Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satır başları şöyle:
Hak, hukuk ve adalet yürüyüşünü başlatan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür.
Basın özgürlüğü sadece bizim için değil, demokrasisi gelişmiş tüm ülkeler için önemli. Dün 24 Temmuz'du. Basın Bayram ve Sansürün Kaldırılışının 109. Yıldönümü. 109 yıl önce basın üzerindeki baskılar kalktığı için bayram ilan edilmiş. 109 yıl sonra Türkiye'de basın özgürlüğü yok. Acı tabloya bakın. Özgürlükler her alanda ilerliyor. Bunun önüne set çekiliyor. Basın bayramı kutlanmadı. Aynı gün Cumhuriyet'in davası görülüyor. Cumhuriyet gazetesi.
Cumhuriyet'le yaşıt bir gazete. Bütün ömrü FETÖ gibi suç örgütleriyle mücadele eden bir gazete. Şimdi bu gazetenin yazarlarını alıyorsunuz, FETÖ'yle iltisaklı diye hapse atıyorsunuz. Aklın mantığın alacağı şey değil. Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Güray Öz, Hakan Kara, Turhan Günay, Musa Kart, Bülent Utku, Kemal Güngör, Ahmet Şık, Emre İper. Umuyoruz bu arkadaşlar serbest bırakılırlar.
En büyük arzumuz budur. Kadri Gürsel'in çocuğunu kucaklamasına izin vermiyorlar. Düşünün Ahmet Şık'a soruyorlar. "Servetin'" "Tek dikili ağacım, kızım" diyor. Medya bu hale getirilmeli miyd? İddianameyi hazırlanan savcı da FETÖ'den yargılanan birisi. "
LOZAN
Atatürk'e dil uzatanlarda, Lozan'ı küçümseyenlerde vatan sevgisi var mıdı? Sevr anlaşması nedi? Osmanlı'nın toprak büyüklüğü 5.5 milyon kilometrekareydi. Sevr imzalandığında alan aşama aşama 470 bin kilometrekareye düştü. İzmir'in egemenliğini Yunanistan'a veriyorlar. Toplam Osmanlı'nın ordusu 50 bin kişi olacak diyorlar. Bunların külahlı bir adamı vardı ya, 'Yunan galip gelseydi' diyen bunların külahlı tarihçisine de buna müdahale etmeyen yargıya da, ses çıkartmayan iktidara da lanet olsun. Bugün Türkiye Dünya'dan soyutlanmış bir ülkedir. Türkiye Cumhuriyeti uygar dünyanın parçasıdır. Türkiye Cumhuriyet'i AKP'den ibaret değildir. Bütün dünyada saygıyla bahsedilen bir ülke olsun istiyoruz.
İSRAİL'E TEPKİ
Son günlerde Filistin yeniden kaynamaya başladı. Duyarlılığımız, amacımız bellidir. İsrail ile Filistin halklarının kavga etmesini istemeyiz. Varsa bir sorun, barışçıl yöntemlerle çözmelerini isteriz. Ama İsrail hükümetinin Mescid-i Aksa’da ibadet yapılmasını yasaklanmasını asla kabul edemeyiz. Her hükümetin her inanca saygı göstermesi gerekir. Mescid-i Aksa’nın İslam alemi için ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyorlardır. İsrail hükümetinin bizim duyarlılıklarımızı kabul etmesi lazım. İbadet yerinde şiddet olmaz. İbadet eden insana tekme atılamaz. Her inanca saygı göstermek insan olmanın temel görevidir. Arkadaşlarım Filistin Büyükelçiliği’ni ziyaret ederek bir tutum belgesi yayınladılar. CHP’nin tutum belgesi şudur; Mescid-i Aksa’nın ibadete kapatılması kabul edilemez. İbadet eden bir insana tekme atılması asla kabul edilemez. Sorunun barışçıl, uzlaşmacı ve karşılıklı saygı çerçevesinde çözümü mutlaka aranmamalıdır.
NEVA ŞALOM SİNAGOGU’NA YÖNELİK SALDIRILAR DA ASLA KABUL EDİLEMEZ
Kudüs’te yaşanan gerilimi büyük bir kaygı ile izliyoruz. Harem-i Şerif’in kutsiyetine ve tarihi statüsüne saygı insani ve hukuki bir zorunluluktur. İsrail hükümeti Cenevre Konvansiyonu ve protokolü ihmal etmemelidir. Neva Şalom Sinagogu’na yönelik saldırılar da asla kabul edilemez. Bir sinagoga İstanbul’da saldırı düzenlemek insana saldırı düzenlemektir. Herkesin ibadetine, inanıcına saygı göstermek ortak görevimizdir. Yapacaksan eylemini git başka yerde yap. Bir başka yerdeki olay nedeniyle Türkiye’deki vatandaşımızı üzmek doğru değil kabul edilemez. İsrail hükümeti orantısız güç kullanmamaktan derhal vazgeçmelidir. Türkiye’nin BM kararları çerçevesinde kalıcı iki devletli çözümler içinde olmalı bu bizim beklentimizdir.
"BİR DENSİZ KALKMIŞ..."
Bir densiz kalkmış şu açıklamayı yapıyor; ’15 Temmuz’u Atatürkçüler, ulusalcılar yapmış olabilir’ diyor, bunu FETÖ terör örgütünün lideri diyor. "Atatürkçüler, ulusalcılar yapmış olabilir" diyor bu densiz. Sen Balyoz, Ergenekon davalarında ordudaki Atatürkçüleri, Cumhuriyetçileri, demokrasiye bağlı paşaları ortağınla birlikte temizlemedin m? Unuttuk mu sanıyorsun. Yine o dönemde de mazlumlara biz sahip çıktık. Hak, hukuk, adalet dedik. AK Parti size devleti teslim etti, savcınıza kurşun geçirmez araba tahsis etti. F tipi yapılanma var derken onlar size hürmetle hocaefendi diyorlardı. Ankara’dan Pensilvanya’ya katar, katar gidiyordunuz. El etek öpüyordunuz. Asla unutmadık bunları. Her istediğinizi verdiler. 169 general verdiler, üniversiteler verdiler, rektörler verdiler, yüzlerce okul verdiler, yüzlerce dershane verdiler. Emniyet Müdürü’ne ihtiyacımız var dediniz verdiler. İstihbaratçı sorunumuz var dediniz verdiler. Bankamız yok dediniz kurdurdular hep birlikte kurdele kestiniz.
Siz daha da ileri gittiniz. Biz Türkiye’nin bütün sırlarını istiyoruz Kozmik odayı istiyoruz dediniz. Size Kozmik odayı bile verdiler. Kozmik odayı bir terör örgütüne vermek vatana ihanettir. İhanet edenler de iktidardadır.
"BİR İPTE İKİ CAMBAZ OYNAMAZ, BİRİ DÜŞTÜ DİĞERİ DURUYOR"
Şimdi utanmadan sıkılmadan ’bu darbe girişimini Atatürkçüler , Ulusalcılar yapmış’ diyor. Sorun seninle birlikte sana bu devleti teslim edendir. Unutmadık. Sana devleti teslim edenlerden er geç hesabını soracağız. Bir ipte iki cambaz oynamaz. Biri düştü. Diğeri duruyor. O da düşecek, göreceksiniz. O da hesabını verecek. Aynı menzile gidiyorlardı."