Yoklama sırasında bir partilinin iki kez ayağa kalktığını fark eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Ya Alucra'da kalktın, Çamoluk'da kalktın, vekalet mi aldın yoksa" demesi gülüşmelere neden oldu. Giresun’un belediye meclis üyesi sayısını soran ve 12 cevabını alan Cumhurbaşkanı Erdoğan salonda 4’ünün olduğunu öğrenince, "Ben anlamam. Ben buraya gelene bakarım" dedi ve "Şimdi burada önümüzdeki seçim için il başkanımız, teşkilatlanma başkanımız, milletvekillerimiz bundan sorumlu. Bunları çözmemiz lazım" diye konuştu.
Basına kapalı olarak gerçekleşen toplantıda yapılan yatırımlar ve hizmetlerle Türkiye'ye çağ atlattıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan "Giresun'da AK Parti teşkilatlarında görev yapmış tüm kardeşlerime teşekkür ediyor, ahrete intikal edenlere rabbimden rahmet diliyorum. 16 yılımızı geride bırakıyoruz. Türkiye'de pek az siyasi partiye ve kadroya nasip olacak bu uzun hizmet dönemi boyunca her alanda ülkemizde çok çok önemli hizmetler verdik, milletimize eserler kazandırdık. Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, enerjide, toplu konutta, iletişimde, sosyal yardımlar ve diğer tüm konularda Türkiyeye biz çağ atlattık. Yeni hava limanımızdan memnunsunuz değil mi'" dedi.
LAFLA PEYNİR GEMİSİ YÜRÜMÜYOR
Kalabalıktan müsaade isteyerek ceketini çıkarak konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan "Bundan 10 yıl önce, 20 yıl önce biri size gelip denizin üzerine böyle bir havalimanı yapılacak dese inanır mıydını? İşte biz yaptık ve hizmete sunduk. Biz bu CHP zihniyeti gibilerin akıllarının alamayacağı işleri ülkemizde gerçekleştirdik. Onların hayallerinin bile ulaşamayacağı yere elhamdülillah bizim zihinlerimiz ulaştı. Farkımız bu. Şimdi de benzeri bir havalimanını Rize-Artvin arasında inşa ediyoruz. Bizzat yerinde inceledim. İşler yerinde yürüyor.Lafla peynir gemisi yürümüyor. Asıl bundan sonra yapılacaklar üzerinde kafa yormalı ve proje geliştirmeli, bakanlarımızı, bürokratlarımızı çalıştırmalıyız" diye konuştu.
’YOLUNU ŞAŞIRAN ARKADAŞLARIMIZ DA OLDU’
2019 seçimlerinin kendileri için kritik bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"16 yıllık parti, 15 yıllık iktidar dönemimizde durmaksızın kesintisiz bir mücadele içinde olduk. Bu süreçte elbette yorulan, yolda kalan, maalesef yolunu şaşıran arkadaşlarımız da oldu. AK Parti'nin en önemli özelliği sürekli kendini yenileyebilme, kendini tazeleyebilme kabiliyetine sahip olmasıdır. Şimdi önümüzde zorlu bir mücadele dönemi başlıyor. 2019 seçimleri Türkiye ve dolayısıyla bizim için çok önemli. 16 Nisan halk oylamasıyla önemli bir başarıyı yakaladık. Artık yüzde 49.9 oy bile alsanız başarılı olamıyorsunuz. Netice ve zafer için yüzde 50 artı oy almamız gerekiyor. Buna hazır mıyı? Cumhurbaşkanlığında rahat icraat yapabilmek için, Meclis’te de güçlü bir çoğunluğa sahip olmak önem arz ediyor. Bu bakımından 2019 seçimleri bizim için kritik bir öneme sahip. Biliyorum yandınız, piştiniz, ama biliyorsunuz yandım, yandım piştim ama oldum"
AK PARTİ ZAAFA UĞRARSA TÜRKİYE ZAAFA UĞRAR
Ak Parti’nin Türkiye demek olduğunun söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
Seçimler ve sonrasındaki darbe girişimi bize çok net mesajlar vermiştir. Özellikle bu yaşadığımız seçimlerden gereken dersleri çıkartmazsak, 2019'da işimiz gerçekten zor demektir. Şunu unutmayın. AK Parti demek Türkiye demektir. AK Parti zaafa uğrarsa, Türkiye zaafa uğrar. AK Parti, diğer partilerden farklı olarak kendisini sürekli geliştirmeyi, dönüştürmeyi ve ileriye taşımayı başarabilen tek partidir. Bu sayede 15 yıldır girdiğimiz her seçimi kazandık, kesintisiz bir şekilde iktidarda kaldık. Özellikle son 3-4 yıldır yaşadığımız bu yoğun mücadele dönemimin teşkilatlarımız bünyesinde ciddi bir metal yorgunluğuna maalesef ben de şahit oluyorum. Bu sadece şahısımın değil, aynı zaman da milletimizin de tespitidir. 16 Nisan'da alınan yüzde 51.4 oy Ak Parti oyu değildir. Bunu bir defa böyle bilelim. Aynı şekilde ’hayır’cıların aldığı yüzde 49.6 oy da sadece CHPnin oyu değildir. Onlar ne yapıyor, zannediyorlar ki bu oy bizim. Onlara en güzel cevabı 2019'un Mart’ında inşallah vereceğiz. Kapı kapı dolaşmaya var mıyı? Buna hazır mıyız'
YOKLAMA YAPTI
Partide yeni bir yapılanmaya gitmeye kararlı olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, parti teşkilat kademelerini ve ilçeleri sayarak yoklama yaptı.
