Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, FIFA 2022 Dünya Kupası’nın açılış töreni için gittiği Katar’ın başkenti Doha’dan dönerken uçakta basın mensuplarına açıklama yaptı. İletişim Başkanlığı’ndan bugün yapılan yazılı açıklamaya göre Erdoğan, TCG Burgazada korvetinin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) bazı timlerin Kupa Kalkanı Harekâtı kapsamında Katar’da görev yaptığını ve çoğunluğunu çevik kuvvetin oluşturduğu 2 bin 242 Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) personelinin görev aldığını belirtti. Erdoğan bu konuya ilişkin, “Burada ülkemizi ve milletimizi temsilen görev yapan tüm güvenlik görevlilerimiz bizler için gurur kaynağıdır. Kendileriyle ne kadar iftihar etsek azdır” diye konuştu.
“BU OPERASYON RASTGELE YAPILMADI”
Erdoğan’ın dün gece saatlerinde Irak ve Suriye’nin kuzeyine yönelik başlatılan Pençe Kılıç Harekâtı için de şunları söyledi:
“Şunu rahatlıkla söyleyebilirim, her şeyden önce Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki bu operasyon böyle rastgele, 'Acaba kim ne der, nasıl olur' diye düşünülerek yapılmış bir harekât değil. Daha önce de söylediğimiz gibi, eğer ülkemize, topraklarımıza birileri rahatsızlık veriyorsa bunlara biz bedelini ödetiriz. Nitekim şu anda da birçok saldırı planlaması içinde olan veya bu tür saldırıları gerçekleştiren, tehdit oluşturan terör örgütleri var güneyimizde. Bu Irak tarafında da var, Suriye tarafında da var. Her zaman söylediğim gibi 'Bir gece ansızın gelebiliriz' derken bunu tabii boşu boşuna söylemedik. Zira beklenen, tasarlanan, planlanan saat geldiği anda da bu adımlar atıldı.
Nitekim dün gece yapılan operasyon da bunun tam bir tecellisiydi. Çünkü bu terör örgütlerinin zararsız hale getirilmesi, yok edilmesi bizim şu anda güvenlik güçlerimizin başlı başına, olmazsa olmaz bir görevidir. Bunun sadece bir hava harekâtıyla sınırlı kalması da söz konusu değil. Burada ne kadarlık bir gücün Kara Kuvvetleri’nden buna katılması gerekir, bunu da zaten ilgili birimlerimiz, Savunma Bakanlığımız, Genelkurmayımız birlikte kararını verirler; istişaremizi yaparız, ondan sonra da adımlarımızı buna göre atarız. Zaten burada varlık gösteren ülkelerle de biz diplomatik ilişkilerimizi yaparak adımlarımızı ona göre attık ve atıyoruz.”
“BU BÖLGEYE YÖNELİK ADIMLARIMIZI ATTIK VE ATMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Kobani’ye yönelik bir askeri operasyonun gündemde olup olmadığı hususunda Erdoğan’ın, “Her zaman zaten o bölge hedefler arasında yer almıştır ve atılan adım da zaten buna göre atılmıştır. Nitekim bu defa da yine aynı şekilde bu hedefte iki önemli bölge vardı. Bunun bir tanesi Irak'ın kuzeyi, bir diğeri de Suriye'nin kuzeyi olan bölgelerdi. Bu bölgelere yönelik adımlarımızı attık ve atmaya da buna devam edeceğiz” ifadelerini kullandığı kaydedildi.
Soçi’de 2019’da Rusya ile yapılan anlaşmayı hatırlatan Erdoğan’ın, “Onların bölgedeki teröristleri temizleme sorumlulukları vardı. Maalesef birçok kez kendilerine tekrar tekrar hatırlatmamıza rağmen bunu yapmadılar, yapamıyorlar. Biz de bunlara karşı sessiz kalmayacağımızı, herhangi bir şekilde kendileri yapamadığı takdirde oradaki teröristlere karşı adım atacağımızı söyledik. Dün de bu çerçevede Kobani'de yuvalanan teröristlere karşı 12 hedefi vurmak suretiyle orada etkisiz hale getirdik. Burada herhangi bir tahdit yok. Bu harekâtın sürekliliği söz konusu. Karadan ve havadan gereken neyse yaptık. Bundan sonra da yapacağız” dediği belirtildi.
“PARLAMENTODA KONUYLA İLGİLİ ABUK SABUK BÖYLE GARİP GARİP AÇIKLAMALAR YAPIYORLAR”
İstanbul İstiklal Caddesi’nde 13 Kasım’da meydana gelen bombalı terör saldırısı konusunda Erdoğan’ın açıklaması şöyle aktarıldı:
“Biz bu teröristleri yerinde etkisiz hale getirmeye yönelik bütün planlamalarımızı geniş kapsamlı olarak ele aldık ve buna göre de bu çalışmalarımızı sürdürdük, sürdürüyoruz. Hangi aşamaya ne zaman geliriz ne zaman geçeriz; bunlar ayrı konular. Ancak muhalefetin İçişleri Bakanlığımızı yermesi, 'Sizin bunlardan haberiniz yok muydu' gibi ifadelerle eleştirilmesi tam bir garabet. Yani düşünün, öyle bir güvenlik teşkilatı ki 12 saat içerisinde işin failini ve bunların bağlantılı olduğu bütün kişileri, iltisaklı olduğu 50'ye yakın kişiyi evlerinde, bulundukları yerlerde, çalıştıkları yerlerde yakalamış, hepsini toplamıştır. İşin bir numaralı faili aynı şekilde hemen alınmıştır. Bütün bunlar yapıldığı halde kalkıp parlamentoda konuyla ilgili abuk sabuk böyle garip garip açıklamalar yapıyorlar. Tabii bu onların zülfü yârine dokunuyor. Şunu bir defa bilmeleri lazım; bundan sonra da sizin beraber dayanışma halinde olduğunuz bu teröristler her zaman için er veya geç ama bizim avucumuzun içindedir.
“GÜVENLİK TEŞKİLATIMIZLA İFTİHAR EDİYORUM”
Bu bizim güvenlik teşkilatımızın, İçişleri Bakanlığımızın, tüm kahraman polis teşkilatımızın ne denli güçlü olduğunun, güçlenerek yoluna devam ettiğinin de bir alametidir. Dolayısıyla ben güvenlik teşkilatımızla iftihar ediyorum.”
Sorulması üzerine Erdoğan, Pençe Kılıç Harekâtı’nda 70 kadar muharip ve destek uçakların İHA’lar ile görev aldığını belirtti. Teröristlere ait barınak, sığınak, mağara, tünel, mühimmat ve sözde karargâh kamplarından oluşan toplam 89 hedefin imha edildiğini kaydeden Erdoğan, devamında şunları dedi:
“BU SIRADAN BİR OLAY DEĞİL”
“Bu sıradan bir olay değil. Burada çok sayıda terörist etkisiz hale getirildi. Bunlar mağaraların içinde. Bu mağaraların hepsi bombalanıyor. Orada kimin öldüğü, kimin etkisiz hale geldiği, bunların hepsi daha sonra çıkacak. Şu anda gelinen noktada Irak kuzeyinde yaklaşık 140 kilometre derinlikte 45, Suriye’de ise yaklaşık 20 kilometre derinlikte 44 terör yuvası tam isabetle vuruldu. Harekâta katılan unsurlarımız hamdolsun vukuatsız olarak tekrar görev mahalline döndüler. Operasyon sürerken sabaha doğru 04.00'te Hulusi Paşa’yla görüştüm, son durum nedir bana anlattı. Bu şekilde başarılı bir operasyonla geceyi kapamış olduk.”
