Erdoğan kaset organizatörü

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 'kaset organizatörü ve distribütörü' olduğunu öne sürerek, “Kasetleri servise veren sensin. MHP’ye yönelik komploların içinde de sen varsın. Başbakan meydanlarda ahlak abidesi kesiliyor ama 'bunlar özel değil genel genel’ diye bağırıyordun. Seni gidi seni. Yolsuzluk ve rüşvet özel midir'” dedi.

Haberler / Yerel Politika

27 Mart 2014 Perşembe 15:24

PAYLAŞ

İZMİR - MHP Grup Başkanvekili, İzmir Milletvekili Oktay Vural, partisinin İzmir İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yolsuzluk ve rüşvet iddiaları karşısında ret ve inkar cephesi kurduğunu, iddialar karşısında diz çöktüğünü, ezildiğini ileri sürdü. Vural, şöyle konuştu:

“Rüşvet ve yolsuzluk iddiaları Erdoğan- Öcalan ortaklığı, Erdoğan PKK- BDP koalisyonu ülkenin derin ihanet sürecine sokulduğunu ortaya koymuştur. Başbakan yolsuzluk ve rüşvet batağı ile bölücülerle yaptığı dansın üzerine örtemedikçe meydanlarda hırçınlaşmıştır. Ortaya çıkan delilleri ses kayıtlarını 'montaj dublaj’ diyerek asrın yolsuzluğunu, 'bana darbe yapacaklardı’, 'devleti çökerteceklerdi’, 'bunların arkasında dış mihraklar var paralel yapı var’ diyen Başbakan bu iddiaların hiçbirinin somut delillerle ortaya koyamadı. Yeldeğirmenleriyle savaşan Don Kişot gibi hayal avcılığı yapmakta sanal düşmanlar üretmektedir.”

“SUÇLULUK KOMPLEKSİ”

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, yolsuzluk ve rüşvet iddialarına 'montaj ve dublaj' diyen Başbakan’ın ülkeyi yalanla yönettiğini ileri sürdü. Vural, “Suçluluk kompleksi ile sağa sola çatıyor, düşmanlık üretiyor. Başbakan sen somut bir şekilde ortaya çıkan yolsuzluk ve rüşvet kayıtları somut iddialarla ortaya konmuşsa belgeler ortadaysa alınan paralar ortadaysa bunun böyle olmadığını senin montaj dublaj paralel yapı dış mihraklar iddiasını ispatla. Milleti yalanla aldatamazsın” dedi.

Vural, Başbakan Erdoğan’ın yargıda ve emniyette eleştirdiği paralel yapı atamaları kendisinin yaptığını belirterek, “Ehil atamalar yapmamışsan sorumlusu sensin” dedi.

“PAPAZ ELBİSESİ GİYEN ZİHNİYET”

Oktay Vural, Başbakan Erdoğan’a ait olduğu iddia adilen ses kayıtlarında Deniz Baykal’ın görüntülerinin konuşulduğunu hatırlattı, Başbakan’ın kaset organizatörü, distribütörü olduğunu öne sürdü. Vural, şöyle konuştu:

“12 yıllık rezalet filminin Oscarlık ödüllü oyuncu Başbakan. Görüyoruz ki eline, diline hakim olamamışsın. Eğer eline hakim olsaydın dişin ağrımazdı, diline hakim olsaydın başın ağrımazdı. Görülüyor ki Recep Tayyip Erdoğan kaset organizatörlüğü, distribütörlüğü yapıyormuş. Çıkan ses kayıtlarının siyasi komploların içinde servisinde Recep Tayyip Erdoğan olduğu ortaya çıkıyor. Ses senin m? Senin. Erdoğan diyor ki “müdahale ettik yarım saat içinde durdurduk.’ Kasetleri servise veren sensin. MHP’ye yönelik komploların içinde de sen varsın. Ahlaki, siyasi, hukuki, demokratik hiçbir ilkesi olmayan menfaati için papaz elbisesi giyen bir zihniyet muhafazakar değil maddiyatçıdır. 'Montaj’ diyorsun da bunu nerede konuştun o zama? Bunun yetmeyeceğini daha etkili kasetlerin servis edilmesini söylüyor. Ondan sonra kimlerin kasetleri üretildi ve sunuldu. Başbakan meydanlarda ahlak abidesi kesiliyor ama 'bunlar özel değil genel genel’ diye bağırıyordun. Seni gidi seni. Yolsuzluk ve rüşvet özel midir'”

