BERİVAN KAYA/EGEPOSTASI- İzmir'in Konak İlçesi Alsancak semtinde sokakta yürürken akıma kapılan İnanç Öktemay ve Özge Ceren Deniz'in ölümüne ilişkin 13'ü tutuklu, 42 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.
Mahkeme tutuksuz sanıkların savunmasıyla başladı. İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan ve Eski Genel Müdür Ali Hıdır Köseoğlu hakim karşısına çıktı.
Göreve başladıktan kısa bir süre sonra yaşanan kaçak elektrik faciası sonrasında gözaltına alınan İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan savunmasında, " Bu dönemde daire başkanlığı kadrosunda bulunmaktaydım. 4 Ocak’ ta yapılan çalışma hakkında gerekli izahatlar yapıldı. Genel müdürlüğe önce vekaleten atandım, sonra asaleten atandım" dedi.
YARGILAMADAN KAÇILMADI
Barış Koç'un isimleri kendi eliyle yazdığına dikkat çeken Erdoğan, "Bu olay olduktan sonra bakanlığa yardımcı olmak için elimizden geleni yaptık, sanık sandalyesinde bulunan Barış Koç, isimleri kendi yazdı. Yargılamadan kaçılmadı. Bu arkadaşlarımız sahada emeği olan insanlar, herhangi bir muhtarı arayın onları tanırlar. Arkadaşlarımız yaptıkları işlerin fen ve sanat kurallarına uygun olduğunu ifade etti. Ben de onlara inanıyorum, bir an önce ailelerine kavuşmalarını diliyorum" ifadelerine yer verdi.
20 GÜNLÜK GENEL MÜDÜR
Erdoğan'ın avukatı Ercan Demir ise, " Müvekkilimizi gözaltına almaya geldiler. ‘20 günlük genel müdür, 4 Ocak’ta zaten genel müdür değildi. Ne diye ifade alacaksınız?’ dedik. Olayın sıcaklığıyla biz öyle değerlendirmiyoruz dediler. İZSU’nun genel müdürü açısından soruşturma aşamasında ifade alındı, peki dedik. Aslında vermeme yönünde ifade alınmalıydı. Savcılığa sevk edildi, peki dedik ifade verdik. Tutuklamaya sevk edilince de savunma yaptık. Siz sanık olmaması gereken bir kişiyi 20 günlük genel müdürü gözaltına almışsınız sorgusunu yapmışınız kamu davası açılmış… Kovuşturma aşamasında ilk duruşmada da karar vermediniz, neden burada sanık olarak yer alıyor? Böyle takdir etmek, değerlendirmek diye bir şey yok. Biz artık bu kanunsuzluğa uymayacağız, buna karşı da müvekkilimiz savunma yapmayacak. Burada kanunun suçüstü olduğunu söyleyebilecek bir tane hukukçu var mı?" İfadelerini kullandı.
ALİ HIDIR KÖSEOĞLU: SUÇ VAR AMA MAĞDUR ÇOK
Duruşmaya SEGBİS ile katılan İZSU eski Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu savunmasında, " Onlar ölümü hak etmedi. İzmir'de böyle bir olayı hak etmedi. Ben 30 yıldır yerel yöneticilik yaptım. 5 yıl İZSU'da genel müdür olarak görev yaptım. Bilirkişi raporuna ilişkin burada bulunuyorum. Ortada suç var ancak bu işte kusuru olmayanlar mağdur olunmaması önemli. İZSU bu konuda kusurlu değil. 560 sayılı yasanın 11. Maddesi genel müdürün tanımını yapar. Mevzuat gereği biz görevleri yardımcıları devredemeyiz. Ancak burada bir yetki devri yok. Genel müdür daire başkanına görev devredemez. Genel müdür ihale kararını verir. Arkadaşlarımız liyakattenn bahsediyor. Bunu daire başkanına mal edemezsiniz" dedi.
BEN İSİM VERMEZDİM
Liyakat vurgusu yapan Köseoğlu, "Genel müdürlük hizmetlerinin yürütülmesinde yeteri sayıda genel yardımcısı var. Biz bakanlığın istediği sayıda daire başkanı atadık. 30 ilçede görev yapacak liyakatli daire başkanı atadık. Barış Koç içeride ve mağdurdur. Ömer Bey yıllardır mühendislik yaptı. İZSU şemasında her daire başkanı 20 yıllık çalışmalarımızdır. İZSU hiçbir çalışmasından dolayı kimseye zarar vermedi. Çünkü İZSU'nun bünyesinde bin tane mühendis çalışır. Ben o gün görevde olsaydım arkadaşlarımın ismini vermezdim ve mağdur olmazlardı" ifadelerine yer verdi.
