Türkyılmaz, grip ile mücadelenin tek yönteminin aşı olduğunu söyleyerek bir yaşını dolduran bebeklerden başlayarak her yaş grubunun aşı olabileceğini ifade etti. Türkyılmaz, “Aşı, hastalık yapan mikrobun bir azaltılmışının vücuda verilmesidir. Aşılar, vücudumuza hastalıktan önce prova yapma imkanı verir. Genelde aşı olduktan sonra grip olanlara rastlarız. Hastalığa belki yakalanabiliriz ancak belki o aşı sayesinde yoğun bakıma yatmaktan kurtuluruz. Belki o aşı sayesinde beyin enfeksiyonu olmaktan kurtuluyoruz. Bunu bilmemiz mümkün değil. Ancak tahmin ederiz. Grip konusunda yapabileceğimiz tek şey aşı olmaktır" diye konuştu.
Grip olmadan aşı vurulmasının daha iyi olduğunu belirten Türkyılmaz, “Çünkü hastalandıktan sonra aşı için iyileşme evresine kadar beklemek zorundayız. İyileştikten sonra yine aşı olabiliriz. Ama hiç hastalanmadan olursak vücudumuz açısından hastalanmama ihtimalini daha da kuvvetlendirmiş oluruz" ifadelerini kullandı.
Türkyılmaz, grip ile ilgili korunma yollarını ve doğru bilinen yanlışları şöyle açıkladı:
“Korunma yolu olarak doğru bildiğimiz çok yanlış var. Örneğin korunmak için yediğimiz mandalina ve portakalın aşırısı zarardır. Yapılan en büyük yanlışlardan biri de sıcak çaya ya da ıhlamura limon atmaktır. Bir kere C vitamini sıcak ile temas edince bozulur. Hiçbir etkisi kalmaz. Vatandaşımız tadını seviyorsa bir şey diyemem. Limonu soğuk suyun içine atarak ya da salataların içerisinde tüketsek daha faydalı olur. Hasta olduğumuzda tedavi için başvurduğumuz bitki çaylarını da çoğu zaman yanlış pişiriyoruz. Örneğin ıhlamuru kaynamış suya atıp 5 dakika dinlendireceğiz. Ondan sonra içmemiz faydalı olur. Bitkiyi suyla kaynatarak bir fayda elde edemezsiniz."