“OPERASYONLA İLGİLİ NE BIDEN NE PUTIN İLE GÖRÜŞME YAPMADIK”
Operasyona ilişkin ABD Başkanı Joe Biden veya Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir görüşme yapmadığını belirten Erdoğan’ın, “Biz bu operasyonla ilgili ne Sayın Biden ile ne Sayın Putin ile herhangi bir görüşme yapmış değiliz. Fakat bizim her an bu bölgede bu tür şeyleri yapabileceğimizi zaten Sayın Biden da Sayın Putin de biliyor. Nitekim bu olayda da olduğu gibi, her zaman söylüyoruz ya, bir gece ansızın gelebiliriz. Türkiye'nin güvenlik teşkilatı, bizler icazetli çalışmıyoruz. Biz eğer bir adım atacaksak bunun kararını veririz ve bu adımı da atarız. Bu konuda Amerika'nın artık bizi bilmesi lazım. Herhalde biliyordur. Bundan sonraki süreçte zaten bizim çok daha önemli adımları kararlı bir şekilde nasıl atacağımızı, atmamız gerektiğini de hepsi görecek” ifadelerini kullandığı belirtildi.
“BEN BUNLARI SAYIN OBAMA İLE DE PAYLAŞTIM, SAYIN TRUMP İLE DE PAYLAŞTIM, SAYIN BİDEN İLE DE PAYLAŞTIM”
Açıklamaya göre, Türkiye ile ABD’nin NATO’da beraber olduğunu ve ABD’nin Suriye’deki terör bölgelerine mühimmat gönderdiğini kaydeden Erdoğan, “Bu Sayın Obama döneminden itibaren olmuş, Sayın Trump döneminde sürmüş, Sayın Biden döneminde de devam etmektedir. Peki, biz bunu onlarla paylaştık mı? Evet, paylaştık. Ben bunları Sayın Obama ile de paylaştım, Sayın Trump ile de paylaştım, Sayın Biden ile de paylaştım. Kendilerine 'Biz sizinle NATO'da beraberiz, iki önemli müttefikiz. Bize böyle bir tehdit güneyden geldiğine göre siz buradaki terör örgütlerine bu destekleri vermek suretiyle bizi sıkıntıya sokuyorsunuz. Biz bu sıkıntıları yaşayamayız. Gerektiğinde bunlara gereken cevabı da vermek durumunda kalacağız' dedim. Bir şey söyleyemiyorlar. Biz de gerekeni bu noktada yaptık, yapıyoruz, yapmaya da yine devam edeceğiz. Buralardan asla taviz veremeyiz, çünkü bu tür tavizler ülkemiz için sıkıntıdır” ifadelerini kullandı.
“MERKEZ BANKASI’NIN DÖVİZ REZERVİ BU AY SONUNA KADAR BELKİ 130 MİLYAR DOLARI BULACAK. EY MUHALEFET, BİZ BU RAKAMLARA YABANCI DEĞİLİZ”
Bombalı terör saldırılarının 2023’te yapılacak genel seçimlerle ilişkilendirilmesine yönelik değerlendirmesi sorulan Erdoğan, “Düşünün, yıllar öncesinde terörün durumu neydi? Sorunlarda listenin başında terör vardı değil mi? Peki şimdi sorunları şöyle bir gözden geçirdiğiniz zaman terör hangi sırada? Şimdi aşağılara indi. Peki, ekonomide durum ne? Buyurun işte en son Merkez Bankası’nın döviz rezervi 123 milyar dolara ulaştı. Bu ay sonuna kadar döviz rezervimiz belki 130 milyar doları bulacak. Ey muhalefet, biz bu rakamlara yabancı değiliz. Başbakanlığım döneminde bizim döviz rezervimiz 135 milyar dolara kadar çıkmıştı. Türkiye buna yabancı değil. Biz bunu yeniden evelallah yakalayabiliriz, üstüne de çıkabiliriz. Bu adımları da atacağız. Bunlar bütün bu provokatif yaklaşımlarıyla zannediyorlar ki 'böyle dersek biz iktidarı çökertiriz'. Hayır, bunların hiçbirisiyle bizi çökertemezsiniz. Çünkü biz emin adımlarla, dünyanın da bu noktada güvenini sağlamak suretiyle yolumuza devam ediyoruz” dedi.
