Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Bursa 8. Olağan İl Kongresi'nde konuşuyor.
Erdoğan'ın açıklamalarından başlıklar şöyle:
Faizle iza edilmeyecek keyfi fiyatlandırma alışkanlıkları elbette bizim işimizi kolaylaştırmıyor zorlaştırıyor. Serbest piyasa ekonomisini başıbozukluk olarak algılayan ve bunu olabildiğince istismar eden bir kesim var.
Ama bunların da üstesinden geleceğiz. Esasen bu konuda en etkili yöntem milletimizin fahiş fiyat artışı yapan ürünleri ve hizmetleri boykot etmeleridir. Satılmayan ürünün, kullanılmayan hizmetin, alıcısı olmayan mamulün fiyatının bir önemi de kalmayacaktır.
Gelişmiş bazı ülkelerdeki tüketiciler bunu bilinçli ve sistematik bir şekilde yaparak hükümetlerine yardımcı olurlar. İnşallah bizde de bu kültür yavaş yavaş gelişecek ve oturacaktır.
Devletin ilgili kurumları bir taraftan tüketici diğer taraftan çift kanatlı bir mücadeleyle inşallah tamahkarlık meselesini hal yoluna koyacağız. Burada şunu da söylemek durumundayım, hem enflasyonun artışında hem de onu aşan hayat pahalılığı algısının yerleşmesinde konut ve kira fiyatları çok önemli rol oynuyor.
Enflasyonu olması gereken seviyeye indireceğiz. Tabii bununla bir yere geliyoruz. Faizi kesinlikle indirmeye başlayacağız.
2025 bunun işareti de olacaktır. Faiz inecek ki enflasyon da insin. Bu adımı atacağız. Bu bizim artık olmazsa olmazımız. Kıymetli yol ve dava arkadaşlarım, hiç şüphesiz son günlerin en çok tartışılan konusu 22.014 lira olarak belirlenen asgari ücret rakamıdır.
Hemen birileri çatladı patladı. Kusura bakmasınlar, çatlasanız da patlasanız da biz atacağımız adımları hesaplayarak, kitabını yazarak atarız.
Yüzde 30 artış, Merkez Bankamızın 2025 yılı enflasyon hedefinden yüksek olmasına rağmen, açık konuşmak gerekirse, bu bizim de -evvelallah- içimize sinen, emekçimizin alın terinin tam karşılığı olan, belki birilerine göre tutarlı değildir ama, rakam ortada ve görünen o ki bu hesap yerine oturuyor.
Bu istihdam, enflasyon ve gelir arasında dengeyi gözeten bir rakamdır. Biliyorsunuz asgari ücret çalışana verilecek maaşın en alt seviyesini ifade eden bir meblağdır.
İşveren daha fazla vermek istiyorsa versin, onların önünü kesen yok. Bizler "Sen niye bu kadar verdin?" demiyoruz. Biz tabanı belirliyoruz. Daha fazla vereceksin, ver. Elini tutan yok, cebine müdahale eden yok. Gelişmiş ülkelerde saat ücreti şeklinde belirlenen bu rakam Türkiye'de aylık maaş olarak uygulanıyor. Bilhassa büyük şehirlerimizde yaşayan kardeşlerimizin kahir ekseriyeti asgari ücretin üzerinde rakamlara çalışıyor. Şu anda 50.000, 60.000 asgari ücret alan işçiler var. Bunlara müdahale ediyor muyuz? Hayır. Ayrıca çalışanlarımız yol, yemek vesaire isimler altındaki ödemelerle birlikte fiilen çok daha yüksek bir ücret alıyor. Buna rağmen biz tüm hesaplarımızı, asgari ücret alan bir kişinin hayatını rahatça idame ettirebilmesini temin edebilecek şekilde yapıyoruz. İstihdamda bir kayıp ve gerileme yaşanmasını da arzu etmiyoruz. (Halk TV)