Ayağa kalkarak salonda olduklarını seslendiren partililer de "Dik dur eğilme bu millet seninle sloganları attı. Yoklama sırasında bir partilinin iki kez ayağa kalktığını fark eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Ya Alucra'da kalktın, Çamoluk'da kalktın, vekalet mi aldın yoksa" demesi gülüşmelere neden oldu. Erdoğan daha sonra parti yönetimine yönelerek sayının azlığından yakındı.
’GÖNÜLLERİ ALMAYA AK PARTİ TEŞKİLATLARI HAZIR MI'’
AK Parti olarak çok daha farklı bir yere yürüyeceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Göreve geldik, yoğun bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Şu anda yatırımlarımıza devam ediyoruz, ama yatırımlar bizim için kafi değil. Yatırımı yapmak bizim için gerekli ama, yeterli olmak ne gönülleri almak. Gönülleri almaya Ak Partiÿteşkilatları hazır m? Öyleyse yapmamız gerek ne, kapı kapı dolaşacağız, tamam m? Gurur, kibir bize yakışmaz. Gurur, kibir Allah’a aittir. Biz mütevazı olacağız. Tevazu ehli olacağız. Bizim bakanımız, belediye başkanımız, milletvekillerimiz mütevazı olacak. Tevazuda toprak gibi olmak var ya, Mevlana’nın ifadesi ile böyle olacağız. Yoksa bu makamların bize vermiş olduğu zenginlik hiçbir işe yaramaz. Makamı güçlü kılmaktır asıl olan, makamdan güç almak değil. Eğer makamdan güç alarak yürümeyi düşünüyorsan, bu geldiğin gibi millet seni göndermesini bilir. Cumhurbaşkanı olsan ne yaza? Yarın ölecek miyiz, öleceğiz. Gideceğimiz yer iki metreküplük bir mezar. Oraya giderken hoca efendi ne diyecek. Er kişi niyetine diyecek, namazı kılacaklar, mezara gömecekler, ondan sonra herkes çekip gidecek. Eğer bu kubbede hoş bir seda bırakırsan, ondan sonra seni hayırla yad ederler. Bizim onu yapmamız lazım. Baki öyle diyor. Baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş meğer. Ak Parti’ye bu yakışır" şeklinde konuştu.
BİR VATANDAŞ FENALAŞINCA...
Konuşması sırasında kendisi dinleyen bir kişinin fenalaşması üzerine Erdoğan, "Doktor arkadaşlar benim doktorlar nered? Geliyor. Şurayı bir açın bakayım. Arkadaşlar herhalde karga tulumba getirmediniz inşallah" dedi.
’KILIÇDAROĞLU SEVİYE KAYBINA UĞRAMIŞ’
Türkiye’nin, tarihin en önemli istiklal ve istikbal mücadelelerinden birini verirken sadece dışarıdan değil, içerden de saldırı altında olduğunu kaydeden Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştirilerde de bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu:
"Ana Muhalefet Partisi’nin Genel Başkanı Türkiye düşmanlarının ağzı ile konuşarak, adeta onları istedikleri gibi davranarak, ülkesine karşı savaş açmış durumdadır. Tüm işini gücünü bırakıp terör örgütlerinin, teröristlerin avunuculuğuna soyunan bu kişi, kendisine uzatılan mikrofonlara öyle şeyler söylüyor ki; inanın bana onun adına biz utanıyoruz. Yatırımcılara ve turistlere adeta Türkiye’ye gelmeyin diye yalvaran sadece CHP’li belediyelerin olduğu yerlere gelin diyecek kadar seviye kaybına uğramış.
Bu ülke CHP’lilerin olduğu yerlerin ülkesi m? Ama biz öyle demiyoruz. Biz 780 bin kilometrekareye çağırıyoruz. Bizim farkımız bu. Bu şekilde hükümeti ve şahsımı yıpratabileceğini sanan bu anlayışın ana muhalefet partisinin genel başkanı olması ne kadar üzücüdür. Genel başkanı böyle olur da, milletvekilleri durur m? Onlarda her fırsatta 15 Temmuz şehitlerine hakaret ederek, 15 Temmuz destanını kötüleyerek, şehitlerin ruhlarını inciterek, milleti hakir görerek genel başkanlarının izinden gidiyorlar. İşte 15 Temmuz gecesi bu kardeşiniz çıkıyor Marmaris’ten yola. Darbe yapılmış, üzerimizde birçok operasyonlar yapılıyor. Orada teklifler. Buradan sizi hızlı bir yatla bir adaya götürelim. Biz de ’öleceksek biz kendi topraklarımızda ölürüz’ diyoruz.
