Ege Postası
Geri

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem açıklandı: 6 muhalefet liderinden tarihi imza

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve Demokrasi ve Atılım Partisi temsilcilerinin Meclis’te yaptığı görüşmelerin ardından üzerinde uzlaşılan "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni" açıkladı. 48 sayfalık metni 6 muhalefet lideri tarafından imzalandı. CHP Hukuk Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, “Güçlendirilmiş parlamenter sistem, şeffaf ve hesap verebilir bir sistemdir. Bu sistemde siyasi makamların millete hizmetten başka hiçbir amacı olmayacaktır. Bunun güvencesi de hazırlayacağımız Siyasi Etik Kanunu’dur. Sonuç olarak bizler, ortak idealimiz olan güçlendirilmiş parlamenter sistemi, milletimize ve gelecek nesillere barış ve huzur getirmesi inancıyla hayata geçirmeyi taahhüt ediyoruz” dedi. Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, “Seçim kanunlarında yapılacak düzenlemelerle siyasette şeffaflık ve dürüstlük güvence altına alınacaktır. Bu kapsamda ilk olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne giden yolları demokratikleştireceğiz. Temsil gücünü arttırmak, temsilde adaleti ve çoğulcu demokrasiyi sağlamak amacıyla seçim barajını yüzde 3’e düşüreceğiz” dedi. Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp, “Bizler, Cumhurbaşkanı’nın hem toplumun farklı kesimleri hem de Meclis’teki partiler karşısındaki tarafsızlığını tam anlamıyla sağlayabilmesini amaçlıyoruz. Bu nedenle Cumhurbaşkanı’nın yalnızca bir dönem için seçilmesi kuralını getireceğiz. Cumhurbaşkanı seçilen kişinin varsa partisi ile ilişiği kesilecek, görevi sona eren Cumhurbaşkanı aktif siyasette bir daha görev alamayacaktır” dedi.
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem açıklandı: 6 muhalefet liderinden tarihi imza
Haberler / Politika
28 Şubat 2022 Pazartesi 14:06
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve DEVA Partisi genel başkanları geçtiğimiz günlerde yuvarlak masa etrafında bir araya gelerek, 28 Şubat’ta toplanmak üzere sözleşmişti…

CHP, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin “Yarının Türkiyesi için Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” sunumu ve imza töreni Ankara Bilkent Otel’deki Sakarya Salonu’nda yapıldı. Törene; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu katıldı.

Törenden sonra altı partinin genel başkanları Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem metnini imzaladılar. Genel Başkanlar imza sonrası birlikte fotoğraf çektirdiler. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, altı siyasi parti genel başkanı olarak sunumunu yaptıkları Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem töreninin ardından, “Yarının Türkiye’si için imza atarak güç veren saygıdeğer genel başkanlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, imza töreni sonrasında, “Zengin, mutlu ve huzurlu bir Türkiye için, yarının Türkiye’si için attığımız bu adım memleketimize ve milletimize hayırlı, uğurlu olsun” paylaşımını yaptı.

Ali Babacan, törenin ardından, sosyal medya hesabında altı genel başkanın metni imzalarken çekilmiş fotoğraflarla birlikte yaptığı paylaşımda, “Katılımcı, özgürlükçü ve çoğulcu demokrasi için... Yarının Türkiye’si hayırlı olsun” dedi.

TÖRENDEN NOTLAR

Salonda, sadece Türk bayrakları ile Cumhuriyetin Kurucu Önderi Mustafa Kemal Atatürk'ün posterleri yer aldı. Sahnedeki ekranda; "Yarının Türkiye’si için… Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" yazılarının altında TBMM silueti yansıtıldı.

Altı siyasi partinin genel başkanı, önde gelen sivil toplum örgütleri. sendikalar, dernekler, hukuk alanındaki akademisyenler ve çok sayıda gazetecinin katıldığı toplantının sunuculuğunu Tuluhan Tekelioğlu üstlendi. Tuluhan Tekelioğlu’nun açılışı yapmasının ardından sırasıyla Kılıçdaroğlu, Babacan, Uysal, Davutoğlu, Akşener ve Karamollaoğlu’nun isimlerini anons etti.

Altı parti lideri, anonsla eş zamanlı salona giriş yaptı ve ön sıradaki yerlerine oturdu. Açılışın ardından salondaki ekrana altı liderin güçlendirilmiş parlamenter sistem hakkında daha önce yaptıkları açıklamalardan görüntülere yer verildi. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının anısına bir dakikalık saygı duruşu yapıldı, İstiklal Marşı okundu.

‘GEÇMİŞE DÖNMÜYORUZ' VURGUSU

Muhalefetin üzerinde uzlaştığı metinde “Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi'ni sona erdirirken geçmişe dönmüyor, özgürlükçü ve çoğulcu yeni bir sisteme geçiyoruz” vurgusu yapıldı.

Metinde, “Meclis'i güçlendirirken hükümeti zayıflatmama, hükûmeti güçlendirirken Meclis'i zayıflatmama kararlılığı içerisindeyiz” ifadelerine yer verildi.

YENİ SİSTEM MÜZAKEREYİ YÜRÜTEN İSİMLER AÇIKLADI

Bilkent Otel'de düzenlenen törende, 5 Ekim 2021'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) görüşmelere başlayan CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, Demokrat Parti Ekonomik İşler Başkanı Bülent Şahinalp, Gelecek Partisi Seçim ve Hukuk İşleri Başkanı Ayhan Sefer Üstün, İYİ Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Bahadır Erdem ve Saadet Partisi Seçim İşleri Başkanı Bülent Kaya Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'in detaylarını açıkladı.

Sunum, altı partinin isim sıralamasına göre yapıldı.

GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM NE GETİRİYOR?

*Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem yasama organının etkili ve katılımcı olduğu, yürütmede hesap verebilirlik ve istikrarın sağlandığı, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının tesis edildiği, temel hak ve özgürlüklerin herkes için güvence altına alındığı, düşüncelerin özgürce ifade edildiği, din ve vicdan özgürlüğünün, basın özgürlüğünün, kadın haklarının tam anlamıyla korunduğu özgürlükçü bir sistem olarak tasarlanıyor.

SEÇİM BARAJI YÜZDE 3’E DÜŞÜRÜLECEK

*Yeni yönetim modeliyle beraber Türkiye'nin kuvvetler ayrılığına dayalı yeni bir sisteme geçmesi amaçlanıyor. Devletin temel organları ve demokratik hukuk devletinin güçlendirilmesi hedefleniyor.