Vural, Başbakan’ın MHP’yi de dinlediğini ileri sürdü. Vural, Başbakan’a yönelik eleştirilerini, eski Devlet Bakanı Egemen Bağış’la ilgili ses kaydını hatırlatarak, şöyle sürdürdü:

SENDE NE ARARSAN VAR

“Kuranla dalga geçen, Bakara Suresi’ne 'makara’ diyen bakanı korumak neyin muhafazakarlığ? Böyle bir ahlaksızlığa ve densizliğe sesini çıkarmadın, tepkini koymadın. Şimdi kalkıyorsun ahlaktan değerlerden söz ediyorsun. Muhafazakarlık değerlerinin içini boşalttın. Başbakan kaset izliyor, KJ operatörlüğü yapıyor. Alo Fatih, Alo Mustafa, Alo Nermin hatlarını kullanıyor. Başbakan’da başbakanlıktan başka her şey var. Şantaj, montaj, dublaj, yolsuzluk, rüşvet sende. Sende ne ararsan var. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak hala o koltukta oturuyor ve miting meydanlarında konuşuyor.”

“TWİTTER’I KAPATIYOR, ÖZGÜRLÜKTEN BAHSEDİYOR”

Oktay Vural, twitter’ı kapatan iktidarın özgürlüklerden söz etmesini komik bulduğunu belirterek, “Yalan atıyorsunuz. Bu millete yalan söylemeye hakkınız yok. “Mahkeme kararlarını uygulamadı diye kapattık’ diyorsunuz. Bu mahkeme kararını kapatılmadan önce gönderdiniz m? Bakanlığa talimat verip kapattınız. Twitter yetkililerine mahkeme kararlarını yasaktan önce gönderdiğinizi ispat edin. Ne sanıyorsunuz siz yalan söylemeden duramıyorsunuz” dedi.

“SEN BAŞBAKAN OLARAK HANGİ MAHKEME KARARINA UYDUN”

MHP’li Vural, mahkeme kararlarına uymadığı gerekçesiyle twitter’ı kapattığını söyleyen Başbakan’ın kendisinin de mahkeme kararlarına uymadığını ileri sürdü. Vural, şöyle konuştu:

“Başbakanlığın yeni binasıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararına 'sıkıysa gel kendin durdur’ diyen sen değil misi? Yolsuzluk iddialarına karşı bacanağını mahkemeden kaçıran senin İzmir adayın değil m? Senin Bilal oğlan değil mi mahkemeye ifade vermekten kaçan. Seçim klibinin yasaklamasına rağmen 'bu yasağı da yasaklarım’ diyen sen değil misi? Yargı karalarını tanımayan, hukuku ayaklar altına alan, ülkeyi Kuzey Kore ligine düşüren sen değil misin'”

“YILDIRIM İNGİLTERE’DE OĞLUYLA GEMİ KUTLAMASI YAPTI”

MHP Grup Başkanvekili Vural, AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım’ın, oğluyla birlikte İngiltere’de gemi kutlaması yaptığını öne sürerek, şöyle konuştu:

“Çünkü 'asrın en büyük yolsuzluk ve rüşvetinin haberini yapmayın’ diye sosyal medyaya talimat veremiyor. Rüşvet ve yolsuzluk iddialarıyla ilgili haberler hakaret değil. Binali Yıldırım’a havuz medyası soruldu cevap verebildi m? Hadi oğlunun gemilerine hayır diyebildi m? İngiltere Hamton Harper’s Otel’de 'babacığım bana aldığın gemi için teşekkür ediyorum’ diye oğlunla gemi kutlaması yaptın m? Başbakan bu sesler bana ait diyebildi m? Cumhurbaşkanı’nın da ses kaydı var diyerek aba altından sopa gönderme. Başbakan “MHP’li kardeşlerim ideolojiye mi oy vereceksiniz’ diyor. Evet bizim bir ülkümüz ve fikrimiz var. Senin fikrin rüşvet, yolsuzluk ve bölücülük. Bilgi olmadan fikir, fikir olmadan siyaset olmaz. Biz düşünüyoruz. Sen düşünmüyorsun.”
Elif DEMİRCİ (DHA)