Gülen Cemaati için ne dedi
Erzurum'da Abdurrahman Gazi Türbesi'ni ziyaret eden Cumhurbaşkanı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, "Devletin, milletin sigortası atarsa o devlet göçer, o millet bedbaht olur. Onun için gelin devletin tepesine sigortayı attırmayacak bir seçim yapalım" çağrısında bulundu. İhsanoğlu, gazetecilerin Fethullah Gülen ile ilgili sorularını da yanıtladı.
ERZURUM - Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, seçim çalışmaları kapsamında Erzurum’da temaslarda bulundu. Bir gazetecinin "Fethullah Gülen Erzurumlu, paralel yapı olarak hükümetle kavgalılar bu konuda düşünceniz neler" sorusu üzerine İhsanoğlu, "Ben demiyorum ki yapılan suçlamaların hepsi temelsizdir ama deliller lazım sonra bir konuda karar verme hakkı böyle suçlamalarla ilgili bu hukukun temel kaidesi, delil üzerinedir. Biz bu yapılan karşılıklı suçlamalar konusunda meselenin huzura kavuşmasını isteriz ama temel olmadan, delil olmadan insanları kötülemek kadar bir şey olamaz" yanıtını verdi.
Seçim için uyarılarda da bulunan İhsanoğlu, “Devletin, milletin sigortası atarsa o devlet göçer, o millet bedbaht olur. Onun için gelin devletin tepesine sigortayı attırmayacak bir seçim yapalım. Orada herkesi kucaklayacak, kimseyi ötekileştirmeyecek, kutuplaştırmayacak, cepheleştirmeyecek, zıtlaştırmayacak, ona oy vermeyenleri düşman ilan etmeyecek birisini seçmeliyiz" dedi.
İhsanoğlu, Erzurum programı kapsamında Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Lütfü Yücelik'i ziyaret etti. Türkiye 'nin var olma mücadelesini uzun yıllardır verdiğini belirten İhsanoğlu, bin senedir bu topraklarda büyük imtihanlarla karşılaşıldığını, hepsinden büyük başarılarla çıkıldığını söyledi.
‘TEFRİKAYA DÜŞERSEK...’
İhsanoğlu, toplum olarak tefrikaya düşmememiz gerektiğini, tefrikaya düşersek esamemizin okunmayacağını vurgulayarak, şöyle devam etti: "Bu sözümü benim politik bir ifadem olarak almayınız. Akşam televizyonlara bakınız. Komşulardaki duruma bakınız. Irak'taki, Suriye'deki duruma bakınız. O zaman anlarsınız bu ülkeler yakın zamana kadar bir ve beraberdi, yekpareydi ama tefrika tohumları ekildi, yabancı parmaklar bu toprakları eşeledi, ayrılık otları çıktı ve bugün Irak en az üç parçaya bölünmek üzere. Suriye daha küçük parçalara ayrılma tehlikesine gebedir. Bölgede başka ülkeler de aynı şekilde. Türkiye'nin bu tehlikeye maruz kalmaması için bizim bugün ayeti kerimede de ifade edildiği gibi Allah'ın ipine sımsıkı sarılınması gerekir. Allah'ın ipi akılla inançla görülür. Sırf gözle değil kalple de görülür."
‘BENİ 6 PARTİ DESTEKLİYOR’
Türkiye'nin iki köklü partisinin 16 Haziran'da tarihi uzlaşmasıyla cumhurbaşkanı adayı olduğunu ve seçim yarışının başladığını anımsatan İhsanoğlu, bu desteğin 6 siyasi partiye yükseldiğini, iki partiden de resmi açıklama gelmediğini ama destek verdiklerini söyledi.
