Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün TBMM'de grup toplantısında konuştu. Depremde yaşamını yitiren AKP Adıyaman Milletvekili Yakup Taş'ın fotoğrafı da milletvekili sıralarına konuldu.
"BUNLARIN SIRTINDA ÜLKENİN YÜKÜ, MİLLETİN SORUMLULUĞU, İNSANLARIN VEBALİ YOK"
Erdoğan, "Onlar deprem bölgesine gidip sadece konuşacak, sadece poz verip dönecek, sadece kameralar önünde yaşanan acıların istismarını yapacak. Çünkü bunların sırtında ülkenin yükü, milletin sorumluluğu, insanların vebali yok. Biz söylediğimiz her şeyi yapmakla, yaptığımız her şeyin hesabını vermekle mükellefiz" diye konuştu.
Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“DEPREMDEN SADECE BİRKAÇ SAAT SONRA BAKANLARIMIZ DEPREM ŞEHİRLERİNE ULAŞARAK ÇALIŞMALARI KOORDİNE ETMEYE BAŞLADI: Bir yandan depremin yıktığı alt yapının ve yaşanan karmaşanın getirdiği zorluklar diğer yandan hava şartları bizi gerçekten zorladı. Buna rağmen depremden sadece birkaç saat sonra bakanlarımız deprem şehirlerine ulaşarak çalışmaları koordine etmeye başladı. Ayrıca Genel Merkezi’miz ve Meclis Grubumuz, Merkez Yürütme Kurulu ve Merkez Karar Yönetim Kurulu üyelerimiz ile milletvekillerimizi illerimizde görevlendirerek sahadaki bu çalışmaları aynı gün dahil olmalarını sağladık.
ANCAK 35 BİN ARAMA KURTARMA GÖREVLİSİNE ULAŞABİLDİK: Son tespitlere göre depremde yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı 203 bin 958 binada 583 bin 628 bağımsız bölüm var. Bunların yüzde 98’i de 2000 öncesi yapılan binalardan oluşuyor. Sadece yıkık durumdaki bina sayımız 31 binin; bağımsız bölüm sayımız 89 binin üzerindedir. Ülkemizdeki tüm arama kurtarma ekiplerini, dünyadaki arama kurtarma ekiplerini de çok önemli bir kısmını deprem bölgesinde topladık. Buna rağmen ancak 35 bin arama kurtarma görevlisine ulaşabildik. Bölgede görevlendirdiğimiz toplam kamu personelimizin sayısı 271 bin. İş makinesi sayısı 15 bin. Uçak sayısı 78. Helikopter sayısı 115. Gemi sayısı 38’dir.
BİN 750 BİNAYA AYNI ANDA MÜDAHALE EDEBİLECEK KAPASİTEYE ULAŞTIK: Diğer kurumlarımız gibi Türk Silahlı Kuvvetleri’miz de tüm imkanları, bölgedeki ve bölge dışındaki takviye olarak gelen on binlerce personeliyle bu çalışmalara katıldı. Ülkenin dört bir yanından gelen gönüllülerle neredeyse yarım milyon insan depremzedelerin imdadına koştu. Normal şartlarda ideal bir arama kurtarma ekibi 80 kişiden oluşurken bu sayının en küçük birimde bile 20 kişiden aşağı olmaması gerekiyor. Bir başka ifade ile bölgeye gönderdiğimiz tüm arama kurtarma personeli ile ideal olarak 437 binaya; asgarisinden bin 750 binaya aynı anda müdahale edebilecek kapasiteye ulaştık.
HERKES ŞAHİTTİR Kİ VAR GÜCÜMÜZLE VE OLABİLECEK EN HIZLI ŞEKİLDE DEPREMZEDE VATANDAŞLARIMIZIN YARDIMINA KOŞTUK: Elbette buna rağmen kimi eksiklikler, aksaklıklar, gecikmeler yaşanmıştır. Ama herkes şahittir ki var gücümüzle ve olabilecek en hızlı şekilde depremzede vatandaşlarımızın yardımına koştuk. Birilerinin insanlarımızla birlikte devletin ve hükümetin de yıkıntılar altında kalmasını adeta ellerini ovuşturarak beklediğini biliyoruz. İlk andaki eksiklikler hızla tamamlanıp arama kurtarmadan enkaz kaldırmaya, yardımlardan geçici barınma alanlarına, alt yapının düzeltilmesinden kalıcı konutların inşa edilmesine kadar acilen yapılması gereken tüm işler yoluna girince bunlar da hemen eski kimliklerine büründüler.
