Hazinedar'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde;
Allah'ın verdiği canı Allah alır. Demokrasilerde de milletin verdiği koltuğu ancak millet alır. Sizlerle beraber basından öğrendiğim görevden alındığıma dair yazıyla ilgili söyleyecekleri daha önce söyledim.
'ANKARA YEREL YÖNETİMLER ÜZERİNDE BASKI KURUYOR'
Yüzde 77 ile Beşiktaş halkının güvenini aldım. Beşiktaş halkının dolayısıyla milletimin bana yüklediği sorumlulukla halkıma hizmet etmeye çalıştım. Merkez siyasetin yerel yönetimler üzerinde hiçbir dönemde görülmemiş baskı kurduğu bir dönemde görev yapmaya çalıştım.
Devlet kurumları arasında samimi işbirliğini savunarak bugünlere geldik. Bu sürecin sonunda vesayetin yani Ankara siyasetinin yerel yönetimler üzerinde kurduğu vesayetin bir çok kötü özelliğini yaşadık. Ben Türkiye rekoru ile seçilmiş bir belediye başkanıyım.
FETÖ İDDİALARINA SERT TEPKİ
Basından öğrendiğim kadarıyla uzaklaştırma gerekçem birtakım yolsuzluk iddialarıyla beraber 2016 yılından beri FETÖ üyeliği suçu iddiasıyla yürütülen soruşturmalardır. Değil ben ailemde, sülalemde değil darbeci cemaate bir cemaate bile üye bir kişi bulamazlar. İktidarın bu terör örgütünü meşru gördüğü 17-25 Aralık'tan önce dahi bu gruplarla, bu terör örgütü organizasyonlarıyla nokta kadar bir işimiz olmamıştır, olamazda. Ne şahsımın ne ailemin.
Sadece şahsıma yönelik değil aynı zamanda evladıma, eşime de yöneltilmiştir bu suçlamalar. Pasaportları ellerinden alınmıştır. Onun eleştirdiği dünkü sistem onun çocuklarına yurt dışında okuma fırsatı vermişti. O benim evladıma bu fırsatı vermedi. Aileleri bu iddiaları karıştırmayın.