








Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam'daki 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanış konuşmasını gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Çok değerli yol arkadaşlarım, teşkilatımızın değerli mensupları, aziz vatandaşlarım, hanımefendiler beyefendiler AK Parti toplantımızın kapanışında sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Toplantımızın ülkemiz, milletimiz, bölgemiz için hayırlı olmasını rabbimden niyaz ediyorum.
İki gün boyunca özverili çalışmaları ile tesis çalışanı arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Sıcak havaya rağmen büyük fedakarlık ile görevini yerine getiren emniyet ve basın mensubu arkadaşlarımıza teşekkürlerimi iletiyorum. Kızılcahamamlı kardeşlerimize de samimi ev sahiplikleri için teşekkür ediyorum.
Bu sene formatımızda değişikliğe gittik. Çalıştaydaki ön plana çıkan hususları genel sekreterimizden aldım. Daha fazla çalışılmasını sağlayıp eksiklerimizin üstüne kararlılıkla gideceğiz. Coşkulu şarkımızdan diğer düzenlemelere kadar kampımız daha düzenli daha profesyoneldi. Tanıtım ve medya başkanlığımızı ayrıca tebrik ediyorum.
AK Parti geçmiş tecrübeler ışığında bayrak yarışı anlayışı ile düzenlediği her programda kendini geliştiriyor. Burada da kendimiz ile yarışıyoruz. Gelecekte de yola bu şekilde devam edeceğiz.
İki gün boyunca süren oturumlarda verimli oturumlar gerçekleştirdik. Birçok konuda fikir teatisinde bulunduk. Ülkemizin meselelerini milletimizin sorunlarını masaya yatırdıkı. Önümüzdeki döneme ilişkin konuları değerlendirdik. Bakanlarımız fikirlerini paylaşıp sorularını cevaplardılar.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE MESAJI
Terörsüz Türkiye'de gelinen aşama elbette en önemli başlığımızdı. Ayrıca diğer önemli başlıklarda da arkadaşlarımız bilgilendirmelerde bulundu. Biz de katılımcı arkadaşlarımız ile bir araya geldik. Toplantımıza sunumları ile soruları ile katkı veren arkadaşlarımızın her birine teşekkür ediyorum. İnşallah burada ortaya çıkan ortak akıl, politikalarımızın gelişimine ve hayata geçmesine ışık tutacaktır.
Dünkü samimi, kuşatıcı, derinlikli değerlendirmelerin hem kendi camiamızda hem kamuoyunda olumlu karşılanmasından memnun olduk. Kutlu bir yolculuğumuz yeni bir merhaleye ulaşmıştır. Ülkemizin önünde yeni bir dönemin kapıları aralanıyor. Türkiye Yüzyılılı ülkümüzü adım adım fiile çıkartıyoruz. Terör prangasından kurtarmanın eşiğine varıyoruz. Yarım asırlık sabrımız selamete eriyor. Cuma günkü merasim bu bakımdan anlamlıydı. Silah teslim sürecini sahada dikkatle takip ettik. Meclis komisyonu teşekkülünü meclis başkanımız yürütüyor zaten. Yakında oradan da olumlu haber almayı diliyoruz. Kimsenin süreci akamete uğratmaya, sabote etmeye, küçük hesap yapmaya hakkı yoktur. Hayatta ve siyasette her şeyin telafisi olur ama 86 milyonun huzurunu etkileyecek böylesi hayati meselede işi yokuşa sürmenin telafisi olmaz. Benim milletim bunu affetmez. Siyasetçilerin millete karşı görevlerini yerine getirmesi gereken günlerden geçiyoruz.
Söz konusu Türk milletinin istikbali ise biz herkesle konuşuruz. Eleştirilere, tenkitlere açığız, yeter ki bu milletin hayrına olsun. Meseleyi ideolojik kavgaların, bambaşka ajandaların mezesi yapmayan herkesin olumlu olumsuz görüşünün başımızın üstünde yeri var. Çünkü biz kişi siyaseti, çıkar siyaseti yapmıyoruz. Biz küçük siyaset yapmıyoruz, biz ülke siyaseti yapıyoruz. Türkiye siyaseti, medeniyet siyaseti yapıyoruz. Başta şehit yakınları ve gazilerimiz başta olmak üzere milletimizin çıkarlarını düşünerek yapıyor. Sürece kuşku ile bakanları da anlıyor ve onların tereddütlerini gidermek için çabalıyoruz. Bu yeni dönem AK Parti'ye, Milliyetçi Hareket Partisi'ne, DEM Parti'ye değil tüm siyasi partilere önemli mesuliyetler yüklemektedir. Parti yöneticilerinin sürece dahil olmalarını önemli görüyoruz. Biz 3 parti olarak bu süreci sonuna kadar selametle götürmekte kararlıyız. Dünyanın ve bölgemizin yeniden yapılandığı dönemde ülkemizi hak ettiği yere ancak böyle taşıyabilir ve büyük ve güçlü Türkiye'yi ancak böyle kurabiliriz.
