Güler'in oğlu şikayçi oldu: 17 ve 25 Aralık savcılarına dava
17 Aralık Savcısı Celal Kara, 25 Aralık soruşturması savcısı Muammer Akkaş ve sulh ceza hakimi Süleyman Karaçöl hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameler Bakırköy 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Mahkeme, savunmaların alınmasından sonra son soruşturmanın açılıp açılmayacağıyla ilgili karar verecek. Kabul olması halinde yargı mensupları Yargıtay’da yargılanmaya başlayacak.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 2. Dairesi, 3 Mart 2015’te savcılar Celal Kara, Muammer Akkaş ve hakim Süleyman Karaçöl hakkında yargılama izni verdi. Bu kararın ardından Kara, Akkaş ve Karaçöl hakkındaki dosya, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. 17 Aralık soruşturmasını başlattıktan sonra İstanbul’dan, Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı’na savcı olarak atanan Celal Kara, 2014’te HSYK tarafından tedbiren görevden uzaklaştırıldı.
BARIŞ GÜLER SAVCIDAN ŞİKYETÇİ OLDU
Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler ve oğlu Barış Güler’in şikayetçi olduğu 17 Aralık soruşturması savcısı Celal Kara hakkında “görevi kötüye kullanma” suçundan 3 yıl hapis istemiyle iddianame hazırlandı. Başsavcı vekili Engin Uçak’ın hazırladığı iddianamede, savcı Celal Kara’nın yürüttüğü 2012/120653 sayılı soruşturmada, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için ‘şüphelilerin lehine ve aleyhine olan bütün delilleri toplamadan, suçun işlendiğine ve mal varlıklarının bu suçlardan elde edildiğine dair kuvvetli şüphe sebebi belirlemeden, şüpheliler ile şüphelilerin iştirakinin bulunduğu tüm mal varlığına el konulması’ için 16 Aralık 2013 tarihinde mahkemeden talepte bulunduğu belirtildi.
KANUNA AYKIRI DİNLEME VE KAYDI SAKLAMA
İddianamenin devamında savcının, kanuna aykırı olarak şüpheli Rıza Saraf’ın eşi Ebru Gündeş ile şüpheli Barış Güler’in o tarihte İçişleri Bakanı olan babası Muammer Güler ile yaptığı telefon görüşmelerinin uzun süre dinlenip kayda alınmasına, tape yapılmasına müsaade ettiği ve bu görüşmeleri soruşturmada dikkate aldığı, yok etmeyip dosyanın uhdesinde bulunduğu tarih sonu olan 30 Ocak 2014’e kadar muhafaza ettiği, eylemlerinin bu şekilde bir bütün olarak görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu belirtildi.
Bakırköy Başsavcı vekili Engin Uçak bu iddianame ardından 25 Aralık soruşturması savcısı Muammer Akkaş hakkında “görevi kötüye kullanmak” suçundan 3 yıl, Sulh Ceza Hakimi Süleyman Karaçöl hakkında ise “görevi ihmal” suçundan 2 yıl hapis istemiyle iddianame hazırladı.
İddianamede, Savcı Muammer Akkaş’ın, dosyada hiç kimsenin bilgisinin olmadığı soruşturma kapsamındaki bir kısım bilgi ve belgeleri medya ile paylaşmak suretiyle soruşturmanın gizliğini ihlal ederek basına sızdırdığı ve gizliliğe riayet etmediği anlatıldı. Savcı Akkaş’ın Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde basın mensuplarını çağırarak, “basın açıklaması” başlığı adı altında bildiri dağıttığı anlatılarak, gerçeğe aykırı bilgilere yer verdiği belirtildi. Savcı Akkaş, İstanbul Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaparken, Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’na savcı olarak atanmış, sonrasında ise HSYK tarafından tedbiren görevden uzaklaştırılmıştı.
Sulh Ceza Hâkimi Süleyman Karaçöl hakkında ise dosyada bulunan şüphelilerin mal varlığına tedbir koyulabilmesi için aranılan suçun işlendiğine dair kuvvetli şüphenin olup olmadığı, mal varlığının bu suçtan elde edilip edilmediği hususlarında hiçbir inceleme ve araştırma yapmadan dosya üzerinden 24 dakika içerisinde dosyada bulunan kişilerin “mal varlığına el konulmasına” karar verdiğinden dolayı görevini ihmal ettiği belirtildi. Karaçöl, İstanbul’dan Kütahya’ya hakim olarak atanmış ve sonrasında Yargıtay tarafından tedbiren görevden uzaklaştırılmıştı.
YARGITAY’DA YARGILANACAKLAR
Şüpheliler iki savcı ve bir hakim hakkındaki iddianameler Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Bakırköy 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesi iddianameleri kabul etti. Mahkeme her üç şüpheliye tebligat çıkararak suçlamalara karşı savunmalarını ve varsa delillerini sunmalarını istedi. Mahkeme, şüphelilerden gelecek bilgi, belge ve ifade doğrultusunda son soruşturmanın açılmasına karar verecek ya da ya da iddianameleri reddedecek. Son soruşturmanın açılmasına karar verirse şüpheliler birinci sınıf hakim ve savcı oldukları için ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay’da yargılanmaya başlayacaklar.