İhsanoğlu, sahada bütün partilerin desteğini gördüğünü dile getirerek, "Hatta AK Parti 'nin içindeki kardeşlerimiz de bu fikirdeler. Onlar da diyorlar ki 'Biz devletin tepesinde kavga istemiyoruz, gerginlik istemiyoruz'. Devletin tepesi, devletin ve milletin sigortası. Devletin, milletin sigortası atarsa o devlet göçer, o millet bedbaht olur. Onun için gelin devletin tepesine sigortayı attırmayacak bir seçim yapalım. Orada herkesi kucaklayacak, kimseyi ötekileştirmeyecek, kutuplaştırmayacak, cepheleştirmeyecek, zıtlaştırmayacak, ona oy vermeyenleri düşman ilan etmeyecek birisini seçmeliyiz" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanlığının icra makamı olmadığını belirten İhsanoğlu, her türlü makamın üstünde olduğunu, devleti huzur içinde idare edebilecek, Türkiye Cumhuriyeti'nin birliği, beraberliği, Türk milletinin bütünlüğünü temsil edecek bir isim seçilmesi gerektiğini ifade etti.
‘AMERİKA OLMAK İSTİYORUZ AMA’
Türkiye için parlamenter sistemin mi yoksa başkanlık sisteminin mi daha iyi olacağının tartışılması gerektiğini ifade eden İhsanoğlu, şöyle devam etti: "Biz Amerika olmak istiyoruz tabi, dünyanın en güçlü ülkesi olmak istiyoruz ama bu güce varmak için körü körüne o sistemi mi tatbik etmek lazım. Amerika'da cumhurbaşkanı istediği adamı bakan yapar. Kendi adamını seçer ama öyle olmuyor orada kontrol mekanizmaları var. O adam kongrede, senatoda günlerce sorguya tabi tutulur. İmtihanı geçerse sonunda mezun olur o göreve gelir. Amerika tek devlet değil. Adı üstünde Amerika Birleşik Devletleri. Her devletin kendi meclisi var. Vali seçimle geliyor, o vilayetin içinde yasama organları var. Biz acaba 81 vilayetimizi bu hallere mi getireceğiz. Yoksa biz birlik, beraberlik ve bütünlüğümüzü mü korumak istiyoruz. Bu parlamenter sistem, bu kuvvetler ayrılığı sırf cumhuriyetin kuruluşunda değil padişahlar zamanında da böyleydi. 2. Meşrutiyetten itibaren Sultan Reşat, Sultan Vahdettin zamanında Türkiye'de bütün iktidar başvekil sadrazamın elindeydi. Atatürk bu istiklal mücadelesinde meclisi topladı. Ondan sonra cumhuriyet kuruldu. Böyle olmalı. Siz hem başbakan olacaksınız hem partinin başkanı olacaksınız, bu biraz tuhaf bir şey. Halkımız 10 Ağustos'ta en doğru kararı verecektir."
GÜLEN HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR
Bir gazetecinin "Fethullah Gülen Erzurumlu, paralel yapı olarak hükümetle kavgalılar bu konuda düşünceniz neler" sorusu üzerine İhsanoğlu, şöyle konuştu:
"Hukukun üstünlüğü her şeyin anahtarıdır. Bir ülkede hukukun üstünlüğü kaybolursa keyfilik olur. Keyfilik olunca suçlamalar temelsiz olur. Ben demiyorum ki yapılan suçlamaların hepsi temelsizdir ama deliller lazım sonra bir konuda karar verme hakkı böyle suçlamalarla ilgili bu hukukun temel kaidesi, delil üzerinedir. Biz bu yapılan karşılıklı suçlamalar konusunda meselenin huzura kavuşmasını isteriz ama temel olmadan, delil olmadan insanları kötülemek kadar bir şey olamaz. Ben bunu kabul etmem. Bana da iftiralar yapılıyor. Bir yabancı gazetede montaj yapmak suretiyle benim resmimi koydular ve o gazetenin manşetini attılar ve bunu bütün internete servis yaptılar. Sonra o gazete tekzip etti. Bunu yapan insanlar ne yazık ki din adına, İslamiyet adına yapıyorlar. Vallahi din de İslamiyet de çarpar bunları."