İzmir’in turistik İlçesi Foça’da tarım alanlarının imara açılması, sokak, meydan, yaya kaldırımları ve deniz kıyılarının gasp ve işgalleri, gürültü, çevre ve deniz kirlilikleri protesto edildi. Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu üyelerinin ilçeyi bir uçtan diğer uca yürüyerek yaptığı eylemde kentin yaşanmaz hale geldiği belirtilerek yetkililer göreve davet edildi.
Atatürk Mahallesi’ndeki Belediye Sosyal Tesisinin önünde toplanan platform üyeleri ellerinde, “Foça sadece adın sakin”, “Foça babanın malımı?, “Denizine toprağına sahiline sahip çık”, “Gürültü etme başka ihsan istemez”, “Kaldırım medeniyettir”, “Başka Foça yok”, “Koruyamazsak kaybederiz”, “Gürültü kirliliğine son”, “Foça gümbür gümbür belediye sakin”, “Doğanın kendi süpürgesi var senin kimyasalına ihtiyacı yok”, “Marsiya Meydanı meydan olalı böyle işgal görmedi”, “Foça içten işgal edildi”, “Her yer gasp” yazılı döviz ve pankartlarıyla yürüyüş yaptı. Sloganlar atarak Reha Midilli Caddesi Sevgi Yolu’na gelen platform üyelerine bazı belediye meclis üyeleri, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş ta katıldı. Katılımcılar kaldırım; sokak ve meydan işgallerinin yoğun olduğu çarşı bölgesinde hem yetkililere hem esnafa seslenerek Nihat Dirim Barış ve Demokrasi Meydanına geldiler. Belediye binasının da bulunduğu meydanda ki işgaller slogan atarak, alkış ve düdük çalarak protesto edilirken çevrede ki kafe ve restoranlarda oturanlarda alkışlarla destek verdiler.
FOÇA HİÇ “SAKİN ŞEHİR” DEĞİL
Küçükdeniz Sahilinde balık restoranlarının önünden işletmecilere seslenerek geçen grup işgalin en yoğun olduğu yerlerden biri olduğunu iddia ettikleri Marsilya Meydanı’na geldiler. Burada yapılan basın açıklamasında bir zamanlar herkesin gelip yerleşmek istediği Foça’nın rant odaklarının kar hırsına kurban edildiğini savunuldu. Açıklamada “Foça’da yaşanan kirlenmeyi her bir noktada farklı bir şekilde yaşıyoruz. Foça “sakin şehir” olarak adlandırılsa da maalesef biz bu özelliği hiçbir alanda yaşamıyoruz. İlçe merkezindeki düzensizlik, keşmekeş, sokaklarında, meydanlarında görüntü ve gürültü kirliliği olarak karşımıza çıkıyor. Denetimsizlik nedeniyle işletmeler kaldırımları, sokakları ve meydanları işgal etmiş durumda. Foça’nın görünür yüzü olan çarşı caddesi, işte bu denetimsizlikle birlikte kirlenmenin çirkin yüzü olmuş” denildi.
“DENİZANASI İSTİLASI BİLİNÇSİZCE YAPILAN BALIKÇILIĞIN SONUCUDUR”
Foça’da deniz ve kıyı kirliliğinin de artığı aktarılan açıklamada, “Foça merkezindeki deniz ve kıyı kirliliği her geçen yıl çıplak gözle daha da görünür hale gelmiştir. Bu kirlenmeyi görünür noktalarda file kepçe ile temizlemek mümkün değildir. Foça sahili boyunca yaşanan deniz kirliliğinin birçok nedeni olduğunu biliyoruz. Bunların başında denize yapılan atık su deşarjı, tekne aktiviteleri ve sintineler yer alıyor. Her yıl yaşadığımız bu yıl ise yoğun olarak yaşadığımız denizanası istilası iklim değişikliği ve bilinçsizce yapılan balıkçılığın sonucudur. Kirlenmenin adı disiplinsiz imardır, kirlenmenin adı gözü dönmüş, hiçbir kamusal çıkar gözetmeyen sermayenin vahşi kar hırsıdır. Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu olarak, kirlenmeye tümüyle karşı çıkıyoruz. Bu kirlenme aç gözlülüğünün kirlenmesidir, denizde kıyı işgalidir, tarım arazisinde imardır, kaçak inşaattır, hobi bahçesidir. Bu kirlenme Foça’yı yaşanmaz hale getirmektedir” ifadeleri kullanıldı.
“ANAYASAYA GÖRE KIYILAR HALKINDIR”
Anayasa’nın 43. maddesine yer alan “Kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır” kısmı hatırlatılan açıklamada, “Fakat bugün sahillerimiz işletmeler tarafından işgal edilmiş durumda. Hiç kimse bize bir şezlongu bir şemsiyeyi 220 liraya satmaya hakkı yok. Hele bu sosyal belediyeciliği savunan bir belediyenin hiç yapmaması gereken bir şey. Sahillerimiz halkın denizi kullanmasını kolaylaştıracak soyunma kabini, tuvalet, duş gibi olanaklara kavuşturulmalıdır. Çanak Koyu’ndaki Fotaş Tatil Sitesi’nde, Yeni Foça sahilindeki iri ufaklı işletmelerin sahil işgali ilk akla gelenlerdir. Burada tekrar ediyoruz; Sahiller, plajlar halkın malıdır. Kıyılardan, plajlardan, denizden ücretsiz yararlanmak anayasal bir haktır. Ne yerel yönetim ne de merkezi hükümet kıyı işgaline müdahale etmediği gibi bu işgali destekliyor. Kaldırımlarımızı, sokaklarımızı, meydanlarımızı, kıyılarımızı verimli tarım arazilerimizi bir avuç gözü dönmüş işgalciye teslim etmeyeceğiz. İşgale ve kirlenmeye neden olan sorunların bir an önce ortadan kaldırılmasını hem yerel yönetimden hem de merkezi hükümetten talep ediyoruz” denildi.
"SAĞLIĞIMI KAYBETTİM"
Basın açıklamasının yapıldığı Marsilya Meydanı’nın bitişiğindeki bir taş evde 50 yılı aşkın bir süredir ikamet ettiğini belirten 75 yaşındaki Beyhan Celep Filiz’de aşırı gürültüden şikayetçi olduğunu, müracaat etse de yetkililerin gereğini yapmadıklarını söyledi. Beyhan Celep Filiz; “Geceleri saat 3 buçuk 4’lere kadar bunların gürültüleri, dağılmamaları, oturup sohbetler, kendilerine göre şarkılar, inanın sağlığımı kaybettim. Ben 75 eşim 80 yaşında. 53 senedir buralıyım. Ben bu kadar rezaleti, sağlıksızlığı bunlarda gördüm. Bu gürültüye bir son verilsin. Burası mahalle arası. İnsanlar oturacak kalkacak sohbet edecek. Konu komşu gelip benim kapımın önüne otururuz. Biz gider komşumuzun kapısında otururuz. Çocuklar oynasın. Böyle olması gerekir” diye konuştu.
Sözlerini “Gürültüye değil başımızı dinlemeye geldik” diye sürdüren” Beyhan Celep Filiz, Foça Kaymakamı ve belediye başkanına seslenerek işgallerin kaldırılmasını, gürültünün önlenmesini istedi. (Cumhuriyet)