Ege Postası
Geri

Foça bombacılarının yargılanmasına başlandı (1)

İzmir'in Foça ilçesinde askeri servis aracının geçişi sırasında bombalı saldırı düzenlenerek 2 askeri şehit eden, 12 kişiyi yaralayan, saldırı öncesi kendilerini gören üç çiftçiyi başlarından vurarak öldüren sanık ile bu kişilere...
Foça bombacılarının yargılanmasına başlandı (1)
Haberler / Güncel
21 Haziran 2013 Cuma 15:01
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İzmir'in Foça ilçesinde askeri servis aracının geçişi sırasında bombalı saldırı düzenlenerek 2 askeri şehit eden, 12 kişiyi yaralayan, saldırı öncesi kendilerini gören üç çiftçiyi başlarından vurarak öldüren sanık ile bu kişilere yardım ve yataklık eden 7'si tutuklu 8 sanığın yargılanmasına başlandı.

12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanan davanın ilk duruşmasında aralarında Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde, 2 Eylül 2012'de polis ekipleriyle girdikleri çatışmada yaralı olarak ele geçirilen 30 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 28 yılla yargılanan Yunus Çiçek'in de bulunduğu 7'si tutuklu 8 sanık, olayın mağdur ve müştekileri ile tarafların avukatları hazır bulundu. Davaya Foça Belediyesi adına Av. Semra Aydoğdu Özcan da katıldı. Tutuklu bulunduğu Diyarbakır'da İzmir'e gelen Yunus Çiçek, dava başladıktan sonra duruşmaya yetişebildi. Kimlik tespitlerinin ardından savunmalara geçildi. Bombacıları İzmir'e getirerek saklayan 26 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15 hapis istemiyle yargılanan Hasan Deliktaş, kimlik tespitinin ardından sorulara 'Kürtçe' cevap verdi. Avukatı da müvekkilinin Kürtçe savunma yapacağını, bir sonraki duruşmada tercüman hazır edeceklerini belirtti. Diğer sanıkların tamamı Türkçe savunma yapacaklarını söyledi.

Savunma yapan tutuklu sanık Şehmuz Rabindüz, halalarının oğlu Hasan Deliktaş'ın 2011 yılında, çiftçilik yaptıkları İzmir'in Bayındır ilçesine bir jiple yanında Suriyeli turizmciler olarak tanıttığı kişilerle geldiğini, başka bir gelişinde yanında daha önce Suriyeli turizmci ve eşi olarak tanıttığı kişi ile geldiğini, 2011 yılı sonrası bir daha kendisiyle hiç görüşmediklerini anlattı. 4 Ağustos 2012 tarihinde Hasan Deliktaş'ın yanında iki kişiyle birlikte Bayındır'a geldiğini anlatan Şehmuz Rabindüz, “Bana bozdurmam için bin dolar verdi. Bozdurup verdim 300 lirasını geri verip almam için liste uzattı. Ayrıca bir liste verip almamı istedi. Ben de kabul ettim. Listeyi kontrol ettiğimde giysi, çanta vs. ile pil, fener gibi malzemeler vardı. Aldım, kendisine verdim. Bize geldiğinde yanındaki şahısların her birinde birer sırt çantası vardı.” dedi.

Hasan Deliktaş ve yanındakilerin evinin 250 metre kadar ötesindeki ağacın dibindeki taşa geçen gelişinde bir kısım malzemeler koyduğunu söyleyerek almasını istediklerini anlatan Rabindüz, sözlerine şöyle devam etti: "Ben gittim, bantlanmış malzemeleri aldım Hasan'a götürdüm verdim. Ardından İzmir'e gitmek için benim aracımı istedi. Aracımı kimseye vermem dedim. Bana, söz konusu aracımı dilersem kendisinin satın alabileceğini söyledi. 6 -7 bin liralık araca 10 bin lira vermeyi teklif etti, kabul etmedim. Yanındaki kişilerin asker kaçağı olduğunu söyleyerek bizi İzmir'e bırak diye ısrar etti, gitmezsek örgütle başımızın belaya gireceğini söyleyerek tehdit etti. Bunun üzerine kabul ettim. İki araçla İzmir'e doğru yola çıktık. Ağabeyim Şevket beni yolda telefonla aradı. Geri dönmemizi söyledi. Döndük. Onlar ne yaptı bilmiyorum.”

Tahliyesini talep eden ve bugüne kadar siyaset ve örgütle ilgisinin olmadığını iddia eden Şehmuz Rabindüz, “Kendi halinde yaşayan vatandaştım. Bu eylemden vatandaşlarımızın ölmesine çok üzgünüm. Onların yaptığı bu caniliği hiç affetmiyorum. Çiçek yetiştiren, hayvancılıkla uğraşan bir insan bu tür eylemlerle alakası olamaz. Hayvanların bile canının yanmasını istemeyiz, insanlara olmasını hele hiç istemem. Askerlerin ve çiftçilerin yakınlarına başsağlığı diliyorum. Köylülerin bir tek olayı gördüğü için öldürülmesi kabul edilemez. Demek ki biz de onları oraya götürmesek, sonumuz o köylüler gibi olabilirdi.” dedi.