"ÜMMETİN BİRLİĞİNİ SAVUNMAK NE ZAMANDIR SUÇ OLDU!"
Cuma günü yapılan merasim önemliydi. MİT'in ve TSK'nın mekanizmasıyla sahada takip ettik. Meclis'ten de somut adımlar almayı ümit ediyoruz. Arzumuz grubu olan tüm siyasi partilerin Meclis çatısı altında atılacak adımlara hüsnüniyetle destek vermesidir. AK Parti olarak söz konusu Türkiye'nin ve Türk milletinin istikbaliyse biz herkesle konuşmaya hazırız. Her şeyi hassasiyetleri düşünerek yapıyoruz.
Hâlâ bu sürece samimi temkinle bakanları anlıyor, tereddütlerini gidermek için her türlü gayreti gösteriyoruz. Bu yeni dönem sadece AK Parti, MHP, DEM'e değil, tüm siyasi aktörlere çok önemli mesuliyetler yüklemektedir, sürece dahil olmalarını önemli görüyoruz. Biz üç parti olarak süreci sonuna kadar götüreceğiz.
Dün çıkmış bizi ümmetçilikle suçluyor. Ya Allah aşkına, bu ülkenin dirliğini, birliğini savunmak ne zamandan beri suç oldu! Tabii bunlar ümmet bilinci nedir bilmezler. Müslümanlar olarak Peygamber efendimizin buyurduğu gibi birbirimize kenetlenmemizin neresi yanlış be gafiller! İslam dünyasına bu kadar mı yabancısınız!"
CHP VE ÖZGÜR ÖZEL'İ HEDEF ALDI
Yeni bir senaryo ile karşı karşıyayız. Sorumsuz, şuursuz siyasi söylemleri son 23 yılda yaşadıklarımızdan bağımsız göremeyiz. Bu sefer figüranlar farklı ama oyun aynı oyun. Bu tiyatroyu çok seyrettik. Amaçları da yöntemleri de aktörleri de çok iyi tanıyoruz. Dünyada kartlar yeniden karılıyor. Sadece umut iklimi değil, ülkemizin stratejik hamleleri de baltalanmaya çalışılıyor. Milli ekonomiye karşı boykot listesi ile ekonomimize zarar verilmek isteniyor. CHP'nin ve başındaki karikatür tipin tüm çırpınışlarına rağmen kendilerini ciddiye almamamızın nedeni budur. Biz kimlerle mücadele ettiğimizin farkındayız. Bizim muhatabımız kuklalar değil onları istediği gibi oynatan kuklacılardır. Bizim dünkü kardeşlik manifestomuz bir insanı neden rahatsız eder. Türk Kürt ve Arapların kucaklaşmasından bu ülkenin evladı neden rahatsız olur. Çıkmış bizi ümmetçilikle suçluyor. Ümmetin birliğini savunmak ne zamandan beri suç oldu.
Ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar, bizi kutlu yolculuğumuzdan döndüremeyecekler. Milletimizin, terör prangasından kurtulmasına mani olamayacaklar. Bugün dünden daha iyiyiz, yarın bugünden de iyi olacağız. evlatlarımız daha iyi olacak, onlar terörsüz bir Türkiye'de yaşayacak. Şu hakikate son üç dört günde bir kez daha şahitlik ettik. Yüz milyonlarca mazlumun umudunu omuzlarımızda taşıyoruz.
Önümüzde iki seçenek var, ya bu duaların hakkını layıkıyla vereceğiz, milletin bize yüklediği sorumluluğa sahip çıkacağız ya da milletimizin gönlünden sakıt olmakla kalmayacak milletimize hayal kırıklığı yaşatmış olacağız. Hiçbir kardeşimizin bu vebalin altına girmeyeceğine inanıyorum. Sadece 81 milyonun değil tüm İslam coğrafyasının gözü bu kadronun üzerindedir, sizlerin üzerindedir. Türkiye'yi güzel günlerin beklediğini görüyor ve bunun heyecanını titreyerek yaşıyorum. Her birinizden bu bilinçle çalışmanızı istiyorum. Neyi niçin yaptığımızı halkımıza izah edip onları ikna edeceğiz. Bize tevazu yakışır. Bu tevazu bizi halkımızın karşısında yüceltecektir."