EGEPOSTASI- Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, TV35 ekranlarında yayınlanan Kent ve Siyaset Deprem Özel programının konuğu oldu. Gümrükçü geçtiğimiz Cuma günü meydana gelen ve büyük yıkımlara neden olan İzmir depremini değerlendirdi.
İzmir’in örnek bir dayanışma örneği sergilediğini belirten Gümrükçü, bundan sonra aynı acıların yaşanmaması için İzmir’in yapı stoğunda gerekli iyileştirmelerin yapılması ve bu sürecin yerel yönetim, bakanlıklar ve hükümet olarak iş birliği içerisinde sürdürülmesi gerektiğini söyledi.
Yaşanan depremin büyüklük açısından İzmir’in alışık olmadığı bir deprem olduğunu ifade eden Gümrükçü, “Bu depremde İzmir gayet organize bir şekilde acıları dindirmeye ve dayanışma içerisinde olmaya gayret ediyor. Deprem zaten beklenerek olmaz sadece zamanı tahmin edilebilir. Çok daha öncesinden İzmir’in riskli bölge olduğu söylendi ve dönemin belediye başkanları bu doğrultuda kısmi çalışmalar yaptılar. Ancak eski konut stoğunun yenilenmesi konusunda daha aktif olmamız gereken bir dönemdeyiz. Biz zaten gereken tespit çalışmalarını başlattık. İzmir artık kendini bir deprem kenti olarak tanımlaması gereken bir şehir. Bizim de hem yerel yönetim hem de hükümet bazında İzmir’i bu şekilde ele almalıyız. Yıkılmamış ama yorgun binalarla karşı karşıyayız. Bunun için yeni bir kentleşme stratejisi belirlemeliyiz” dedi.
“İZMİR’İN SÜRECE SAHİP ÇIKMASI LAZIM”
Depreme ilişkin tedbirlerin alınması belirli dönemlerde gündeme geliyor ancak sürekliliği olmuyor ve çözümler erteleniyor. Ertelemenin olmaması için halkın talebinin çok önemli olduğunun altını çizen Gümrükçü, “Bu noktada güçlü kamuoyunun oluşması şart. Vatandaşın bilgi sahibi olması gerekiyor. Halk bu işe sahip çıkmazsa yukarıya doğru süreçlerin yavaşlaması doğaldır. Siz kaçak binanın affedilmesini talep ederseniz siyasi mekanizma ona göre hareket eder. Ancak siz ‘Binam çürük’ diyerek ona göre talepte bulunursanız siyaset ona göre hareket eder. Bu nedenle İzmir’in bu sürece sahip çıkması gerekiyor. Bunun yanında başta inşaat mühendisleri olmak üzere TMMOB’ye bağlı tüm odaların İzmir’de bir yenilenme sürecinin açılması gerektiğini sahiplenmeye başlaması gerektiğini düşünüyorum. Biz yerel yönetimler olarak buna hazırız. Ben 1999 yılında öğrenciydim ve nasıl kayıplar yaşadığımızı hatırlıyorum. Sonrasında mühendisler olarak bazı çalışmalar yaptık ama bir noktada süreç tıkandı. Bu nedenle bu çalışmalara sahip çıkılması çok önemli” diye konuştu.
“ÇİĞLİ’YE GÖZ BEBEĞİ GİBİ BAKILMASI LAZIM”
Çiğli İzmir’in yeni gelişen bölgelerinden biri. Türkiye’nin dört bir yanından insanın yaşadığı bir alan. Son gelişmelere bakarsak İzmir’in geleceğinde de etkili olacak bir ilçe. Hem yerel yöneticilerin hem de yerel yönetimlerin Çiğli’ye göz bebeği gibi bakması lazım. Dolayısıyla İzmir’de yeni bir iskan politikası oluşacaksa bunun Çiğli’den başlaması lazım. Bundan sonra ne yapacağı? Öncelikle kentsel dönüşüm ihtiyacının olduğu somut bir gerçek. Bu bölgelerde dönüşümün yapılması şart. Aynı zamanda 23-24 kilometrelik sahili, üniversitesi ve kuş cennetiyle bu vizyona da uygun. Yerel yönetimlerin öncelikli görevi yaraları sarmak, ikincisi hasar gören binaların tespitini yapıp Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile bunları paylaşmak, üçüncüsü boşaltılması gereken yerler varsa bu boşaltımı yapmak, dördüncüsü bu boşaltmadan kaynaklı mağdur olan vatandaşların hükümetin ve yerel yönetimlerin olanaklarıyla desteklenmesini sağlamak, yıkılan binaların yerine neler yapılacağına karar vermek. Aciliyeti olan bu konular bittikten sonra geçmişte günümüze yapı stoğunu gözden geçirerek gereken çalışmalar yapılmalı” ifadelerini kullandı.
