İstanbul 34.Ağır ceza Mahkemesinde görülen duruşmada mahkeme heyeti yargılanan OdaTV yöneticileri Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Gazeteciler Hülya Kılınç, Murat Ağırel, Ferhat Çelik, Aydın Keser ile Eren Ekinci hakkında kararını açıkladı.
3 YIL 9 AY HAPİS CEZASI
Mahkeme heyeti, Barış Terkoğlu ve Eren Ekinci halkında beraat kararı verirken, Barış Pehlivan ile Hülya Kılınç'a ‘istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek' suçundan 3 yıl 9'ar hapis cezası verdi.
Murat Ağırel, Ferhat Çelik ve Aydın Keser ise aynı suçtan 4 yıl 8'er ay 7 gün hapse mahkum edildi.
PEHLİVAN, KILINÇ VE AĞIREL’E TAHLİYE
Mahkeme, tutuklu gazeteciler Barış Pehlivan, Hülya Kılınç ve Murat Ağırel'in ise tahliyesine hükmetti.
Mahkeme heyeti, sanıklar Aydın Keser, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Eren Ekinci, Hülya Kılınç, Ferhat Çelik ve Murat Ağırel'in ‘devletin güveliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklamak' suçundan haklarında kamu davası açılmış ise de sanıklara yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması sebebiyle beraatlerine karar verdi.
Erk Acarer'in dosyasının da ayrılmasına hükmedildi.
Gazeteciler, MİT şehidinin cenaze törenine ilişkin görüntüleri yayınladıkları için yargılanan meslektaşları Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Hülya Kılınç ve Murat Ağırel’e destek olmak için Çağlayan Adliyesi’nin önünde bir araya geldi.
TAHLİYE SONRASI CHP’Lİ ÖZEL’DEN AÇIKLAMA
Tahliye kararının ardından açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, şu ifadeleri kullandı;
*Mutlu olduğumuz konu; arkadaşlarımız birazdan serbest kalacaklar. Tahliyelerine seviniyoruz. Ama verilen cezaların kendileri, yattıkları süre göz önünde bulundurulduğunda büyük ihtimalle bir daha cezaevine girmeyecekler, buna da seviniyoruz.
*Ama arkamızdaki mahkemede, Türkiye'de gazetecilik yargılanıyor. Bunu birileri suç olarak görebiliyor, iddianameler düzenleyebiliyor ve mahkumiyet talep edebiliyor. Ve uzun süre tutuklu kalabiliyor insanlar, gazetecilik suçu yüzünden.
*Ve daha sonra da onlar ceza alıp, hükümle birlikte tahliye edilince; bizler aslında ağlamamız gereken, üzülmemiz gereken duruma insani gerekçelerle sevinir hale geldik.
*Bunu yaratan Türkiye'deki tek adam rejimidir. Çünkü mahkeme boyunca da görüldü ki herkesin bildiği, özellikle Manisa'nın Akhisar ilçesinde herkesin konuştuğu bir olay 15 gün sonra haberleştirildiği için, ifşa edilmiş bir şey yeniden ifşa ediliyor suçuyla gazetecilik yargılanmıştır, halkın haber alma hakkı yargılanmıştır.
“GAZETECİLERE GÖZDAĞI VERİLMİŞTİR”
*Aslında burada görülen davayla, gazeteci arkadaşların cezaevinde geçirdikleri süreyle dışarıdaki gazetecilere gözdağı verilmiştir. ‘Haber yapmaya kalkmayın, haber yazarken elleriniz titresin. Fotoğraf çekmeye kalkmayın, deklanşöre basacak parmaklarınız titresin' denmeye çalışmaktadır.
*Burada yargılanan Türkiye'de gazeteciler ve engellenen halkın haber alma hakkıdır. Bunu ifade etmek gerekiyor öncelikle. Bu olayı gizemli hale getiren, muhtar tarafından ‘şehit cenazemiz var' diye yapılan paylaşımdan sonra herkesin ilgi gösterdiği bir cenazeye Türkiye'nin devlet geleneklerin aykırı şekilde gizemli, kırmızı-beyaz bir teşkilat başkanı çelengi yollanmasıdır. O çelenk Akhisar'da dikkat çekmiştir.
“BİR GÜN BİLE İÇERİDE KALMAYI HAK ETMEDİLER”
Aynı dava tutuksuz yargılanan gazeteci Barış Terkoğlu ise şu ifadeleri kullandı;
“Arkadaşlarım dışarı çıkacağı için sevinçliyim. Ama yine de ben bu kararları eleştiriyorum çünkü ben beraat ettim ama onların da dışarı çıkarken özür dilenerek dışarı bırakılmaları gerekiyordu. Bir gün bile içeride kalmayı hak etmediler. O yüzden dışarıda oldukları için sevinçliyim. Bu kararı da eleştiriyorum.”
“HUKUK TUTULMASI YAŞIYORUZ”
Tahliye kararı öncesi İstanbul'daki Çağlayan Adliyesi önünde açıklamada bulunan Avukat Celal Ülgen, “Hukuk tutulması yaşıyoruz ülkede. Tutuklanmaları hukuki değildi. Tahliyeleri ya da mahkumiyetleri de hukuki olmayacak. Çünkü Türkiye'de hakikaten yargı bağımsızlığı yerle bir edilmiş durumda. Dilerim 9 Eylül İzmir'in kurtuluşu gibi gazeteci arkadaşlarımızın da kurtuluşunu yaşayabiliriz” ifadelerini kullanmıştı.
NE OLMUŞTU'
Libya'da görev yaptığı sırada şehit düşen MİT mensubunun kimlik bilgilerinin ifşa edildiği iddiasıyla MİT Başkanlığı suç duyurusunda bulunmuştu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, tutuklu Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan'ın da aralarında bulunduğu 8 sanık hakkında dava açılmıştı. İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 24 Haziran 2020'de yapılan ilk duruşmada tutuklu sanıklar Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve Yeni Yaşam gazetesi çalışanları Aydın Keser ile Ferhat Çelik'in adli kontrolle tahliyesine karar verilmişti. Mahkemeye sunulan mütalaada, 8 sanığın da 'Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama' ve 'İstihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek' suçlarından 19 yıla kadar hapisleri talep edilmişti.
POLİTİKA
Sayfa başına git