BU FELAKET TELLALLARI ACABA BÖLGEYE BUGÜNE KADAR KAÇ KERE GİTTİLER: Burada bir şey söyleyeceğim; bütün bu vaveyli koparanlar bu sirk cambazları, bu felaket tellalları acaba bölgeye bugüne kadar kaç kere gittiler? Şahsen şahsım ve Cumhur İttifakı olarak bölgeye iki kez gittik. Arkadaşlarım zaten sürekli bölgede. Milletvekillerimiz sürekli bölgede. Telefon diplomasisiyle, valilerimizle, belediye başkanlarımızla, kaymakamlarımızla sürekli olarak bölgeyi tarıyoruz. Bölgede ne oluyor ne bitiyor bunu takip ediyoruz. Şimdi izleyelim (Bu sırada depreme ilişkin hazırlanan bir sinevizyon gösterimi yapıldı)
KISIR TARTIŞMA AÇMAYA ÇALIŞANLARA BAKMAYIN: Siz birilerinin asker üzerinden, çeşitli kurumlarımız üzerinden, insanlarımızın acısı üzerinden kısır tartışmalar açmaya çalışmalarına bakmayın. Bölge halkının, devletin tüm unsurlarıyla deprem anından itibaren harekete geçtiğini, 85 milyonun fiilen ve kalben yanında yer aldığını bizzat yaşayarak görüyorum.
TÜRKİYE’DE ERDOĞAN’IN BU KONUDA NASIL DAVRANDIĞINI RABBİM BİLİR: Bizde daha önce eşine, benzerine rastlanmamış bu felaketin ilk anından itibaren yaşanan her şeyi takip ediyor, murakabesini ve muhasebesini yapıyoruz. Sorulması gereken hesapları da adli, idari ve siyasi olarak sormak boynumuzun borcudur. Öyle de davranıyoruz. İşte bugün yavru muhalefet çıkmış yargıyı bizim yönlendirdiğimizi, yargıya bizim adete yön verdiğimizi… Ya ayıptır. Türkiye’de Erdoğan’ın bu konuda nasıl davrandığını rabbim bilir. Sen anlamazsın. Sen önce kendini düzelt.
BU MİLLET İNŞALLAH VAKİT GELİYOR, 14 MAYIS’TA GEREĞİNİ YAPACAKTIR: Ve şunu iyi bilin ki bu millet inşallah vakit geliyor, 14 Mayıs’ta gereğini yapacaktır. Asla bu tür kurusıkı atanlara da prim vermeyecektir.
BUNLARIN SIRTINDA ÜLKENİN YÜKÜ, MİLLETİN SORUMLULUĞU, İNSANLARIN VEBALİ YOK: Birileri için oturdukları yerden atıp tutmak, esip gürlemek, frensiz bir şekilde konuşmak, ağzına geleni söylemek kolay. Onlar deprem bölgesine gidip sadece konuşacak, sadece poz verip dönecek, sadece kameralar önünde yaşanan acıların istismarını yapacak. Çünkü bunların sırtında ülkenin yükü, milletin sorumluluğu, insanların vebali yok. Biz söylediğimiz her şeyi yapmakla, yaptığımız her şeyin hesabını vermekle mükellefiz.
BU KİFAYETSİZ MUHTERİSLERİN HİÇBİRİNİ MUHATAP ALMADIK, CEVAP VERMEYE TENEZZÜL ETMEDİK: Eksikliklerimizi söylemek, helallik istemek bizim zafiyetimiz değil. Milletimizle aramızdaki samimi muhabbetin ifadesidir. Milletimiz ile böyle bir gönül bağı olmayanlar adeta deprem turisti edasıyla bölgeden gelip geçenler bu hasbi muhabbetin manasını kavrayamaz. Onun için dikkat ederseniz deprem anından beri bu kifayetsiz muhterislerin hiçbirini muhatap almadık, cevap vermeye tenezzül etmedik. Şu anda biz can derdindeyiz. Onlar ise mal derdinde.
RAHATSIZ OLUYORLAR GERÇİ AMA SÖYLEYECEĞİM, NOT EDİYORUZ: Söylenen her şeyi, takınılan her tutumu, oluşturulmak istenen her algıyı şimdilik, rahatsız oluyorlar gerçi ama söyleyeceğim, not ediyoruz. Vakti gelince bu notları açıklayacağız. Ama şimdi tek gündemimiz depremdir. Depremin yol açtığı acılardır. Bunların telafisidir. Kulağımızı sadece milletimize veriyoruz. Sözümüzü sadece milletimize söylüyoruz.