BİLİRKİŞİ BİLMİYOR...
Köseoğlu açıklamasının devamında, "İZSU çalışması 4'ünde başladı 5'inde asfaltlandı. Bilirkişi bunu bilmiyor. Bilirkişi kabloların orada olmadığını bilirdi. Bilirkişi bana göre tek bir doğru söylemiştir. Bu kablo uygun döşenseydi yaşanmadı diyor. Tek doğru bu. AFAD defalarca alarm verdi. Izgaraya kablonun teması olsaydı, ızgara bir iletken daha önce yaşanırdı. Orada çalışma yapan arkadaşlarımız zarar verseydi sonuçlar farklı olurdu. Yine deniyor ki, trafiğe açılmış olmasından kaynaklı. Karayolları bakım yaptığı zaman yol açıldığında yaşananlardan sorumlu mu evet. Yüklenici sorumludur. Mevzuat der ki 5 yıl imalat hatasından kaynaklı sorumluluk vardır" dedi.
MAĞDURUZ
Mağdur olduklarını dile getiren Köseoğlu, "El insaf. Bu kadar mağdur etmeye kimin hakkı var? Yeterli sayıda ızgara neye göre yapılmadı? Elim olay yaşandıktan sonra bir çok yerden kablo yenilediler. Ben yeni bir rapor hazırlanmasını talep ediyorum. Siz 1200 mahallenin her noktasını görme şansınız olmaz. Aile üzüntülüdür, ancak biz de mağduruz. Ben polis eşliğinde İzmir'e geldim. Böyle bir olay hiç olmadı yine olmayacak. 5 yıldır defalarca orada sokak hayvanı vefat etmiş. Bunlar dikkate alınmadan bizim yeni genel müdürümüz, şube başkanları, amirler, mühendisler buradayız. Bilirkişi raporundan kaynaklı olarak. Bilirkişi bu olayı yaşadığında daire başkanımız Barış Koç gidiyor. Mağduriyetlerin giderilmesi adına mahkemenin teknik bilgileri ışığında aydınlatılması gerekiyor. Görüntüler incelendiğinde İZSU'dan kaynaklanmadığını görebilirsiniz. Mağdurum suçlamaları kabul etmiyorum. Adli kontrol şartının kaldırılmasını talep ediyorum" ifadelerine yer verdi.
ARGAN MÜHENDİSLİK SORULDU
"Argan mühendisliğe verilen ihalede imzanız var mı? "sorusu soruldu. Köseoğlu ise , " Bu ihale komisyon üyelerinin imzasıyla yönetim kuruluna gelir. Sözleşme günü geldiğinde imzalanır. Arkadaşlarım bu işte sorumluluğu yok. Kordon boyunda ve Karşıyaka'da esnafımız mağdur oldu. Bu sebeple AFAD uyarısı dikkate alınarak işlem yapıldı. Bu işin kazı ile bağlantısı yok. Daire başkanına yaptığı idari bir işlemdir. Bu olayla bağlantı yoktur. Daire başkanı gerekli açıklamayı yapmıştır. O çalışmayı yapan Argan Mühendisliğin yapılan çalışması doğrudur. Argan Mühendislik firmaya giren tek firma mıydı hatırlamıyorum" dedi.
KİRLENMEME HAKKI
Ali Hıdır Köseoğlu'nun avukatı, "Sanık diye ifade almak haklara aykırı. Memur gibi izne tabi olduğu yazılı. Dosyada yazdığı gibi müvekkilim memurdur. Sanık sıfatıyla kabul etmiyoruz. Müvekkilim kirlenmeme hakkını kullanmak istiyor. Kuru ve yaş birbirine karıştırılmış. O olayda 2 gencin mağduriyetine sebebiyet veren gerçek sorumluların aradan kaynayacak şekilde iddianame hazırlandı. Hukuki bir harabe var. Yetkili makamlardan izin alınmadan bir kişi sanık sıfatıyla çıktı" dedi.