Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Ordu 8. Olağan İl Kongresi’nde konuştu. Erdoğan, konuşmasının büyük bir bölümünde CHP'yi dış politika üzerinden hedef alırken, CHP'li belediyelere de SGK borçları üzerinden yüklendi.
Erdoğan'ın açıklamasından satır başları şöyle:
'ELLERİNDEN GELSE SGK'YI LİNÇ EDECEKLER'
Ortada hizmet yok, eser yok, proje yok ama bakıyorsunuz SSK'ya olan borçları katlanarak artıyor. SGK'yı batırmak, bir CHP geleneği. Eski genel başkanlarının akılda kalan tek icraatı SSK'yı batırmak. Yeni genel başkan da aratmıyor. Biz bunları söyleyice de konforları bozuluyor. Akıl, basiret, ahlak sahibi herkes şunu kabul edecek: Dünyanın hiçbir yerinde devletin bir kurumu, alacağının peşinde düştüğü için eleştirilmez, hedef tahtasına konulmaz. Borcu istemek kabahat değildir. Yüz kızartıcı olan, birikmiş borcu ödememek, bundan kaçmaya çalışmaktır. Ellerinden gelse SGK'yı linç edecekler.
'İLK SIRADA İZMİR YER ALIYOR'
SGK'yi birikmiş prim borcu en yüksek 10 belediyenin 7'si CHP'li yerel yönetimler. Bunların ilk sırasında, 10 milyar lira, eski parayla 10 katrilyon lira ile ana muhalefetin 25 yıldır yönettiği İzmir Büyükşehir Belediyesi yer alıyor."
Özel, çeyrek altın hesabını yapmayı çok seviyor. İzmir'in SGK'ya kaç çeyrek borcu var, kendisi çıkarsın. Belediyelerin SGK'ye borç stokunun yüzde 70'i yine ana muhalefete ait. Türkiye'nin SGK'ye en borçlu 30 belediyesinden 23'ü yine CHP'li. İlçe belediyelerinin sadece yüzde 34'ü ana muhalefete mensupken, Sosyal Güvenlik Kurumu borçlarının yüzde 65'i bunlara ait. SGK'nın CHP'li belediyeler eliyle felç edilmesine göz mü yumalım? Milletin hakkını sonuna kadar korumakta kararlıyız.İşçinin, esnafın, memurun, işverenin hakkının yenilmesine rıza mı gösterelim? CHP bizden bunu bekliyor! Sayın Özel'in bu kadar feveran etmesinin yegane sebebi budur. Bu milletin dişinden, tırnağından artırarak devletine ödediği her kuruşun sorumluluğu bizimdir."
'PARTİSİNDE İTİBARI KALMAMIŞ...SURİYE'YE AKIL VERİYOR'
İstismar siyasetinin içinde 22 yıl boyunca olmadık, yokuz. Muhalefetin kısır gündeminin bizi esir almasına müsaade etmeyeceğiz. CHP olarak varoluşsal bir kriz yaşıyorlar ama bunun farkında bile değiller. Eleştirmekten başka siyaset bilmiyorlar. Türkiye'nin meselelerine dair doğru düzgün önerileri yok. Bölgemizdeki gelişmeleri analiz edecek kapasiteleri ve kadroları yok. Güney sınırlarımızın ötesinde tarih yeniden yazılıyor. CHP'li siyasetçiler olayları anlamaya dahi çalışmıyor. Özel ne diyordu, 'Suriye'ye gidin. E ne oldu? Biz, Suriye'ye adım atmadık ama Suriye'yi her yönüyle ele almak suretiyle şu andaki hâle getirdik. Suriye'de yeniden bir güneş doğuyor. Oryantalizm kokan Orta Doğu bataklığı dışında şimdiye kadar dillerinden hiçbir cümle duymadık. Suriye'de, Irak'ta, Libya'da ne işimiz var sorusu harici bir politikalarına da rastlamadık. Suriye'de ne işiniz var diyorlardı... Eski genel başkanları ara sıra kendini hatırlatmak için sosyal medyada bir şeyler karalıyor ama onu da kendi partisi dahil kimse dikkate almıyor. Suriyeli mazlumlara karşı seçimler öncesi ırkçı nefretin en rezil halini sergiledi ama yarım ağızla da olsa bir pişmanlık cümlesi kurmadı. Hiçbir öngörüsü tutmamış, partisinde bile sözünün itibarı kalmamış birisi şimdi yeni Suriye yönetimine akıl veriyor."