Asla böyle bir şeyi yapmayız. Damadım, eşim ve torunlarım beraber helikoptere biniyoruz, Dalaman’a geliyoruz ve uçağa biniyoruz. Pilotumuz son ana kadar nereye ineceğimizi bilmiyor. Son anda İstanbul diyoruz. İstanbul’a iniyoruz. Üzerimizde F16’lar alçak seviye uçuşu yapıyorlar. Ama on binler havalimanında. Benden 2 saat kadar önce beyefendi oraya inmiş. Orada o kadar insanı gördüğü halde ne diyor, ’Gidin, görüşün tanklardaki kişilerle, o FETÖ’cülerle. Ben onlardan yanayım. Ben onlar gibiyim’. bu sefer tanklar çekiliyor kenara. Bakırköy Belediye Başkanının evine gidiyor ve oradan izliyor. Sonra açıklamalar yapıyor. Cumhurbaşkanını bize geleceğini söyleseydi biz oradan ayrılmazdık diyor. Orada tanklar mı vardı diyor. Bu insan dağıtmış, sıyırmış. Her şey açık ortada.ÿGözlerin senin görme engelli m? On binler havalimanında onları görmedin mi, görmez. Onların gözleri vardır görmezler. Kulakları vardır duymazlar. Dilleri vardır hakikati söylemezler. Çünkü kalpleri mühürlüdür. Şimdi Batı’ya bizleri şik'yet ediyorlar. ’Sakın ha göndermeyin, güvenlik yok’ diyor. Eline diline dursun. Ankara’dan İstanbul’a yürüdün 29 gün seni koruyan ki? Seni oralara ulaştıran ki? Yeri geldi benim vatandaşımdan onların yerlerini taradın, oralara yerleştin. Bunları yapan sana buralarda güvenlik imkanını sağlayan ki? Bu hükümet. Sana böyle bir yürüyüş için izin de verilmeyebilirdi. Ama verildi. Bizim özgürlük anlayışımız, bu da onun için. Bizde asla bu konularda bir sıkıntı yok. Biz inancımıza güveniyoruz. Biz düşüncemize güveniyoruz. Biz demokratik anlayışımıza inanıyor, güveniyoruz. Yürüdün de ne oldu'"
’NE YAPACAKSAN YAP’
CHP’nin Çanakkale’de yapacağı programa ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan,ÿşunları söyledi:
Şimdi Çanakkale’de demokrasi toplantısı yapacakmış. 5 gün için orada bizim dönemimizde hazırladığımız bir yer var. Arkadaşlar 2-3 günlük kendilerine müsaade edecekler. Ne yapacaksan yap. Biz buyuz. Bizim bir çekincemiz yok. Şahsen CHP tabanının önemli bir bölümünün bu durumdan çok ciddi rahatsızlık duyduğunu tahmin ediyorum. Ana muhalefetin içinde bulunduğu bu tefessüh hali, bizim sorumluluğumuzu daha da artırıyor. Milletimiz geleceği için tüm ümidini bize bağlamış durumdadır. Bugüne kadar yaptıklarımız elbette çok önemlidir. Bunları her fırsatta milletimize anlatmalıyız. Ama ülkemizin ve milletimizin asıl bundan sonra yapılacaklara ihtiyacı var. Türkiye’nin kurtuluşu 2023 hedeflerimize ulaşmamızdan geçiyor. Suriye ve Irak başta olmak üzere bölgemizdeki gelişmeleri ülkemizin lehine olacak şekilde yönlendirmemiz gerekiyor. Projelerimizi, planlarımızı, icraatlarımızı, artık dünyanın en üst liginde mücadele ettiğimiz bilinci ile hayata geçirmek durumundayız. Demokrasimizin ve ekonomimizin ancak bu şekilde güvence altına alabiliriz."ÿ
SALONDAKİ BELEDİYE MECLİS ÜYELERİNİN AZLIĞINA KIZDI
Giresun’un belediye meclis üyesi sayısını soran ve 12 cevabını alan Cumhurbaşkanı Erdoğan salonda 4’ünün olduğunu öğrenince, "Ben anlamam. Ben buraya gelene bakarım. Halep ordaysa arşın burada" dedi ve "Şimdi burada önümüzdeki seçim için il başkanımız, teşkilatlanma başkanımız, milletvekillerimiz bundan sorumlu. Bunları çözmemiz lazım. Giresun’un büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası sürecine çok önemli katkılar yapacağına inanıyorum. Gençler siz de üniversite ile ilişkilerinizi diri tutacaksınız. Slogan gençliği değil icraat gençliği istiyorum" ifadeleri ile açıklamalarını tamamladı.
Erdoğan daha sonra Ordu-Girersun havalimanına geçerek buradan Cumhurbaşkanlığı’na ait uçala İstanbul’a gitti.