EGE POSTASI - CHP Parti Meclisi (PM) üyeleri Gürsel Erol, Özkan Yıldız ve Sevda Erdan Kılıç, Bayraklı'ya çıkarma yaptı. Üç isim de CHP Bayraklı İlçe Başkanlığı'nı ziyaret etti. İlçe Başkanı Cemalettin Alper'le bir araya gelen Erol, Yıldız ve Kılıç daha sonra ilçe binasında partililerle buluştu. Üçlü partililere çarpıcı mesajlar verdi.
ALPER'DEN PURÇU'YA GÖNDERME
İlçe Başkanı Alper, Foça Danışma Kurulu toplantısında İzmir Milletvekili, TBMM Katip Üyesi Özcan Purçu'nun "46 ilde yokuz" sözlerini hedef aldı. Alper, "Meclise gidenlerin CHP'nin politikalarını geliştirip, proje üreteceğine, danışma kurullarında yol göstereceğine "46 ilde yokzu" demesi acı... '46 il de neden yokuz' çabası sarf etmeliler. CHP'nin olmayacağı hiçbir il köy olamaz. Atatürk'ün kurduğu CHP'nin hiçbir milletvekili böyle konuşamaz. Sayın Gürsel Erol Tunceli'de 'önseçim' dedi. Gittik Tunceli'ye...Söylemlerini dinledik, projelerini dinledik. Önseçim yapılmadı Tunceli'de vekil çıkaramadık. Sonra önseçim oldu vekil çıkardık. Tunceli'de her tarafta CHP bayrağı gördük. Bunu sağlayan Sayın Erol'a teşekkür ediyoruz. '46 il de yokuz' diyenler Gürsel Erol'un çalışmalarını örnek alsın. Birlik beraberlik içinde çalışırsak bizi kimse yıkamaz. Belediye başkanımız örgütle bütünleşti. Bayraklı'da başarı geldi. Genel Başkanımız çok çalışkan. Gitmediği il kalmadı. O'nu yalnız bırakmamalıyız" dedi.
YILDIZ: NEGATİFLİĞİ ÜSTÜMÜZDEN ATMAMIZ LAZIM
CHP'nin akademisyen PM üyesi Özkan Yıldız ise, konuşmasına "Yüzde 25 bandına sıkışmış partinin bu durumu aşmasını sağlamak için çalışmalar yapıyoruz" diyerek başladı. Parti içi öğütler veren Yıldız şunları söyledi;
" Geçen hafta akademik toplantıda bir öğretim üyesi arkadaşımız 'CHP'nin yerinde olmak istemeyiz çok zor işi' dedi. Bir siyasi partiye kalan muhalefet var. Medyanın durumu ortada, yargının durumu ortada...STK'lar batıda çok farklı işliyor. Hükümete karşı uyanık, yanlışlarını söyleyen bir örgütlenmede. Biz de tam tersi...Cumhurbaşkanı konuşuyor STK'lar hizaya giriyor. Bir siyasi parti tek başına örgütsel yapısıyla muhalafeti hareket ettiremez. Türkiye derin bir krizle karşı karşıya...CHP'nin umudunu yitirmeden örgütlü gücüyle diğer muhalefetteki partililerle işbirliği içinde mücadele etmesi lazım. Ancak diğer muhalefet partileri özellikle MHP'nin tavrı ortada...Türkiye Cumhyuriyeti'nin kurucu değerlerinden uzaklaşmış, mezhepçi sağ muhafazakar bir blok karşımızda duruyor. Sosyal demokratlar olarak bu yapıya karşı güçlü durmalıyız. 15 Temmuz'dan sonra CHP'nin oylarında ciddi yükseliş söz konusu. Liderler içinde performansını en çok yükselten kişi olarak Genel Başkanımız çıkıyor. Örgütlerimize düşen görev mağdurlar noktasında daha fazla dokunmalı çözüm üretizi olmalı. Negatifliği üstümüzden atmamız lazım. 3 CHP'li bir araya gelince hemen negatif konuşmaya başlıyor, vekili eleştirmeye belediye başkanını eleştirmeye başlıyor. Bardağın boş tarafını değil dolu tarafını görmemiz gerek. Gittiğimiz her yerde CHP'nin Türkiye'nin Cumhuriyeti'nin Laikliğin dinamosu çimentosu olduğunu tane tane anlatmalıyız. Özlelikle sandık çevresi örgütlenmesine çok önem vermeliyiz. Özellikle köylerde yokuz. Buralara ağırlık vermeliyiz. Umudumuzu yüksek tutmalıyız çünkü Türkiye'nin umudu CHP..."