*TBMM'nin etkili ve katılımcı bir yapıya kavuşturulacağı yeni sistemde siyasi partiler ile seçim mevzuatının demokratikleştirilmesi, seçim barajının yüzde 3'e düşürülmesi ve yurt dışında yaşayan vatandaşlar için yeni bir seçim bölgesi oluşturulması öngörülüyor.

*TBMM'nin iç işleyişine ilişkin yapılacak değişikliklerde katılımcılık esas alınıyor. Buna göre yeni bir İçtüzük hazırlanması planlanıyor. Ayrıca, yasama organının yürütme organını etkili şekilde denetleyebilmesi için Meclis'in denetim yetkileri genişletilip işlevselleştiriliyor.

*Bu kapsamda, TBMM'ye Başbakan ve Bakanlar Kurulu hakkında gensoru verme yetkisi tanınıyor.

*Meclis soruşturması açılması için gereken yeter sayılar bu denetimi mümkün kılacak şekilde düşürülüyor. Bütçe hakkı etkili hale getiriliyor ve bütçe hakkının devredilmezliği tesis ediliyor.

CUMHURBAŞKANI SEÇİLEN KİŞİNİN VARSA PARTİSİ İLE İLİŞİĞİ KESİLECEK

*Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'de, Cumhurbaşkanının görev süresi 7 yıl olacak, tarafsızlığı sağlanacak ve varsa partisiyle ilişiği kesilecek.

*Yürütmeye dair icrai yetkiler, Meclis'e karşı siyasi sorumluluğu olan Başbakan ve Bakanlardan oluşan Bakanlar Kurulu tarafından kullanılacak.

*Hükûmetin öngörülen sürede kurulamaması halinde hükûmeti kurma görevi, milletvekili sayısıyla doğru orantılı olarak diğer siyasi partilere sırasıyla verilecek.

*Hükûmete istikrar kazandırmak amacıyla yeni hükûmetin kurulması güvence altına alınmadan mevcut hükûmet düşürülemeyecek.

*Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'de ayrıca OHAL KHK'larına yer verilmeyecek.

AYM VE AİHM KARARLARININ UYGULANMASI GECİKTİRİLEMEYECEK

*Altı parti, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ile uyumlu kararlar alınması ve bu mahkemeler tarafından verilen kararların uygulanmasını sağlayacak düzenlemeler yapılması konusunda da uzlaştı.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'de yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını sağlamak ve yargıda verimliliği artırmak amacıyla uzlaşılan noktalardan bazıları şöyle:

*Hakimlik teminatını güçlendirerek, hakimlere coğrafi teminat güvencesi sağlanacak.

*Hakimler ve Savcılar Kurulu kaldırılacak, yerine Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu şeklinde iki farklı kurul oluşturulacak.

*Savunma anayasal güvenceye kavuşturulacak, çoklu baro uygulamasına son verilecek.

*Anayasa Mahkemesi'nin görev ve yetkileri genişletilecek, etkili denetim için Mahkeme yeniden yapılandırılacak.

*Yüksek Seçim Kurulu bir yüksek mahkeme olarak açıkça düzenlenecek; Kurul idari ve yargısal görevler bakımından ayrı iki daire şeklinde çalışacak.

YENİ SİSTEMDE TEMEL HAKLAR DA ETKİLİ ŞEKİLDE GÜVENCE ALTINA ALINACAK 

*Mutabakat metninde ayrıca temel hak ve özgürlüklerin; dil, din, mezhep, ırk, cinsiyet, siyasi ve sosyal aidiyet farkı gözetmeksizin tüm insanlar için güvenceye kavuşturulacağı hususu yer aldı.

*Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'de, ifade, toplantı ve gösteri yürüyüşü ile örgütlenme özgürlükleri üzerindeki baskılara son verilecek.

*Kadın-erkek eşitliğini sağlamak ve korumak devlet politikası haline getirilecek.

*Kız çocuklarının eğitim hakkı güvence altına alınacak.

*Gazetecilere karşı ceza soruşturmasına gerekçe
yapılan mevzuat, Anayasa Mahkemesi ve
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 
içtihatları çerçevesinde yeniden düzenlenecek.

*Sosyal haklar ve devlet yardımları güçlendirilecek.

*Çevre konusunda uzmanlaşmış yargıçların görev yapacağı ‘Çevre Mahkemeleri' kurulacak.

*Mülakat sistemi ve kayyum uygulamalarına son verilecek, YÖK kaldırılacak
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'de kamu görevine alımlarda objektifliği sağlamak amacıyla kapsamlı bir değişikliğe gidilecek.

YÖK KALDIRILACAK

*Mülakat uygulamalarına son verilerek her kademede liyakat esas alınacak. Kamuya alımlarda, yazılı sınav sonuçları esas alınacak.

*Yerel yönetimlerin yetki ve sorumluluklarının arttırılacağı sistemde demokrasi ile bağdaşmayan kayyum uygulamalarına son verilecek.

*Yükseköğretim Kurulu (YÖK) kaldırılacak. YÖK'ün yerine üniversiteler arası bir kurul oluşturulacak.

*Merkez Bankası başta olmak üzere düzenleyici ve denetleyici kurumların bağımsızlığını zedeleyen düzenleme ve uygulamalara son verilecek.

SİYASİ ETİK KANUNU ÇIKATILACAK 

*Altı siyasi parti, son olarak siyasi makamların millete hizmetten başka bir amacının olmaması için Siyasi Etik Kanunu hazırlanmasında da uzlaştı.

*Siyasi makamların millete hizmetten başka bir amacının olmaması için Siyasi Etik Kanunu çıkarılacak, TBMM bünyesinde Siyasi Etik Komisyonu kurulacak.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek metnin ilk bölümünü okumak için kürsüye çıktı.

Giriş, yasama, yürütme, yargı ve demokratik sistem olmak üzere beş ana başlıktan oluşan sunum için ilk sözü alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, 16 Nisan 2017 referandumunu anımsattı. Erkek, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi üzerinde durdu.

Sözlerine “Savaşa hayır” diyerek başlayan Erkek’in sunumundan öne çıkanlar şöyle:

“GEÇMİŞİN DAR KALIPLARINI REDDEDİYORUZ: Devletin tüm imkanları ‘evet’ kampanyası için seferber edilmiş, muhalefet partileri ile sivil toplum örgütlerinin toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakları bile kısıtlanmıştır. Cumhurbaşkanlığı hükümet istemi neden yanlıştır? Bu sistem, yönetimde kişiselliğe ve keyfiliğe yol açmış; cumhurbaşkanına yasama, yürütme ve yargıyı güdümü altına almasını sağlayan çok geniş ve denetimsiz yetkiler tanıyarak otoriter bir yönetim yaratmıştır. Bizler, anayasal devlet anlayışımıza aykırı, demokratik hukuk devletini temelinden zedeleyen ve egemenliği şahsileştiren bu sisteme karşı çıkıyoruz.

Çünkü bu sistemde, Anayasa’daki tarafsızlık yeminine rağmen, parti genel başkanlığı ile devlet ve hükümet başkanlığı tek kişinin şahsında birleşmiş; partili cumhurbaşkanı, ülkenin sorunlarını daha da derinleştirmiştir. Meclis’in yasama yetkisi yürütme ile paylaşılırken, denetim yetkisi ise işlevsiz hale getirilmiştir. Yüce Meclis’in millet adına kullandığı devredilemez bütçe hakkı dahi ortadan kaldırılmıştır. Hakimler ve Savcılar Kurulu, cumhurbaşkanına tanınan doğrudan ve dolaylı atama yetkileriyle, yürütmenin vesayeti altına girmiş, partili cumhurbaşkanı bağımsız ve tarafsız yargıyı yok etmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin iktidarın baskı ve tehdidi altında olması ve üyelerinin neredeyse tamamının cumhurbaşkanı tarafından atanması, Yüksek Mahkeme’nin bağımsızlığını ve tarafsızlığını zedelemiştir. Bu noktada özenle altını çizmek istediğimiz husus şudur ki bizler, geçmişin dar kalıplarını da reddediyoruz. Geçmişin tecrübelerinden istifade ederek, geçmiş uygulamaların ortaya çıkardığı demokrasi sorunlarına ve vesayetçi uygulamalara bir daha imkan vermeyecek yeni bir sistemi inşa etme kararlılığındayız.

TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ GÜVENCE ALTINA ALACAĞIZ: Ülkemizin neden güçlendirilmiş parlamenter sisteme ihtiyacı var? Çünkü ülkemiz, cumhuriyet tarihinin en derin siyasi ve ekonomik krizlerinden birini yaşamaktadır.  Bu krizin en önemli sebebi, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi adı altındaki keyfî ve kural tanımaz sistemsizlik ve basiretsiz yönetimdir. Bizler, altı siyasi parti olarak, dünyanın ve ülkemizin demokrasi tecrübeleri ışığında; adaleti tesis etmek, farklılıklarımızı zenginlik kabul ederek bir arada özgürce yaşamak, toplumsal huzuru ve barışı sağlamak, tüm vatandaşların insan onuruna yaraşır bir hayat sürmesini güvence altına almak, çoğulcu ve demokratik bir Türkiye’yi inşa etmek ve gelecek nesillere de bu değerleri miras bırakmak için bir araya geldik. Söz veriyoruz: Hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı esasına dayanan Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde, temel hak ve özgürlüklerin tamamını ve kurumsal kültürün hakimiyetini teminat altına alacağız.

BU SİSTEMDE GÜVENCE SİYASİ ETİK KANUNU’DUR: Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem; düşüncelerin özgürce ifade edildiği, din ve vicdan özgürlüğünün, basın özgürlüğünün, kadın haklarının, çocuk haklarının, çevre haklarının tam anlamıyla korunduğu özgürlükçü bir sistemdir. Bu sistem, devletin tüm kurumlarının hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm vatandaşlarına eşit mesafede olduğu çoğulcu bir sistemdir. Bu sistem, kamu yönetiminde eşitlik, tarafsızlık ve liyakat ilkelerinin esas alındığı, yolsuzlukla etkin mücadele edildiği, düzenleyici ve denetleyici kurumların bağımsızlıklarının sağlandığı ve tabii ki üniversitelerin özgürleşeceği bir sistemdir. Güçlendirilmiş parlamenter sistem, şeffaf ve hesap verebilir bir sistemdir. Bu sistemde siyasi makamların millete hizmetten başka hiçbir amacı olmayacaktır. Bunun güvencesi de hazırlayacağımız Siyasi Etik Kanunu’dur. Sonuç olarak bizler, ortak idealimiz olan güçlendirilmiş parlamenter sistemi, milletimize ve gelecek nesillere barış ve huzur getirmesi inancıyla hayata geçirmeyi taahhüt ediyoruz.”

Yasama bölümünü sunmak üzere kürsüye gelen DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu ise şu ifadeleri kullandı:

Sözlerine, “Masum insanların bombalanmasına hayır” diyerek başlayan Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, şunları söyledi:

“Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile katılımcı, özgürlükçü ve çoğulcu demokrasinin gereklerine uygun, kuvvetler ayrılığı ilkesi ile etkin denge ve denetleme mekanizmalarına dayanan bir hükümet sistemi modeli amaçlıyoruz.  Hükümet sistemimizde, temsilde adalet ile yönetimde istikrar ilkelerini eşit şekilde esas almaktayız.

Meclis’i güçlendirirken hükümeti zayıflatmama, hükümeti güçlendirirken Meclis’i zayıflatmama kararlılığı içerisindeyiz. Bu amaçla; öncelikle ‘etkili ve katılımcı bir yasama’ organı öngörüyoruz. Bu kapsamda Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemin kalbi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin temsil yeteneği arttırılacak, kanun yapma ve yürütmeyi denetleme işlevleri etkili kılınacaktır. Böylece yasama organının daha demokratik ve daha etkili olması sağlanacaktır. Ayrıca Meclis İçtüzüğü’nde katılımcılık ön plana çıkarılacak, siyasi partiler kanununda yapılacak değişiklikle parti içi demokrasi ilkeleri tesis edilecektir.  Seçim kanunlarında yapılacak düzenlemelerle siyasette şeffaflık ve dürüstlük güvence altına alınacaktır.

“SEÇİM BARAJINI YÜZDE 3’E DÜŞÜRECEĞİZ”

Bu kapsamda ilk olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne giden yolları demokratikleştireceğiz. Temsil gücünü arttırmak, temsilde adaleti ve çoğulcu demokrasiyi sağlamak amacıyla seçim barajını yüzde 3’e düşüreceğiz. Yurt dışında mukim 6 milyondan fazla vatandaşımızın Meclis’te temsilinin sağlanabilmesi için yurt dışı seçim çevresi oluşturacağız.  

Siyasi partiler ve seçim mevzuatını, Anayasamızda yer alan ‘Siyasi partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur’ kuralı doğrultusunda ve özellikle parti içi demokrasinin güçlendirilmesi amacıyla yeniden düzenleyeceğiz. Ayrıca, siyasi partiler hakkındaki yasal mevzuat ve yaptırım hükümlerini Avrupa Konseyi standartları ışığında, çoğulcu demokrasinin güvencesini oluşturacak biçimde değiştireceğiz.

