Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrika turu kapsamında 17-20 Ekim tarihlerinde Atlas Okyanusu kıyısındaki Orta Afrika ülkesi Angola ile Batı Afrika ülkelerinden Togo ve Nijerya’ya gidiyor.
Ziyaret öncesi havalimanında açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genl Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bürokrasiye yönelik açıklamalarına yanıt verdi.
“VESAYET ÇAĞRISINDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL”
Erdoğan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
* Öncelikle bu açıklama tabi CHP zihniyetinin vesayet zihniyeti olduğunun açık bir itirafıdır bürokrasi özellikle seçilmiş hükümete karşı çıkmaya davet etmek vesayet çağrısından başka bir şey değildir tabi bu CHP zihniyetinin ilk böyle bir çılgınlığı da değildir.
* Milletimiz cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi için iradesini ortaya koyduğu bu tercihin bir sebebi de vesait düzenini kalıcı olarak ortadan kaldırmaktır hatırlayın parlamenter sistemde bürokrasi ile seçilmiş irade arasında hep çatışmalar olur. CHP zihniyeti her zaman bürokrasi seçilmiş iradeyi sınırlandıracak bir enstrüman olarak kullandı.
* Ve bundan artık milletçe de tabii ki bıktık. Milletimiz de bütün bunlardan bıktığı içindir ki başkanlık sistemini tercih et yeni sistem ile bürokrasinin siyaset yapmasının önüne geçti. Yeni sistem bürokrasinin siyasi olma özelliğini ortadan kaldırdı ve bürokrasi gerçek anlamda idari bürokrasi haline getirdi.
“KILIÇDAROĞLU’NUN BU ÇAĞRISI AÇIKÇA SUÇTUR”
* Biz CHP’nin özlemini çektiği vesayet düzenini defterini çoktan dürdük, Bay Kemal'in heves ettiği vesayet günleri artık geride kaldı.
* Diğer taraftan Türkiye bir hukuk devletidir bunu Bay Kemal hatırlatıyorum burası bir hukuk devletidir, bir kabile devleti değildir. Bay Kemal'in adeta oyun oynadığı bir alanda değildir. Şunu bilmesi lazım heves ettiğiniz günler vesayet günleridir onlarda geride kaldı.
* Cumhurbaşkanından en alt düzeydeki memuruna kadar herkes görevini hukuka uygun yapmak mecburiyetindedir. Aynı mecburiyet tüm siyasetçiler ve elbette muhalefet mensupları için de geçerlidir. Kılıçdaroğlu'nun kamu görevlilerine yönelik bu tehdidi siyasi garabetini bir kenara bıraktım aynı zamanda açıkça bir suçtur.
* Sen nasıl olur da bu ülkenin memurlarını tehdit edersin. Bir taraftan kalkıyorsun öğretmenleri tehdit ediyorsun, bir taraftan memurları tehdit ediyorsun, yeri geliyor polisi yeri geliyor yargıyı tehdit ediyorsun. Sen kimsin ya! Böyle bir şeyi nasıl yaparsın?
* Bugüne kadar AK Parti zihniyetinden şu 19 – 20 yılı içerisinde böyle bir şey duydun mu? Yerel seçimlerde iş başına geldiğiniz belediyeleri boşaltıyorsunuz ve bütün bunlar olurken AK Parti iktidarı elindeki gücü size karşı bu şekilde düşündü mü böyle bir adım attı mı?
* Şimdi bir de tarih veriyor ‘yarın pazartesi, pazartesiden itibaren bu ülkede memurların vay haline.’ Hadi bakalım ne yapacağını göreceğiz. Bay Kemal bu alan boş değil ve bu ülkede memurunun hâkiminin, polisinin, öğretmeninin bütün bunların haklarını savunan bir iktidar vardır.
“MERKEZ BANKASI BAĞIMSIZ OLMASA SANA RANDEVU VERİR MİYDİ?”
* Merkez Bankası'nın bağımsızlığını tartışıyorsun. Merkez Bankası başkanı sana randevu verdi mi? Randevu istediğin gün sana randevu verdi mi? Eğer bağımsız olmamış olsaydı sana bu randevuyu vermeyebilirdi. İşte bağımsız olduğu için sana randevuyu randevu istediğin gün verdi.