Tutuklu sanık Şevket Rabindüz de kardeşiyle benzer ifade verdi. Hasan Deliktaş'ın ısrar ve tehditle kendisini ve yanındakileri İzmir'e götürmelerini istediğini, bu yüzden götürmeye mecbur kaldıklarını belirten Rabindüz, kardeşi Şehmuz ve arkadaşı Faruk Kayli'nin başka bir araçta olduğunu, kendisinin kullandığı araçta ise Hasan Deliktaş, Yunus Çiçek ve ölü ele geçirilen Burhan Bozkurt'un olduğunu anlattı. Şevket Rabindüz, sözlerine şöyle devam etti: “4 Ağustos günü İzmir'e diye Bayındır'dan yola çıktık. Ancak Menemen tarafından gitmek istediler. Foça sapağı civarında iki şahıs çantalarıyla birlikte araçtan indi. Ne tarafa gittiklerini görmedim. Hasan Deliktaş'ı otogara bırakıp Bayındır'a döndüm. Ardından kardeşim ve Faruk Kayli de Bayındır'a geldi. 9 Ağustos tarihindeki olayı televizyondan öğrendim.”

Olayla ilgisinin olmadığını iddia eden Şevket Rabindüz, bu tür olayları asla tasvip etmediğini, o esnada iki kardeşinin de vatani görevini yapmakta olduğunu, yaşanan olayları bilmesi halinde öleceğini bilse yardım etmeyeceğini ifade etti. Rabindüz, şahısların yardım etmemesi halinde, “Sen bilirsin önümüzdeki hedefi vurur geçeriz” diyerek tehdit ettiğini de söyledi.

Tutuklu sanık Faruk Kayli ise savunmasında, eski bir arkadaşı olan sanık Şehmuz Rabindüz'ün olaydan önce kendisine ait arabayla Bayındır'dan İzmir'e götürmesini istediğini, yanında da asker kaçağı olduklarını söylediği iki kişinin bulunduğunu, iki araçla İzmir'e doğru yola çıktıklarını, ancak Menemen istikametine doğru gitmeye başladıklarını, Foça ayrımını geçince arkadaki araçta bulunan Şevket Rabindüz'ün Şehmuz'u arayıp geri dönmelerini gerektiğini söylediğini, bunun üzerine Bayındır'a döndüklerini anlattı.

Sanık Kamil Solak da guartr hastalığı bulunduğu sağlık sorunları nedeniyle tedavi olmak için Şanlıurfa'dan İzmir'e geldiğini, sanıklardan ikisinin benim öz dayısı olduğunu, olaylarla ilgili dayılarının isimlerinin geçmesinden dolayı şoka uğradığını, olaylarla hiçbir ilgisinin olmadığını belirtti. Solak, yakalanan kişileri haberlerden görmesine rağmen suçsuz olması nedeniyle kaçmadığını, suçlamaları kabul etmediğini ve tahliyesini talep ettiğini belirtti. Sanık Reşit Ertuğrul da, suçlamaları kabul etmedi. Tutuklu 5 sanığın savunmalarının ardından duruşmaya ara verildi.

OLAYIN GEÇMİŞİ

İzmir'in Foça ilçesinde 9 Ağustos 2012 tarihinde saat 08.07'de Değirmenlik Caddesi'nde, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı Foça Deniz Üs Komutanlığı Amfibi Görev Grup Komutanlığı'na ait servis otobüsünün geçişi sırasında kısa aralıklarla iki patlama meydana gelmişti. Patlamada Ulaştırma Er Özkan Ateşli ve Ulaştırma Uzman Çavuş Hakan Furkan Özmen şehit olmuştu. Olayda 10’u asker 12 kişi de çeşitli yerlerinden yaralanmıştı. Bombalı saldırının hemen ardından olay yerinde yapılan incelemelerde polis ekipleri, patlayıcı yapımında kullanılan naylon torba, plastik su şişesi ve infilak sırasında zarar görmeyen pilin üzerinde teröristlere ait parmak izleri tespit etmişti.

İzmir polisinin araştırması sürerken Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde, 2 Eylül 2012'de polis ekipleriyle girdikleri çatışmada teröristler 'Ahmet Bal' sahte kimlikli Burhan Bozkurt ölü, Yunus Çiçek ise yaralı ele geçirilmişti. Pilin üzerindeki parmak izi ile söz konusu çatışmada yakalanan teröristlerin parmak izlerinin uyması sonucu Foça saldırısı aydınlatılmıştı. Teröristlerin saldırı öncesinde kendilerini gören Menemen'de Yusuf Kafalı (59), Zekeriya Toksuz (55) ve Bahri Şirin isimli 3 köylüyü de öldürdüğü belirlenmişti.

Ayrıca olaylarla bağlantılı olarak terör örgütüne ait Antalya’da toprağa gömülü yüklü miktarda patlayıcı ele geçirilmişti. Terör örgütü üyesi 7’si tutuklu 8 sanık hakkında nisan ayında iddianame hazırlanarak 'terör amacıyla kasten öldürme, öldürmeye teşebbüs, izinsiz tehlikeli madde bulundurma, silahla kasten yaralama, devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet' suçlarından dava açılmıştı. TMK 10. Maddeyle görevli Cumhuriyet Savcısı Sinan Taşkın tarafından hazırlanan iddianamede sanıklardan Yunus Çiçek'in 30 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 28 yıl, Hasan Deliktaş'a 26 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıl, Şevket Rabindüz için 26 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 12 yıl, Şehmuz Rabindüz için 26 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 12 yıl, Faruk Kayli'ye 26 kez ağırlaştırılmış müebbet, R.E., K.S. ile tutuksuz sanık A.Y. için de 16'şar yıl hapis cezaları istenmişti.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası