Günay, Davutoğlu'na 'dikey yapılaşma'yı sordu
İZMİR bağımsız Milletvekili Ertuğrul Günay, İstanbul'da 10 işçinin can verdiği asansör kazasının ardından, dikey yapılaşmanın getirdiği sorunlarla ilgili Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na soru önergesi verdi.
İZMİR - İzmir bağımsız Milletvekili Ertuğrul Günay yaptığı yazılı açıklamada, son yıllarda ülke düzeyinde, özellikle de İstanbul'da yoğun ve yüksek yapılaşmanın, tarihsel görüntüyü, doğal çevreyi, altyapıyı, trafiği ve bütünüyle yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini öne sürdü. İstanbul'un her metrekaresinin, yerin altına ve üstüne insafsızca saldıran bir rant hırsına kurban edildiğini savundu.
İzmir Bağımsız Milletvekili Ertuğrul Günay, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle şu soruları yöneltti:
"Önceki yıllarda meydana gelen plansız ve dikey yapılaşmanın ülke düzeyinde yarattığı sorunların tespiti için Bakanlar Kurulu olarak yeni bir çalışma başlatacak mısını? Özellikle İstanbul için, şehrin tarihi ve doğal vasıflarını göz önünde tutarak yanlışların tesbiti ve giderilmesi için, doğru ve yeni bir yol haritasının belirlenmesi için TBMM'ce bir araştırmanın yapılmasını uygun görür müsünüz'
Bütün büyük şehirlerimizde, özellikle İstanbul'da önceden yeşil alan, okul, spor ve oyun alanı, kamu tesisi vb. alanların imarı ve özellikle yüksek yapılaşmaya açılmasını durduracak mısınız'
İstanbul'un ve dünyanın merkezi olan tarihi yarımadada, kamusal ve özel bütün yeni inşaat faaliyetlerini bir süre durdurup, tarihsel ve doğal çevreye uyumu açısından yeniden ve özenle irdelemeyi düşünür müsünüz'
İstanbul'un tarihi merkezlerinden Beyoğlu'nda kalan son yeşil alanlardan biri olan Taksim Gezi Parkı'nda kışla/AVM/rezidans/müze vb. adlar altında yapılaşma projesini iptal ederek, bu yeşil alanı daha da geliştirmeyi gerçekleştirecek misiniz'
ZEYTİNBURNU'NDAKİ GÖKDELENLERİN DURUMU
İstanbul'un tarihi görüntüsüne büyük zarar verdiği konusunda kamu vicdanında ortak ve kesin hüküm oluşan Zeytinburnu'ndaki gökdelenler hakkında Danıştay'ca onaylanan kısmen yıkım kararını, yerel birimlerin daha fazla savsaklamasına imkan vermeden uygulatacak mısını? Ne zaman uygulatacaksınız'"
KAZA DEĞİL, CİNAYET
Öte yandan CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel de yaptığı açıklamada, “Yandaşları için bir gecede yasa çıkaran AKP, vahşi emek sömürüsüne tüm acımasızlığıyla devam ediyor. Soma’da da Rezidansta da yaşananlar kaza değil, cinayettir. Emekçilerin, Halkın çocuklarının ölümünü seyretmekle yetinen hükümet, şimdi de acılı ailelerin üzerine tomaları sürecek kadar acımasız davranıyor” dedi.
İŞ CİNAYETLERİ DAHA NE KADAR SÜRECEK'
Türkiye’nin yıllardır iş kazalarında Avrupa’da birinci, dünyada 3. sırada olduğunu söyleyen Yüksel, “AKP iktidarında, 2002-2013 yılları arasında toplam 13 bin 442 işçi hayatını kaybetti. 2014’de bu tablo daha da vahim bir hal aldı. Dokuz ayda bini aşkın işçimiz hayatını kaybetti. 301 Madencimizin yaşamını yitirdiği Soma Faciasının acıları sürerken bu kez AKP’nin rezidans furyasında 10 işçimizi kaybettik. Her yıl ortalama 1072 emekçi evladımız ‘iş kazası’ sonucunda hayatını kaybediyor. AKP’nin vicdansız emek sömürüsü daha ne kadar sürecek” dedi.
SORU ÖNERGESİNE NEDEN YANIT VERİLMEDİĞİ ANLAŞILDI!
Ülkede Taşeron işçi sayısının 1.2 milyona, Çocuk işçi sayısının da 1 milyona ulaştığını ifade eden CHP’li Yüksel, iş kazalarına ve çalışma yaşamının durumuna ilişkin Şubat ayında verilen soru önergesine yanıt dahi verilmediğini söyledi. CHP’li Yüksel, “AKP, İşçi sağlığı ve İş güvenliğini önemsemeyen politikalarıyla bu ölümlere seyirci kalıyor. Bu konuda Şubat ayında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in yazılı olarak yanıtlaması için soru önergesi verdik. Ama bugüne kadar bu önergeye yanıt dahi verilmedi. Türkiye’de bu konuda korkunç bir tablo olduğunu hepimiz biliyoruz. Bakanlığın cevap vermemesinin nedeni bu” dedi.
ÖLÜMLER, AKP İLE İÇLİ DIŞLI HOLDİNGLERDE
CHP’li Yüksel, her gün yaklaşık 4 kişinin hayatını kaybettiği, 6 kişinin malül kaldığı çalışma ortamında güvenlikten bahsedilemeyeceğini belirterek “en temel hak olan yaşam hakkının korunması konusunda hükümet acilen adım atması gerekir. Ama AKP hükümeti 12 yıldır bu konuda 3 maymunu oynuyor. Rezidansları, AVM’leri kutsayan ama insan yaşamını değersizleştiren bir anlayışla ülke yönetilmez. Vahşi çalışma koşullarının ve ölümlerin, yoğunlukla AKP ile içli dışlı holdinglerin projelerinde yaşanması tesadüf değil. Hükümet üyeleri, Rezidans patronlarıyla ortak m? Bu faciada, proje sahibi şirket kadar, projeyi belediye denetiminden kaçırarak TOKİ tarafından onaylanmasını sağlayan hükümet de baş sorumludur” dedi.