Rusya-Ukrayna savaşına bağlı gelişmelere yönelik Erdoğan’ın açıklaması şöyle aktarıldı:
“Bütün bunların neticesinde, hangi liderle görüşsek hepsinin bize söylediği şu; 'Gerçekten çok büyük işler başardınız, çok büyük işler başarıyorsunuz ve sizlerle beraber dünya şu anda rahat bir nefes alıyor.' İşte bu akşam Sayın Guterres ile yine yan yanaydık, konuştuk. O da yine teşekkürlerini, şükranlarını bildiriyor. 'Eğer Türkiye bu işin içerisinde olmasaydı biz bu işi başaramazdık' diyorlar. Peki, muhalefetten böyle bir şey duydunuz mu, duyuyor musunuz? Bir teşekkür var mı? Yok. Çünkü bizde muhalefet, olumsuzluklar üzerine kuruludur, hakkı teslim etme üzerine değil. Onlar ister kabul etsin ister kabul etmesin, biz yolumuza devam ediyoruz.”
“TÜRK MİLLETİ İLE MISIR HALKININ GEÇMİŞTEKİ BİRLİKTELİĞİ BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR. YENİDEN NİYE BAŞLAMASIN?”
Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi ile yaptığı ve 9 yıl sonra ilk kez Mısır’dan devlet başkanı düzeyinde olan görüşmeye dair ise, “Bir süreç başlayabilir demiştik. Böyle bir sürecin başlaması için burada bir adım atılmış oldu ve hayırlısıyla görüşmeleri yaptık. Temennim odur ki önce bakanlarımızla başlayan bir süreci, daha sonra üst düzey görüşmelerle iyi bir noktaya taşıyalım istiyoruz. Çünkü olaya ben şöyle bakıyorum, Türkiye-Mısır arası, bir liderler buluşması değildir, Türk milleti ile Mısır halkının geçmişteki birlikteliği bizim için çok önemlidir. Yeniden niye olmasın, yeniden niye başlamasın? Bunların sinyalini verdik. Fevkalade bir hâl olmadıktan sonra bu adımı hayırlısıyla atarız. Bizim tabii kendilerinden tek isteğimiz; bu görüşmelerle birlikte, bize karşı Akdeniz'de tavır içinde olanlara yönelik burada biz barışı ikame edelim, onunla beraber yolumuza devam edelim” dedi.
“SAYIN AKŞENER'İN KENDİSİNİ VE YANINDAKİLERİ BİR GÖZDEN GEÇİRMESİNDE FAYDA VAR”
Kendisinin sözleri üzerine İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’den Cumhur İttifakı’na yönelik olarak gelen ifadelerin hatırlatılması üzerine Erdoğan’ın, “Böyle bir cevap mı olur? Şimdi bu ne demektir? Altılı masa alışveriş yapmıyor mu? Bir bana, bir sana demiyor mu? Hatta 'Şu kadar bakanlık filancaya verilebilir' denmiyor mu? Kumar budur. Bunu kalkıp da Cumhur İttifakı'na yıkmaya çalışırsan Sayın Akşener; ne Tayyip Erdoğan'ın hayatında böyle bir şey var ne de Sayın Bahçeli'nin hayatında böyle bir şey var. Biz işimize bakıyoruz. Bizim tek derdimiz bu ülkeye hizmet. Bu ülkeye hizmette de bizim geldiğimiz yerler neresidir belli. Hayaliniz dahi, bizim ulaştığımız yere ulaşamaz. 20 yıl bunun çok açık ispatıdır. Altyapıda, üstyapıda, eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, tarımda, dış politikada nereye geldiğimiz, hepsi ortada. Öyleyse bu çalışmayı, Cumhur İttifakı'nın attığı bu adımı nasıl bir kumar oyunuyla özdeş hale getirmek istersin? Bu olacak iş mi? Onun için Sayın Akşener'in kendisini ve yanındakileri bir gözden geçirmesinde fayda var” dediği aktarıldı.
