varsa çözecek, bizim adımıza helallik isteyecek, oyuna talip olduğumuzu söyleyeceksiniz. Aile meselesinde CHP'ye, İYİ Parti’ye, Saadet Partisi’ne gönül vermiş vatandaşlarımızın da bizimle aynı hassasiyeti taşıdıklarını biliyoruz.
“DEMOKRATİK ZEMİNDEN ASLA AYRILMAYACAĞIZ”
Fitne tüccarlarına inat, 85 milyon olarak yarın sandıkları bayram yerine çevireceğiz. Provokasyona, kışkırtmaya asla gelmeyeceğiz. Demokratik zeminden asla ayrılmayacağız. Bizim tökezlememizi bekleyenlere, bizi birbirimize düşürmek isteyenlere aradıkları fırsatı vermeyeceğiz. Bunları yaptığımızda, yarın yepyeni bir destan yazacağımıza inanıyorum. Sancaktepe’ye, Sancaktepelilere ben inanıyorum, güveniyorum. Zira yarınki seçim, aynı zamanda 2024'ün de müjdecisi olacaktır. Ben, kalbi kıpır kıpır atan gençlerimize güveniyorum. Evi içeriden fethedecek olan kadınlarımıza güveniyorum. Ayaklarının altına cennetlerin serildiği, cennet yüzlü annelerimizin bizleri yalnız bırakmayacağını biliyorum. Mensubu ve hizmetkarı olmaktan şeref duyduğum milletimizin basiret ve ferasetle iradesini sandığa yansıtacağından şüphe duymuyorum.”
ERDOĞAN: YARIN GECE, TÜRKİYE YÜZYILI’NIN MÜJDESİNİ ÜLKEMİZLE BERABER TÜM DÜNYAYA DUYURACAĞIMIZA YÜREKTEN İNANIYORUM
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde miting yaptı. Erdoğan burada özetle şöyle konuştu:
“YILLARCA BEYOĞLU’NA DA İSTANBUL’A DA ÜLKEYE DE AZAP ÇEKTİRDİLER”
“Bugünkü programlarımızda inşallah buradan gideceğimiz Ayasofya Cami'nde eda edeceğimiz akşam ezanıyla programı bitireceğiz. Böyle İstanbul’un ruhuna, bu şehri bize emanet eden Fatih’in ruhuna mirasına uygun bir şekilde kampanyamızı sona erdireceğiz. Son mitingimiz için Beyoğlu'nu seçmemiz öyle rastgele tercih değil. Biliyorsunuz, biz ezelden Kasımpaşalıyız. Çocukluğum buralarda geçti. Gençliğimiz buralarda geçti. Okmeydanı'nda 13-14 yaşında futbol oynadığımız dönemler, siyasetteki ilk seçimi Beyoğlu'nda yaşadım. İstanbul’da Büyükşehir Belediye Başkanı olduğumda yine Beyoğlu ile birlikte yol yürüdük. Okuduğumuz şiir sebebiyle siyasi yasaklı hâle gelip, cezaevine girmemiz de tam da Beyoğlu'na yakışır bir duruştu. Bugün de ülkemizin tarihi bir seçimi öncesi Beyoğlu'nun huzurundayız. Nazım Hikmet'in Beyoğlu'nu anlatan güzel bir şiir vardır: ‘Burada bütün gözleri bir siyah el bağlıyor, yalnız senin göğsünde büyük ruhun ağlıyor. Kendi elemim gibi anlıyorum ben bunu. Anlıyorum bu yerde azap çeken ruhunu.’ Evet, yıllarca Beyoğlu’na da İstanbul’a da ülkeye de azap çektirdiler. Hem geri bırakarak, yoksul bırakarak, yoksun bırakarak azap çektirdiler. Hem de tertemiz ruhuna kirli ellerini dokunarak azap çektirdiler. Biz İstanbul'u işte böyle azap içindeyken devraldık, çalıştık, çabaladık, mücadele ettik.
Son mahalli seçimlerde ‘Her şey güzel olacak’ diyerek bu şehrin büyükşehir belediyesini devralanlar İstanbul’u artık tamamen unuttuğu o eski, kötü günlerine yeniden döndürdüler.
Fakat, beyefendi geldi, Haliç tekrar, maalesef öyle değil mi, vay vay vay. Yarını halledelim, yarından sonra da önümüzdeki yıl 2024'te büyükşehri bunlardan yeniden almamız lazım.
Yarınki seçimde, aynı zamanda anneler gününe rast gelmesi sıradan bir olay değil. Bunun da hakkını vermeye var mıyız? Sandıkları patlatıyor muyuz? Unutmayın biz sizinle Pazar’a kadar değil, mezara kadar beraberiz.
Bunlara inanılmaz, bunlara güvenilmez, Allah muhafaza, ‘Seçimi biz kazanalım da isterse batsın bitsin, bitsin’ havasıyla yarına odaklanmış durumdalar. Kendilerini öyle bir şartlandırmışlar ki, her gün akıl dışı, ahlak dışı vicdan dışı bir yöntemle karşımıza çıkıyorlar.
Biz siyasetin bu tarz yöntemlerle çirkinleştirilmesine, siyasete çamur bulaştırılmasına hep karşı olduk. Bugün de karşıyız. Milletimiz bu kasetçilere hak ettiği dersi sandıkta vereceğine inanıyorum.
Kandil’de kimler var? teröristler var. Şimdi bu teröristlere biz bu ülkeyi teslim edebilir miyiz? Biz ülkemizi böldürtür müyüz? Bay bay Kemal bölücü. Bay bay Kemal bu teröristlerle işbirliği hâlinde. Kandil’deki teröristler ne ise ne yazık ki bay bay Kemal de o.
Biz Cumhur İttifakı olarak ülkemizi böldürtmeyiz ve yarınki seçim ile inşallah gümbür gümbür sandıklardan çıkacak ve ülkemizi bozmak, bölmek isteyenlere de gereken dersi de inşallah sizlerle beraber vereceğiz. Kasımpaşa’nın, Beyoğlu'nun yiğit evlatları buna müsaade etmeyecektir.
“YARIN GECE CUMHURBAŞKANI'YLA, MECLİSİ İLE TÜRKİYE YÜZYILI’NIN MÜJDESİNİ ÜLKEMİZLE BERABER TÜM DÜNYAYA DUYURACAĞIMIZA YÜREKTEN İNANIYORUM”
Yarın gece cumhurbaşkanı ile meclisi ise Türkiye Yüzyılı’nın müjdesini ülkemizle beraber tüm dünyaya duyuracağımıza yürekten inanıyorum. Yarın gece seçim zaferimizin sevincini hep birlikte yaşadıktan sonra işimize devam edeceğiz. Ülkemize 21 yıldır getirdiğimiz eser ve hizmetler üzerinde Türkiye Yüzyılı'nı yükseltmeye devam edeceğiz.”