İZMİR - Mustafa Kemal Atatürk’ün 1934 yılında yaptığı Bergama ziyareti sırasında tavsiyeleri ile düzenlenen Bergama Kermesi Türkiye’nin en eski ve aralıksız olarak yapılan festivali olma özelliğinde.
Bergama Belediyesi tarafından kermes etkinlikleri kapsamında düzenlenen panele İnce ve Güler konuşmacı olarak katıldı.
İnce ve Güler’i dinlemek için Gülpark’a gelen binlerce kişi konuşmalar öncesinde ‘Her Yer Taksim Her Yer Direniş’ sloganları atarak son günlerin en önemli olayı olan Gezi Parkı Direnişi eylemlerine destek oldular.
Güler: “Biz İzmir’de eksiğiz!”
Panelin açılış konuşmasını yapan Güler, “Grup Başkan Vekilimiz Muharrem İnce burada. Bergama Kermesi’nin mutluluğunu bizimle paylaştığı için mutluyuz. O buradayken söylemek gerekir. Biz İzmir’de eksiğiz, İzmir’de Mustafa Balbay iki yıldan bu yana millet ona mazbatasını vermesine rağmen aramızda yok. Onu için yapmamız gereken çok şey var, Bergama’dan Mustafa Balbay’a sevgilerimizi gönderiyoruz” dedi. Güler’in Baybay’a gönderdiği selam paneli dinlemek için gelenler tarafından yoğun alkış aldı. Güler, “Tutuklu milletvekillerimiz için üstümüze düşeni yapmak zorunda olduğumuzu düşünüyoruz, biz Bergama’da bunun için elimizden ne geliyorsa hazırız grup başkan vekilimize burada bunu söylüyoruz” dedi.
Güler: “Bergama’nın havasına, suyuna, taşına, toprağına, binlerce teşekkür!”
Sözlerine Uluslar Arası Bergama Kermesi’nin önemine değinerek devam eden Güler, “ Bergama’da büyüyen çocuklar için Kermes çok özel öneme sahiptir. Benim yaşımda olanlar daha büyükler ve şimdiki gençler bilir. Biz görkemli olanı haşmetli olanı Akropol’de Aslepion’da gördük. Daha sözcüklerin anlamını öğrenmeden haşmet ne demek görkem ne demek oralarda meğer yüreğimizle öğrenmişiz. Sıradan olanla muhteşem olanı ayırt etmeyi konuşmaya başlamadan öğrenmişiz. O yüzden Bergama çok önemli gazeteciler, çok önemli müze adamları, çok önemli edebiyatçılar ve şimdi zevkle dinlediğimiz pek çok müzisyen yetiştirdi. Bergama’nın havasına, suyuna, taşına, toprağına, binlerce teşekkür. 1937 yılından bu yana Türkiye’nin ilk kermesi, Mustafa Kemal Atatürk’ün mirası o mirası yaşatacağımıza ant içtik her yıl olduğu gibi yine kermesteyiz” dedi.
İnce: “Her şeyden kendine nema çıkartmak isteyen bir başbakan var”
‘Her Yer Taksim Her Direniş’ sloganları atan dinleyicileri alkışlayarak ve coşkulu kalabalığı selamlayarak sözlerine başlayan İnce, “Eğer bugün ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk Bergama’ya gelseydi burada bir konuşma yapsaydı şunu derdi, manzara-i umumiyeyi şöyle özetlerdi: ‘Bu ülkenin harbiyesi, adliyesi, maliyesi, zaptiyesi, rüştiyesi teslim alınmış’ derdi. Bu ülkenin bütün kurumları çökertildi, Türk ordusu dağıtıldı. Bu ülkenin gemilerini yüzdürecek kaptanları, uçaklarını uçuracak pilotları yok artık. Bu ülkede özgür üniversite yok, bu ülkede kuşatılmış bir sivil toplum var. Bu ülkede hiç kimsenin kredi kartının, banka cüzdanının, cep telefonunun, ev telefonunun, mal varlığının, canının güvencesi yok. Çünkü bu ülkede her şeyi bilen her şeyi yöneten her şeyi denetleyen her şeyden kendine nema çıkartmak isteyen bir başbakan var” dedi.
Başbakan Tayip Erdoğan’ın Cumhuriyet Halk Partisi’nin refleksini anlamıyor diyerek sözlerine devam eden İnce, “Çünkü Türkiye’de bir farklı parti var değerli arkadaşlar. Otel lobilerinde kurulmamış, savaş meydanlarında kurulmuş. Dilekçenin üzerine damga pulunu koyarak İç İşleri Bakanlığına giderek müracaat edilme sonucunda kurulmuş bir parti değil bu. Tayip Erdoğan CHP’nin refleksini anlayamıyor. Herkesi diz çöktüreceğini zannediyor, herkesin ona boyun eğeceğini zannediyor, Tayip Erdoğan’ın yanıldığı yer burası işte. Biz kurum olarak diz çökmedik çökmeyeceğiz. Ama Tayip Erdoğan’ın anlayamadığı bir şey daha şey var. Tayip Erdoğan, Bu ülkenin gençlerini anlayamadı, bundan 80 yıl 90 yıl önce bu gençleri Atatürk anladı o 2013’de hale anlayamadı” dedi.
İnce: “En sonunda da ölüleri ayırdık!”
Sözlerini Başbakan Erdoğan’ı eleştirerek sürdüren İnce, “Geldiğimiz nokta da ülkeyi ayrıştıran, kamplaştıran, kutuplaştıran ve bundan nemalanmak isteyen bir başbakan ile karşı karşıyayız. Okullarımız ayrıldı, dershanelerimiz ayrıldı, bankalarımız ayrıldı, sigorta şirketlerimiz ayrıldı, marketlerimiz ayrıldı artık her şeyimiz ayrıldı. Gönüllerimizi ayırdık birbirimizden en sonunda da ölüleri ayırdık. Bir başbakan düşününki Reyhanlı’da 53 sunni vatandaşımız şehit oldu diyor. Be vicdansız be insafsız ölünün sunnisi, alevisi olur m? Biz bu topraklarda binlerce yıldır beraber yaşıyoruz. Kimimiz Kafkasya’dan gelmişiz, kimimiz Rumeli’nden, kimimiz Hicaz’dan kimimiz daha uzak diyarlardan. Kimimiz Türk kökenliğiz, Kürt kökenliğiz, Boşnak kökenliğiz, Arnavut Kökenliğiz, Arap kökenliğiz, Gürcü kökenliğiz, Laz kökenliğiz. Kimimiz şafiyizi, sunniyiz, kimimiz aleviyiz. Ama hepimiz Türk milletinin parçasıyız. Birgül hoca ulus kavramının ne demek olduğunu Meclis kürsüsünde güzelce anlattı da anlamak istemeyen bazı insanlar oradan farklı anlamlar çıkardı. Yani Kürt milliyetiyle Türk ulusu eşit değildir ama Türk milliyeti ile Türk ulusu da eşit değildir. Türk ulusunu hepsini kapsayacak şekilde anlatırız biz. Türk ulusu kavramı bir şemsiyedir, herkesi kapsar. Türk ulusu tanımı bir ırk, kan, kafatası tanımı değildir. Türk ulusu tanımı bir bilinç tanımıdır, bir siyasi birlikteliktir, bir kültürel birlikteliktir, beraber yaşama inancıdır” dedi.