KILIÇ:ÖRGÜTLÜ OLALIM, SAMİMİ OLALIM
İzmir'de ilçelerde gerçekleşen danışma kurulu toplantılarına katılmadığını ifade eden Sevda Erden Kılıç , "Ülke öyle bir dönemden geçiyor ki danışma kurullarına ayıracak vaktimiz yok" dedi. "Anneler, çocuklar, öğretmenler, gazeteciler mağdur" diyen Kılıç, şöyle devam etti;
" Böylesine bir ortamda kendi içimizde birbirimizi eleştirmeye vaktimiz yok. Bu nedenle danışma kurullarına katılmadım. Yine kavgalar yaşandı. Buca'da kavga çıktı. Biz PM üyelerine 2 il denetleme görevi veriliyor. Samsun ve Amasya benim sorumlu olduğum yerler. Fazla CHP'li belediye yok ama gittiğinizde kapısı açık, sıcacık çayını içtiğimiz ilçe binalarımız var. Biz biraz şımarığız İzmir'de örgüt olarak. Herşey elimizin altında...Orada inanılmaz baskı var. Şımarıklığı İzmir olarak bırakacağız. Birbirmizin paçasından çekmeyi bırakacağız. Kongreler kogre salonunda kalır. Omuz omuza yan yana mücadele etmek zorundayız. Bizim tek hedefimiz var CHP'nin iktidarı...Biz hedefi unutuyoruz kim belediye başkanı olacak onun derdine düşüyoruz. Yeniden 99'a mı dönelim. En çok beylere kızıyorum, söylüyorum konuşunca 'kadınlar en güçlü yanımız' daha sonra adaylıkalr geliyor 'kenarda dursunlar' deniyor. Biz tek bir örgütüz. Kadın erkek genç ayrımı olmamalı..Bizim tek bir şeye ihtiyacımız var. Örgütlü olmaya ve samimi olmaya."
EROL: KENDİMİZİ PARTİNİN ÜSTÜNDE GÖRMEMELİYİZ
Tunceli Milletvekili, PM Üyesi Gürsel Erol ise partide her zaman örgütle siyaset yaptığını söyledi. Siyasette hak aradığını ve aykırılıklarla siyaset yaptığını ifade eden Erol, "Yapmamız gereken zaten bu...Aykırılıklarımızı öne çıkartmalıyız. Siyasette hep sözümü tuttum. Önseçim dedm. Yapılmadı aday olmadım. Partide görev alan seçilmişler herşey önce haddimizi bilmemiz gerek. Hiçbir vekil, belediye başkanı partinin kimliğinin üstünde değil. Parti varsa biz varız. Partinin iç dinamikleri olmadan kimsenin seçilme şansı yok. Bir yerde seçim aldıysak kendi başımıza aldığımız başarı değil o...Bu nedenle herkes önce haddini bilecek. Biz CHP'de emek vermiş bedel ödemiş bir çok kişinin emeğinin üstünde oturuyoruz. Bu unutulmasın" dedi.
"Bu seçmen neden bize oy vermiyor'" diye bir sorunun sorulmasının yanlış olduğunu, "Niye oy alamıyoruz'" sorusunun yanıtının aranması gerektiğini ifade eden Erol, " Asla umutsuz olmamalıyız. Halka umut veremezsek bizi tercih etmelerini beklemek yanlış olur" dedi.
BİZ NE YAPMALIYIZ'
Meselenin "AKP ne yapıyor değil, Biz ne yapmalıyız" olması gerektiğini söyleyen Erol, şöyle devam etti;
"Umut nasıl olacağız, ülkenin sorunlarını nasıl çözeceğiz, nasıl iktidar olacağız'" bunlara kafa yormalıyız. Önümzüdeki dönem seçim sürecinde CHP'de yer alan herkes seferber olmalı. Bir şey olmak için değil partinin iktidar olması için çalışmalıyız. CHP sayesinde meşhur olmuş üst düzey yöneticiler var. Siyaset yapılacaksa oylarımızın az olduğu yere gidip çalışılmalılar. Belediye başkanları bireysel oylarını partinin oylarından büyük görmemeli. Hiçbir belediye başkanının ismi partinin kimlğinin üstünde olmamalı. Kendi önde görene 'Seçim kaybettiğimiz bir yere gönderelim seçim kazan' diyelim. Kadıköy, Beşiktaş Sarıyer kim aday olursa kazanırız. Pendik'te Tuzla'da seçim alamıyoruz. Başarılı olanları buralardan aday yapalım...Temel sorunlardan biri partide siyaset yapan iki grup..Partici ve partili...Particiler partiye kolay geliyorlar kolay gidiyorlar. Biz ise partiliyiz. Dişlerimizle tırnaklarımızla mücadele ediyoruz. 30 yıl sonra bir şey olabiliyoruz. Seçilsekte seçilmesekte bir yere gitmiyoruz. Onlara bakıyoruz seçiliyorlar kendilerini vazgeçilmez sanıyorlar. Sonra gidiyorlar. Bugün de bu olma ihtimali var. CHP'de siyaseten bir göreve gelmek ne bu kadar kolay olmalı ne de gitmek bu kadar kolay olmalı."
SÖYLEM DEĞİL EYLEM
Partililere "Gelecekle ilgili kaygınız olmasın, çünkü CHP var" mesajı veren Erol, bu dönem özellikle vekillerin siyaset yapma anlayışını değiştirmesi gerektiğini ifade etti. Erol, " Dönem söylem değil eylem dönemi. Sokakta olmalıyız. Meclis'teki çalışmalar tiyatro...Hayal kırıklığına uğradım. Hiçbir işe yaramıyorsunuz...AKP'li vekillerde hiçbir işe yaramıyor. Oylama oluyor. AKP'li vekiller grup başkanvekillerinin eline bakıyor. Neye oy verdiğini bilmiyorlar. Sokakta olmalıyız.hepbirlikte hareket etmliyiz. Kişisel hırslarımızı bırakmalıyız" dedi.
Erol, CHP Bayraklı ilçe örgütünü övdü. Erol, " Şuan gördüğüm tablo beni mutlu etti. BayraklI'da aktif bir örgütümüz var. Biz sadece nezaket ziyaretine gelecektik ciddi bir kalabalık var. Çok güzle bir tablo" dedi.