“SON YAPILAN MİLLETVEKİLİ GENEL SEÇİMLERİNDE EN AZ YÜZDE 1 OY ALAN SİYASİ PARTİLER HAZİNE YARDIMINDAN FAYDALANMAYA HAK KAZANACAKTIR”

Siyasetin finansmanını şeffaflık, denetlenebilirlik ve seçim harcamalarının saydamlığı ilkeleri çerçevesinde ayrıntılı bir biçimde düzenleyeceğiz. Siyasi partilere ve adaylara yapılan belirli miktarın üzerindeki bağışların ve seçim dönemlerinde yapılan tüm harcamaların kamuoyuna açıklanmasını zorunlu tutacağız. Siyasi partiler arasında adil rekabet koşullarının sağlanması ve demokratik siyasi hayatın güçlendirilmesi amacıyla, en son yapılan milletvekili genel seçimlerinde en az yüzde 1 oy alan siyasi partiler hazine yardımından faydalanmaya hak kazanacaktır.

“TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ’NDE KATILIMCILIĞI ARTTIRACAĞIZ”

Yasama organının etkinleştirilmesi amacıyla ikinci olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde katılımcılığı arttıracağız. Yeni bir İçtüzük hazırlayarak yasama çalışmalarının katılımcı ve şeffaf şekilde yürütülmesini sağlayacağız. Komisyonların işleyişini, denetim mekanizmalarının etkinliğini ve muhalefetin söz hakkını demokrasinin gereklerine uygun şekilde düzenleyeceğiz. Ayrıca yasama bağışıklığına ilişkin olarak önemli iyileştirmeler yapacağız. Bu doğrultuda yasama sorumsuzluğunun kapsamını genişletip, yasama dokunulmazlığının istisnalarını açıkça düzenleyerek, belirsizliğe ve keyfiliğe son vereceğiz.

“CUMHURBAŞKANI’NIN, MECLİS’İN YASAMA İŞLEVİNİ ZAYIFLATAN VETO YETKİSİNE SON VERECEĞİZ”   

Üçüncü olarak, kanun yapım süreçlerini demokratikleştireceğiz. Demokrasinin özüyle bağdaşmayan torba kanun uygulamasına son vereceğiz. Bakanlar Kurulu’nun kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisini, yetki kanununa dayanması; Meclis tarafından konusu, sınırları ve süresi açıkça belirtilmesi şekliyle kabul ediyoruz. Ancak temel hak ve özgürlüklerin ise kararnamelerle düzenlenmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz. Cumhurbaşkanı’nın, Meclis’in yasama işlevini zayıflatan veto yetkisine son vereceğiz. Cumhurbaşkanı’nın kanun yapım süreçlerindeki yetkisini, yalnızca bir uyarı niteliği taşıyan geri gönderme yetkisi ile sınırlı tutacağız. Yasama komisyonlarının çalışma yöntemlerini işlevsel hale getirecek tedbirler alacağız.

Kanunların müzakeresinde ve metinlerin olgunlaşmasında komisyon aşamasına ağırlık verilmesini esas alacağız. Kanun yapım sürecinin daha nitelikli işletilmesi için ilgili sivil toplum ve meslek kuruluşlarının görüşlerine başvurulmasını sağlayacağız.

“HÜKÜMET, BAŞBAKAN VE BAKANLAR HAKKINDA GENSORU VERME YETKİSİNİ TANIYACAĞIZ”

Dördüncü olarak, Meclis’in denetim yetkisini güçlendireceğiz. Şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim için hükümete hesap sorulabilmesini sağlayacak araçları arttırıp var olan araçları da daha etkili kılacağız. Sözlü soru mekanizmasını güçlendirecek, muhataplarına cevap vermeleri için süre zorunluluğu getireceğiz. Yazılı soru önergelerine süresi içerisinde cevap verilmemesi halinde ilgili bakana yaptırım uygulanmasını sağlayacağız. Meclis’in denetim yetkisini etkin şekilde yerine getirebilmesi amacıyla Meclis soruşturması için gereken yeter sayıları düşüreceğiz. Hükümet, Başbakan ve Bakanlar hakkında gensoru verme yetkisini tanıyacağız. Bu hususta Hükümet ile Başbakan hakkındaki gensoruları, yapıcı, kurucu güvensizlik oyu şartına bağlayarak yürütmenin istikrarını güvence altına alacağız.

Son olarak, parlamentoların tarihsel bir kazanımı olan bütçe hakkının devredilmezliği ilkesini tesis edeceğiz. Vatandaşlarımızdan toplanan vergilerin nasıl harcandığının etkili şekilde denetlenebilmesi için Meclis’in bütçe hakkını, Meclis’in devredilemez bir yetkisi ve denetim aracı olarak düzenleyeceğiz.

“MECLİS BÜNYESİNDE KESİN HESAP KOMİSYONU KURACAĞIZ”

Meclis bünyesinde Kesin Hesap Komisyonu kuracağız. Kesin Hesap Komisyonu’nun Başkanı ana muhalefet partisinden olacak. Sayıştay raporlarının tamamının Kesin Hesap Komisyonu’na sunulmasını sağlayacağız.”

Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp, ‘Yürütme Organı’nı anlatmak için kürsüye çıktı.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni'ni okuyan Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de ‘kuvvetler ayrılığı ilkesine’, ‘etkin denge ve denetleme mekanizmalarına’, ‘millet iradesinin üstünlüğünü’, ‘hesap verebilir bir yürütme organına’ dayanan bir hükümet sistemi amaçladıklarını belirtti. 

Şahinalp, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de yürütme organı, Cumhurbaşkanı ile yürütmenin asıl yetkili ve sorumlu kanadı olan, yasama organının içinden çıkan ve Meclis’e karşı siyasi sorumluluğu bulunan Bakanlar Kurulu’ndan müteşekkil olacaktır. Bu sayede Cumhurbaşkanı, devletin ve milletin birliğini temsil etmesi amacıyla tarafsız ve partiler üstü bir yapıya kavuşturulacaktır” diye konuştu.

Şahinalp, “Cumhurbaşkanlığı Yetkileri”, “Bakanlar Kurulu'nun Yapısı”, “Yürütme” başlıkları adı altında hükümet istikrarını sağlayıcı tedbirlerin artırılacağını belirterek konuşmasına şöyle devam etti:

“CUMHURBAŞKANLIĞI YETKİLERİ”

CUMHURBAŞKANI’NIN YALNIZCA BİR DÖNEM İÇİN SEÇİLMESİ KURALINI GETİRECEĞİZ: “Cumhurbaşkanı ile Meclis’in görev sürelerinin ayrıştırılması amacıyla Cumhurbaşkanı’nın görev süresini 7 yıl olarak belirleyeceğiz. Bizler, Cumhurbaşkanı’nın hem toplumun farklı kesimleri hem de Meclis’teki partiler karşısındaki tarafsızlığını tam anlamıyla sağlayabilmesini amaçlıyoruz. Bu nedenle Cumhurbaşkanı’nın yalnızca bir dönem için seçilmesi kuralını getireceğiz.

SEÇİLEN CUMHURBAŞKANI’NIN PARTİSİ İLE İLİŞİĞİ KESİLECEK: Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Cumhurbaşkanlığı makamını, milletin ve devletin birliğini temsil eden, tarafsız bir makam olarak düzenleyeceğiz. Bu noktada altını çizmek istediğim husus şudur ki Cumhurbaşkanı seçilen kişinin varsa partisi ile ilişiği kesilecek ve görevi sona eren Cumhurbaşkanı aktif siyasette bir daha görev alamayacaktır.

YÜRÜTME YETKİSİ BAŞBAKAN VE BAKANLAR KURULU'NDA OLACAK: Devletin başı sıfatını taşıyan Cumhurbaşkanlığı, temsilî görev ve yetkilere sahip bir makam olarak düzenlenecektir. Yürütmeye dair icrai yetkiler, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne karşı siyasi sorumluluğu olan Başbakan ve bakanlardan oluşan Bakanlar Kurulu tarafından kullanılacaktır. Cumhurbaşkanı’nın istisnai nitelikte tek başına yapabileceği işlemler ise Anayasa’da ayrıntılı olarak düzenlenecektir. Cumhurbaşkanı’nın icrai bir yetkiye sahip olamamasına uygun olarak görevi ile ilgili siyasi sorumsuzluğu esas alınacaktır. Bununla birlikte, Cumhurbaşkanı’nın hukuki ve cezai sorumluluğuna ilişkin esaslar, Anayasa’da düzenlenerek yargılama makamı ve usulü açıkça belirtilecektir.

“BAKANLAR KURULU'NUN YAPISI”

BAŞBAKAN TBMM ÜYELERİ ARASINDAN BELİRLENECEK: Başbakan, parlamenter sistem gelenek ve ilkelerine uygun olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri arasından belirlenecektir. Başbakan’ın belirlenmesinde Cumhurbaşkanı, Meclis’te en çok milletvekiline sahip siyasi partiye hükümeti kurma görevini verecektir. Hükümetin Anayasa’da öngörülen sürede kurulamaması halinde bu görev, milletvekili sayısıyla doğru orantılı olarak diğer siyasi partilere sırasıyla verilecektir.

BAŞBAKAN VE BAKANLAR KURULU MECLİS’E KARŞI SORUMLU OLACAK: Bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya ihtiyaç duyulduğu takdirde milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olan kişiler arasından Başbakan tarafından atanacaktır. Bakanlar Kurulu, Başbakanın başkanlığında toplanacaktır. Yetkide ve sorumlulukta paralellik ilkesi gereğince Başbakan ve Bakanlar Kurulu, Meclis’e karşı sorumlu olacaktır. Buna göre Başbakan ve bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne karşı bireysel ve kolektif olarak sorumlu tutulacaktır. Hükümetin kurulmasını kolaylaştırmak amacıyla hükümetin kurulmasında basit çoğunluk, düşürülmesinde ise Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğu esas alınacaktır.

HÜKÜMETİN DÜŞÜRÜLMESİ ZORLAŞTIRILARAK, OLASI HÜKÜMET KRİZLERİ DE ÖNLENECEK: Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de, hükümete istikrar kazandırmak amacıyla gensoru ile yapıcı güvensizlik oyu birleştirilecektir. Hükümetin düşürülmesi, yeni hükümetin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin üye tam sayısının salt çoğunluğuyla seçilmesi şartına bağlı olacaktır. Böylece bir yandan hükümetin düşürülmesi zorlaştırılırken diğer yandan olası hükümet krizleri de önlenecektir. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de, yeni hükümetin kurulması güvence altına alınmadan mevcut hükümet düşürülemeyecektir.

“YÜRÜTME”

OHAL İLAN ETME YETKİSİ BAKANLAR KURULU’NA AİT OLACAK: Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Cumhurbaşkanı’nın ya da Bakanlar Kurulu’nun tek başına OHAL ilan etme yetkisi olmayacaktır. Olağanüstü hal ilan etme yetkisi, Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu’na ait olacaktır. Bu yetki, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onayına tabi tutulacaktır.

KHK’LARA HUKUK SİSTEMİMİZDE YER VERİLMEYECEK: Olağanüstü hal rejiminin istisnai niteliğinin bir gereği olarak OHAL için öngörülen süreler kısaltılacaktır. Olağanüstü hal rejiminin keyfi bir yönetime dönüşmesine engel olmak amacıyla olağanüstü hal kanun hükmünde kararnamelerine hukuk sistemimizde yer verilmeyecektir. Bu kapsamda, olağanüstü halin hukuk devletinin güvenceleri çerçevesinde sürdürülmesini sağlamak üzere, Olağanüstü Hal Kanunu’nda gerekli düzenlemeler yapılacaktır.”

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, Yargı sistemini anlatmak üzere kürsüye geldi.

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de yargı organının işleyişine ilişkin bilgi verdi.

Üstün, sözlerine, "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de öncelikle yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlayacağız. Yüksek yargı kurulları ile yüksek yargı organlarının bağımsızlıkları ve demokratik meşruiyetlerini güçlendireceğiz. Bu kurullara ve organlara yürütmenin müdahalesini engelleyecek tedbirleri alacağız" diye başladı.

Üstün, yargı bağımsızlığı için üzerinde uzlaşılan detayları 6 ana başlıkta anlattı. Üstün, şunları söyledi:

"AİHM İÇTİHATLARININ DERHAL UYGULANMASINI SAĞLAYACAK DÜZENLEMELER YAPACAĞIZ"

Hâkimlik ile savcılık mesleklerini, tam bağımsızlık için birbirinden ayıracağız. Hâkimlerin idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığı’na bağlı olduğuna ilişkin Anayasa hükmünü kaldıracağız. Hâkim ve savcıların mesleğe kabullerinde ve yükselmelerinde objektif kriterleri esas alacağız. Sulh ceza hakimliklerinin görev, yetki ve işleyişlerini hukuk devletinin gereklerine göre yeniden düzenleyeceğiz. Tutuklamanın istisna olması ilkesinin titizlikle uygulanması için gerekli tedbirleri alacağız. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ile uyumlu kararlar alınmasını ve bu mahkemeler tarafından verilen kararların derhal uygulanmasını sağlayacak düzenlemeler yapacağız. Hâkimlerin terfilerinde, verdikleri kararların Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla uyumunu temel ölçütlerden biri olarak kabul edeceğiz. Görevini kötüye kullanmak suretiyle Anayasa Mahkemesi veya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği hak ihlali kararına sebep olup devleti tazminata mahkûm ettiren ve zarara uğratan hâkimlere ve savcılara bu tazminat ve zararın rücu ettirilmesini sağlayacağız.

"ADALET BAKANI HAKİMLER KURULU'NDA YER ALMAYACAK"

Hâkimlik mesleği ile savcılık mesleğini birbirinden ayıracağız. Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu kaldıracak, Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu şeklinde iki farklı kurul oluşturacağız. Çoğulculuğun, hesap verebilirliğin ve demokratik meşruiyetin sağlanması için yüksek yargı kurullarında üyelerin yarısının, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından üçte iki nitelikli çoğunlukla seçilmesini sağlayacağız. Üyelerin diğer yarısı ise Yargıtay, Danıştay, Türkiye Barolar Birliği, adli ve idari yargı birinci sınıf hakim ve savcılar tarafından, kendi mensupları arasından doğrudan seçilecektir. Bağımsızlık ilkesinin güçlendirilmesi için Adalet Bakanı ve Müsteşarı, Hakimler Kurulu’nda yer almayacaktır. Yüksek yargı kurullarının disiplin kararları da yargı denetimine açık hale getirilecektir.

"ÇOKLU BARO UYGULAMASINA SON VERECEĞİZ"

Avukatlık mesleğinin bağımsız ve özgür bir şekilde icra edilmesi için gerekli tedbirleri alacağız. Yargının kurucu unsuru olan savunmayı anayasal güvenceye kavuşturacağız. Çok tartışılan, ayrıştırmaya neden olan ‘çoklu baro’ uygulamasına son vereceğiz. Baro ve Türkiye Barolar Birliği seçimlerinde temsilde adalet ilkesini esas alacağız.

"AYM'YE BİREYSEL BAŞVURUNUN KAPSAMI GENİŞLEYECEK"

Anayasa Mahkemesi’nin görev ve yetkileri genişletilerek güçlü ve etkili denetim için Mahkeme’yi yeniden yapılandıracağız. Temel hak ve özgürlüklerin daha güçlü şekilde korunabilmesi için bireysel başvurunun kapsamını, konu ve başvurulabilecek haklar bakımından genişleteceğiz. Yine Anayasa Mahkemesi’nde iptal davası açabileceklerin kapsamını da genişleteceğiz. Anayasa Mahkemesi’nin üyelerinin en az dörtte üçünün hukukçu olmasını zorunlu tutacağız.

"YSK İKİ DAİREYE AYRILACAK"

Yüksek Seçim Kurulu’nu Anayasa’da yargı bölümü içerisinde bir yüksek mahkeme olarak düzenleyecek ve kurulun niteliğini açıklığa kavuşturacağız. Yüksek Seçim Kurulu, idari ve yargısal görevleri bakımından iki daireye ayrılacaktır: Yargısal görevi olan kurul bir yüksek yargı organı olarak çalışacak, idari görevi olan kurulun aldığı kararları itiraz halinde denetleyecektir.

"SAYIŞTAY DENETİMİNİN KAPSAMINI GENİŞLETECEĞİZ"

Sayıştay’ı Anayasa’da bir yüksek mahkeme olarak düzenleyeceğiz. Sayıştay’ın kuruluş ve işleyişine ilişkin esasları anayasal güvenceye kavuşturacağız. Hesap verebilir ve şeffaf bir yönetim anlayışıyla Sayıştay denetiminin kapsamını, tüm kamu kurum ve kuruluşlarını kapsayacak şekilde genişleteceğiz. Böylece güçlü, bağımsız ve tarafsız bir yargının oluşumunu hep birlikte sağlayacağız."

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’deki temel hak ve özgürlükleri anlatmak için kürsüye çıktı.

“Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ sözlerini bütün dünyaya bir kez daha hatırlatarak ve savaşa ‘hayır’ diyerek sözlerime başlamak istiyorum" diyen İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, şunları söyledi:

“Yarının Türkiyesi için hazırladığımız Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile devletin temel organlarının yanında demokratik hukuk devletinin güçlendirilmesini de esas alıyoruz.

Hükümet sistemimizle; uluslararası sözleşmeler ve evrensel değerler çerçevesinde başta, ifade ve basın özgürlüğü olmak üzere tüm özgürlüklerin garanti altına alındığı; bireylerin ve sivil toplumun güçlendirildiği, çevre haklarının ve sürdürülebilirliğin sağlandığı, kadın-erkek eşitliğinin tesis edildiği, özgür ve demokratik bir Türkiye’yi inşa etme kararlığındayız.

Bu amaçla, temel hak ve özgürlükler; dil, din, mezhep, ırk, cinsiyet, siyasi ve sosyal aidiyet farkı gözetmeksizin tüm insanlar için güvenceye kavuşturulacak ve iç hukukumuz uluslararası standartlarla uyumlu kılınacaktır. Ötekileştirme hissi doğuran tüm uygulamalar ortadan kaldırılacaktır.

“DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNDE MEVZUAT YENİDEN DÜZENLENECEK”

Bu kapsamda ilk olarak düşünce ve ifade, toplantı ve gösteri yürüyüşü ile örgütlenme özgürlüklerinin kullanımını engelleyen ya da ölçüsüz şekilde sınırlandıran mevzuatı yeniden düzenleyeceğiz. Demokratik toplumun gereklerine uygun olarak bu özgürlüklerin üzerindeki her türlü baskıya son vereceğiz.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de ifade özgürlüğü; Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihatları gereğince şiddete teşvik, nefret söylemi ya da kişilik haklarına saldırı durumları dışında sınırlandırılmayacaktır.

“İNTERNET MEVZUATI YENİLENECEK”

İnternet mevzuatını, uluslararası standartlara uygun olarak, ifade özgürlüğünü kısıtlamayacak ve kişilik haklarını ihlal etmeyecek şekilde yeniden düzenleyeceğiz. 

Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına ilişkin mevzuatı, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ışığında yeniden düzenleyerek bu hakla ilgili bildirim uygulamasının idare tarafından keyfi şekilde kullanılmasını engelleyeceğiz.

Din ve vicdan özgürlüğünü güvence altına alan, demokratik laik hukuk devletinin, çoğulcu toplum düzeninin temeli olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle bizler, herkesin inancına, kanaatine ve yaşam tarzına saygı duyulduğu, kişilerin din, inanç ve yaşam tarzı fark etmeksizin özgürce yaşadığı, herkesin kendi kimliğiyle ve kendisi olarak eşit şekilde toplumsal, kamusal ve siyasal yaşama katıldığı bir sistemi hep birlikte inşa edeceğiz.

“KADIN- ERKEK EŞİTLİĞİ DEVLET POLİTİKASI OLACAK”

Temel hak ve özgürlükler kapsamında ele aldığımız son derece önemli bir diğer husus ise kadın haklarıdır. Kadınlar; eğitim, çalışma hayatı ve karar alma mekanizmalarına katılma gibi büyük sorunlarla ve eşitsizliklerle karşı karşıyadır. Toplumun ve yaşamın her alanında, tüm karar alma mekanizmalarında kadın-erkek eşitliğini sağlamayı ve korumayı öncelikli bir devlet politikası haline getireceğiz. Bu konuda yasal ve yapısal tüm gereklilikleri sağlayacağız.

Yarının Türkiye’sinde kadına yönelik şiddetle etkin şekilde mücadele edilecek, şiddetin önlenmesi adına uluslararası sözleşmeler ve ulusal mevzuat hükümleri etkili şekilde uygulanacaktır. Kadına karşı işlenen suçlarla ilgili Türk Ceza Kanunu’nda gerekli düzenlemeler derhal yapılacaktır. Failler için caydırıcı cezalar öngörülecek, uygulanan indirim sebepleri yeniden düzenlenecektir.

"KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ DERSLERİ OLACAK"

Yine bu kapsamda eğitim müfredatına ilkokul birinci sınıftan itibaren insan hakları ve kadın-erkek eşitliği dersleri konulacaktır. Kız çocuklarının eğitim hakkı güvence altına alınacak ve bu hakka erişimin önündeki tüm engeller kaldırılacaktır.

“BASININ GÖREVİNİ ÖZGÜR YAPACAĞI ORTAMI SAĞLAYACAĞIZ”

Diğer bir başlığımızsa basın özgürlüğüdür. Bu hakkı güvence altına alarak, basına görevini özgür bir şekilde yapacağı güvenli, çoğulcu ve elverişli bir ortam sağlayacağız. Gazetecilere karşı ceza soruşturmasına gerekçe yapılan mevzuatı, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları çerçevesinde yeniden düzenleyeceğiz.

TRT’yi ve Anadolu Ajansı’nı, bağımsızlık ve tarafsızlık esaslarına göre yeniden yapılandıracağız. Keyfi akreditasyon kararlarına son verip, basın kartlarının verilmesinde meslek kuruluşlarına belirleyici bir rol vereceğiz. Medya sahipliği ve finansmanını şeffaf hale getirecek, medyada tekelleşmeyi ve kartelleşmeyi önlemek amacıyla yasal ve yapısal tedbirler alacağız.

“RTÜK ÜYELERİ MESLEK KURULUŞU TEMSİLCİLERİ ARASINDAN SEÇİLECEK”

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun görevini bağımsız ve tarafsız olarak yerine getirebilmesi için yasal ve yapısal değişiklikler yapacağız. Kurulun üyeleri, üye yapısında çoğulculuğu sağlamak üzere alanında uzman kişiler ve meslek kuruluşları temsilcileri arasından Meclis tarafından nitelikli çoğunlukla seçilecektir. Basın İlan Kurumu’nun yapısı ve üye seçimi basın özgürlüğüne uygun şekilde yeniden düzenlenecektir.

Öte yandan demokratik toplumun asli bir unsuru olan Sivil Toplum kuruluşlarına yönelik ayrımcılığa ve baskıya da son vererek, bu kuruluşların faaliyetlerini keyfi bir biçimde engelleyen düzenlemeleri kaldıracağız. Bu kuruluşların özgürce çalışabileceği güvenli, çoğulcu ve elverişli bir ortam oluşturacağız.

“ADİL BÖLÜŞÜMÜ SAĞLAYACAĞIZ”

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile birlikte sosyal haklar da güvenceye kavuşacaktır. Refahın adil bölüşümünü sağlayarak, sosyal hakları ve devlet yardımlarını insan onuruna yaraşır bir şekilde ve hak temelli bir yükümlülük olarak güçlendireceğiz. Engelli vatandaşlarımızın çalışma hayatı dahil toplumsal hayatın tüm alanlarına tam katılımlarının önündeki engelleri kaldıracağız.

Son olarak ise çevre haklarına ilişkin anayasal ve yasal düzenlemeleri uluslararası hukukla uyumlu hale getireceğiz.  Doğal yaşam kaynakları ve çevrenin korunması konusundaki devletin yükümlülüklerini Anayasa’da açık şekilde düzenleyeceğiz. Devleti, toplum sağlığının korunması ve refahının sağlanması amacıyla içme suyu kaynaklarını, tarım alanlarını, ormanları ve hayvanları korumakla; iklim krizine karşı mücadele etmekle ve düzenli kentleşmeyi sağlamakla yükümlü kılacağız.

“ÇEVRE MAHKEMELERİ KURACAĞIZ”

Yargı sisteminde çevre konusunda uzmanlaşmış yargıçların görev yapacağı Çevre Mahkemeleri kuracağız.”

Kamu Yönetimi ve Siyasi Etik konusunu anlatmak üzere kürsüye Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya geldi.

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Seçim Ve Hukuk İşleri Başkanı Bülent Kaya, “Yarının Türkiyesi için Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” Sunum ve İmza Töreni’nde yaptığı konuşmada “Kamu Yönetimi ve Siyasi Etik” Başlıklarını aktardı ve şunları söyledi:

“Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Kamu Yönetimi ve Siyasi Etik Başlıklarını sizlere arz etmek üzere huzurlarınızdayım. Öncelikli olarak kamu yönetimine eşitlik, tarafsızlık, liyakat, hukuka uygunluk ve şeffaflık ilkelerini hakim kılacağız. Tüm kamu kurumlarının, fonksiyon ve etkinliklerini gözden geçirerek ihtiyaçlar doğrultusunda yeniden yapılandıracağız. Bu bağlamda paralel bütün kurum ve kurulların faaliyetlerine son vereceğiz. Kamu yönetiminde kadın yöneticilerin sayısını arttıracağız.