“İlk Evim, İlk İşyerim Projesi”ne ilişkin ise Erdoğan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Akşener’e seslenerek sözlerini şöyle sürdürdüğü belirtildi:
“Bay Kemal bak, ben resmi rakamdan bahsediyorum. Öyle laf ola beri gele yok. Bunlar resmi rakam. Geçerli başvuru sayısı da 5 milyon 135 bin 324'e ulaşmış durumda. Bir diğer proje kapsamında arsa için 1 milyon 177 bin 56 başvuru yapıldı. Müstakil arsa için 956 bin 79, müşterek arsa için de 220 bin 977 başvuru oldu. İş yeri için ise 73 bin 135 başvuru oldu. Bakın nereden nereye geldik. Bu, milletin iktidarına güveninin ifadesidir. Bu güven olmasa bu millet gelip de bu müracaatları yapar mı? Yapmaz.
Hatta diyorlardı ki 'Siz milleti aldatıyorsunuz.' E buyurun; millet bize inanıyor ve inandığı için de müracaatını yapıyor. Mesele zaten bu inancı temin etmektir. Bu inancı temin ettikten sonra bu millet sizi yolda yalnız koymaz. İşte salı günü Allah nasip ederse Yusufeli Barajı'nın açılışını yapıyoruz. Yusufeli Barajı 275 metre yüksekliği ile ülkemizin en yüksek, çift eğrilikli beton kemer barajlar kategorisinde de dünyanın beşinci en yüksek barajıdır. 2,5 milyon kişinin tükettiği enerjiyi üretiyor olacak. Öyle bir baraj. Bay Kemal, arzu edersen sen de gel, Sayın Akşener de gelsin, oradaki coşkuyu görsünler. Sonradan özel olarak gelmeyi arzu ediyorlar. Aynen TOGG'da olduğu gibi. Açılışa gelmediler, sonra 'ziyarete gelebilir miyiz' diye haber gönderdiler. Memnuniyetle gelsinler görsünler dedik. Biz kıskanmayız, yeter ki gelsinler. Çünkü bazı şeyleri göre göre onlar da ufuk sahibi olacaklar. 'Demek ki İtalya'da yapılmıyormuş, burada yapılıyormuş' diyecekler. Bunu da görecekler. Bu milletin nelere muktedir olduğunu bunlar hala anlamadılar, hala buna inanmıyorlar. Biz Fatih Sultan Mehmet ile topunu yapıp ondan sonra İstanbul'u fetheden bir millet değil miyiz? Biz buradan gelmiyor muyuz? Demek ki yaparız. Arabaları da yaparız. Şimdiden siparişler zaten yoğun şekilde geliyor, bu siparişleri de yetiştiririz.”
“PARA CEZASI DEMEK Kİ BUNLARI ISLAH ETMİYOR. DİĞER ADIMLARI DA MASAYA YATIRIRIZ”
Bazı marketlerdeki fiyatları yüksek oranda arttırıldığına ve para cezalarının yeterli olmadığına yönelik bir .abın mensubunun ifadeleri karşısında Erdoğan, “Biz hukuk devletiyiz. Soruşturmalar neticesinde gerekli adımları attık, atarız. Hazine ve Maliye ile Ticaret bakanlıklarımız hassasiyetle takip ediyor. Bu noktada kontroller çok daha farklı uygulamalarla devam edecek. Çünkü para cezası, demek ki bunları ıslah etmiyor. Para cezasının dışında atılacak adımları da ilk Kabine toplantımızda masaya yatırırız ve oradan da bunların üzerine ayrıca gideriz. Değişik öneriler var. Bütün mesele, yaptırımın çok daha ağır olması. Bu, bunlara ürkütücü gelebilir. Bunu halletmek lazım” dedi.