Ankara Cumhuriyet Savcısı Hamdi Çağrı Şahin'in hazırladığı, “FETÖ'nün GATA yapılanmasına” yönelik iddianamede, darbe girişiminin en kritik isimlerinden Genelkurmay eski Adli Müşaviri Muharrem Köse'nin de örgüt mensubu olmayan doktorların GATA'dan tasfiyesinde rol aldığı belirtildi. İddianamede, GATA Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı iken iftiralar yüzünden emekli olmak zorunda kalan Prof. Dr. Onur Genç'in bir ortamda anlattığı fıkranın, ortam dinlemesiyle kaydedildiği, ardından da kesilip biçilmiş halde Twitter'daki GATAKULİS hesabından “Orgeneral Necdet Özel ve Tayyip Erdoğan'a hakaret” iddiasıyla yayınlandığı kaydedildi. Bu tweetler üzerine hakkında soruşturma başlatılan ve Genelkurmay'a çağırılan Prof. Genç'e, Albay Köse'nin, “Askeri yargıdan ciddi ceza alırsınız ama emekli olursanız konu burada kapanır” dediği kaydedilen iddianamede, Genç'in bu telkinden sonra emekliye ayrıldığı anlatıldı. İfadesine başvurulan Profesör Genç ise, “Köse, emekliye ayrılırsam askeri yargıda yargılanmayacağımı söyledi. Ben emekli olduktan sonra dosyanın benimle ilgili kısmı kapandı ancak fıkrayı anlattığım ortamdaki diğer iki arkadaşıma dava açıldı. Ayrıca dönemin Başbakanı Erdoğan'ın avukatının şikayeti üzerine de hakkımızda dava açıldı. Ancak yargılama sonucu beraat ettik” dedi.
104 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, GATA'da görevli albay rütbesine yükselmiş subayların FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'i ‘mehdi' olarak gördüğü belirtildi. İddianamede iki ihbar mektubuna da yer verildi.
ALTUNİZADE'DEKİ YEMEK…
Mektuplarda, GATA'ya sızmış FETÖ'cülerin örgütün elebaşı Gülen'le yedikleri bir yemekte yaşananlar anlatıldı. Buna göre, GATA Sağlık Hizmetleri Yönetimi Bilim Dalı'nda görevli bir grup, 1996 yılı yaz aylarında Harbiye Askeri Müzesi'nde düzenlenen Askeri Tıp Kongresi'ne katılmak üzere İstanbul'a gitti. Kongre toplantılarının bitmesinin ardından sanıklardan eski Doç. Albay Turan F. ve Abdulkadir T.'nin aralarında bulunduğu bazı kişiler, Gülen ile yemekte buluşmak üzere Altunizade'deki FEM Dershanesi'ne geçti.
FETO KÖFTEYİ YARIM BIRAKMIŞ
İddianameye göre ihbar mektubunda yemekte yaşananlar şöyle anlatıldı: “6-8 kişilik yer sofraları oluşturuldu. Turan F, Abdulkadir T. ve ben, bize gösterilen yer sofrasına oturduk. Biz yemeğe başlamıştık ki soframıza Fetullah Gülen geldi, bizler ayağa kalkarak ona yer verdik, sıraları sıklaştırdık. Neredeyse benim karşıma düşüyordu. Hep beraber aynı kaptan İzmir köfte yemeğini yedik. Gülen, salatadan yedi, dikkat ettim bir köfteyi tam yedi, bir köfteyi ise yarım bıraktı. Bir bardak suyun yarısını içti, yarısını bıraktı. Ekmeğin de yine bir kısmını yarım bıraktı. Belki on dakika, belki daha az sofrada bizle yemek yedi. Daha sonra bize ‘afiyet olsun' diyerek, sofradan ayrıldı. O sofradan ayrılır ayrılmaz, Abdulkadir T.'de garip bir telaş başladı. Sofrada Gülen'in hemen yanında oturan tanımadığım genç de öyle bir telaşla atıldı. Abdulkadir T. bir hamlede hocadan artık kalan su dolu bardağı ve yarım İzmir köfteyi kaptı, dualar ve salavatlar çekerek köfteyi yedi ve üzerine suyu içti. Sanki zemzem suyu içiyor gibiydi. Yüzünde kimseye kaptırmadan ele geçirdiği ganimetin hazzı vardı.” Gördüklerine çok şaşırdığını belirten ihbarcı, Turan F.'nin kendisine “Hocanın kerametine nail olmak için yapıyorlar. Hoca pek fazla yemek yemez. Herkesle de yemeğe oturmaz. Ama askerleri çok seviyor, o yüzden bizim soframıza geldi.” dediğini aktardı.