“MÜLAKAT UYGULAMALARINA SON VEREREK YAZILI SINAV SONUÇLARINI ESAS ALACAĞIZ”

İkinci hedefimiz kamu görevine alınmada her kademede liyakat ve eşitlik ilkelerini hâkim kılmaktır. Mülakat uygulamalarına son vererek yazılı sınav sonuçlarını esas alacağız. Sözlü mülakat yapılması zorunlu olan haller ise ancak kanunla düzenlenmek kaydı ile istisna olacaktır. Bu durumda da adaylara yöneltilecek sorular kura usulüyle belirlenecek, sözlü sınav ve mülakatlar kayda alınacaktır.

“KAMU İHALE KANUNU’NU YENİLEYEREK İHALE MEVZUATINI TEK KANUNDA DÜZENLEYECEĞİZ”

Üçüncü hedefimiz yolsuzlukla etkin bir şekilde mücadele etmektir. Yolsuzlukla ilgili mevzuatı, Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu’nun tavsiye kararlarıyla tam uyumlu hale getireceğiz. Kamu İhale Kanunu’nu yenileyerek ihale mevzuatını tek kanunda düzenleyeceğiz. Kamu alımlarında ve ihalelerde rekabeti ortadan kaldıran, ihaleyi istisna keyfiliği kural haline getiren, yolsuzluğun kapısını açık tutan istisna ve muafiyet hükümlerini kaldıracağız.

“YEREL YÖNETİMLERDE SEÇME VE SEÇİLME HAKKINI YOK SAYAN KAYYUM UYGULAMALARINA SON VERECEĞİZ”

Dördüncü olarak Yerel yönetimlerin yetki ve sorumluluklarını artıracağız. Yerel Yönetimlerde demokratik katılım, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerini hâkim kılacağız. Merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki idari denetiminin sınırlarını açıkça belirleyerek yerindelik denetimi anlamına gelen vesayet uygulamalarına son vereceğiz. Bu bağlamda yeni bir merkez-yerel dengesi kuracağız. Yerel yönetimlere, genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan payı arttıracağız. Seçimle gelenin seçimle gitmesini güvence altına alacağız. Yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını yok sayan kayyum uygulamalarına son vereceğiz.

“ÜNİVERSİTELERİN BİLİMSEL ÖZERKLİKLERİNİN YANINDA, İDARİ VE MALİ ÖZERKLİKLERİNİ DE ANAYASAL GÜVENCE ALTINA ALACAĞIZ”

Kamu yönetimi başlığı altında beşinci olarak mutabık kaldığımız nokta ise akademik özgürlük ve üniversitelerle ilgili düzenlemelerdir. Yüksek öğretimde özgür ve çoğulcu bir sistem oluşturarak Üniversitelerin bilimsel özerkliklerinin yanında, idari ve mali özerkliklerini de anayasal güvence altına alacağız. Yükseköğretim Kurulu’nu kaldırarak yerine yetkileri koordinasyon görevi ile sınırlandırılmış, üyelerinin ise demokratik meşruiyet esasına dayanılarak seçildiği üniversiteler arası bir kurul tesis edeceğiz. Öğretim üyelerinin kendi üniversitelerinin rektörünü seçmesine imkân sağlayacağız. Dekan adaylarının uzmanlık alanlarının, ilgili fakültenin niteliğine uygun olması esasını temin edeceğiz.

“KURUMLARIN OLUŞUMUNDA VE ÇALIŞMASINDA LİYAKAT, ŞEFFAFLIK VE TARAFSIZLIK İLKELERİNDEN TAVİZ VERMEYECEĞİZ”

Kamu yönetiminin altıncı ve son başlığı olarak Düzenleyici ve Denetleyici Kurumları ele aldık. Bu kurumların oluşumunda ve çalışmasında liyakat, şeffaflık ve tarafsızlık ilkelerinden taviz vermeyeceğiz. Düzenleyici ve Denetleyici Kurumların idari ve mali özerkliğe kavuşturulmasını sağlayarak bağımsızlıklarını tesis edecek ve yürütmenin müdahalelerine karşı korunmaları için yasal ve yapısal önlemler alacağız.  Kurumlara atanacak üyelerin yetkinliklerini nesnel olarak ortaya koyacak kriterler belirleyeceğiz. Merkez Bankası başta olmak üzere düzenleyici ve denetleyici kurumların bağımsızlığını zedeleyecek hiçbir uygulamaya ve düzenlemeye yer vermeyeceğiz.

“SİYASİ ETİK İLKELERİNİN DÜZENLENMESİ AMACIYLA SİYASİ ETİK KANUNU HAZIRLAYACAĞIZ”

Demokratik hukuk devleti önündeki en büyük engellerden bir tanesi de siyasi makam sahiplerinin yolsuzluklarını önleyecek mevzuatın yetersiz olması ve var olan hükümlerin uygulanamamasıdır. Bu sebeple de şeffaflık sağlanamamakta, rüşvet ve yolsuzluklar engellenememektedir. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de milletvekillerinin, bakanların, siyasi parti genel merkez yöneticilerinin ve belediye başkanlarının görevlerini yerine getirirken uymaları gereken siyasi etik ilkelerinin düzenlenmesi amacıyla Siyasi Etik Kanunu hazırlayacağız. Kanun kapsamındaki kişilerin; görevlerini yerine getirirken, adalet, eşitlik, hesap verebilirlik, kişisel menfaat sağlamama, çıkar çatışması olacak hallerden kaçınma ve şeffaflık ilkelerine göre hareket etmesini sağlayacağız. Siyasi etik ilkelerinin etkili olarak uygulanmasına ilişkin kurumsal yapılanmayı tesis edeceğiz.

Bizler, toplumu en geniş yelpazede temsil eden altı siyasi parti olarak; Yarının Türkiye’si için hazırlamış olduğumuz Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi, ülkemize, adalet, barış, refah ve huzur getirmesi inancıyla hayata geçirmeyi taahhüt ediyoruz. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemin, milletimize hayırlı ve uğurlu olması temennisi ile hepinizi saygı ile selamlıyorum.”

İMZALAR ATILDI

Konuşmaların tamamlanmasının ardından 6 partinin genel başkanı sahnede kurulan masaya gelerek 23 madde ve 48 sayfadan oluşan Güçlendirilmiş Parlementer Sistem Metni’ni imzaladılar. 6 lider daha sonra birlikte poz verdiler.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Ege Postası