“BUGÜNDEN SONRA NE YAPILACAĞINI KONUŞMAK HEPİMİZİN YARARINA”
Gümrükçü, depremde büyük acıların yaşandığını ancak aynı acıların yaşanmaması için bundan sonrası için gerekenlerin yapılması gerektiğini vurguladı ve “Şunun altını çizmekte fayda var. Bugün yaşadığımız bir afet. Bugünden sonra ne yapılacağını konuşmalıyız. Artık İzmir’in yenilenmesi noktasında hükümetin destek olacağını yaptığımız toplantılarda konuştuk. Dolayısıyla geçmişte ne olduğunu bırakıp birlikte neler yapabileceğimizi konuşmalıyız. Mevzuattan kaynaklı eksikliklerin acil bir şekilde TBMM’nin gündemine getirilip hem yerel yönetimleri güçlendiren hem de merkezi yönetimin daha aktif olmasını sağlayacak mekanizmayı oluşturmalıyız. O madde bu madde bunlar teferruat. Depremle ilgili süreçlerin belediyesiz yürütülemeyeceği ortada. Bu süreçte de herkesin ders alıp geçmişte olan merkezi yönetim ve yerel yönetimin zarar verdiğini görüp bir arada hareket etmek gerektiğini düşünüyorum. Büyükşehir Belediye Başkanımız ve bakanlarımız görüşme halindeler. Dolayısıyla biz kendi ilçemizde üzerimize düşenleri en hızlı şekilde yerine getirmeliyiz. Büyükşehir Belediye Başkanımız da bizden aldığı talepleri ilgili hükümetimizle paylaşıp onlarla birlikte hareket edecektir. Bu süreç uzun sürecek bir süreç olursa geçmişte yaşadığımız gibi konunun unutulması ve gündemden düşmesi gibi bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Hızlı karar alınıp hızlı aksiyon yapılması gerekir. Biz bu fırsatı kaçırırsak İzmir’in geleceğiyle ilgili birçok şeyi kaybedebiliriz. Bunun en büyük garantörünün de İzmir halkının olması lazım. İzmir halkının bizi motive etmesi ve hızlandırması lazım” dedi.
299 BİNADAN 19’U AĞIR HASARLI
Şu anki önceliğimiz acil durumda olan yurttaşların sorunlarını çözüme kavuşturmak olduğunu belirten Gümrükçü ilçede yapılanlarla ilgili şunları söyledi, “ Elbetteki hasar tespiti ve gereğinin yapılmasıyla ilgili yetki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda ama biz de bu noktada boş durmuyoruz. Biz de hasar tetkikli yapıyoruz. Dün akşam saatlerine kadar 299 bina gezildi. Bu 299 binanın 17’side ağır hasar gözlemlendi. Dün akşam ilk binamızın boşaltılması yapıldı İki gündür de İnşaat Mühendisleri Odası’nın yolladığı gönüllü arkadaşlar da bize eşlik ediyorlar. Bir yandan vatandaşların evinin bir taraftan da kamu kurumlarının envanterini çıkarıyor.. Elimizdeki verileri bakanlıkla payaşıp onların da katılımıyla bu süreci yöneteceğiz. Elimizdeki verilere bakınca binaların çoğunun geçmişten kaynaklı sorunları olduğu görülüyor. Bu durumların yaşanmaması için depremi milat kabul ederek eskiyen ve taşıyıcı sisteminde sıkıntı olan binaların tahliyesinde yayılması lazım.”