EY MUHALEFET BİZ DERTLİYİZ: Toplam 468 bin 31 hane inşa etmeyi planlıyoruz. Ey muhalefet biz dertliyiz. Bizim derdimiz var. Ama dedim ya not ediyoruz. Bütün bu işleri bitireceğiz, bir yılımız var. Bir yıl içinde bunları tamamıyla inşa edeceğiz, ihya edeceğiz. Ve benim vatandaşım köy evinde hem evine yerleşecek, yanında ahırı olacak ve buralarda da İnşallah işini, gücünü yürütecek.
İNSANIMIZIN BİZE OLAN İNANÇ VE GÜVENİNİ ASLA BOŞA ÇIKARMADIK: İnsanımızın bize olan inanç ve güvenini asla boşa çıkarmadık. Şimdi de Allah’ın izni, sizlerin ve aziz milletimizin desteğiyle 6 Şubat depremlerinin izlerini kısa sürede inşallah sileceğiz. Deprem bölgesini, oradaki vatandaşlarımızla birlikte ayağa kaldıracağız. İnşa ve ihya faaliyetlerinin yürütülmesinde önceliği bölgedeki firmalar ile vatandaşlarımıza ve bilhassa gençlerimize vereceğiz.
AFET YENİDEN İMAR FONU KURUYORUZ. ŞEFFAF BİR YÖNETİMLE İŞLEYECEK: Deprem sonrası şehirlerimizin hızla ayağa kalkabilmesi, bunu temin için Afet Yeniden İmar Fonu kuruyoruz. Şeffaf bir yönetimle işleyecek bu fon, afetler için uzun vadeli kaynaklar sağlayarak bütçe üzerindeki yükü azaltacaktır. Son olarak deprem bölgesindeki yıkık, yıkılacak, ağır hasarlı, orta hasarlı binaların 6 Şubat itibariyle geçmişe dönük tüm borçlarını siliyoruz. Depremin en yıkıcı etkilerinin görüldüğü Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya’nın tamamıyla; Gaziantep’in Islahiye ve Nurdağı ilçelerinde elektrik ve doğal gaz faturalarının tanzim ve tahsilini üç ay süreyle erteliyoruz. Bilhassa Adıyamanlı vatandaşlarımızı ilgilendiren, sarmalık kıyılmış tütün üreten çiftçi kooperatiflerimizin satışındaki yüzde 55’lik özel tüketim vergisini yarıya indiriyoruz.
ASLA UNUTMADIĞIMIZI, İLERİDE HESABINI SORMAK ÜZERE KAYITLARA ALDIĞIMIZI ÖZELLİKLE BELİRTMEK İSTİYORUM.: Türkiye’de bütünleşik afet yönetimi dediğimiz önceliği kriz yönetimden, risk yönetimine veren anlayışla AFAD Başkanlığı’nı 2009’da kuran biziz. Gerek AFAD’ın gerek çok sayıda sivil toplum kuruluşunun ülkemizde ve dünyadaki pek çok afette, insani krizde gösterdiği başarılı çalışmayı yakından takip ettik. Bu vesile ile deprem bölgesinde takdire şayan çalışmalar yürüten sivil yardım kuruluşlarına, bunlara yapılan hakaretleri de asla unutmadığımızı, ileride hesabını sormak üzere kayıtlara aldığımızı özellikle belirtmek istiyorum.
TÜRKİYE ULUSAL RİSK KALKANI MODELİ…: Ön toplantısını cuma günü yapacağımız Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli çalışmasının koordinasyonunu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum Bey yönetecektir. Esasen bir süredir farklı alanlarda zaten devam ettirdiğimiz çalışmaları bu modelle bütüncül bir yapıya kavuşturmuş olacağız.
İDEOLOJİK SAPKINLARIN, SİYASİ SABOTAJLARIN ÖNÜNE GEÇEMEYECEĞİ BİR KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİYLE BU İŞİ SÜRATLE BİTİRECEĞİZ: İstanbul başta olmak üzere ülke genelindeki kentsel dönüşüm çalışmalarını bir an önce bitirecek, yeni bir çalışma yöntemi geliştireceğiz. Artık öyle ideolojik sapkınların, bireysel hırsların, kurumsal taassupların, siyasi sabotajların önüne geçemeyeceği bir kentsel dönüşüm süreciyle bu işi süratle bitireceğiz.” (ANKA)