* Ve yalan yanlış açıklamalarda da ziyaretten çıktıktan sonra hâlâ medyayı kandırmaya kalkıyorsun, halkı kandırmaya kalkıyorsun. Verdiğiniz rakamlar baştan aşağı yalan yanlış. Ve utanmadan sıkılmadan böyle bir ziyareti gerçekleştirdiğini de ifade ediyorsun.
* Her şeyden önce bu dil vesayet ve darbe dönemlerinin dilidir biz CHP'nin bu diline alışığız her şeyden önce Türkiye vesayeti de darbe zihniyetini de gömeli çok oldu.
* Tabii bay Kemal o zamanlar siyaseti hiç de bilmiyor, güya bu işe alışacak ama buna alışabilmesi de çok zaman alacak ve ondan sonra da herhalde elveda siyaset diyecektir. Sanıyorum bu zat Türkiye'nin hala tek parti CHP‘si faşizminde veya kendisinin kamu görevlisi olarak bulunduğu 28 Şubat döneminde olduğunu sanıyor.
“TÜRK İLMİNİN BU ZATIN ACINASI HALİNE ÇÖZÜM GELİŞTİRECEĞİNE İNANIYORUM”
* Bu zatın FETÖ’cülerin, PKK'lıların ve kendilerini destek dediklerini açıkça beyan eden kimi ülkelerin gazıyla kendini bu şekilde ortaya atarak rezil etmesinden Türk Siyaseti adına doğrusu ben de üzüntü duyuyorum.
* Corona virüsüne bile çare bulma aşamasına gelen Türk ilminin bu zatın acınası haline de bir çözüm geliştireceğine inanıyorum. Türkiye'nin üstelik de dünyanın içinden geçtiği şu kritik dönemde bu tarz yıkım siyasetine değil eser ve hizmet siyasetine ihtiyacı vardır.
* CHP'ye gönül veren vatandaşlarımıza partilerini bu acıklı durumdan kurtarmak üzere harekete geçmeye davet ediyorum. Diğer taraftan bu hukuksuz çağrının zillet ittifakında kol kola yürüdükleri terör örgütü güdümündeki partinin sivil itaatsizlik çağrısıyla benzerlik göstermesi de manidardır.
* Kamu düzenini bozmak için dostlarıyla söylem birliği ve rol paylaşımı yapmışlar ve Merkez Bankası ziyareti ise gerçekleri görmesi bakımından umarım yine de kendisi için faydalı olmuştur.
* Tabi ancak ziyaret sonrası yaptığı açıklamalarda görülüyor ki kim hangi doğru ve gerçek bilgi verirse versin CHP yöneticilerin bunları anlamadığı aşikardır.
ANKET MANİPÜLASYONLARINDAN BIKTIK
* Son dönemde ortaya atılan anketlerin kimler tarafından ne amaçla yapıldığı ortada yani bu tür anketleri de manipülasyonlardan ciddi manada bıktık.
* Ama gerçekçi anketler bunların manipülasyonlarını tamamıyla ayaklar altına alacak anketlerdir. Anketlerle millete psikolojik operasyon çekme çabaları her zaman olmuştur biz bunlardan bıktık ve bunlara da alışığız.
* Kamuoyu araştırma ve anket şirketlerine benim güvenimin kalmadığını daha önce de hatırlayın açıklamıştım son seçimlerde sonuçları bırakın bileni yakın tahminde bulunan şirket bile çıkmadı. İşte şahsımın cumhurbaşkanı seçildiği o seçimlerde bunu çok açık net gördük bir çok anket şirketi bu işin ticaretini yapar hale geldi.
* Çalıştıkları partinin beklentilerine göre de ortaya sonuçlar çıkardılar. Yalan, terör, algı operasyonları ve kişi kurum suikastlarıyla AK Parti’ye ve hükümetimize saldıran kesimler şimdi de anketlerle algı operasyonlarına devam ediyorlar.