Kalp krizlerinin 45 dakika önceden algılanmasını sağlayan cihaz aracılığıyla, aynı zamanda EKG verilerinin sürekli takibi de sağlanacak. Giyilebilen EKG cihazı, holter kullanımına gerek kalmadan, uzun süreli ve kullanıcıyı rahatsız etmeyecek biçimde uzaktan sağlık ve kalp taraması gerçekleştirebilecek, dolayısıyla doğru, yerinde ve gerekli teşhis ile acil durumlarda erken müdahale edilebilecek. Seri üretime ve son kullanıcılar için yazılım geliştirme aşamasında olan ürün ile birlikte, sağlık verileri uzaktan takip edilebilecek.
4 YILLIK ÇALIŞMA
4 yıllık çalışma sonucunda ‘Lifecall’ isimli ürünü hazırlayan projenin üreticilerden Emre Özdoğan, "Projemiz 1512 TÜBİTAK desteğiyle başladı. Daha sonra da Horizon 2020 faz 1’i aldık. Bununla beraber ürünümüz için aldığımız birçok yatırım ve ödüller oldu. Projemizde şu anda prototip bitmiş durumda yani kanıtlanabilir, gözlemlenebilir, çalışabilir, giyilebilir bir ürün haline geldi. Ancak bütünsel bir üretime henüz hazır değil. Dezavantajı ise üç gün sonra atmanız gerekmesidir. Çünkü artık iletkenliği kalkıyor. Biz bunu ıslanmasına gerek kalmayan yalnızca belli bir basınç ile cildinize temas ettiğinde iletken hale gelen gümüşle kaplanmış, esasında gümüşle kimyasal olarak işlenmiş pamuk iplikçikleriyle dokunmuş bir ped yaptık. Pedlerden ilerleyen zamanda EKG çekebileceğimizi gördük. Gerçekten de büyük bir yenilik. Medikal olarak bir partner bulduğumuzda ürünle piyasaya çıkmak istiyoruz" dedi.
DÜNYADA SADECE BİR RAKİBİ VAR
Ürünün tasarlayıcılarından biri olan Ali Akdurak da medikal cihaz projesinin sahaya geçmeden önce yapılması gereken testleri, akademik süreçleri, deneyleri olduğunu belirterek, "Bu süreçlerle ilgili şu anda yatırım arayışı içerisindeyiz. Dünyada sadece bir rakibimiz var. Bu teknolojiyi çözmüş olan sadece bir rakibimizin mevcut olmasından dolayı iyi bir konumdayız. Bizim hedefimiz, kalp krizini algılamakla ilgili. Kalp krizinin yüzde 70- 75’i yaklaşık 45 dakika önceden algılanabiliyor. Bu çok ciddi bir süre, hayat kurtarabilecek bir şey. Bu gün hepimizin giyilebilir bir EKG kullanmıyor olmasının tek sebebi böyle bir ürünün çok rahatsız olması. Holter diye bir cihaz var ama üzerinize elektrojenlerle yapıştırılıyor, o ıslak bir parça ve evde yapıştıramayacağınız, takamayacağınız bir şey" diye konuştu.
TAMAMEN YERLİ VE MİLLİ OLAN PROJE
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, olası bir kalp krizinde doktorun ya da hastanın yakınlarının haberdar olmasının önemine dikkat çekerek, şunları söyledi:
"Bilim Teknolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezi (EBİLTEM) Merkezi’nde bir kuluçka birimimiz Avrupa Birliği'nden aldığı yazılım donanımla vücudumuza giydiğimiz bir fanila üzerinden doktora gitmeden EKG çekebiliyor ve bunu 24 saat takip edebiliyor. Fanilanın üzerindeki elektro-pedler üzerinden vücuttaki bir anlamda kalp atış hızının 24 saat seyrini izleyebiliyorlar. Bu hastaların hastaneye gitmesi, korku yaşaması, bu fonksiyonu gören başka cihazların ise vücudumuza yapışması, sıkıntı yaratması gibi kullanılabilirliğindeki dezavantajları ortadan kaldırıyor. Böylelikle olası bir kalp krizinde doktorun ya da hastanın yakınlarının haberdar olması söz konusu. Bu bir ilk, dünyada da tek rakipleri var. Yerli ve milli bir proje. Arkadaşlarımızı bu anlamda tebrik ediyorum, başarılar diliyorum." (DHA)